Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/553 E. 2021/852 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/553 Esas
KARAR NO : 2021/852 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında kurulan ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel öğretim kurumu olduğunu ve elektrik enerji hizmeti sunan davalı şirket nezdindeki abonelik numarasının … olduğunu, Davalı şirketle 18.12.2018 tarihinde elektrik kullanma sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafça sözleşmenin imzalandığı gün, son ödeme tarihi 28.12.2018 olan 95.382,66-TL bedelli elektrik faturası kesildiğini, fatura incelendiğinde endeks tüketim miktarlarının “0,000* olduğunun görüldüğünü, Müvekkil şirketin hizmet almaya başladığı ilk günde elektrik faturası kesildiğini, kullanmadığı halde müvekkil üzerine haksız ve hukuka aykırı şekilde 95.382,66-TL borç yüklendiğini, bu faturanın da son ödeme tarihinin 28.12.2018 olarak belirtildiğini, Müvekkilin hiçbir borcu ve tüketimi olmamasına rağmen kesilen bu haksız faturadan dolayı elektriğinin kesildiğini, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği 50. Maddesine göre; “Abonenin kullanım yerine bırakılan veya posta ile gönderilen faturanın veya bildirimin, üzerinde yazılı son ödeme tarihine kadar ödenmesi esastır. Ancak, bu fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde, 20 (yirmi) gün (dahil) içinde aboneye, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılır. Bu tebligattan sonra fatura bedeli 10 (on) gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir” denildiği , Müvekkil şirketin 300 öğrenciye hizmet veren eğitim kampüsü olması ve hali hazırda eğitimin devam etmesi sebebiyle, Mahkemece gerekli tedbirlerin alınarak dava sonuna kadar müvekkile ait … hesap numaralı aboneliğe ilişkin elektrik kesme işleminin tedbiren durdurulmasına, elektriğin yeniden bağlanması ve sayacın aktif hale getirilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesi, talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacı yanın beyanlarına itibar edilmemesi gerektiği, 18.12.2018 tarihinde kurum kaçak ekipleri tarafından yapılan kontrolde “Kayıtsız (zati) sayaçtan elektrik kullanıldığı” şeklinde tespit yapılarak davacı yan adına … seri no’lu kaçak tespit tutanağının düzenlendiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçları geçirilerek mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesinin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edildiğini, Davacı yanın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği” nin 50. Maddesinin Kaçak elektrik kullanımı halinde tahakkuk eden borca ilişkin bir hüküm olmadığı, söz konusu hükmün normal tüketim tarifesi tahakkukuna yönelik olduğu, bu nedenle emsal teşkil etmediği, davacı yanın yönetmelik maddesinde belirtildiği gibi aboneliği bulunmadığı, kaçak tespiti sonrasında abonelik sözleşmesi yapıldığı, Davacının abonelik tesis ettirmeksizin kaçak elektrik kullanmış olduğunun usulüne uygun olarak tutulmuş tutanakla tespit edildiği, zabıt ile sayaç üzerinden okunan 604,64 tüketim ile sayaç çarpanı (750/5-150) 150 dikkate alındığında 604.64 x 150- 90.696 kW/h elektrik tüketimi ile 95.382,66-TL tutarında fatura tahakkuk ettirildiğini, tespit ve tahakkukta herhangi bir hata bulunmadığı, belirtilmiş ve tedbir kararından rücu edilmesi ve haksız davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Davada, taraflar arasında fatura tarihinden itibaren kullanılan elektrik hususunda ihtilafın bulunmadığı,18/12/2018 tarihli elektrik faturası kullanımından ötürü önceki dönemlere ilişkin borcun olup olmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu ve kaçak elektrik tüketiminin var olup olmadığı hususlarında görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, … A.Ş yazı cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, … İcra Müdürlüğünün 2019/ … Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizin 26/12/2018 tarihli ara kararı ile ” Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin dava konusu borçla sınırlı ve dava değeri üzerinden HMK’nun 87. maddesine göre nakit veya kesin ve süresiz banka teminatı olarak 95.382,66 TL alacağın %15’i oranında teminatın davacı tarafça yatırılması kaydıyla, tedbir talebinin kabulüne ve … no’lu aboneliğin kesilen elektriğinin tekrar verilmesi ile dava sonuçlanıncaya kadar elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine,”kararın verildiği, davacı tarafça 25/12/2018 tarihinde 14.307,40 TL nakit teminatın mahkeme veznesinde depo edildiği,bu kararın taraflara tebliğ edildiği, davalı vekilinin 18.02.2020 tarihli celsede ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece 19/02/2020 tarihli ara kararla talebin reddine karar verildiği, bu karara yönelik davalı tarafın istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/… Esas 2020/ … Karar ve 14/07/2020 tarihli ilamında; davalının istinaf başvurusunun HMK 394, 396 ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine, karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 26/12/2018 tarihli ara karar gereğince, Davacı vekili 26/12/2018 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesinde davalı olarak … A.Ş.’yi göstermişse de; bunun maddi hatadan ibaret olduğunu, asıl davalının … A.Ş. olduğunu beyan ettiğinden; elektrik abonelik sözleşmeni düzenleyen kurum ile kaçak elektrik faturasını düzenleyen kurumun farklı olması nedeniyle hatanın maddi kaynaklı olduğu anlaşılmakla; HMK 124/3. Maddesine göre karşı tarafın rızası aranmaksızın taraf değişikliği talebinin KABULÜNE, Davalının … A.Ş. olarak UYAP sistemine kaydının yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara karar gereğince, dosya elektrik mühendisi bilirkişisine tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 25/11/2020 tarihli raporda sonuç ve özet olarak; Davacı … A.Ş. açısından; 18.12.2018 abonelik tarihinden önce de kendi kullanımında olduğu dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılan tesisatta, ölçümü için sayaç ve akım trafosu kurulan elektrik enerjisinin zaten kullanıldığının anlaşılması sebebiyle abonelik sözleşmesinden önce kullanım olmadığı yönündeki savunmasının geçersiz olduğuna ve yasal olarak tesis edilmemiş kayıtsız sayaçtan elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanımından kendisinden önce ilgili tesisatta başka bir abonelikte bulunmadığı için sorumlu olduğuna, Davalı … açısından; abonelik sözleşmesi yapılan tesisatta hali hazırda kurulu bulunan bir sayaç üzerinden elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanıldığının anlaşılması sebebiyle yasal şekilde tesis edilmemiş kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığı gerekçesiyle düzenlenen 18.12.2018 tarih … sayılı kaçak elektrik kullanımı tespitinin yönetmelik hükümlerine göre yerinde ve uygun bir tespit olduğuna, yönelik görüş ve kanaate varılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan dava konusu 18.12.2018 tarihli elektrik faturasının 18.12.2018 tarih ve … sayılı tutanağa istinaden düzenlenen, ilgili tesisattaki elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanımından kaynaklanan cezalı fatura bedeli olduğuna ve tesisatta elektriğin kesilmesinin yönetmelik hükümlerine uygun ve doğru bir uygulama şekli olduğuna, 18.12.2018 tarihli dava konusu elektrik faturasının kaçak elektrik tüketimi tespiti ve işlemi sonucu tahakkuk ettirilen bir fatura olduğu anlaşılmakla birlikte, kaçak elektrik tüketimi miktarı hesabında yasal olarak tesis edilmeyen kayıtsız sayaç endeks değerlerinin kullanılmasının doğru olmadığı, ilgili yönetmelikte endeks değerlerinin sayacın yasal şekilde tesis edilmesi halinde kullanılabileceğinin hüküm altına alındığı, kaçak elektrik kullanımı tespiti ilgili tesisatta yasal şekilde tesis edilmemiş kayıtsız sayaç bulunduğu gerekçesine de dayandırılmışken, yönetmelik hükmüne aykırı şekilde kayıtsız sayaç endeks değerlerinin tüketim miktarı hesabında kullanılmasının çelişkili bir durum doğurması sebebiyle doğru ve geçerli bir yöntem olmadığına ve yönetmeliğin kaçak elektrik tüketimi miktarı hesabında geçerli olan hesaplama yöntemiyle bulunan geriye dönük yasal olarak tahakkuk ettirilebilecek en yüksek tüketim miktarı değeri olan 25.920 kW/h’ nin tahakkuk ettirilebilecek kaçak elektrik tüketim miktarı olduğuna, taraflar arasında uyuşmazlık konusu ve dava konusu olan 18.12.2018 tarihli faturanın, ilgili tesisatta kayıtsız sayaçtan elektrik kullanımı yapıldığı tespitiyle doğru olarak tutulan kaçak elektrik tüketimi zaptına istinaden düzenlenen kaçak elektrik tüketimi faturası olduğu, ancak bu faturanın kaçak elektrik tüketimi miktarının hatalı bir yöntemle hesaplanması sebebiyle yanlış tutarlı bir fatura olduğu ve bu faturanın asıl tahakkuk ettirilmesi gereken 25.920 Kw/H kaçak elektrik tüketimi miktarına göre tahakkuk ettirilmesi gerektiği ve bu tahakkukun toplar tutarının da 28.12.2018 son ödeme tarihi itibariyle 25.871,15-TL olduğuna yönelik sonuca varıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 08/12/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davalı vekili 11/12/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizin 19/01/2021 tarihli duruşma ara karar gereği tarafların itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişiden( elektrik mühendisi) rapor aldırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi Elektrik Mühendisi … tarafından 20/05/2021 tarihli raporda sonuç ve özet olarak; Davalı şirket görevlilerince, “… Mah. … Sk. A Blok … /İstanbul” adresinde bulunan … no.lu elektrik tesisatında “Kayıtsız(zati) sayaçtan enerji kullanımı” tespit edildiği, kullanıcının Davacı olduğunun belirlendiği ve Davacı adına tutanak düzenlendiği, davacının tespit tarihi öncesinde de sözleşmesiz olarak ve kayıtsız sayaç üzerinden elektrik tüketimi gerçekleştirdiğinin dosya içerisindeki belgelerden tespit edildiği, iş bu tespitin aksini gösterecek herhangi bir belgenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre davacı şirketçe düzenlenen kaçak elektrik tüketimi tespit tutanaklarının aksi ispat edilmediği sürece yasal nitelik taşıdığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ilgili maddeleri uyarınca davalı kurumca tespit edilen “Kayıtsız(zati) sayaçtan enerji kullanımının” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edildiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK mevzuatları uyarınca ve tespit tutanağına istinaden yapılan hesaplama neticesinde, Davalı elektrik şirketinin, Davacının sözleşmesiz olarak kayıtsız sayaç üzerinden elektrik enerjisi kullanımı nedeniyle davaya konu 28.12.2018 son ödeme tarihli elektrik faturasına ait 95.382,66TL tüketim bedelini Davacı’ dan talep edebileceği, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 03/06/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davacı vekili 02/06/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda 3. Bilirkişi raporu aldırılması yönünde 06.07.2021 tarihli duruşma celsesinde bilirkişi ücret ve masrafları için davacı tarafa ihtaratlı kesin süre verilmesine rağmen ilgili masraflar yatırılmadığı için mevcut delil duruma göre karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı … A.ş. İle … … arasında 18/12/2018 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığı, abonelik sözleşmesinin imzalandığı 18/12/2018 tarihinde davalı … ekipleri tarafından ilgili tesisata elektrik enerjisinin kaçak olarak kullandığı tespiti yapılarak zabıt tutulduğu ve elektriğin kesildiği, davalı … tarafından 18/12/2018 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespitine ilişkin sayaç endeks değerleri kullanılarak tüketim hesaplandığı ve 28/12/2018 son ödeme tarihli faturaya itiraz edinildiği, davacı … A.Ş. tarafından 28/12/2018 son ödeme tarihli faturaya itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, Davalı şirket görevlilerince, “… Mah. … Sk. … /İstanbul” adresinde bulunan … no.lu elektrik tesisatında “Kayıtsız(zati) sayaçtan enerji kullanımı” tespit edildiği, kullanıcının Davacı olduğunun belirlendiği ve Davacı adına tutanak düzenlendiği, davacının tespit tarihi öncesinde de sözleşmesiz olarak ve kayıtsız sayaç üzerinden elektrik tüketimi gerçekleştirdiğinin dosya içerisindeki belgelerden tespit edildiği, iş bu tespitin aksini gösterecek herhangi bir belgenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre davacı şirketçe düzenlenen kaçak elektrik tüketimi tespit tutanaklarının aksi ispat edilmediği sürece yasal nitelik taşıdığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ilgili maddeleri uyarınca davalı kurumca tespit edilen “Kayıtsız(zati) sayaçtan enerji kullanımının” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edildiği, kaçak elektrik bedelinin hesaplanmasında ihtilafsız dönemdeki tüketim miktarına bakılarak hesaplama yapıldığı ancak ilgili tesisatta geçmiş döneme ait ihtilafsız tüketim ekstresi olmadığı için, kaçak elektrik tüketiminin ne zaman başladığı bilinemediği için hesaplamada elektriğin kesildiği veya mühürleme işleminin yapıldığı tarihten kaçak kullanımının tespitinin yapıldığı güne kadarki süre en fazla 90 gün üzerinden saatlik 3 kW/h tüketimin günlük 8 saatlik çalışma saatleri %20 oranında arttırılarak 23.11.2020 tarihli 1. Rapordaki Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK mevzuatları uyarınca ve tespit tutanağına istinaden yapılan hesaplama neticesinde; Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, Davacının 25/12/2018 son ödeme tarihli, … … fatura numaralı … hesap numaralı … hizmet noktası numaralı 95.382,66 ‘lik elektrik faturasından kaynaklı, 69.511,51 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, Davacı tarafından davalı … … aleyhine açılan davanın HMK 124/3 MD. Gereğince maddi hatadan kaynaklı taraf değişikliği olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacının 25/12/2018 son ödeme tarihli, … … fatura numaralı … hesap numaralı … hizmet noktası numaralı 95.382,66 ‘lik elektrik faturasından kaynaklı, 69.511,51 TL YÖNÜNDEN BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davacı tarafından davalı … … aleyhine açılan davanın HMK 124/3 MD. Gereğince maddi hatadan kaynaklı taraf değişikliği olması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
İhtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.836,50-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 4.748,33 -TL harcın peşin alınan 1.628,90 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.119,43-TL harcın davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.628,90-TL harcın davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 179,40 TL ile 1 Adet bilirkişi ücreti 750,00TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 970,50-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 707,30 -TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 1.081,20 TL yargılama giderinden davalının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 293,22 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır