Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/40 E. 2021/415 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/40 Esas
KARAR NO : 2021/415
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacılar … ve … …’in akrabalarını görmek amacıyla akrabaları tarafından gönderilen davetiye ile yurtdışına gitmek istediklerini, vize işlemlerinin yürütülmesi için … Turizm isimli bir aracı kuruma yetki verdiklerini, şirketin davacılar adına vize sağladığını, … Turizm şirketinin davacıların pasaportlarını 10.08.2018 tarihinde … takip numarası ile davalı … A.Ş.’ne teslim ettiğini, vizelerinin çıkmış olmasına dayanarak davacıların Düseldorf/Almanya Havalimanına gitmek üzere İstanbul AHL’ den gidiş ve dönüş şeklinde 4.315,-TL bedelinde uçak bilet aldıklarını, davacıların pasaportları içinde bulunduğu kargoların taşıma esnasında kaybolduğunu, davalı şirketin bunları kaybettiğini öğrendiklerini, davacıların zararının giderileceğinin söylendiğini ve tutanak tutulmuş ise de, davacılara herhangi bir ödemede bulunulmadığını, zararın temini için yapılacağı söylenen ödemenin sadece pasaport üzerinden ibaret olduğu, fakat davacıların zararları bir pasaport ücretinden çok daha fazla olduğunu, davalı kargo şirketi tarafından kaybedilmiş olan pasaportlardan dolayı davacıların uğradığı maddi zararların yaklaşık; 1. THY uçak bileti tutarı: 4.315,- TL. 2- Pasaport Tutarı: 1.530,- TL 3- Vize Bedeli 1.200,- TL 4- Seyahat Sağlık Sigortası ücreti: 60 Euro (364,-TL) 5- Davetiye ücreti 230 Euro (1.397,-TL) Bir yıllık yol ücret, 1.000,- TL olduğunu, davalı kargo şirketi tarafından kaybedilmiş olan pasaportlardan dolayı davacıların manevi zarara uğradığını, 9.800,-00.-TL maddi, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi için işbu davayı ikame ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 1/2 oranında olmak kaydıyla toplam 9.800.-TL maddi, 10.000.- TL manevi tazminat bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte … A.Ş.’ nden alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların talep ve iddialarına ilişkin deliller taraflarına tebliği edilmediğini, müvekkili şirketin kayıtlarında yapılan araştırma neticesinde … Turizm firması tarafından müvekkil şirkete teslim edilen kargonun kayıp duruma düştüğü tespit edildiğini, kargo içeriğinde bulunduğu iddia edilen bilgi ve belgelerin ispat edilmesi gerektiğini, bununla birlikte taşıyıcının sorumluluğu, TTK m.882 gereğince gönderinin tamamının zıyaı ve hasarı halinde ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğunu, davacıların diğer giderlerine ilişkin müvekkili şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, TTK 883 maddesi de taşıyıcının ziya veya hasardan sorumlu olduğu hallerde yalnızca ödenmesi gereken tazminat tutarı ile taşıma ücretinin geri verilebileceğini, somut olayda manevi tazminat şartları oluşmadığını, manevi tazminat şartları Türk Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesinde oldukça kısıtlı sınırlamalar ile belirlendiğini, sırf sözleşmeye aykırılık mutlak surette kişilik haklarına da aykırılık manasına gelmeyeceğini, şartlar oluşmadığından manevi tazminat talebinin kabulü mümkün olmadığını, davacıların manevi tazminat taleplerinin de reddi gerektiğini, öncelikle davanın reddi ile mahkeme aksi kanaatte olduğu takdirde müvekkili şirket hakkında TTK’nın sorumluluk sınırlamaları hükümlerinin uygulanmasını ve yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; taşıma sözleşmesi kapsamında teslimat yapılmaması nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin olup, davalının taşıma sözleşmesi uyarınca edimini yerine getirip getirmediği, teslimatta ilgili sorumluluğun bulunup bulunmadığı ve davacının uğradığı zararıın tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, davacıların davalıya yaptığı başvuru formu, … Polis Merkezince alınan İfade Tutanağı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dava konusu kargoya ilişkin bilgilerin ekran görüntüsünün dosyamız içerisine sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce Lojistik ve Taşımacılık Uzmanı bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle;
“Uyuşmazlığa konu davada somut olay bakımından emtia-kargo karayolu ile bir yurt içi taşıması olduğu, dolayısıyla davada zıyaı hasar yönünden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Taşıma Işleri- Eşya Taşıma, 4925 sayılı Karayolu aşıma Kanunu ve bağlamında Yönetmelik hükümleri uygulama alanı bulacağı, ancak karayolu Taşıma Kanun ve Yönetmeliği’nin eşyanın hasarı, zıyaı ve gecikme durumlarında taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin tam açıklık getirmediği, genel anlamda düzenlemeler idari para cezaları ve taşıma-mesleki yeterlilik belgeleri konusunda hükümler içerdiği dikkate alındığında Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere değerlendirilecektir.
TTK Madde 875/1’de Taşıyıcının sorumluluğu;
Taşıyıcı eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın hasarından, ziyamdan veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Hükmü ile taşıyıcının sorumluluğuna açıklık getirmektedir.
TK Madde 874/1’de Ziva Karinesi:
Eşya, taşıma süresini izleyen yirmi gün İçinde teslim edilmezse, hak sahibi ona zayi olmuş gözüyle bakabilir. Hükmünü havidir.
Uyuşmazlığa konu davada, davalı taşıyıcı taşıtandan kargoyu, davacı yanın adresine teslim edilmek üzere dosya tanımlı gönderi olarak almış; ancak alıcısına teslim etmeyerek zıyaı uğratmıştır. Aynı zamanda kargoyu zıyaı uğrattığı kabulündedir.
TTK Madde 882 Sorumluluk sınırları;
1.Gönderinin zıyaı veya hasarı halinde 880 ve 881 inci maddeleri uyarınca ödenecek tazminat gönderinin her bir kilogramı için 8,33 Özel ekme Hakkı (SDR) karşılayan tutar ile sınırlıdır.
2.Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, Hükmü ile taşıyıcının sorumluluk sınırı.,
4. Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki TCMB’ca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.
Hükmü İle de çevrim tarihi belirlenmektedir.
Şayet Sayın Mahkeme, taraflar arası ihtilaf konusu olan davada, meydana gelen zıyaı-hasar nedeniyle davalı taşıyıcıyı hata ve kusurlu olduğunu benimseyecek olursa, taşıyıcının sınırlı sorumlu olduğu tazminat miktarının hesaplanması için önce emtianın brüt kilogramının bilinmesine, bu miktarın saptanması ile Özel Çekme Hakkı (SDR) karşılığı çevrim tarihi İtibariyle hesaplanması gerekecektir. Ancak, söz konusu zıyaı uğrayan kargoya ait tek veri belgesi olan 4Bilgisayar Ekran Çıktı Belgesi’ İnde 0 (sıfır) kilogram kaydı bulunduğu, dolayısıyla olmayan kilogram üzerinden hesaplama yapılamayacağı da Sayın Mahkeme’nin takdirinde bulunmaktadır. 
Dosya içeriğinde bulunan bilgi ve belgelere göre yapılan tespit ve değerlendirmemizdeki diğer bir husus da, çekişme konusu kargonun davalı taşıyıcıya teslimi esnasında kıymetli evrak olduğu bildirimi-bayanı yapılmayarak standart dosya gönderisi olarak teslim-tesellüm yapıldığı anlaşılmaktadır ki,
Bu durumda, zıyaı uğrayan kargonun brüt kilogramının belirlenmesi halinde TTK m. 875/1 atfı ile TTK m. 882 vd uyarınca davalı toşıyıcıdan davacı yanın talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanabileceği şeklinde değerlendirilmekle birlikte takdiri Sayın Mahkemeye aittir….”şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, 22/03/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taşıma uzmanı tarafından alınan bilirkişi raporuyla söz konusu kargo gönderisi ile ilgili davalı taşıyıcı tarafından dosyaya sunulan Belege Detay başlıklı Bilgisayar Ekran Çıktı Belgesi incelendiğinde; Tasıma Belgesi, Gönderi Kodu: …, ödeme Tipi: Alıcı Ödemeli, Gönderen: … Turizm, Alıcı: … …, Çıkış Birimi: Kurtuluş, Teslim Tipi: Adrese Teslim, Varış Birimi: Yazlık, Çıkış Tarihi: 10.08.2018, Fatura Toplamı: 18,21 Gönderici Bilgileri: … Mh. … Sk. No … D Kat … Şişli/İstanbul, Alıcı Bilgileri: … Mh. … Cd. No … /Sakarya, … Tesellüm No: … , Kareo Ref No: … , Kargo Tipi: Dosya Kg: 0 şeklinde detay açıklamaların bulunduğu,
Bu tespitler ışığında davalı taşıyıcının, dava dışı … Turizm tarafından davacılardan … … adına adres teslimi, alıcı ödemeli dosya içerikli kargo gönderisini teslim aldığı, söz konusu kargo gönderisi içeriğinin sadece “dosva ve 0 kg” olarak tanımlandığı, kargo içeriğinin “pasaportlar”olduğuna ilişkin bir bilgi bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dava dışı … Turizm ile davalı şirket arasında taşıma ilişkisinin kurulduğu, gönderinin davalı taşıyıcıya teslim edildiği, ancak davacıya teslim edilmediği dosya içeriği ile sabittir.
Somut olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’ nın 882. maddesi uyarınca taşıyıcının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğu, kaybolan gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Davacı, zarara davalının kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiğini de iddia ve ispat etmemiştir. Davalı, davacının gerçek zararından sorumlu olacaktır. Gerçek zarar miktarı, kaybolan gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutarı ile sınırlıdır. Bu itibarla, davalı taşıyıcının 6102 sayılı TTK’nın 882. maddesi uyarınca sorumlu olduğu üst sınırın belirlenerek, gerçek zarar miktarı bu miktarın altında ise gerçek zarar miktarına, üstünde ise anılan Yasa maddesi uyarınca belirlenen miktara hükmetmek gerekir.( Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/2501 Esas sayılı ilamı)
Davacı … …’e gönderilen kargonun 1 adet dosya olduğu ve kaybolduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kargo bedelinin tespit edildiği durumlarda TTK’nın 880. madde uyarınca kaybolan kargonun rayiç değerinin hükmedilmesi doğru ise de, somut davada kaybolan kargonun değeri tespit edilmemiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; her ne kadar davacı tarafça davalı kargo şirketi tarafından kaybedilmiş olan pasaportlardan dolayı davacıların manevi zarara uğradığı iddia edilerek manevi tazminat istemiyle ve vize, pasaport, davetiye ücreti, yol ücreti, seyahat sağlık sigortası başlıkları altında maddi tazminat istemli işbu mahkememiz dosyası ile dava açılmış ise de; uyuşmazlığa konu davada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ilgili hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, zıya uğrayan kargonun brüt kilogramının somut belge ile dosyaya sunulmadığı gibi kargo gönderisinin içeriğinin davacılara ait zayi olan pasaportlar olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu ve davacı tarafından somut herhangi bir delil, belge ya da bilgi ile ispat edilemediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
TBK’nın 58. (BK’nın 49.) maddesi uyarınca şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Şahsiyet haklarına saldırıda manevi tazminat istenebilmesi için TBK’nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise şahsiyet haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır. (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202-208) Somut olayda, davalı tarafça gönderinin teslim edilmemesinin MK’nın 24 ve TBK’nın 58. maddeleri anlamında kişilik haklarının ihlali olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla, TBK’nın 58 maddesinde öngörülen manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gözetilerek, davacıların manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-İspatlanamayan DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 338,14- TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 278,84.-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır