Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/377 E. 2022/603 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/377 Esas
KARAR NO : 2022/603

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, cirosunun önemli kısmını oluşturan surette hizmet verdiği…Grubuna bağlı faaliyet gösteren davalı şirket….A.Ş.’ye “…COM” a ait depo ve işyerlerinde taraflarca imzalanmış bulunan sözleşme ile tarif edilen GÜVENLİK PERSONEL temini konusunda 25.11.2011 tarihinden başlayarak, davalı …’ in son ilgili sözleşmeyi tek taraflı fesh ettiği, Davacı/alacaklı şirket sözleşme şartlarına uygun olarak faturalarını kesmekte ve tahsilatlarının o dönemin sözleşmesine uygun olarak yapmakta iken; Davalı …idarecileri sözleşme döneminde; güvenlik personelinin 12/24 saat esası ile çalıştırarak buna uygun fatura kesilmesini talep ettikleri, bunun kanunen mümkün olmadığı, SGK ve Özel Güvenlik Hizmetlerine ilişkin 5188 sayılı Yasanın buna müsaade etmediği, personelin bu şekilde çalışamayacağı, bunun usulsüz olduğu ve cezaya tabi olacağı şifahen ve e-postalar ile davalı …’ e müvekkil şirket tarafından bildirilmesine rağmen, …bu uyarıyı dikkate almamış, “ 12/24 saat sistemiyle bu şekilde çalışılacaktır, sorumluluk bize aittir” denildiği, 2014 Ağustos ayında İstanbul Valiliği ve Özel Güvenlik Dairesi ve SGK tarafından sektör temsilcilerine yapılan duyurular ile 12/24 saat çalışma sistemine müsaade edilmeyeceği, en kısa zamanda 8 saatlik sisteme geçilmesi istendiği, Durum …bildirilmiş ve hizmete bu şekilde devam edileceği söylenmişse de davacı müvekkil şirketin ısrarı ile ancak Ekim 2014 ayında 12/24 saatten 8 saatlik sisteme geçilebildiği, bu geçişin öncesinde 2014 Temmuz ayında bazı güvenlik personelinin fazla çalıştırıldıklarından bahisle SGK’ ya şikâyette bulunmaları üzerine; SGK tarafında davalı …Paşaköy işletmesinde denetim yapılacağı bilgisi verildiği, Davalı … yöneticileri konu ile ilgili olarak önceden bilgilendirildiği, ) Müfettişler, Güvenlik Elemanlarında fazla mesai ödemelerinin bordroda filen yapıldığını tespit etmekle beraber, gece çalışmasında 7,5 saatin üzerinde çalışılan 3,5 saate de Yasa gereği %50 ilave ücret tahakkuk ettirilmesi gerektiğini, bu ödemenin yapılmadığını tespit ettiklerini ve geriye dönük olarak (2011 yılına kadar) ödeme yapılmasını talep ettikleri, teftiş sonunda davalı şirkete hizmet veren personellerin tamamına tutanakta tespit edilen fark ücretler …idarecilerine yazı ile bildirilerek ve meblağın …talep edileceği uyarısı yapılarak net ücretler Davacı … şirketince personellere derhal ödendiği, bu ödemeler yapılırken de… bilgilendirilmiş, bu miktarın sözleşme ve uygulanan faturalama esaslarına göre davalıya fatura edilerek tahsil edileceği bildirildiği, Davalı …’in aldığı bu hizmetin yürütüldüğü Paşaköy tesisinden taşınması ile beraber de güvenlik hizmeti yeni yerde, dava dışı başka firmaya ihale edilmiş, bu surette konu ve davacı şirketin alacağı kasıtlı olarak gündemden düşürülmeye çalışıldığını, Davacı müvekkilinin işbu alacağı İş Kanunu, SGK mevzuatı ve sözleşme gereği sarihtir ve iş ilişkisinin bozulmaması amacıyla hizmet devam ederken kanuni takip yoluna gidilmediğini, fatura edilen tutar; Faturanın kesim tarihi olan 22.03.2018 tarihi itibariyle KDV dâhil 61.004,99 TL olduğu, dava açma tarihi itibariyle tahsil edilmesi gereken tutar KDV dâhil 73.670.- TL olarak tashih edilip güncellendiğini, Davalı firma …, davacı … firmasının büyük ve eski müşterisidir ve prestijli müşterisi olduğunu, Davacı …, geçmiş dönemlerde hiçbir zaman sözleşme gereği talep ettiği alacaklar için “ ÖDENMEYECEK” cevabı almamış “ sözleşme gereği hakkınız, tabiki alırsınız, ama ben yeni geldim, hallederiz. “ şeklinde her yeni gelen idareci tarafından oyalanarak alacak tahsil edilmediği, işbu dava konusu alacak için Davacı …, davalıya söz konusu 14.11.2014 tarihli tahsil etmesi gereken alacağı için 22.03.2018 tarihli 61.004,99 TL tutarında fatura gönderdiğinden bahisle davanın kabulüne, icra takibine davalının haksız ve dayanaksız itirazının iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket www. … .com adlı elektronik alışveriş sitesinin sahibi ve işletmecisi olup, bu kapsamda bir çok tüketici, tedarikçi satıcı veya hizmetleri aldığı şirketlerle çalışmakta olduğu, müvekkil şirket online alışveriş sitesindeki ürün alım satım işlerine konu ürünlerini ayrı bir depoda tutmakta olup, bu deponun bulunduğu, İnkılap Mah. …Cad. No:.. Ümraniye / İstanbul adresindeki eski iş yeri merkezinin özel güvenliğinin sağlanması için davacı şirketten personel temini için hizmet aldığı, Davacı şirket, Müvekkil Şirket ile aralarında yapılan 11.03.2011 tarihli güvenlik hizmeti Sözleşmesi hükümleri gereği kendi bünyesindeki güvenlik personelleri ile müvekkil şirketin işyeri olan deposunda güvenlik hizmetini vermiş, bunun karşılığında her ay belirlenen ve hizmet bedeli faturasını keserek hizmet ilişkisi süresi boyunca ödemesini aldığı, Davacı şirket ile olan bu sözleşme, 06.04.2016 tarihinde karşılıklı olarak imza altına alınan yazılı Fesih Bildirimi ile 01.06.2016 tarihi itibari ile sona ermiş taraflar fesih tarihine kadar çalışan elemanlara iş kanununa uygun şekilde ihbar süresi tanıyarak son çalışma faturasının ödenmesinden sonra karşılıklı olarak ibra ettikleri ve hiçbir hak alacakları kalmadığı, hususunda açıkça mutabakat sağladıkları, Davacı, dilekçesinde 2014 Temmuz ayında Müvekkil Şirketin işletmesinde gerçekleşen SGK denetimi neticesinde tanzim edilen ceza tutanağına istinaden personellere fark ücretler ödendiği vb bu sebeple bu tutarları şimdi toptan düzenlediği 22.03.2018 tarihli 61.004,99-TL bedelli bir adet fatura ile talep ettiği, bu hususta başkaca itirazlarımız da olmasıyla birlikte zamanaşımı itirazda bulunduğu, Davacı dilekçesinde SGK ve Özel Güvenlik hizmetlerine ilişkin 5188 sayılı yasadan kaynaklanan yasal değişiklikleri ve usulsüzlüğü Müvekkil Şirket’e bildirdiklerini söz konusu teftiş neticesinde uyuşmazlığın kaynaklandığı alacak durumunu 2014 yılından itibaren Müvekkil Şirket yetkililerine bildirdiğini iddia etmekte ise de bunlara ilişkin bildirimler müvekkile resmi yazılı şekilde yapılmadığı gibi söz konusu fatura da herhangi bir şekilde müvekkile tebliğ edilmediği, tam aksi davacı defalara müvekkil şirket ile sözleşmeler imzalayarak ticari ilişkiye devam etme iradesini ortaya koyduğu, Özel Güvenlik personelinin işvereni… olduğu, İş Kanundan ve SGK’dan doğan tüm yükümlülükler ve sorumluluklar işveren olarak doğrudan doğruya ve münhasıran …’ ye ait olduğu, müşterinin bu hususta kesinlikle herhangi bir sorumluluğu olmadığını beyanla; davacının haksız davasının usulden ve esastan reddine, haksız yere açılan işbu dava sebebi ile müvekkil şirket lehine yüzde yirmiden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılarak lehine vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmesne karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
25/10/2011 tarihli Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi örneği, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Tutanak örneği, Personele yapılan ödemeler dökümü, davalı şirketin davacı şirkete gönderdiği 06/04/2016 tarihli Fesih Bildirim örneği, 22/03/2018 tarihli fatura örneği, taraflar arasındaki yazışmalar, 06/04/2011 tarihli ek protokol örneği, cari hesap ekstresi, mutabakat metinleri örneğinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 19/02/2020 tarihli celsesinde davacı tanığı …’ın ‘Ben davacı şirketin münferit imzaya yetkili müdürüydüm, kurulduğundan beri müdürlük yapmaktaydım, 2018 yılında ayrıldım, 2014 yılında güvenlik görevlileri SGK’yı arayarak az ücret aldıklarını söylemişler, bunun üzerine SGK inceleme başlattı, davacı şirkete geldiler, güvenlik görevlileri 2 vardiya şeklinde çalışırlardı. Sabah 8 akşam 8 ve Akşam 8 sabah 8 şeklindedir, akşam 8 sabah 8 olan vardiya için biz fazla çalışma olan 3,5 saat için ödemelerimizi işçilere yapmıştık, ancak bize SGK akşam 8 sabah 8 çalışma ücretinin %50 daha arttırılması gerektiğini söylediler, bizim böyle bir ödeme yapmamız gerektiğinden o gün haberdar olduk, daha öncesinde bilgimiz yoktu, biz yine sözleşme devam ederken de davalı şirkete fazla mesai yapıldığını, bu mesai saatlerinin düzeltilmesi ve işçi sayının ve vardiya sayısının artırılması taleplerimizi iletiyorduk, biz de bunun üzerine gerekli hesaplamalarımızı yaparak işçilere ödemelerini yaptık, ve yapmış olduğumuz bu ödemelerden ötürü davalı firmaya bildirimde bulunduk, ancak firmanın yetkilileri o sıra değişti biz de bundan ötürü faturamızı kesemedik, sürekli şirket yetkilileri değişiyordu, en son olarak biz yapmış olduğumuz bu ödemeler için 2018 yılında faturamızı kestik.’ şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 02/12/2020 tarihli celsesinde davalı tanığı …’ün ‘Ben davalı şirketin 2014 yılından beridir yetkisiyim, şuan da da yetkilisi benim, yönetim kurulu üyesiyim, biz davacı … şirketine düzenli olarak kesilen tüm faturaların ödemelerini yaptık, davacının iddiası olan fazla mesaiye ilişkin ödeme yapılarak bize kesilen bir fatura var ise bunlarında ödemelerini aylık olarak zamanında yaptık, ben davacı şirket olan bütün ilişkilerimizden haberdarım, bilgim vardır, ve bu sebeple aramızda her ay mutabakat yapılırdı.’ şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı tanıklarının dinlenmesi hususunda Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, davalı tanığı… ‘Ben davalı…te insan kaynakları direktörü olarak, 23/10/2017 den bu yana çalışmaktayım. Davacı … ise geçmişte iş yaptığımız bir şirkettir… Güvenlik şirketi güvenlik alanında destek veren bir şirkettir. Şirket çalıştırdığı personelin puantaj durumuna göre hakediş hesaplamalarını yapar. …e mutabakat sağlar, …LTD.ŞTİ. fatura keser ve faturası da sözleşmeye göre ödenir…LTD. ŞTİ. İş Kanunu hükümlerine göre çalışanların çalışmalarını sürdürür. Sözleşmeler çerçevesinde hakedişler ödenir. Sözleşmelerimiz tüm hukuk normlarına uygun olarak hazırlanır. Uygulamaya da sözleşme ve hukuk normları çerçevesinde devam edilir. Benim şirketteki görevim bunların takibini yapmak, sözleşme ve hukuka uygun çalışılmasını sağlamaktır.
Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: … şirketine SGK tarafından kesilmiş herhangi bir ceza olmadığını biliyorum. … nin devlete karşı herhangi bir yükümlülüğü nedeniyle …e fatura kesme hakkı bulunmamaktadır.’ şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı tanıklarının dinlenmesi hususunda Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, davalı tanığı …’in ‘Ben davalı …te idari işler uzmanı olarak 6 yıldır çalışıyorum. Ay sonu …çalışma listesi yani puantaj gelir. Bunun akabinde mutabık kalınır. Taşeron firmalar fatura düzenler biz de ödemesini gerçekleştiririz. Vadeler sözleşme kapsamına göre değişiklik gösterir. … firması ile çalışmamız bu şekildeydi. Sözleşmedeki vade tarihlerini bilmiyorum. … ile yapılan sözleşmeden bilgim vardır. Sözleşme kapsamında SGK yükümlülükleri, ödeme şeklinin banka havalesi şeklinde olacağı düzenlenmişti. Güvenlik personelinin çalışma süresi sözleşmeye göre günlük 8 saattir. Güvenlik personeli 12/24 saat esası ile çalıştırılıyor ve ek mesai ücreti veriliyordu. Sözleşme bu yöndeydi. Davalı şirket ile … firması arasında excel üzerinden aylık mutabakat yapılıyordu. Bu mutabakata göre fatura kesmesi için… firmasına onay veriyorduk. … de buna göre ödemeleri yapıyordu. Benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir.’ şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 10/03/2021 tarihli celsesinde davacı tanığı …’un ‘Ben … güvenlik şirketinim sahibiyim davaya konu dönemlerde şirket yetkilisi değildim, mevcut durumda da şirket yetkilisi değildim, biz davalı şirket ile aramızdaki anlaşma uyarınca kendilerine güvenlik personeli temin ettik, temin ettiğimiz güvenlik personelleri fazla mesaiye tabi tutuldular, bu fazla mesai yaklaşık 3-3,5 saat şeklinde idi biz bu konuda davalı … uyardık, kendilerine 5188 sayılı yasa uyarınca cezai işlem uygulanabileceğini söyledik, buna ilişkin mailler yapılırdı, güvenlik elemanları da bu konuda bize şikayetlerini bildirirlerdi 2014 yılında SGK tarafından denetim yapılırken bu durum fark edilerek cezai işlem uygulanmıştır, bu işlem sebebiyle davacı şirket 60.000 küsürlük fazla mesai bedeli ödenmiştir, ödenen bu bedel de davalıya rücu amacıyla fatura düzenlenmiştir, bu fatura kendilerine gönderilmiş, herhangi bir itirazda olmamıştır, herhangi bir ödeme de olmamıştır, davalı şirket aslında SGK tarafından uygulanan cezai işlemi tarafımıza ödeyecekti ancak sürekli bir şekilde genel müdürler değişti için durum anlaşılmadığından ödeme gerçekleşemedi dedi, benim görgüm bilgim bundan ibarettir, başka bir diyeceğim yoktur dedi.
Davalı vekili söz alarak; Faturanın hangi tarihte kesildiği ve taraflar arasında sözleşmelerin ne zaman sona erdiğini tanığa sorulmasını istedi.
Tanık cevaben: Fatura 22/03/2018 tarihlidir, 2016 yılında da sözleşmemiz sona ermiştir.’ şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 11/06/2021 tarihli ara kararı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 29/11/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
İncelenen davacı yana ait 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı yanın 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
İncelenen davalı şirkete ait 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı Ticari defter ve belgeler Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davalı şirketin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin sal ine delil niteliği taşıdığı,
Davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği faturayı …aracılığı ile 27.03.2018 tarihinde davalı şirketin daimi çalışanına teslim edildiği, bu nedenle dava konusu olan faturanın davalı yana tebliğ edildiğine dair görüş ve kanaate varıldığı,
Davacının kestiği faturanın VUK 231. Maddede belirtilen sürede kesilmediği için düzenlenmemiş kabul edileceği, faturanın zamanında kesilmeme gerekçesi olarak davacı tarafından belirtilen hususların takdirinin mahkemenin olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyanlarını içerir 20/12/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını içerir 20/12/2021 tarihli beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 23/03/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle dosyanın yeniden 4 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 30/05/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“Huzurdaki davanın konusunu; davacı tarafından davalı aleyhine T.C. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra dosyasına davalı (borçlu) tarafından yapılan itirazın iptali oluşturmaktadır.
Davacının davalı … şirketinden takip tarihi itibariyle muaccel alacağının bulunup bulunmadığının tespiti yapılmış ve davacı taraf icra takibinde 61.004,99 TL fatura alacağı 439,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 61.444,98 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 (Ticari) değişen oranlarda faiz, icra harç ve giderleri ile Avukatlık ücretinin tahsili ile birlikte alacak talebinde bulunmuş olup, söz konusu bu alacağı Davalı ve Davacı şirket arasındaki sözleşmeden kaynaklanan, fakat davalı tarafın sözleşmeden aşırı yararlanması- gabin- nedeniyle davacıya ödenmeyen ve ayrıca davacıya fatura aslı iade de edilmeyen faturalı Ticari Alacağa dair kaynaklı doğmuş alacağın tahsili olduğu görülmektedir.
Takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğunu bildirir, takip tarihi itibari ile davacının talep edilen tutarlarda alacaklı olduğu görüş ve kanaatiyle;
Neticeten işbu itirazın iptali davasına konu itirazın iptali talepli İstanbul İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı İcra Takip Dosyası kapsamındaki talepleri bakımından Davalı’nın sorumlu bulunduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 28/06/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen güvenlik hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 19/06/2019 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince davalı vekilinin cevap dilekçesi ileri sürdüğü zaman aşımı itirazının davanıjn sözleşmeden kaynaklı alacak davası niteliğinde olduğu görülmekle 10 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmakla reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı …LTD. ŞTİ. Tarafından borçlu… A.Ş. Aleyhine 61.004,99 TL asıl alacak, 439,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.444,98 TL üzerinden fatura alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 02/05/2018 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, dinlenen tanıklar ve 31/05/2022 tarihli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 25.10.2011 tarihli sözleşme bulunmaktadır. Sözleşme 1.11.2011 başlangıç tarihli olup 1 yıl sürelidir. Sona ermeden 15 gün önce yazılı olarak feshi ihbar edilmezse bir sene uzayacaktır. İşyeri mevcut ikametgahından taşınırsa 30 gün önceden bildirilerek davalının tek taraflı fesih hakkı bulunmaktadır. Davacı 5188 sayılı kanun ve ilgili mevzuat doğrultusunda çalışacaktır. Sözleşmenin eki olan “…A.Ş. tesisi Güvenlik Hizmeti Çalışma Şekli” nin 3. Maddesine göre, “ haftanın 7 günü 24 saat süreyle ve iki vardiya sistemi ile güvenlik hizmeti verilecektir”. Şeklindedir.” Buna göre davalı şirketin www. … .com adlı elektronik alışveriş sitesinin sahibi ve işletmecisi olup, bu kapsamda bir çok tüketici, tedarikçi satıcı veya hizmetleri aldığı şirketlerle çalışmakta olduğu davalı Ümraniye / İstanbul adresindeki eski iş yeri merkezinin özel güvenliğinin sağlanması için davacı şirketten personel temini için hizmet aldığı, Davacı şirket, Müvekkil Şirket ile aralarında yapılan 11.03.2011 tarihli güvenlik hizmeti Sözleşmesi hükümleri gereği kendi bünyesindeki güvenlik personelleri ile davalı şirketin işyeri olan deposunda güvenlik hizmetini verdiği, bunun karşılığında her ay belirlenen ve hizmet bedeli faturasını keserek hizmet ilişkisi süresi boyunca ödemesi aldığı, Davacı şirket ile olan bu sözleşme, 06.04.2016 tarihinde karşılıklı olarak imza altına alınan yazılı Fesih Bildirimi ile 01.06.2016 tarihi itibari ile sona erdiği anlaışılmıştır.
Somut davada davacı, 2014 yılı Temmuz ayında davalı Şirketin işletmesinde gerçekleşen SGK denetimi neticesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 14.11.2014 tarihli tutanak uyarınca personellere fark ücretler ödendiği iddiası ile ödediğini ileri sürdüğü fazla çalışma bedellerine ilişkin davalıya ( Güvenlik Hizmet Bedeli ) ne dayanılarak 22.03.2018 tarihli 61.004,99-TL bedelli bir adet fatura düzenleyerek talepte bulunduğu anlaşılmıştır.
Buna göre davada taraflar arasındaki hukuki ihtilaf, davacı yanın 20.04.2018 tarihinde borçlu aleyhine T.C. İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile 61.004,99 TL fatura alacağı 439,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 61.444,98 TL alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine, davalı yanın borca itirazı ile icra takibinin durdurulması sonucunda davacı şirketin faturadan kaynaklı alacağını davalı yandan tahsil edemedikleri iddiası üzerine çıkmış bulunmaktadır. Mahkememizce bilirkişi vasıtasıyla davacı ve davalı şirketin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, tarafların cari hesap ekstreleri dosyanın içerisinde gösterilmiştir. Tarafların 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü tespit edilmiştir. Davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği 22.03.2018 tarihli A seri … nolu 61.004,99 TL tutarlı “Güvenlik Hizmet Bedeli” açıklamalı faturanın davalı … A.Ş. ünvanına düzenlemiş olduğu, davacı yanın düzenlediği faturayı ticari defterlerinde 22.03.2018 tarihinde … yevmiye numarası ile kayıt altına aldığı görülmüştür. Davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği faturayı PTT aracılığı ile 27.03.2018 tarihinde davalı şirketin daimi çalışanına teslim edildiği, anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen Sözleşmenin 7. maddesinde;
7. İŞ KANUNU VE SOSYAL GÜVENİK KANUNUNDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLER İLE HİZMET KUSURUNDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLER:
7.1. Özel güvenlik personelinin işvereni …’dir. İş Kanunundan ve Sosyal Güvenlik Kanunundan doğan tüm yükümlülükler ve sorumluluklar ” işveren olarak doğrudan doğruya ve münhasıran …’ye aittir. MÜŞTERİ’nin bu hususta kesinlikle herhangi bir sorumluluğu yoktur.
7.2. Güvenlik elemanlarının bu sözleşmede belirtilen aylık ücretleri, İş Kanunu ve Hizmet Akdi hükümlerine göre… tarafından ödenir.
7.3. Güvenlik persanelinin özlük hakları resmen … tarafından takip edilir. MÜŞTERİ’nin Üzerine … güvenlik elemanlarının sigorta ve diğer özlük haklarına ilişkin kayıtlarını her ay düzenli olarak ibraz etmekle yükümlüdür. Güvenlik Personelinin Kıdem Tazminatı ile Yıllık İzin Ücreti yükümlülüğü anlaşılan fatura rakamına esas maliyetin içindedir. Sözleşmenin feshi veya iş yasası Bereklerine uygun olarak elemanın ihbar tazminatı hakkı kazanması durumunda, elemanlara kanuni ihbar sürelerinin tanınacağı öngörülmüştür. Yeterli ihbar süresi tanınmadan hizmetin sonlandırılması / işten çıkarma – talebinde bulunulması durumlarında doğacak – tazminat yükümlülükleri, … tarafından hesaplanarak MÜŞTERİ’nin mutabakatına sunulacak ve elemana ödenmek üzere MÜŞTERİ’ye fatura edilecektir.
7.4. 1PS, 4857 sayılı İş Kanunu, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nde öngörülen iş ve çalışma şartları ile diğer yasal mevzuat uyarınca gereken tedbirleri alacaktır… çalıştırdığı personeline, …çalışma Tüzüğü ve mevzuat gereği verilmesi gerekli teçhizatı ekçiksiz temin edecek ve bunların hizmet esnasında kullanılmasını sağlayacaktır.
Buna göre sözleşmenin 7.maddesi uyarınca sorumluluğun davacıya ait olduğu davalıya sorumluluk yüklenemeyeceği bu halde davaya konu fatura nedeniyle davalının davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca somut davada davacının gabine dayalı iddiaları bulunduğu ancak mahkememizce bu iddiaları yerinde görülmediğinden bu husus dikkate alınmamıştır.Yine VUK 229. Maddeye göre, fatura “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı mablağı göstermek üzere, emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır”. 213 sayılı VUK 231/5 maddesine göre, satış yapan kişi malı veya hizmeti teslim ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde fatura düzenlemelidir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. Davaya konu faturaya dayanak alacağın ise davacı tarafından 2014 yılında dava dışı kuruma ödediği taraflar arasında sözleşmenin 1.6.2016 tarihinde sona erdiği ve davaya konu faturanın ise 22.3.2018 tarihinde kesildiği anlaşılmış olup bu halde TTK 18 deki, “ basiretli iş adamı” ve MK 2 hükümleri gözetildiğinde davacı tarafın dürüstlük kuralına aykırı davrandığı kanatine varılmış olup davacının davasında haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine, şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 742,11-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 661,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 9.831,20-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip … Hakim …
¸e-imza ¸e-imza