Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/519 E. 2020/309 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/519 Esas
KARAR NO:2020/309

DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 24/12/2018
KARAR TARİHİ: 08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 14.06.2018 tarihinde müvekkiline ait çekler ve müvekkilinin … isimli işyerine ait fatura koçanları,tahsilat makbuzları,senetler ve müvekkil adına kayıtlı … Şubesinden alınan … seri numarası ile başlayan çek karnesinin müvekkilinin arabasından çalındığını, bu hususta … Cumhuriyet Başsavcılığına … Soruşturma numarası ile soruşturmanın devam ettiğini, çalınan çek hakkında…. Asliye Ticaret Mahkkemesinin … Esas numaralı dosyası ile çek hakkında iptal davası açıldığını, dava konusu çekin müvekkili tarafından imzalanıp boş olarak elinden rızası dışında çalınarak çıktığından işbu tespit davasını açma gerekliliği oluştuğunu, çalınan … A.Ş … Şubesi … seri numaralı çekin müvekkili tarafından imzalanan çekin, çeki çalan şahıs veya şahıslar tarafından … adlı kişi lehine 10.10.2018 tarihli 17.900,00 TL bedelli bir şekilde doldurularak tedavüle sunulduğunu, işbu hususun yetkili olduğunu iddia eden … A.Ş. tarafından ….İcra Müdürlüğü … Esas numaralı ile başlatılan kambiyo vasfına haiz icra takibi sonucunda öğrendiklerini, işbu takibe yasal süresi içinde ….İcra Hukuk Mahkemesi… Esas numarası itiraz ettiklerini, itiraz sonrası ayrıca … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numarası ile … ile gayri resmi ortağı olan “…” isimli şahıs hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları talebi ile suç duyurusunda bulunduklarını, çekin sahteliği,müvekkilin lehtarve yetkili hamil olduğunu iddia eden kişinin yetkili hamil olmadığının tespiti gerektiğini, neticede dava konusu sahte düzenlenmiş çeke dayalı olarak başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin teminatsız durdurulmasına, Finansbank A.Ş. … Şubesi … seri numaralı çekin sahteliğine, müvekkilin davalılara borçlu olmadığının tespitine,yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket ile diğer davalı … arasında imzalanan genel faktoring sözleşmesi kapsamında ciro yoluyla tevdi alınan dava konusu çeke ilişkin müvekkil tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından icra takibi sonrası işbu dava açılmış olup, davanın müvekkil yönünden reddi gerekeceğini, müvekkilinin faktoring şirketi alacağı tevsik eden belgelere binaen faktoring işlemi yapmış olup dava konusu çeki usülüne uygun olarak ciro yolu ile tevdi aldığını, 04.06.2018 tarihinde genel faktoring sözleşmesi düzenleyerek işbu sözleşme çerçevesinde dava konusu çekin 19.06.2018 tarihli alacak bildirim formu ve çek senet tevdi bordrosuna istinaden ciro yolu ile müvekkili şirkete intikal ettiğini, çekteki ciro sinsilesinde çeki veren kişinin devralman faturada alacaklı gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantadan faturadaki borçlu ile aynı olduğunu, fatura ile kambiyo senedi arasındaki tutarların uyumlu olduğu hususlarında gerekli araştırmalar yaparak çeki iktisap ettiklerini, dolasıyla müvekkili şirketin 6361 sayılı kanuna uygun olarak faktoring işlemi yapmış olduğunu, 6102 Sayılı TTK’nun 792 maddesi gereğince çekin iktisabında kötü niyeti ve ağır kusuru bulunmadığını, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile tedbir talebinin reddine, haksız ve kötüniyetli davanın reddine, kötü niyetli davacının % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’un 14/05/2019 tarihli beyan dilekçesinin dosyada olduğu, dilekçe de özetle; davacı tarafından imzalanmış çeklerin davacının rızası dışında elinden çıktığı iddiasının manidar olduğunu, davacının piyasaya çeklerini sunarak milleti dolandırdığını, sonra da kendilerine hırsızlık süsü vererek milleti mağdur ettiklerini, …’da inşaat malzemeleri satış ve toptan ticaretini yaptığını, …’ın pazarlamacısı olduğunu söyleyen … isimli şahıs tarafından bu çeklerle mal istediklerini, kendisinin de çeki Faktoringlere sorgulatarak vade farkı koyarak malzeme verdiklerini, çeki … A.Ş.’ye temlik ettiğini, planlı ve kasıtlı olarak insanları mağdur ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER:
…. İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasının içerisinde yer alan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyasına gönderilmiş olduğu, icra dosyası alacaklısının … A.Ş., borçlularının ise … – …. İle … – …. olduğu görüldü.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu, … Şubesinin … ve … seri numaralı çek suretleri ve çalınan çeklerle ilgili ifade tutanağı,
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde sunduğu, Genel Faktoring Sözleşmesi sureti, işlem evrakları sureti ve 18/06/2018 tarihli … … tarafından …-…. Adına kesilen 20.000,00 TL’lik fatura sureti,
… Cumhuriyet Başsavcılığı Esas ve Karar Bürosunun … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden bir örneği,
… Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosunun … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen bir örneği,
Faktoring Sözleşmesi aslı, tevdi bordrosunun aslı,
Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen … yönünden BA-BS Formları ile … Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen … yönünden BA-BS formları,
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen bir örneği ve bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görüldü.
…. İcra Müdürlüğü’nün 27/04/2020 tarih … Esas sayılı yazısı ekinde gönderilen reddiyat makbuzunda 13/01/2020 tarihinde tahsil edilen 14.949,91 TL’nin 17/01/2020 tarihinde … A.Ş. Vekili Av. …’in hesabına gönderildiği görüldü.
Mahkememizin 2. Celsesinin 5 numaralı ara kararı ile dosyanın mali müşavir bir bilirkişiye tevdi ile davacı ile davalı …’un defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davacının davalı ile aralarında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa hangi ticari ilişkiden kaynaklandığı hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi 20/01/2020 tarihli raporunu dosyaya ibraz etmiş olduğu görüldü.
Bilirkişi raporunda sonuç ve özet olarak; dava dosyasına sunulan belgeler ile davacı … ve … A.Ş’nin 2018 yıllına ilişkin yevmiye defterleri, kebir defterleri, envanter defterleri üzerinde tek tek irdeleme ve incelemeler neticesinde ticari bir ilişki olmadığı, rızası dışında elinden çıkan ve dava dosyasındaki oto içindeki belge ve çek karnelerinin çalınması ile ilgili makamlarca tespit edilen tutanaklarda da çalınan çekle ilgili çekte ciranta Nova İnş.Tah.yapı Malz.ve Dekarasyon … ile davacı … taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkiye rastlanılmadığı yönünde yapılan incelemede; Davalılardan ciro sinsilesinde cirosu bulunan ve dava konusu 10.10.2018 tarihli 17.900,00 TL miktarlı çeke karşılık V.U.K.nu karşısında 18.06.2018 tarih ve … seri numaralı kaşesiz imzasız usulüne uygun olmayan 23.600,00 TL. KDV Dahil düzenlenen faturanın GİB kayıtlarına göre BS-BA kayıtlarına intikali yapılmadığı, taraflar arasında bir ticari alışveriş yapılmış ise iddia edilidiği gibi tarafların resmi kayıtlarına da işlenmesi gerekeceği, yasal kayıtlar incelendiğinde davacı … tarafına ortada davalılar arasında bir ticari ilişki olmadığı sebebiyle yasal kayıtlarına intikali yapılmamış ve defterlerine işlenmemiş olduğu görüldüğü tespit edildiği, ayrıca çek ile V.U.K karşısında usülsüzce kaşesiz muhteviyatı/fiyatı adeti yazılmamış ortada bulunan faturanında davacı tarafın meslek gurubu YANGIN SÖNDÜRME GÜVENLİK SİSTEMLERİ üzerine olduğu, ancak dava konusu çekin dayanağı olarak iddia edilen FATURANIN “…” Satışı gibi görülmesi ve davacı tarafına dahi tebliğ tebellüğ olduğuna dair ortada ve dava dosyasında bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı tespit edilerek davacı … ile dava konusu çekteki ciro sinsilesinde resmi olarak düzenlenmiş olan çekte ciranta … şahıs firması arasında reel bir ticari alışveriş olmadığı rakamsal dahi fatura miktarı ile çek miktarı arasında fark olduğu ve örtüşmediği, davacı … Şahıs firma lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu, Davacı …’ın Davalılardan … ile resmi yasal kayıtlarda ve muavin kayıtlarda herhangi bir ticari ilişkisine rastlanılmadığından ötürü yasal resmi defter ve belgelere göre V.U.K gereğince usülüne uygun olmayan ve dayanaktan yoksun muhteviyatı itibari ile usülsüzce düzenlenmiş tebliğ ve tebellüğ olmadığı iddia edilen dava konusu çeke dayanak olarak ibraz edilip gösterilen faturada ise teslim eden ve teslim edilen yerlerinde isim ve imzaları bulunmayana ve (GİB) BA ve BS Vergi Dairesi kayıtlarına intikal edilmeyen ve satış faturası gibi gözüken yanıltıcı belge niteliğinde olduğu görülen, dayanağı olarak davalılar tarafından iddia edilen çekteki miktarla dahi uyuşmayan takip konusu borçtan dolayı borçlu olamayacağı, davacı …’ın Davalılardan … ile resmi yasal kayıtlarda ve muavin kayıtlarda herhangi bir ticari ilişkisine rastlanılmadığından ötürü yasal resmi defter ve belgelere göre V.U.K gereğince usülüne uygun olmayan ve dayanaktan yoksun muhteviyatı itibari ile usülsüzce düzenlenmiş tebliğ ve tebellüğ olmayan teslim eden ve teslim edilen yerlerinde isim ve imza bulunmayan ve (GİB) BA ve BS Vergi Dairesi kayıtlarına intikal edilmeyen ve muhtelif İnşaat malzeme yazılı satış faturası davacı tarafın yangın ve güvenlik sistemleri üzerine farklı bir meslek gurubu olarak ticaretle iştigal etmesi faturada yazılı farklı bir emtia alışverişi de olmadığı gibi gözüken yanıltıcı belge niteliğinde olduğunu, davalılar tarafından iddia edilen dava konusu çekteki miktarla dahi uyuşmayan ve rakamsal olarak dahi örtüşmeyen takip konusu borçtan dolayı borçlu olamayacağı, Başka bir deyişle, ortada yasal defter ve belgelere intikali kayıtları işlenmemiş dayanağı olmayan davacının yerinde incelemeler neticesinde, Yangın söndürme ve güvenlik sistemleri üzerine ticaretle iştigal etmesi karşısında usülsüz şekilde faturada farklı emtia (….) şeklinde düzenlenmesi karşısında farklı rakamlarla imzasız kaşesiz V.U.K karşısında usülsüz düzenlenmiş bir fatura karşılığı gibi gözüktürmeye çalışılan tespit tutanaklarına göre de oto içi hırsızlığında çalınmış olduğu görülen farklı rakamlarla yazılan resmi olarak davalı … adına düzenlenmiş kambiyo hükmündeki dava konusu çekten ötürü yasal defter ve belgelere göre de intikali yapılmayan ortada bir reel (gerçek) ticari alışveriş gibi gösterilen afaki ve hayali işlemlere dayalı resmi kayıtlara işlenmeyen bir takim muhteviyatı yanıltıcı belgelerden ve V.U.K karşısında usülüne uygun olmayan faturadan ibaret olması nedeniyle de, davalıların davacı tarafından takip konusu alacağı olamayacağı anlamına geldiği, netice itibari ile yanıltıcı belgeye (faturaya) dayanan dava ve takip konusu sonrada farklı rakamla düzenlenmiş çekten ötürü davacı tarafın borçlu olamayacağı ve takibin iptali gerekeceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; davaya konu çekten kaynaklanan bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemi ile ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
Davacı vekili 18/03/2020 tarihinde dava konusu çeke dayalı olarak başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının teminatsız olarak durdurulmasını talep etmişse de; mahkememizce 05/06/2020 tarihinde davacının talebi İ.İ.K.’nun 72/3. Maddesi uyarınca reddedilmiştir.
Davaya konu olayda davacı davaya konu çekin keşidecisi olup davalılardan … lehtar ve diğer davalı … A.Ş. hamil konumundadır. Davacı tarafından davaya konu iş bu çekin çalıntı olduğu ve davalılardan … ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, bu haliyle bedelsizlik iddiasında bulunulduğu anlaşılmıştır. Buna göre bedelsizlik iddiasının aynı kuvvette yazılı delillere davacı tarafından ispatlanması gerektiği, davacı tarafından dava dilekçesinde tarafların BA-BS formları ile ticari kayıtlarına dayanıldığı, dosya kapsamında davacıya ait incelenen BA formunda gerekse davalıya ait BS formunun incelenmesinde davacı ile davalı … arasında herhangi bir ticari ilişkiye dair kaydın bulunmadığının anlaşıldığı yine mahkememizce davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan rapora göre; davacının defter ve kayıtlarının usulüne uygun şekilde tutulduğu ve lehine delil vasfı taşıdığı, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere sunmadığının görüldüğü, alınan bilirkişi raporu ile de davacı ile davalı … arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı hususunun sabit olduğu,yine davalı … tarafından beyanda bulunulmadığı gibi aksinin de herhangi bir delille ispatlanmadığı, bu haliyle dosya kapsamına göre davacının davaya konu çekten ötürü davalı …’ya borçlu olmadığının davacı tarafından ispatlandığı anlaşılmıştır.
Diğer davalı … A.Ş. yönünden ise davalı … ile iş bu davalı arasında faktoring sözleşmesi gereğince davaya konu çekin, dosya arasında yer alan 18/06/2018 tarihli faturaya istinaden faktoring şirketine teslim edildiği, bu halde davalı … A.Ş.’nin dava konusu çeki lehtar olan … tarafından sunulan faturaya istinaden temlik aldığı anlaşılmıştır.Buna göre somut olayda 6361 sayılı F.K.F.F.Ş.K.’nun 9/2 maddesi ile buna paralel 6102 sayılı T.T.K.’nun 687/2 maddeleri uyarınca alacağın temliki hükümlerinin uygulanabileceği ve davacı tarafından şahsi defilerin faktoring şirketine karşı da ileri sürülebileceği (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/19-900 Esas 2019/591 Karar sayılı ilamı)anlaşılmıştır. Bu haliyle davacı keşidecinin lehtara karşı ileri sürdüğü bedelsizlik iddiasını ciro ve teslim yolu ile lehtar …’dan çeki devralan faktoring şirketine karşıda ileri sürebileceği, buna ilişkin davacı tarafça az yukarıda açıklanan gerekçelerle bedelsizlik iddiası ispatlanmakla iş bu davalı yönünden de aynı gerekçelerin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Yine Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2 maddesinde “faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler” şeklinde; aynı yönetmeliğin 9. Maddesinde “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tesvik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tesvik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez” şeklinde, yine F.K.F.F.S.K.M. 9/f. II’de de aynı yönde düzenleme mevcut olup, somut olayda davaya konu çekin davalı …’dan ciro yolu ile diğer davalı … A.Ş.’ye intikal ettiği ve davalılar arasında faktoring sözleşmesi bulunduğu ancak dosya kapsamında yer alan … A.Ş. tarafından dosyaya sunulan 18/06/2018 tarihli irsaliyeli fatura incelendiğinde teslim alan yerinde herhangi bir kaşe – imzanın bulunmadığı, yine düzenlenen faturanın GİB kayıtlarına göre BA-BS formlarına intikalinin yapılmadığı, düzenlenen fatura ile davaya konu çek miktarının uyuşmadığı gibi yine düzenlenen fatura içeriğinin davacıya ait meslek grubuna dahi uygun olmadığı, bu hususun alınan rapor ile de sabit olduğu, bu halde davalı olan … A.Ş.’nin salt naylon fatura sunmakla yetindiği ve fatura haricinde çeki kendisinden önceki kişilerin ticari ilişkilerinin varlığını ispata yarar tevsik edici belgede sunmadığı, faturanın gerçek bir akdi ilişkiye dayalı olarak düzenlendiğinin ve faktoring şirketinin yönetmeliğin 22/2. maddesine uygun biçimde çeki iktisap ettiği ve çeke dayalı alacak haklarını kullanabileceğinin kanıtlanamadığı görülmüştür. Buna göre davacının faktoring şirketi veya faktoring sözleşmesine konu faturayı düzenleyen ve kullanan şirketle akdi ilişkisi bulunmasa da yönetmeliğin 22/2 maddesi hükmünden kaynaklanan defileri çeki elinde bulunduran faktoring şirketine ileri sürebileceği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin sunmuş olduğu 18/03/2020 tarihli ıslah dilekçesinde davaya konu çek nedeniyle … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı … A.Ş.’ye 14.949,91 TL ödeme yapıldığı hususu da dikkate alınarak az yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulü ile aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden çekten dolayı davalı … A.Ş.’ne borçlu olmadığının tespitine ve 14.949,91 TL’nin davalı … A.Ş.’den istirdatına,
2-Davacının dava konusu 10/10/2018 tarihli 17.900,00 TL bedelli çekten dolayı davalı …’a borçlu olmadığının tespitine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.222,74 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 305,69 TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 917,05 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan yapılan 1.250,39 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
6- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı diğer davalı …’un yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza