Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/395 E. 2020/778 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/395 Esas
KARAR NO : 2020/778

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, müvekkili şirkete ait ürünlerin taşınması amacıyla 02/01/2017 tarihli ‘Kargo Sözleşmesi’ imzalandığını, davalı şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı kanalı ile gönderilen 2 adet koliden oluşan kargonun müşteriye yalnız 1 adet olarak ulaştırıldığını, kayıp kargodaki ürünlerin toplam bedeli olan 1.160,00 EURO tutarında ödemenin yapılmasının talep edildiğini ancak davalı şirketten bu konuda olumlu bir dönüş alınmadığını, bu sebepte 16/04/2018 tarihinde İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… E. numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin davalının borca ve ferilerine ilişkin yaptığı itiraz ile durduğunu, müvekkili şirketin müşterisi ile ticari ilişkisine ve anlaşmasına istinaden fatura ve sevk irsaliyesi düzenlediğini, ürünlerin toplam bedelinin 2.320,00 EURO olup, davalı tarafından ürünlerin yarısının kaybedildiği için müvekkilin uğradığı maddi zararın toplamda 1.116,00 EURO olduğunu, müvekkil şirketin alacağının likit ve muayyen olduğunu, icra takibine karar verilmesi ve davalının, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine davanın kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmemiş yargılama yokluğunda yapılarak karara bağlanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, e-faturalar, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası , bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
İstanbul… İcra Müdürlüğünün… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 1.185,58.-EURO tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Alacak, faturaya dayanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi…’ya tevdii edildiği, bilirkişinin İstanbul …İcra Müdürlüğünün… takip sayılı dosyası ile 1.185,58.-EURO icra takibinde haklı olduklarına ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekili 05/11/2019 tarihli dilekçesiyle; müvekkili şirketin kendileri aleyhine dava ikame edilmiş olduğunu; 27.11.2017 tarihinde öğrendiğini, yapılan tebligatların usule uygun olarak yapılmadığını, borçlu şirket yetkilisinin bulunmadığı belirtilmeden doğrudan doğruya yetkisi olmayan şirket çalışanına yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ usulsüz olsa dahi muhatap öğrenmiş ise geçerli sayılacağını, yetkili olmayan personel huzurunda yapılan işlemler tebliğ anlamına gelemeyeceğini, TK 35’e göre tebligat yapılmasının şartlarının oluşmadığı, dava dilekçesinin 15.10.2019 tarihinde tebliğ edilmişse de usule uygun bir tebligat yapılmadığını, bu nedenle de, müvekkilinin muttali olduğu tarih itibariyle yasal süresi içerisinde cevap ve delillerini sunduklarını, müvekkili şirket sektöründe öncü bir firma olup mezkur taşımada kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, kargo hareket takip formunda da görüleceği üzere, davacı tarafın iddialarının asılsız olup, dava konusu gönderi 05.09.2017 tarihinde alıcıya sorunsuz bir şekilde teslim edildiğini, emtia alıcısı davacı tarafından hiçbir itirazi kayıt olmaksızın teslim alındığını, dava konusu uyuşmazlıkta hukuki gerekçeleri ayrıntılı bir şekilde açıklandığından tazmin gerektiren koşullar gerçekleşmediğini, bu sebeple davacının tazminat talebi haksız olduğunu, hiçbir şekilde meydana gelen zarardan müvekkili şirketin sorumlu olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, davacının istemiş olduğu maddi tazminat miktarı son derece fahiş olduğunu, öncelikle Türk Ticaret Kanunu taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibin benimsediğini, bir an için müvekkil şirketin söz konusu olayda sorumluluğu bulunduğu kabul edilecek olsa dahi TTK md. 882 hükmüne uygun olarak gönderinin değerini kaybeden kısmının her bir kilogramı İçin 6,33 özel çekme hakkı istenebileceğini, ancak bunun sınırının da TTK md. 880 olduğunu,müvekkil şirketin zarardan sorumlu olduğu var sayılsa dahi, yine TTK 886 uyarınca tam tazminata hükmedebilmesi için zarann meydana gelmesinde taşıyıcının kast ve pervasız davranış kusuru varlığının da ispat edilmesi gerektiğini, işbu taşımada müvekkil şirketin kusurlu olduğu kabul edilse dahi, ağır kusur ve hile durumunun mevcut olmadığını, işbu uyuşmazlık konusu teknik ve uzmanlık gerektiren hususlar içerdiği, bu sebeple kara taşıma hukuku konusunda uzman bilirkişice incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, davacı kargo içeriğini eksik ve yanlış beyan ettiğinden gönderenin kusursuz sorumluluğu ilkesinin dikkate alınması gerektiğini, davacının zarar iddiasının ispatlanması gerektiğini, müvekkilin mezkur taşımada hiçbir şekilde kusuru olmadığından müvekkilinin tazmin mükellefiyeti de bulunamadığını, bununla birlikte, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için müvekkil şirketin söz konusu olayda sorumluluğu bulunduğu kabul edilecek olsa dahi TTK 882 hükmüne uygun olarak gönderinin değerini kaybeden kısmın bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkı istenebileceğini, bilirkişi tarafından bu husus dikkate alınmadığını, sunulan nedenlerle usulsüz tebligat iddiaları ile cevap dilekçesinin kabulüne, davacının tüm iddia ve talepleri ile haksız ve hukuka aykın davanın reddine, bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarının kabulü ile dosyanın kara taşıma hukuku konusunda uzman bilirkişiye tevdiine, yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı vekilinin itirazları doğrultusunda dosyanın önceki bilirkişi ile bir taşıma konusunda uzman bilirkişi de eklenmek suretiyle bilirkişi heyetine tevdii edilmesine karar verilmiş, yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi heyet raporunda özetle; uyuşmazlığa konu davada, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulama alanı bulacağını, davacı yan müşterisi gönderilen-alıcıya gönderilmek üzere davalı taşıyıcıya teslim ettiği emtia-kargoların, kısmi zıya hasara uğrayarak eksik teslim edildiğine ilişkin somut bilgi ve belge ile kanıtlayamadığı, dolayısıyla davacının iddiasının ispata muhtaç olduğunu, şayet uyuşmazlığa konu davada, davacı tarafından davalıya teslim dava dışı müşterisine gönderilen emtia-kargonun, kısmi zıyaı uğrayarak alıcıya teslim edilmediğini, dolayısıyla davalı taşıyıcının hata ve kusurlu olduğunun benimsemesi halinde; TTK m.875/1 atfı ile TTK m.882/l,2-b hükümleri uyarınca hesaplanan sınırlı sorumluluk miktarının gerçek hasar olarak belirtilen zıyaı-hasar miktarı ile mukayesesi sonucu davacı yan davalı yandan 2.378,02.-TL talep konusu olabileceğine görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Davacı vekili 04/09/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna ve davalının beyanlarına karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili ise, 12/08/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında davacı … Dış Tic. firmasına ait kargoların davalı … Kargo tarafından … Kargo’nun şubelerinin olduğu il ve ilçelere taşınması konusunda, 7 (yedi) ana madde 2 (İki) sayfadan oluşan 02.01.2017 tarihli bir çerçeve “Kargo Sözleşmesi” akdedildiği, davacı tarafça bir koli içerisinde 4 adet ürünün gönderilen alıcısına teslim edilmediği, toplam bedelinin 1.160,00.-EURO olduğununun beyan edildiği anlaşılmıştır.
TTK Madde 875/1 maddesinde taşıyıcının sorumluluğu konusunda”Taşıyıcı eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” hükmünün yer aldığı, dava konusu olayda davacı yan davalı taşıyıcıya emtia-kargoyu eksiksiz ve hasarsız olarak teslim ettiğini, ancak gönderilen alıcısına tesliminde 1 kolisinin teslim edilmeyerek emtianın kısmi zıyaı uğradığını iddia etmiş, davalı taşıyıcının da söz konusu kargoyu gönderilen-alıcısına “teslim-tesellüm”ettiğine ilişkin dosyaya bir belge sunamadığı görülmüştür.
TTK madde 882’de sorumluluk sınırlarının ise “Gönderilen zıyaı veya hasarı halinde 880 ve 881. Maddeleri uyarınca ödenecek tazminat gönderinin her bir kilogramı için 8,33. Özel Çekme Hakkını (SDR) karşılayn tutar ile sınırlıdır, Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse değerini kaybeden kısmının net olmayan ağırlığın her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını (SDR) karşılayan tutar ile sınırlıdır.” denmek suretiyle sorumluluk sınırı belirlenmiştir.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden, davacı tarafından dava dışı kişiye gönderilmek üzere 1 paket emtianın davalıya teslim edildiği taraflar arasında çekişmesiz olup, taraflar arasındaki uyuşmazlıklar davalıya teslim edilen taşıma konusu paketin alıcısına teslim edilip edilmediği ve paketin içeriğinde ne olduğu ile bu kapsamda davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise sorumlu olduğu miktarın ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından veya hasarından doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcı aynı zamanda adamlarının görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden de kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur (TTK m.879). Somut olayda, ziyaın taşıma sırasında meydana geldiği açık bulunduğundan davalının Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi gereğince somut olayda meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalının meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla tazminata esas alınacak değer de TTK’nın 880. maddesinde belirlenmiş olup, taşıyıcının sorumluluğu kural olarak, eşyanın tamamı değerini kaybetmişse tamamının, eşyanın bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır (TTK m. 882/2). Ancak, zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı Kanunda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz (TTK m. 886)
Mahkememizce yapılan yargılamalar neticesinde, davacının uyuşmazlığa konu davada davacı tarafından davalıya teslimen davadışı müşterisine emtia-kargoların, kısmi zıyaı hasara uğrayarak eksik teslim edildiği, dolayısıyla davalı taşıyıcının hata ve kusurunun bulunduğu ancak TTK 875/1 atfı ile TTK m.882/1,2 b hükümleri uyarınca hesaplanan sınırlı sorumluluk miktarının gerçek hasar olarak belirtilen zıyaı hasar miktarı ile mukayesesi sonucu davacı yanın davalı yandan dava tarihi itibariyle 395,01.-Euro alacaklı olduğu, taşıyıcı eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplandığı, hususunda mahkememize tam kanaat geldiğinden , bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikteki bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 395,01.-EURO asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %7 akdi faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden tahsiline uygulanması şeklinde takibin devamına, alacak likit olmadığından alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ – KISMEN REDDİ İLE ,
-Davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile ;
-Takibin 395,01-EURO asıl alacak üzerinden devamına,
-Takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %7 akdi faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden tahsiline uygulanması şeklinde takibin devamına,
-Alacak likit olmadığından alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-162,97-TL harcın peşin alınan 132,40.-TL harcın (29,57.-TL’si icra dosyasından) mahsubu ile bakiye 30,57-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 132,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 2.385,86 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- 2.385,86 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 163,10-TL , iki bilirkişi ücreti 1.200,00-TL , 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı, 132,40.-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.536,60-TL yargılama red ve kabule göre taktiren 937,00.-TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır