Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/413 E. 2020/668 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/413 Esas
KARAR NO : 2020/668 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın …. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi yaptığı, talimat yoluyla … İcra Müdürlüğünün 2018/… Talimat sayılı dosyası üzerinden 01.11.208 tarihinde haciz icrası sırasında dava dışı üçüncü kişi … San. AŞ mallan üzerinde haciz işlemi yapıldığı, muhafaza işlemi sırasında makinelerin zarar görme tehlikesi sebebiyle üçüncü kişi … tarafından 100.000 TL miktarlı ödeme yapıldığı ve ayrıca bakiye dosya borcunun 156.450 TL olarak üçüncü kişi … tarafından üstlenildiği, taraflar arasında ayrıca Dış Üstlenme Sözleşmesi akdedildiği, söz konusu sözleşme ile üçünü kişi …’ın borcu 15.12.2019 tarihinde başlamak üzere her ayın 15 inde olmak üzere, 15.000 TL, 15.000 TL, 30.000 TL, 30.000, 30.000 TL ve son olarak 15.05.2109 tarihinde 36.450 TL olmak üzere ödeyeceğini taahhüt ettiği bu ödemelerin süresi gelmeden 14.12.2018 tarihinde haczedilen malların muhafaza altına alınmasının talep edildiği, icra dosyasına 100.000 TL harici ödeme ile 9.434,20 TL ödemeyi bildirmediği, bu işlem sonrasında davacı vekili olarak tahsil edilen miktarların icraya bildirilmediği yönünde UYAP üzerinden beyanda bulunulduğu, davalı vekilinin 115.000 TL tahsil edildiğini bildirdiği, ancak bu tahsilatın ilk yapılan ve 20.12.2108 yapılan taksik ödemesinin toplamını oluşturduğu, ilk tahsilatın bildirilmediği, alacaklı vekilinin tekrar talimat ile hacizli malların muhafazasını isteyemeyeceği, borcun üstlenilmesi ile birlikte borçlunun TBK md. 196 ve 198 madde gereğince borçtan kurtulacağı, dava dışı … ile davalı banka arasındaki işlemin bu sonucu doğuracağı, davalı bankanın halen icra takibini sürdürdüğü, söz konusu dosya üzerinden icra işleminin tedbiren durdurulmasının talep edildiği, … tarafından ödemelerin yapıldığı, 15.12.2018 tarihli ödemenin alacaklı vekilinin hesabına yapıldığı ve senedin teslim alındığı, bu ödemenin de davalı banka vekilinin borcun üstlenilmesini kabul ettiğini gösterdiği, ödeme planının kabulü ile icra işlemlerine devam edilmemesi gerektiği, belirtilerek borçlu olunmadığının tespitine ve takibin ödeme süresince talikine ve kötüniyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, Borcun ödenmiş olması sebebiyle davanın konusuz kaldığı, takibin kambiyo senedine dayandığı, davalıların bu kambiyo senedinde bulunan imzalara inkar etmedikleri yapılan haczin usulüne uygun olduğu, üçüncü kişiye istihkak iddiasında bulunmak için süre verildiği, davacı şirket ile davalılar arasında organik bağlantı bulunduğu belirtilerek davanın reddi talep ve dava edilmiştir.
CEVABA CEVAP:
Borcun üçüncü kişiye intikal etmiş bulunması sebebiyle borçlu sıfatının bulunmadığı, haciz baskısı altında işlem yapıldığı, üçüncü kişinin borcu üstlenmesine ve böylece borcun konusuz kalmış olmasına rağmen alacaklının takibe devam ettiğini, davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirileceğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Kambiyo senedine yönelik yapılan takip sonucu borcun olup olmadığı, takip devamında 3. Kişinin borcu usülüne uygun olarak üstlenip üstlenmediği, 3. Kişinin borcu üstlenmesinin takibe konu borcu sona erdirip erdirmediği icra dosyasındaki borcun ödenmesi sonucundaki davanın konusuz kalıp kalmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosya aslı bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; Davalı … tarafından ihtiyati haciz talebinde bulunduğu ve … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25.10.2018 tarih ve 2018/… D.İş ve 2018/… K. Sayılı değişik iş kararına dayalı olarak davalı …ş. tarafından davalılar aleyhine 200.035,53 TL Toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
İhtiyati haciz işleminin talimat yoluyla …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Talimat sayılı dosyası üzerinden icra edildiği, 01.11.2018 tarihli haciz zaptında haciz yerinde başka şirket bulunmakla birlikte borçlu şirkete ilişkin bilgi ve belgelere rastlanması sebebiyle haciz işlemi uygulandığı, bir kısım makinanın haczedildiği, muhafazaya başlanmışsa da alacaklı vekilinin talebi ile muhafaza işlemine son verildiği ve …’a yediemin olarak teslim edildiği görülmüştür.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasının uyap sisteminden celp edilen suretinin incelenmesinde Davacısı … San.Tic. Limited Şirketi, davalısı … olan dosyanın incelenmesinde, haciz tehdidi altında borçlu olmayan bedelin ödenmesinden kaynaklanan istirdat davası olduğu, davacının …. Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı dosya ile ilgili Alacaklı vekili Av; … hesabına 01.11.2018 tarihinde 100.000,00 TL; 21.12.2018 tarihinde 138.309,80 TL ve 9.000,00 TL olarak yatırılan bedellerin iadesi talebi ile açıldığı anlaşılmıştır.
… İcra Hukuk Mahkemesi İstihkak İddiası Dosyasının suretinin incelenmesinde Üçüncü kişi tarafından … LTD tarafından açılan istihkak davasının, ayni şirketin dosya borcunu kapatması sebebiyle 08.10.2019 tarihli duruşmada karar vermeye yer olmadığı yönünde karar verdiği görülmüştür.
Mahkememizce Dosyanın borçlar alanında nitelikli hesap uzmanı bilirkişisine verilerek protokol uyarınca 01/11/2018 tarihi itibariyle güncel borcun ne kadar olduğu protokol uyarınca icra takibindeki borçtan davacıların sorumluluğunun sona erip ermediği,hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 16/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; 01.11.2018 tarihinde yapılan 100.000,00 TL miktarlı harici ödeme sonrasında dosya borcunun 142.213,70 TL olduğu, Borcun üçüncü kişi tarafından üstlenildiğini gösterir bir bilgi ve belge bulunmadığı, Borçluların …. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyası üzerinden, 01.11.2018 tarihi itibariyle sorumluluklarının devam ettiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacılar vekili 01/09/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Davacı tanıklarından …’ın huzurda alınan ve davacı tarafça sorulması istenen sorulara tanığa yöneltilerek alınan ifadesinde ” Ben … Çikolata şirketinde önceden genel müdür yardımcısı olarak çalışıyordum”Davacı vekilinin 14/11/2020 tarihli celsenin 1 numaralı sorusu soruldu; banka vekilleri … Çikolatanın iş yerine gidip haciz işlemi tesis ederken … bey beni aradı sonra fabrikaya gittim, vinçler ön kapıdan sokulmuş makineler sökülmeye başlanmıştı, … Çikolatanın borç bakiyesi 100.000 TL’nin yatırılırsa haciz işlemelerinin durdurulacağını söylediler sonra … çikolata şirketi 100.000 TL yi yatırdı, ancak makineleri sökmeye devam etmişlerdi ben hatırladığım kadarıyla banka avukatı … hanıma neden işlemlerin devam edildiği söylediğimde bakiye borcun kaldığını bununda ödenmesi gerektiğini daha sonra bir protokol düzenledi, protokole kimin imza atacağını sordu bende kendim imza atacağımı söyledim böylece kalan borç bakiyesi için protokolü ben kendim imzaladım. Davacı vekilinin 14/11/2020 tarihli celsenin 2 numaralı sorusu soruldu; haciz mahallinde haciz sırasında 100.000 TL ödeme yapılmasına rağmen işlemler devam ettiğinden haciz mahallinde haciz sırasında protokol imzalandı. Davacı vekilinin 14/11/2020 tarihli celsenin 3 numaralı sorusu soruldu; İcra dosyasını üstlendiğimden borçlu … çikolata yetkilileri haberdar edildi onlarda kabul etti davalı bankada bunu biliyordu protokolün yanında ayrıca senette imzaladım. Davacı vekilinin 14/11/2020 tarihli celsenin 4 numaralı sorusu soruldu; protokolü imzalamakta özel bir amacım yada menfaatim yoktur o dönem çalıştığım … çikolatanın sahibi olan …’ın kardeşi olan …’ın sahibi olduğu … çikolata fabrikasında haciz işlemlerinin durdurulması ve kalan borç bakiyesinin kapanması için protokolü imzaladım. Davacı vekilinin 14/11/2020 tarihli celsenin 5 numaralı sorusu soruldu; İlk 15.000 TL lik ödeme yaptım daha sonraki ay davacı vekilleri … çikolataya hacze gitti, … çikolata kalan bakiyeyi ödemek zorunda kaldı, hatta bir kısım fazla yapılan ödemelerinde … çikolataya iade edileceğini söylediler, daha sonra imzaladığım 6 adet senedi toplam borç ödendiği için iade aldım.Davacı vekilinin 14/11/2020 tarihli celsenin 6 numaralı sorusu soruldu; Bildiğim kadarıyla protokol imzalandıktan sonra … ve … aleyhine işlem yapılmadığını biliyorum, sadece protokol imzalandıktan sonra … çikolata için haciz işlemleri başlatıldı, dedi.Tanıktan soruldu, … çikolataya … çikolatanın borcundan dolayı gidildiği ancak muvazalı işlemler olduğu iddiasıyla sanki … çikolatanın da borcu varmış gibi hacze gidildiğini gördüm Mehmet beyin oğlu … için aynı çikolata sektöründe çalışacağı çikolata fabrikası kurdu şirketlerin yaptığı çikolatalar ayrıdır bizim yaptığımız kokolin … çikolatanın yaptığı gerçek çikolata ürünü olup farklı ürünleri olup farklı şirketlerdir, dedi. Beyanı okundu imzası alındı. Tanıktan soruldu, … çikolataya ilk gidildiğinde arşiv evrak taraması yapıldığını biliyorum oradan belgeler alındıktan sonra … çikolataya gidildiğini biliyorum … çikolata da … çikolatanın belge bilgileri bulunmamaktadır.” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, dosyaya celp edilen belgeler, dinlenen tanık beyanı alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, Borcun yüklenilmesi Türk Borçlar Kanunu 195 vd hükümlerinde düzenlenmiştir. Borçlu ile iç üstlenme sözleşmesi yapan kişi, borcu bizzat ifa ederek veya alacaklının rızasıyla borcu üstlenerek, borçluyu borcundan kurtarma yükümlülüğü altına girmiş olur. Borçlunun yerine yenisinin geçmesi ve borcundan kurtarılması, borcu üstlenen ile alacaklı arasında yapılacak sözleşmeyle olur. Bu hükümler incelendiğinde borcun yüklenilmesinin iki aşamada gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Somut olay bakımından borcun iç yüklenilmesinin varlığını gösteren bir husus dosyada bulunmamaktadır. Borcun yüklenilmesini tamamlayan işlem ise alacaklı ile borcu yüklenen arasında gerçekleştirilen borcun dış yüklenilmesi sözleşmesidir. TBK md. 196. borcun yüklenilmesi sonuçlarının bu dış yüklenilme sözleşmesi ile gerçekleşeceğini öngörmüş bulunmaktadır. Bu sözleşmenin gerçekleşmesi bakımından öneri ve kabul özel bir düzenlemeye bağlanmıştır. TBK md. 196, f. 2 hükmüne göre:” İç üstlenme sözleşmesinin, üstlenen veya onun izni ile borçlu tarafından alacaklıya bildirilmesi, dış üstlenme sözleşmesinin yapılmasına ilişkin öneri anlamına gelir. Alacaklının kabulü açık veya örtülü olabilir. Alacaklı, çekince ileri sürmeksizin üstlenenin ifasını kabul eder veya onun borçlu sıfatı ile yaptığı diğer herhangi bir işleme rıza gösterirse, borcun üstlenilmesini kabul etmiş sayılır. Böylesi bir öneri, nitelik olarak hukuki işlem niteliğindedir ve HMK gereğince sözleşmenin değeri de dikkate alındığında yazılı delil ile ispat edilmesi gereken bir husustur.
Somut olay bakımından borçlular (davacı … Çikolata AŞ-…-…) veya borcu üstlendiği ileri sürülen (…) tarafından, borcun iç yüklenilmesi sözleşmesinin davalı … AŞ’ye bildirildiğini gösterir bir belge veya bilgi dosya kapsamında yer almamaktadır. Dosyada yer alan Protokol başlıklı belgede, iç yüklenilmesinin davalıya bildirildiği, davalının (Burbanbank) bunu kabul ettiği açık bir biçimde anlaşılmamaktadır. 01.11.2018 tarihli protokolde icra dosya borcuna mahsuben dava dışı …’dan davalı banka vekilince senet alındığı, senetlerin biri ödenmediği takdirde senetlerin hepsinin muaccel hale geleceği ve tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile işleme konulacağı, avukatlık ücretleri, masrafları ve tahsil harçlarının borçluya ait olacağı kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Davalı alacaklı dosya borcuna mahsuben tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile senetleri 3. Kişiden aldığından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosya borcunun sona ermeyeceği iradesini beyan ettiğinden borcun üstlenilmesi ile borcun sona erdiğini da kabul etmediği ve gene dava dışı 3.kişi …’ın protokolü imzalama iradesinin 3.kişinin fiilini taahhüt şeklinde değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır. Bu sebeple davacının borcun yüklenildiği bu sebeple borcunun bulunmadığı iddiası ispatlanamamıştır. Borcun yüklenilmesi gerçekleşmediğinden, borçluların (davacı … Çikolata AŞ-…-…) sorumluluğunun sona erdiğinden söz edilemeyeceğinden bu haliyle davacı tarafından ileri sürülen iddiaların yersiz olduğu ve açılan dava ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 2.269,81 nin mahsubu fazla yatırılan 2.215,41 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacılar tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.576,67 -TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır