Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/432 E. 2019/171 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/418 Esas
KARAR NO: 2019/155

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 21/12/2018
KARAR TARİHİ: 08/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketi ilgili tarihlerde üstlenen …A.Ş. İle Davalı firma arasında 03/02/2014 tarihli müvekkilinin site yönetiminin bulunduğu sitede güvenlik hizmeti sağladığını ve davalıya karşı tüm borçların yerine getirildiğini, müvekkiline ve davalıya karşı … tarafından iş hukukundan kaynaklı Bakırköy İş Mahkemesi’nin… dosyası ile takip açıldığını, davalı şirketin … ‘in iş akdinin haksız nedenle fesih edilmiş olduğu gerekçesi ile müvekkili ve davalının aslı işveren-alt işveren sıfatları nedeniyle müteselsilen sorumluluğuna karar verildiğini, … tarafından Mahkeme İlamındaki alacak kalemlerinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konularak müvekkili ve davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, dosya hesabının 18.310,00 TL olduğunu, davalı tarafından icra dosya borcunun yarısı olan 9.055,00 TL’sinin ödenip, kalan yarısını ödemeyeceğini beyan ettiğini, bu sebeple müvekkilinin icra tehdidi altında kalarak kalan icra borcunu kapattığını, ödemenin akabinde 9.055,00 TL’nin rücuen davalıdan tahsil edilmesi amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği …’in müvekkili sitede çalışmış olduğu dönemdeki tüm işçilik alacaklarından kaynaklanan sorumluluğu davalının üstlendiğini beyanla; davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davayı açmaya yetkili kişilerin yönetim olmayıp, bu bedeli ödeyen kat maliklerinin olduğunu, davacı tarafın anlaşma ve sözleşme gereği ödemiş olduğu bedeli müvekkili şirkete rücu etme hakkı bulunmadığını beyanla; davanın öncelikle usul yönünden reddine, aksi takdirde sözleşmeye ve hakkaniyete aykırı davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Celp ve tetkikine karar verilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelenmiş: Alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına 09/05/2018 tarihinde ödenen bedelin 01/11/2018 tarihli özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi ve 01/11/2016 tarihli ek protokol şartları kapsamında rücu talebi istemli, 9.055,00 TL asıl alacak, 100,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.155,00 TL üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce; dava dilekçesi ve ekleri incelenmiştir.
HMK’nın görev-görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesi; “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmünü amirdir.
HMK’nın görev-asliye hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 2. maddesi; “(1)Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2)Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükmünü amirdir.
HMK’nın dava şartları başlıklı 114. maddesi; “(1)Dava şartları şunlardır: a)Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b)Yargı yolunun caiz olması. c)Mahkemenin görevli olması. ç)Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d)Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması. f)Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g)Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ)Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h)Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı)Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2)Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü amirdir.
HMK’nın dava şartlarının incelenmesi başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya mündericatından; Taraflar arasındaki ilişki Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … E…. K. sayılı dosyasında iş akdinin haksız feshi nedeniyle işçi … lehine verilen tazminat miktarının mahkemece müteselsil sorumluluklarına karar verilmiş olan davacı ve davalı arasında icra takibine neden olması, bu kapsamda davacının ödemiş olduğu tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüş olup açıklanan hususlar çerçevesinde mahkememizin görevsiz olduğuna, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK’nın 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK’nın 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK’nın 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK’nın 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK’nın 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK’nın 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza