Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/370 E. 2021/148 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/370 Esas
KARAR NO : 2021/148
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında, müvekkil şirketin İzmit/Körfez Akaryakıt Depolama ve Dağıtım Tesisinde; çevre koruma, giriş çıkış kontrolleri gibi konulara yönelik taleplerinin yerine getirilmesi amacıyla 14.12.2010 tarihli “Güvenlik Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme doğrultusunda davalı şirketin personel istihdam edeceği, müvekkil şirketin de davalıya bu hizmetin karşılığı olarak ücret ödeyeceğini ancak davalı şirketin istihdam ettiği personelin işçilik ücretlerini ödeme sorumluluğuna aykırı hareket ettiğini, davalı şirket çalışanlarından … … tarafından işçilik alacaklarının ( kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil alacağı, yıllık izin ücreti ) tahsili için arabuluculuk yoluna başvurulduğu ve arabuluculuk görüşmelerine müvekkil şirket de davet edildiğini ve katılmış olunmasına rağmen davalı şirketin arabuluculuk görüşmelerine katılmadığını, müvekkil şirketin, daha sonra herhangi bir kanuni/akdi sorumluluğunun doğmaması amacıyla başvuran dava dışı işçi (… …) ile anlaşma yolunu gittiğini ve 01.07.2018 tarihli anlaşma uyarınca, dava dışı işçinin vekili hesabına 10.07.2018 tarihinde 15.000.00 TL yatırdığını, ayrıca Arabuluculuk Anlaşma Tutanağında belirtilen 900,00 TL arabuluculuk ücreti Arabulucu … ‘in hesabına 10.07.2018 tarihinde yatırdığını, davalı ile müvekkil şirket arasında akdedilen 14.12.2010 tarihli Güvenlik Hizmet Sözlcşmesi’nin 14. Maddesi uyarınca, personelin işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğunu beyanla, arabuluculuk anlaşması gereği dava dışı İşçiye ödenen 15.000.00 TL ile 900,00 TL arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam 15.900,00 TL alacağın hüküm altına alınarak temerrüt tarihinden itibaren işletecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen davaya süresi içerisinde cevap vermemiş olduğu görüldü.
DELİLLER:
14/12/2010 tarihli Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi örneği, arabuluculuk anlaşma tutanağı örneği, … Bankasından gönderilen 10/07/2018 tarihli 15.000,00 TL’lik ödeme dekontu örneği, … SGK’dan celp edilen … …’ya ilişkin hizmet dökümü ve işyeri ünvan listesinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 17/10/2019 tarihli ara kararı ile davalı şirkete tebligat çıkartılarak dava dışı … … ile aralarında düzenlenen sözleşmenin bir örneğinin gönderilmesi için tebligattan itibaren 2 haftalık süre verilmesine, sunulduğunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmişse de; usulüne uygun tebligata rağmen sözleşmenin bir örneğinin davalı tarafından sunulmadığı, bunun üzerine mahkememizin 12/02/2020 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince davalı şirkete yine sözleşmenin sunulması hususunda müzekkere yazılmasına karar verildiği, ancak çıkartılan müzekkerenin bila ikmal döndüğü görüldü.
Mahkememizin 18/11/2020 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 20/01/2021 raporunda sonuç ve özet olarak;
• Davacı …Ş. ile davalı … LTD. ŞTİ. arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin olduğu,
•4857/2/6. Maddesi uyarınca, dava dışı İşçinin İş Kanunu’ndan doğan işçilik alacaklarından ( kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti alacaklarından) her iki şirketin birlikte sorumlu olduklarına,
Ancak davalı şirketin “Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi” hükümlerine aykırı hareket ettiği başka bir anlatımla dava dışı işçinin işçilik alacaklarını ( kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücretlerini) ödemekten kaçındığının Sayın Mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde; dava dışı işçinin,
Kıdem tazminatı alacağı
5.015,91 TL net
Fazla çalışma ücreti alacağı
15.696,13 TL net
… ücreti alacağı
1.044,90 TL net
TALEP 15.000,00 TL
Yıllık izin ücreti alacağı
1.135,00 TL net
Toplam
22.891,94 TL net
Olabileceği,
• Davacı …Ş. tarafından 10.07.2018 tarihinde “Arabuluculuk Ücreti” olarak ödenen 900,00-TL’nin davalıdan tahsil edilip edilemeycccğinin takdir ve değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun davacı vekili ile davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 03/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen güvenlik hizmet sözleşmesi gereğince davacının dava dışı işçiye ödemek durumunda kaldığı işçilik alacaklarına ilişkin bedelin davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından davacı … İle davalı … Arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunun 2/6.maddesinde son cümlesinde …Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya altişverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmünde olup, böylece alacaklı işçi; kendi işvereni olan alt işverenden alamadığı işçilik haklarını dilerse alt işverenden dilerse asıl işverenden isteyebilecek hatta her ikisinden birden talepte bulunabilecektir. Asıl işveren ise ödemek zorunda kaldığı tutarlar için alt işverene rücu etmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda dava dışı işçinin işçilik alacaklarından asıl işveren ve alt işveren sıfatıyla iş bu davanın taraflarının dış ilişkide müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmelidir. İç ilişki yönünden ise yapılan tespit nazarında; davacıdan tahsil edilen alacağın davalı şirket nezdindeki çalışmaları kapsadığı açıktır. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2015/… Esas 2018/… Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere işçinin çalışmış olduğu her bir işverenin kendi dönemine isabet eden kısmından ilgili alt işveren sorumlu tutulmalıdır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında 14/12/2010 tarihinde imzalanan Güvenlik Sözleşmesi, yasal düzenlemeler, Yerleşmiş içtihatlar hep birlikte değerlendirildiğinde, dava dışı … …’nın davacı …’nde; Davalı …’nin işçisi olarak 01/01/2011-11/10/2014 tarihleri arasında davalı şirket de toplam 3 yıl 9 ay 11 gün çalıştığı dosya kapsamıyla sabit olup, davacı … tarafından arabuluculuk görüşmeleri sonucunda varılan 01/07/2018 tarihli anlaşma uyarınca … … vekilinin hesabına 10/07/2018 tarihinde 15.000,00 TL ödendiği yine düzenlenen bilirkişi raporunda dava dışı işçinin toplam 22.891,94 Tl işçi alacağının tespit edildiği , Arabuluculuk Kanunu uyarınca arabuluculuk tutanaklarının ilam mahiyetinde belge oldukları anlaşılmakla, 4857/2/6 md son cümlesinde : “…Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” denildiği, asıl işverenin ödemek zorunda kaldığı tutarlar için alt işverene rücu etmesinin mümkün olduğu, buna göre bilimsel, gerekçeli ve olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davalı şirketin sorumlu olabileceği tutarın yapılan ödeme ve talep miktarı gözetilerek 15.000,00-TL olduğu, arabuluculuk ücretinin ise rücu edilebilecek bir alacak olmadığı kanaatine varılarak; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 15.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-15.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.024,65-TL Karar ve İlam Harcının peşin alınan 271,54 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 753,11 TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 1.228,89 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 1.155,16 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
35,90 TL BAŞVURMA HARCI 271,54 TL PEŞİN HARÇ
271,54 TL PEŞİN HARÇ + 501,71 TL EKSİK HARÇ
5,20 TL VEKALET HARCI 668,95 TL KARAR VE İLAM HARCI
800,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ + 116,25 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
1.228,89 TL TOPLAM