Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/364 E. 2020/396 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/364 Esas
KARAR NO : 2020/396

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin uzun yıllardan beri 81 vilayette satış yapan bir firma olduğunu, davalı şirket ile 2015 yılı için sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin 2016 yılında da devam ettiğini, bu ticaretten 507.114,28 TL alacaklı olduğunu, bu alacağa noterden ihtar çekildiğini, cari hesaptan kaynaklı bu alacak ile ilgili İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosya ile ilamsız icra takibi açıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiği, davalı tarafından aktivite bedeli adı altında kesilen fatura karşılığında hizmet verilmediği yapılan sözleşmenin ilgili hükmünün genel işlem şartına aykırı olduğu, davalının söz konusu faturaları zamanında ödemediği için temerrüt faizi ödeme borcu bulunduğu hususlarını belirterek yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının ticari defterlerini hatalı ve usulüne uygun tutmamasından kaynaklandığını, sözleşme uyarınca harcamalar yapıldığı ve davacı şirketin bu kapsamda aktivite bedelini ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, icra takibinin cari hesap alacağından kaynaklanması ve alacağın varlığının yargılamaya ve teknik bilirkişi incelemesine tabi olmasından dolayı davacının icra inkar tazminatı talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek açıklanan nedenler ile davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Davacı tarafından davalı aleyhine İİK. 67. Maddesine dayanılarak itirazın iptali davası açılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosya, 27/01/2015 tarihli satım sözleşmesi, malı satışına ilişkin davacı tarafından sunulan fatura ve irsaliyeler , davacı … ‘e yapılan alış bildirimine ilişkin BA formları, 2015-2016-2017 cari hesap ekstresi, Bakırköy … Noterliğinin 16/03/2018 tarih ve… yevmiye nolu ihtarname , aktivite bedeli faturalarına ilişkin noterlikten yapılan itirazları, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 03/02/2016 tarih ve 2015/2761 -2016/1465 sayılı kararı ve bilirkişi raporu davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Toplanan delillerden de anlaşılacağı üzere davacı ile davalı arasında 27/01/2015 tarihinde satım sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye göre taraflar arasında cari hesap ilişkisinin oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu cari hesaba göre davacı taraf İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası ile ticari defter ve kayıtlardan doğan fatura alacağı olduğunu belirterek davalı taraf hakkında icra takibi yaptığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf cevap layihasında açılan davaya bakma yetkisinin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu belirterek yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiş ise de taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin genel hükümler başlıklı 7. Maddesinde taraflar arasında anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul merkez mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olduğuna dair düzenleme bulunduğundan davalı tarafın vaki yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde mali bilirkişi tarafından düzenlenen rapor içeriğinde tespit edildiği üzere tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu 31/12/2017 tarihi itibariyle davalının 206.511,99 TL alacaklı olduğu bu alacağın için 708.000 TL aktivite bedelinin dahil olduğu aktivite bedellerinin iptal olması halinde davalının davacıya 501.488 TL borçlu olduğunun tespit edildiği davacı defterlerinde ise 31/12/2017 tarihi itibariyle davalının talep ettiği aktivite bedelleri hariç 501.488 TL davacının alacaklı olduğu böylece aktivite bedeli hariç her iki şirketin resmi defterlerindeki hesap bakiyelerinin uyuştuğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Diğer bir ifade ile davacının defterlerinde 708.000 TL ‘lik aktivite bedelinin kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki satım sözleşmesinin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu da olan davalının davacıdan aktivite bedeli talep etme hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Benimsenen bilirkişi raporunda da açıklandığı gibi, Bu sözleşmeler sözleşmenin kuruluşu sırasında tarafların birinin diğerine sunduğu çok sayıda sözleşme için önceden formule edilmiş sözleşmelerdir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye bakıldığında bu sözleşmenin genel işlem şartlarına uygun olduğu kabul edilmiştir. Zira taraflar sözleşme yapma özgürlüğü çerçevesinde bu sözleşmeyi düzenledikleri kanunun emredici hükümlerine , ahlaka ve kamu düzenine aykırı bir durumun söz konusu olmadığı tarafların tacir olduğu işin de ticari iş olduğu anlaşıldığından, genel işlem kuralına aykırılık söz konusu değildir. Buradaki uyuşmazlığın aktivite faturaları nedeniyle davalının davacıdan alacaklı olup olmadığı diğer bir ifade ile bu faturaya konu mal ve hizmetlerin tam ve gereği gibi ifa edildiğinin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Burada ispat yükü davalı tarafça kanıtlanması gerekmektedir. Bu sözleşme incelendiğinde aktivite bedelinin ” satıcıdan satışı artırmak için tüm …mağazalarında yapılan … , … , Podyum teşhiri , reklam, Katalog, Şömine, Palette ve raf katkı payı faaliyetleri için alıcıya ödenen tutardır. ” şeklinde tanımlandığı görülmektedir. Buradan anlaşılan davalı tarafından yapılan reklam, teşhir edilmesine ilişkin ödenen bedelin karşılığı öngörülmektedir. Ancak 07/01/2011 tarihinde 27808 sayılı resmi gazetede yayımlanmış olan tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satışına ve sunumuna ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmeliğin parekende satış yerlerinde tütün mamullerinin bulundurulması ve şeklini düzenleyen 17. Maddesinde taraflar arasındaki sözleşmeye konu tütün mamullerinin reklamlarının yapılamayacağı ve iş yerinde birden fazla yerde satışa sunulamayacağı raf bedeli isteyemeyeceği teşhir edilemeyeceği öngörüldüğünden davalının davacının ürünlerinin reklamını teşhirini ve birden fazla yerde satışa sunamayacağı sonucuna varıldığından davalı tarafça düzenlenen aktivite faturalarından kaynaklanan herhangibir alacak talebinde bulunması mümkün görülmemiştir. Bu nedenlerle davalının düzenlemiş olduğu aktivite faturaları hariç her iki tarafın defterlerinde yer almış şekilde davacıya 501.488 TL borçlu olduğu bu borcun 31/12/2017 tarihinde kesilen 2.693 TL malzeme iade faturası ile davacı alacağının 498.795 TL olduğu kabul edildiğinden açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının temerrüdü icra takibi ile oluştuğundan alacağa takip tarihinden faiz yürütülmüştür. Alacak likit olduğundan davalı taraftan % 20 icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın ;
498.795 TL üzerinden takibin DEVAMINA,
Bu alacağa icra takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
% 20 icra inkar tazminatı olan 99.759 TL ‘nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Fazlaya ait istemin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 34.072,69 TL harçtan peşin alınan 8.660,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.412,44 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
-8.660,25 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan ,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 41.989,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 6.000 TL bilirkişi ücreti, 96,00 TL posta gideri, 35,90 TL başvurma harcı ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam olmak üzere toplam 6.137,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 6.036,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır