Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/428 E. 2020/49 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/429 Esas
KARAR NO : 2020/50

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 03/03/2020 tarihinde… acenteliğine kabul edildiğini, bu tarihten itibaren müvekkili şirketin uçak bileti düzenlenme yetkisine sahip olduğunu, müvekkili şirketin …’ya üyelik başvurusunda havayolu şirketlerine karşı olan borçların teminatı için…nın 23/02/2010 tarihli …seri numaralı,… mektup numaralı ve 261.000 Amerikan Doları tutarındaki banka teminat mektubunu …’ya teslim ettiğini, müvekkili seyahat acentesinin…’ya kabul edilmesiyle birlikte BSP Elektronik platformunu kullanmaya başladığını, bu platformun seyahat acenteleri açısından bir zorunluluk olduğunu, müvekkilinin … acentesi olduğu tarihten itibaren yalnızca nakit kabul etmek suretiyle bilet satışı yaptığını, kredi kartı ödemesi ile uçak bileti düzenlemediğini, bu hususa güvenlik sebebiyle dikkat ettiğini, 20/08/2018-25/08/2018 tarihleri arasında müvekkilinin bilgisi ve onayı olmadan kredi kartı ile bilet satış işlem kayıtları BSP platformu üzerinden tespit edildiğini, kredi kartı satış işlemleri sebebiyle müvekkilinin cari hesabına 86.102,65 TL tutarında borç kaydedildiğini, ayrıca müvekkiline BSP platformu üzerinden ADM (Acente Borç Dekontu) düzenlendiğini, Davalı …’nın sistem üzerinden gönderdiği 06/11/2018 tarihli bildirim ile müvekkili aleyhine düzenlenen haksız ve hukuka aykırı …’ler sebebiyle müvekkilinin uçak bileti düzenleme yetkisini sonlandırdığını, … üyeliğini askıya alındığını, müvekkili şirkete cari hesap farkının kapatılması için 31/12/2018 tarihine kadar süre tanındığını, aksi takdirde …’nın elinde bulundurduğu banka teminat mektubunu paraya çevireceğini, ayrıca müvekkili şirketin yetkilisi …’ün …’nın teminat mektubunun düzenlenmesi için şahsi kefalet de verdiğini, ayrıca yine…’ün oturduğu şahsi konut üzerinde 1.000.000 TL tutarında ipotek tesis edildiğini, teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi halinde müvekkilinin bu parayı …’ya ödemiş olacağını, dava sonucunda tekrar aynı kişilerden geri tahsil etmeye çalışacağını, davalı şirketlere karşı müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerine yerine getirdiğini beyanla, müvekkilinin borçlu dahi olmadığı, 2 numaralı davalı havayolu şirketi tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlenen acente borç dekontu tutarı 24.035,37 TL’ye karşılık 1.500.000 TL’lik teminat mektubunun paraya çevrilmemesi yönünde dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı… vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki tahkim sözleşmesi uyarınca dava konusu uyuşmazlığın tahkim mahkemesince çözümünün zorunlu olup, somut uyuşmazlığın çözümünde mahkemenin görevli olmadığını, öncelikle davanın bu yönü ile usulden reddini talep ettiklerini, davalı şirket ile müvekkili arasında imzalanan 03/03/2010 tarihli yolcu bileti satış acentesi anlaşmasının 2.1 – 2.2 ve 2.3. maddelerinde belirtilen hükümlerin davacı şirket tarafından kabul edildiğini, 2018 yılında güncellenen Seyahat Acentesi El Kitabının 31/05/2018 tarihinde Türkiye’de …’ya akredite olmuş tüm seyahat acentelerine mail yolu ile iletildiğini, bu kitapta seyahat acentelerinin faaliyetleri süresince uyması gereken kuralların bulunduğunu, bu kitabın 151-155.inci sayfalarında yer alan…e numaralı karar uyarınca seyahat acenteleri ile üye havayolu şirketleri veya… arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda yargı makamı olarak münhasıran seyahat acenteleri arabuluculuğunun yetkisinin kabul gördüğünü, … üyesi havayolları ve akredite acenteler arasında meydana gelen uyuşmazlıkların efektif ve adil şekilde çözümü için uzun yıllardır zorunlu arabuluculuk sisteminin yürürlükte olduğunu, yine Seyahat Acenteleri El Kitabı’nın… nolu kararının 12. Bölümü uyarınca bu karara karşı tahkim mahkemelerine gitme hakkının bulunduğunu, Türkiye’deki acenteler için Cenevre veye İsviçre tahkim merkezlerinin görevli ve yetkili olduğunu, tahkim incelemesinin bir veya birden fazla hakem tarafından Milletlerarası Ticaret Odası tahkim kurallarına göre yapılacağı ve tahkim dilinin ise İngilizce olacağının belirlendiğini, netice olarak taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için öncelikle zorunlu arabuluculuk sistemi, bu inceleme neticesinde çıkacak karara karşı da münhasır olarak tahkim şartının son derece açık ve net bir şekilde düzenlendiğini, davacının sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilen Seyahat Aceteleri El Kitabında uyuşmazlıkların çözümü için münhasır yetkili olan arabuluculuk ve akabinde tahkim incelemelerinin dışına çıkarak bu davayı açmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca bilet satışlarının acenteliğin sorumluluğunda olduğunu, 6102 sayılı TTK uyarınca ticari faaliyetlerini yürütürken her zaman basiretli bir tacir gibi davranma zorunluluğu bulunan davacının dava konusu biletlerin bilgisi dışında satıldığını iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu biletlerin davacının iş yerindeki çalışanlar tarafından da satışının gerçekleştirilmiş olabileceğini, bilindiği üzere hiçkimsenin kendi kusuruna veya ihtimaline dayanarak lehine bir hak iddiasına bulunamayacağını, davacı acente tarafından verilen kesin ve süresiz teminat mektubunun paraya çevrilmesinin durdurulmasına ilişkin verilen tedbir kararının da yerinde olmadığını, davacının kendi kusur ve ihmalini hiçe sayarak teknik olarak ne müvekkilinin ne de diğer davalı havayolu şirketinin davacı için kredi kartı ile bilet satışı kanalını kapatmasının mümkün olmadığını bildiği halde davalılardan böyle bir talepte bulunmasının ve olumsuz yanıt aldıktan sonra da bu huzurda davaya açarak uğradığı zararın müvekkili kusurundan kaynaklanmış olduğunu iddia etmesinin kötü niyetli bir davranış olduğunu belirterek haksız ve kötü niyetle açılmış olan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde; davacının bizzat kendi işletmesi tarafından ve kendi sisteminden yapılan satışlarla ilgili olarak müvekkili şirketin ve diğer davalının kusurlu olduğunu iddia ettiğini, davacı tarafından öncelikle komiser, akabinde tahkim şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, akabinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER:
Teminat mektubu sureti, ipotek belgesi taraflar arasındaki yazışmalar, 03/03/2020 tarihli Yolcu Bileti Satış Acentesi Anlaşmasının bir örneğinin dosya arasında olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 03/03/2010 tarihli Yolcu Bileti Satış Acentesi Sözleşmesi imzalandığı tartışmasızdır.
Sözleşmenin 1. Maddesinde; “….taşımacı tarafından acentenin tayin edilmesi üzerine acente ve taşımacı arasında yürürlüğe girmiştir. …bu anlaşma taşımacı ve acente arasında, isimleri anlaşmada özellikle belirtilmiş ve her ikisi de anlaşmanın tarafları olarak isimlerini anlaşmaya koymuşlar gibi geçerli olacaktır.”
2.1. Maddesinde; “Taşımacı ile acente arasındaki ilişkide geçerli olan şartlar ve koşullar, acente idarecisinin yetkisi altında zaman zaman yayınlanan ve bu anlaşmaya da eklenen Seyahat Acentesi El Kitabında yer verilen kararlarda belirtilmiştir. El Kitabı aşağıdakileri içermektedir.
a.)(i) Satış Acentesi Kuralları,
a.)(ii)Acenteler için Banka Ödeme Planı Kılavuzunda yer verilen Banka Ödeme Planı Kuralları,
a.)(iii) Satış Acentesi Kuralları kapsamında hüküm altına alınan diğer yerel standartlar,
a.)(iv)diğer geçerli .. kararları .
b.) Bu kurallar, kararlar ve zaman zaman tadil edilen haliyle diğer hükümlerin bu anlaşmanın bir parçası kılındığı kabul edilecektir ve taşımacı ve Acente bunlara uymayı kabul etmiştir.”
2.2. Maddesinde; “acentenin Seyahat Acentesi El Kitabı’nın mevcut baskısını teslim aldığını, kabul etmiştir. Acente ayrıca sınırlı olmamak kaydı ile tazminatlar ve Trafik Belgeleriyle ilgili feragat, saklama, tanzim ve teminat, raporlama ve ödeme prosedürleri ve tahkim prosedürleri dahil, El Kitabının içeriğini okuyup anladığını kabul etmiştir”
2.3. Maddesinde; “acente idarecisi, acenteye el kitabının daha sonra yapılan baskılarını ve tadilatlarını temin edecektir . El kitabının içeriğinde yapılan tüm değişiklikler, Acente İdarecisi tarafından Acenteye bildirilecektir. Bu bildirimin gönderilmesinden itibaren 30 gün içerisinde Acente, Acente İdaresine yazılı bildirimde bulunarak bu anlaşmayı feshetmediği müddetçe, bu değişikliklerin bu anlaşmaya dahil edilmiş olduğunu varsayılacaktır. “
Yine sözleşmenin 14.Maddesinde ise; ” bir konunun Satış Acentesi Kuralları uyarınca tahkime götürülmek istenmesi durumunda Acente bu kurallar uyarnıca tahkime başvurmayı ve tahkim prosedürlerine uygun davranmayı ve ayrıca verilen tahkim kararına bağlı kalmayı kabul etmiştir.” şeklinde anlaştıkları belirlenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin davalı …tarafından düzenlenen Seyahat Acentesi El Kitabına tabi olarak kabul gördüğü tartışmasızdır. Bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf da bulunmamaktadır.
31/05/2018 tarihli Seyahat Acentesi El Kitabının 1.Maddesinde; “İş bu maddede sıralanmış meselelerden kaynaklanan veya söz konusu meselelerle bağlantılı olarak çıkan tüm ihtilafların nihai çözüme kavuşturulması aşağıdaki 4’de tarif edilen tahkim yoluyla incelemeye bağlı olmak kaydı ile komiser tarafından iş bu karara uygun olarak gerçekleştirilecektir.”
4.1 Maddesinde; “komiserin iş bu karar hükümleri uyarınca aldığı bir karardan mağdur olduğunu düşünen bir acente veya başvuru sahibi bu kararı, Yolcu Satış Acenteliği Kurallarında açıklanan prosedürlere uygun olarak tahkim yoluyla inceletme hakkına sahip olacaktır.”
4.2 maddesinde; “Aldığı bir karar, bir Acentenin Yolcu Satış Acenteliği Kurallarında yer alan ilgili hükümlere göre Komiser nezdinde açtığı bir davaya konu olan bir üye , kendisi komiserin kararına itiraz etmiş ise de, bu kararı Yolcu Satış Acenteliği Kurallarında açıklanan prosedürlere uygun olarak tahkim yoluyla inceletme talebinde bulunabilir.”
4.3.Maddesinde; “Acente İdaresicisi veya … tarafından alınan bir karar veya yapılan bir işlem, bir acentenin iş bu kararın hükümlerine göre komiser nezdinde açtığı bir davaya konu olmuş ise ve Acente İdarecisi veya… Komiserin kararına itiraz ediyorsa, Acente İdarecisi veya… bu kararı Yolcu Satış Acenteliği Kurallarında açıklanan prosedürlere uygun olarak tahkim yoluyla inceletme hakkına sahip olacaktır” hükümlerinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı… şirketi tarafından 2018 yılı tarihli Seyahat Acentesi El Kitabının davacı şirkete mail yolu ile iletildiğine ilişkin dosyada bilgi ve belgeler mevcuttur.
Tahkim anlaşması yazılı şekilde yapılır. Yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için, tahkim anlaşmasının taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi bir iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olması gerekir. Asıl sözleşmenin bir parçası haline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye yollama yapılması halinde de geçerli bir tahkim anlaşması yapılmış sayılır.
Gerçek ya da tüzel kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklarda asıl olan uyuşmazlığın devletin bünyesindeki yargı organları-mahkemeler tarafından çözülmesidir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları arasında sayılan arabulucuk, tahkim, hakem, bilirkişi vs. gibi yollarla uyuşmazlıkların çözümü tarafların serbest iradesi ya da bu yola başvurmayı zorunlu kılan yasa hükmünün varlığına bağlıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere sözleşme genel şartlarında tahkim şartının düzenlendiği, yukarıdaki paragraflarda belirtilen tüm yasal unsurların karar altına alındığı gibi esaslı unsurlarda herhangi bir eksiklik olmadığı, ayrıca tahkimde tespit edilen tüm hususların kanuna uygun olup herhangi bir aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir. Netice olarak taraflar tarafından imzalanan tahkim şartının geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Tahkim şartı veya anlaşmasının geçerli olabilmesi için yanların tahkim iradesini açıkladıkları tahkim şartı ya da sözleşmede tartışma ve karışıklığa neden olmayacak biçimde açık ve kesin olarak belirtmiş olmaları zorunludur. Somut olayımızda Seyahat Acenteleri El Kitabı’nın 812 nolu kararının 12.2.3 bölümündeki düzenlemeye göre davacı şirket 2. bölgede bulunduğundan, “Türkiye’deki acenteler için Cenevre ve İsviçre tahkim merkezleri görevli ve yetkili olacaktır” ibaresinin bulunduğu sabittir. Bu hali ile herhangi bir uyuşmazlığın taraflarca tahkim yoluna giderek çözümleneceği kabul edilmiştir.
Bu hali ile HMK’nun 413. maddesinde belirlenen hükümler de göz önüne alınarak taraflar arasında düzenlenen 03/03/2010 tarihli sözleşmenin uygulanmasından çıkan uyuşmazlıkların Seyahat Acenteleri El Kitabı’nın 812 nolu kararının 12.2.3 bölümündeki düzenlemeye göre, davacı şirketin 2. bölgede bulunması nedeni ile Türkiye’deki acenteler için Cenevre veya İsviçre Tahkim merkezleri görevli ve yetkili kılındığı sabit olup, sözleşmede geçerli bir tahkim şartının düzenlendiği, davalılar vekillerinin ayrı ayrı sunmuş oldukları cevap dilekçeleri ile ilk itiraz olarak tahkim itirazında bulundukları anlaşıldığından, HMK’nun 116. Maddesi gereğince mahkememizde açılan davadaki uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerekeceğinden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-6100 sayılı HMK’nun 413. Maddesi uyarınca tahkim itirazın nedeniyle HMK’nın 116/1-b bendi uyarınca uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerekeceğinden davanın USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen 28/12/2018 tarihli …A.Ş …/İstanbul Şubesi’nin 23/02/2010 tarih … seri nolu ve … mektup numaralı 261.000,00.-USD miktarlı kesin ve süresiz verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesinin durdurulmasına ilişkin İHTİYATİ TEDBİR KARARININ KALDIRILMASINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.652,44 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 1.598,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı … Taşımacıları Birliği kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … Taşımacıları Birliği tarafından yapılan 37,50 TL’nin davacıdan alınarak davalı … Taşımacıları Birliği’ne verilmesine,
7- Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı … Tarafından yapılan 46,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı … ‘ne verilmesine,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/01/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza