Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/367 E. 2020/677 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/367 Esas
KARAR NO : 2020/677
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya düzenlenen faturalardan dolayı 14.875,68 TL alacaklı olduğunu, davalının hiçbir ödeme yapmadığından aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2018/… E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek, takibin durduğunu beyanla; davalının … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen davaya süresi içerisinde cevap vermemiş olduğu görüldü.
DELİLLER:
6 adet fatura ve cari hesap ekstresi ve icra dosyasının dosya arasında olduğu görüldü.
Celp edilen … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 14.875,68 TL asıl alacak+937,78 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 15.813,46 TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya TK 35. Maddeye göre 01/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 05/11/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulduğu görüldü.
Mahkememizin 24/06/2020 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince 25/09/2020 günü saat:15.00’de mahkememiz kaleminde tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş olup, inceleme gün ve saatinin davacı vekiline duruşma esnasında tefhim olunduğu, davalı vekiline 24/06/2020 günü e-tebligat çıkartıldığı görüldü.
Bilirkişi 06/10/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
DAVACI AÇISINDAN;
Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri bir ticari münasebet (Açık Hesap İlişkisi) bulunmaktadır.
-Davacı şirketin takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde kayıtlı davalıdan 14.875,68 TL alacağının işli olduğu ve davalıya 7 adet e-arşiv fatura ile mal/hizmet satışı yaptığı, yapılan bu mal/hizmet satışı faturalarının bir çıktısının davalı tarafa yukarıda tabloda isimleri yazılı kişiler tarafından tebliğ alınmış oldukları ancak faturaları tebliğ alanların davalı çalışanı veya yetkilisi olduklarına dair dosyada herhangi bir işaretin bulunmadığı,
Sayın mahkemenin davacının ticari defterlerinde bulunan cari hesap bakiyesi yönünden alacaklı olduğuna dair karar ittihazı halinde de;
14.875,68 TL’ye dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz uygulanması gerekecektir.
DAVALI AÇISINDAN;
Davalı davaya cevap vermemekte savunma yapmamaktadır. Davalı taraf inceleme günü ticari defterlerini de ibraz etmemiş incelemeye sunmamıştır.
Davacı kayıtlarında takip tarihi itibariyle 14.875,68 TL borçlu olduğu görülen davalı şirketin davacıya;
05.03.2019 tarihinde 1.500,00 TL
02.04.2019 Tarihinde 1.000,00 TL
19.02.2020 Tarihinde 3.500,00 TL olmak üzere
Toplam 6.000,00 TL ödeme yapmış olduğu davacı kayıtlarında yeraldığından icra tarihinden sonra yapılan bu kısmi ödemelerin, davacının talep ettiği gibi ilk önce faiz, masraf ve diğer ferilerden mahsup edilmesi gerekeceği ve bu hesaplamanın icra müdürlüğü tarafından yapılması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki alım satımdan kaynaklanan faturaya dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili 30/01/2019 tarihli dilekçesi ile borçlu tarafından …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası ile ödeme emrinin iptalini talep ettiği, dava açıldıktan sonra icra takibine konu ödeme emri icra mahkemesi tarafından iptal edildiğinden dava konusu icra takibinin ortadan kalktığını, bu nedenle itirazın iptali olarak açtıkları işbu davaya HMK 180. Maddesi uyarınca ıslah ettiklerini ve davanın alacak davası olarak devam edilmesini talep ettiği görülmekle; davaya alacak davası olarak devam edilmiştir.
Davaya konu alacak, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı fatura ve cari hesap alacağından kaynaklanmakta olup taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 7 adet e-arşiv fatura ile yapılan mal/hizmet satışına istinaden 14.875,68-TL alacağının işli olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı, davalının ise usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere sunmadığı, dosya kapsamı ve incelenen davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, 05/03/2019 tarihinde 1.500,00 TL, 02/04/2019 tarihinde 1.000,00 TL, 19/02/2020 tarihinde 3.500,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL davalı tarafından yapılan ödemelerin davacı şirket kayıtlarında işli olduğu, bu haliyle davaya konu fatura içeriği malların davalı tarafından teslim alındığının da kabulü gerektiği, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; dava sırasında davalının 6.000,00 TL’lik ödeme yapılmış olduğu, davalı tarafından ödenen kısma yönelik dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 8.875,68 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, ayrıca her ne kadar dava esnasında davalı tarafından 6.000,00 TL’lik ödeme yapılmışsa da dava açılırken davacının alacak talebinin tamamında haklı olduğu dikkate alınarak yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplanmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Dava sırasında 6.000,00 TL’lik ödeme yapılmış olduğu anlaşılmakla, ödenen kısma yönelik dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-.8.875,68 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.016,16 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 254,04 TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 762,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 1.160,64-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
35,90 TL BAŞVURMA HARCI 254,04 TL PEŞİN HARÇ
254,04 TL PEŞİN HARÇ + 762,12 TL EKSİK HARÇ
5,20 TL VEKALET HARCI 1.016,16 TL KARAR VE İLAM
800,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ HARCI
+ 65,50 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
1.160,64 TL TOPLAM