Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/492 E. 2019/178 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/492 Esas
KARAR NO: 2019/178

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 23/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/05/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada dosya üzerinde yapılan incelemeler sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket, davadışı “… Şti.” ne ait emtianın taşınması işini üstlendiğini, bu konuda alt taşımacı davalı şirketle anlaştığını, Söz konusu taşımada davalı şirketten kaynaklanan masraflara ilişkin olarak tanzim olunan 06.11.2017 Tarih 2.850,00 Euro Bedelli … no.lu fatura davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. no.lu dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine kötüniyetle itiraz ettiğini ve takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde usule ilişkin itirazlarının olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre taşımanın Münih-Eskişehir arasında yapılan taşıma olduğunu, olaya uygulanan hukukun Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi (CMR) olduğunu, teslim ve tesellüm yerlerinden birinin CMR ye taraf olmasının yeterli olduğunu, CMR’nin 31/1 maddesi uyarınca müvekkil davalının ikametgah yerinin, taşıma sözleşmesinin yapılmasında aracılığından yararlandığı şubesinin ya da temsilcisinin bulunduğu yerin, taşımacının eşyayı fiilen teslim aldığı veya sözleşmede teslim yeri olarak gösterilen yer mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını ve işbu dava da yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu icra takibi ve işbu itirazın iptali davasında yetkili mahkemelerin Eskişehir Mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin olduğunu ve yetki itirazında bulunduğunu, esasa ilişkin itirazlarının olduğunu, gümrükleme işlemlerinin davacı tarafından yapılmaması nedeniyle taşımayı yapacak araçların dört gün Almanya’da bekletildiğini, davacı taraftan kaynaklı masrafların müvekkil şirkete haksız fatura edildiği, öncesinde usulüne uygun sürede geç teslimden kaynaklı bir ihbarında yapılmadığını, % 20 ‘den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatını talep edip davanın reddini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı şirket taşıma sözleşmesi uyarınca navlun farkı iddiasıyla 06.11.2017 Tarih 2.850,00 Euro Bedelli 331789 no.lu fatura düzenleyerek 25.01.2018 tarihinde ilamsız takip başlattığı, 02.02.2018 tarihinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ olduğu, süresinde 05.02.2018 tarihinde borca, fer’ilerine ve yetkiye itiraz edildiği, Eskişehir icra dairelerinin yetkili olduğunun belirtildiği, hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Hukukumuzda borçtan kurtulma davası (İİK. m. 69/II, ) menfi tespit ve istirdat davaları (İİK. m. 72/VIII ve İİK. m. 89/III) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş, bu davaların icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiş olmasına karşın, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında HMK’nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. Usul yasasında da bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı düzenlenmemiştir.
İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK’nun 116/1-a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. İlk itirazların bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı hususu ise, aynı yasanın 117/3. maddesinde düzenlenmiş olup, mahkemenin takip edeceği süreç anılan yasanın 64. maddelerinde açıklanmıştır.
Öğreti ve uygulamada icra dairelerinin yetkisinin kesin olmadığı kabul edilmektedir. İcra dairelerinin yetkisi bakımından da özel bir düzenleme öngörülmemiş olup, yetki hususunda İİK’nun 50. maddesinde HMK’ya atıf yapılmaktadır. (KURU, B.: İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, 2.b., İstanbul 2013, s.179 ve HGK., 24.04.2013 gün ve 2012/9-1435 E., 2013/569 K.). Bu nedenle itirazın iptali davasında olduğu gibi yetki itirazının taraflarca itiraz olarak ileri sürülmesi gerekmektedir.
Uluslararası kara taşımacılığından kaynaklanan uyuşmazlıkların Türk Ticaret Kanununun taşımaya ilişkin hükümlerine göre değil, uluslararası bir anlaşma olan CMR (Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyat İçin Mukavele Sözleşmesi) hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Taşımanın güzergahı itibariyle CMR Konvansiyon hükümleri uygulanacaktır.Yetkili Mahkemenin tesbiti CMR 31/1 maddesine tabidir. Buna göre CMR ye tabi taşımalarda yetkili mahkemeler a)davalının ikametgahı ,taşıma mukavelesinin akdedildiği esas işyeri veya şubesi veya şubesinin bulunduğu yerlerde , b) taşımacının yükü aldığı veya teslim yeri olarak gösterilen yerde açılabilecektir.
Somut olayda ;davalı alt taşıyıcının ikametgahı Odunpazarı-Eskişehir ,yükün teslim alındığı yer Münih-Almanya, teslim yeri ise Eskişehir olup CMR 31.de sayılan yetkili yerlerin hiçbirine girmediği, CMR 31 gereği Eskişehir Mahkemelerinin yetkili bulunduğu tespit edilmiştir. Aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
1-Mahkememizin yetkisizliği sebebiyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda YETKİLİ mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde YETKİLİ mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın YETKİLİ mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır