Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/485 E. 2021/677 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/485 Esas
KARAR NO : 2021/677
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 16.05.2017 tarihinde, “… İlçesi … Mahallesi, … Sokak No:… ” adresinde … santraline ait … kablosunun müteahhitliğini …’ ın yapmış olduğu arıza kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, söz konu hasar nedeniyle şirket çalışanları (Tekniker) … ve … tarafından Hasar Tespit Tutanağı düzenlendiğini, olaya ilişkin Hasar Keşif Tutarı Formu (Malzemeler ve İşçilik Giderleri ayrı ayrı hesaplanarak), E-Fatura, Hasar Tespit Tutanağı, Kroki, Erişim Şebekesi Revizyon Talep ve Bildirim Formu, Fotoğraflar, Günlük Şantiye Defteri ve şirket üst yazılarının dilekçe ekinde sunulduğunu, hasar sebebiyle şirketin zarara uğradığını, zararın giderildiği ancak davalı tarafın rızaen ödenmeyen alacağın alınması için dava açılması mecburiyetinin hasıl olduğu, davanın kabulü ile, 1.168,20 TL şirket zararının hasar tarihi olan 16.05.2017 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faizi, vekalet ücreti, mahkeme masraflarıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 16.05.2017 tarihinde İstanbul ili … İlçesi, … Mah., … Sok. No: … adresinde davacı şirkete ait muhtelif kablolara hasar verildiği beyan edilerek açılan davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafından talep edilen tazminat alacağının zamanaşımına uğradığını, davanın zaman aşımı görev, yetki ve husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın ticari nitelikte olmadığı bu nedenle görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, iddia edilen zararla kendilerinin bir ilgisinin bulunmadığını, 16.05.2017 tarihinde İstanbul ili … İlçesi, … Mah., … Sok. No: … adresinde şirket tarafından yapılan herhangi bir çalışma bulunmadığını, haksız fiilden kaynaklanan hasarın ispat külfetinin davacı tarafta olduğunu, iddia edilen zararın meydana gelmesinde şirkete bir kusur yüklenemeyeceği gibi iddia edilen zararın meydana gelmesinde davacıya ait yapıların usul ve yasaya uygun olarak tesis edilip edilmediği hususlarının da araştırılması gerektiğini, bu hususta şirket tesislerinde meydana gelmiş/gelecek zararlara ilişkin talep ve dava haklarının saklı olduğunu, davacı tarafından hasar bedeli olarak talep edilen bedeli kabul etmediklerini, hasar bedelinin tespitinde işçilik, vasıta, hurda bedeli ve işletme zararı istendiğini, bu bedelin piyasa rayicinin üstünde olduğunu, karşı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakkını saklı tuttuklarını, açıklanan ve re’sen tespit edilecek nedenlerle öncelikle zaman aşımı, görev, yetki ve husumet nedeniyle davanın reddine, aksi kanaat oluşması halinde haksız ve yersiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; davacı tarafa ait kabloların davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında hasarın oluşup oluşmadığı, hasarın miktarının belirlenmesi ve davalının kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, hasar tespit tutanağı, hasar keşif tutarı formu, günlük şantiye defteri, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
İstanbul … Belediyesi’ne müzekkere yazılarak 16/05/2017 tarihi itiabriyle hasar yeri … ilçesi, … mahallesi, … Sokak, No: … ./İstanbul adresindeki sokak için kazı izni verilip verilmediği sorulmuş, müzekkerenin … ‘na yönlendirildiği görülmüştür.
Mahkememizce …’na müzekkere yazılarak 16/05/2017 tarihi itibariyle hasar yeri “… ilçesi, … mahallesi, … Sokak, No: … /İstanbul” adresindeki sokak için kazı izni verilip verilmediği sorulmuş, Alt Yapı Koordinasyon Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş bir Altyapı Ruhsat Formu’nun bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. .
09/11/2020 tarihli celsede davacı tanığı … : ” Dava konusu hasar tespit tutanağını ben imzaladım, erişim teknik personeliyim, 2017-2018 yılları arasında bakır kablo hasarlarına bakıyordum, şu an tam tarihini hatırlamıyorum ancak; 92 saha diye adlandırdığımız yerde … ın 2017 yılında kazı yaptığını gördük, arızayı … yapmıştır tutanak tuttuk imzaladık, bana gösterilen tutanaktaki imza bana aittir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
07/12/2020 tarihli celsede davacı tanığı … : ” … A.Ş.’de 2015 yılından beri erişim teknikeri olarak çalışıyorum, dava konusu hasar ile ilgili 16/05/2017 tarihli hasar tespit tutanağındaki imza benimdir, … ile Saha Dolabı arasındaki boru ve kablolara … ekipleri yaptığı kazı sonucunda hasar verdi, kabloda yara meydana geldiği için tamamen kopmamış, … ekipleri bize haber vermeden üzerini kapatıp gitmişler, yaptığımız ölçüm sonucunda arıza noktasının … ekipleri tarafından yapılan kazı sonucunda yapıldığını saptatık, üzerine yeni asfalta atıldığı için biz belediyeden kazı ruhsatı alıp açtık, sonrasında kablonun … kabloları olduğun teyit ettik ve bunları fotoğrafladık.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Aynı tarihli celsede dosyanın Elektirik Mühendisi bilirkişiye tevdii edilmesine karar verilmiş, elektirik mühendisi bilirkişinin 20/01/2021 tarihli raporunu dosyaya ibraz ettiği görülmüştür. Bu bilirkişi raporuna karşı davacı vekili, 09/02/2021 tarihli itirazlarını sunmuş, mahkememizce davacı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetine elektirik Elektronik Mühendisi bilirkişinin eklenmesi suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi heyet incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi heyet raporunda; ” Dosya münderecatındaki bilgi, belge ve fotoğraflarda, 16.05.2017 tarihinde İstanbul ili, … İlçesi, … Mah., … Sok. No: … adresinde davacı …’ a ait çoklu telefon kablosunda meydana gelen hasardan davalı … tarafının sorumlu tutulmasına yetecek somut bulgular bulunmadığı, Davacı … Anonim Şirketi’ne ait çoklu yeraltı telefon kablosunda meydana gelen hasarın giderilmesinde sinyal zayıflığı olmaması için 28 metre kablo kullanılarak tek ek ile onarımın yapılmasının yerinde olduğu ve onarım bedelinin 1.168,20 TL KDV olduğu, Şayet Sayın Mahkeme 2 metre kablo kullanılarak ve 2 adet ek yapılması ile çoklu telefon kablosundaki hasar onarımının yerinde olduğu görüşünde olur ise onarım bedelinin 722,21 TL +KDV olduğu…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Teknik bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, 29/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını dosyaya sunmuş, mahkememiz 05/07/2021 tarihli ara karar gereği bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkiş heyet ek raporunda; ” Öncelikle belirtmek gerekir ki, davanın özünü oluşturan kablo hasarının, neden koptuğu yerden değil de en yakın santrale kadar olan 28 m’ lik kısmının değiştirildiğinin elde somut bilgi ve bulgular olmaksızın kabul edilmesi, tamamen varsayımlara dayalı bir kabul olacak ve Bilirkişilik Yönetmeliği Madde 5-(1) hükmünü de aykırılık teşkil edecektir. Buna göre kök raporda dile getirilen; kablonun en yakın santrale kadar olan 28 m’lik kısmının değil, koptuğu yerden 2 m’ lik kısmının değiştirilmesinin yeterli olacağına yönelik verilen görüş, dava dosyasında kablonun neden yakın santrale kadar olan kısmının değiştirildiğini açıklayacak bir bilgi belge olmamasından dolayı verilen bir görüştü. Davacı tarafından kök rapora itirazlarda dile getirilen; 16.05.2017 tarihinde İstanbul ili, … İlçesi, … Mah., … Sok. No: … adresinde kazı çalışması sonucunda meydana gelen hasarın onarımında dava dışı … firması tarafından 28 metre 200 iletkenli çoklu telefon kablosu kullanıldığı, 20/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda 28 metre yerine 2 metre kablo kullanılarak ek yapılarak onarımın yapılacağı belirtilmiş ise de; 2 metre kablo kullanılarak onarımın yapılması durumunda ek yerinin iki adet olacağı, xDSL sinyallerinin iletilmesinde kablolara yapılan eklerin sinyal zayıflamasına sebep olduğu için fazla ek yapılmasından kaçınıldığı ve bu nedenle 28 metre kablo kullanılarak tek ek ile onarımın yapıldığı yönündeki beyanları, sinyal zayıflamasına ilişkin herhangi bir ölçüm sonucu bulunmamasına rağmen heyetimizce kablonun neden 28 m ‘lik kısmının değiştirildiğini açıklayan makul ve yerinde bir açıklama olarak değerlendirilmiş, bu halde 28 m kablo kullanılmasının uygun olacağı yönünde kanaate varılmıştır…” yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Davacı ekipleri tarafından 26.05.2017 tarihinde düzenlenen “Hasar Tespit Tutanağı”na göre, … İlçesi … Mahallesi, … Sokak No: … adresinde … santraline ait … güzergâh üzerindeki çoklu telefon kablosunun 16/05/2017 tarihinde hasara uğradığının ve bu hasardan davalı tarafının sorumlu olduğuna dair tespitte bulunulduğu, oluşan hasarın davacı tarafından 1.162,88.-TL bedelle onarımının yaptırıldığı, hasarın meydana gelmesine yol açan kazı çalışmasının davalıya ait olduğuna dair tespitte bulunulması ve tutanak tutulması sebebiyle davacı tarafının oluşan hasarı davalıdan talep ettiği görülmüştür.
Haksız fiil öğreti de hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları eylem hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylenden bir zararın doğması, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu unsurların varlığı halinde zarar veren zarara uğrayan kişi ya da kişilerin zararlarını karşılamak durumundadır. Davacı zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu hasara ilişkin olarak dava dosyasında bulunan olay yeri fotoğraflarında, davacıya ait çoklu telefon kablosunun yaralandığı ve kopmak üzere olduğu, bu kablo hasarının yapılan bir kazı çalışma sırasında dışarıdan bir müdahale ile oluşabileceği, her ne kadar davacı vekilince mahaldeki mevcut elektrik direğinin sökülerek yeni elektrik direğinin monte edildiği beyan edilmiş ve mahkememizce dinlenen tanık beyanlarında hasara yol açan kazı çalışmasının davalı ekipleri tarafından yapıldığı beyanında bulunulmuş ise de; … cevabi yazısında belirtilen tarihlerde … A.Ş.’ye herhangi bir altyapı kazı izni verilmediği bilgisi verilmiş, gelen hasarın davalı tarafından gerçekleştirilen kazı çalışması sırasında meydana geldiği iddiasının, ancak ilgili tarihlerde davalı tarafının ilgili izinleri almaksızın kazı çalışması yapmış olması ve bu durumun kesin kanaat oluşturacak bulgularla ispatlanması halinde mümkün olabileceği, dosya kapsamındaki fotoğraflarda kazı çalışmasının kim veya kimler tarafından yapıldığını gösteren herhangi bir bulgunun olmadığı, bu haliyle davacı tarafından dosyaya sunulan bilgi, belgelerin ve kazı çalışmasına ilişkin fotoğrafların dava konusu hasarın meydana gelmesinde davalı tarafın sorumlu tutulmasına yetecek somut bulgular içermediği yönünde mahkememize tam kanaat geldiğinden ve böylelikle davacı tarafından ispat edilemeyen davanın dosya kapsamında alınan bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi teknik heyet kök ve ek raporları doğrultusunda reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 35,90.- TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 23,40.-TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4- 1.168,20.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır