Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/345 E. 2021/414 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/345 Esas
KARAR NO : 2021/414

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 17.05.2017 günü, (2) nolu davalı sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, İstanbul İli Eyüp İlçesi, …Kışla Cad. üzerinde yaya olarak yürüyen davacıya çarptığını, kaza sonrası yaralanan davacının davalı sürücü tarafından hastaneye kaldırıldığı için kaza anında görevli kolluk kuvvetlerince kaza tutanağı tutulamadığını, tekstil işiyle (konfeksiyon-terzilik) iştigal eden davacının uzun süre tedavileri devam etmiş olmasına rağmen davacıda kalıcı sakatlık oluştuğunu, davacıya…Hastenesince %23 oranlı-sürekli- maluliyet raporu verildiğini, artık ayakta 10 dakikadan uzun süre kalamayan davacıda çok ciddi bir iş göremezlik /efor kaybının yaşandığını ve bu kaybın ömür boyu devam edeceğini, davacı müvekkilinin davalı araç sürücüsünden şikayetçi olduğunu, bunun sonucunda İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı ceza dava dosyası derdest olup şu an için dosyada bilirkişi kusur raporu sunulduğunu, söz konusu raporda davalı araç sürücüsünün asli kusurlu kabul edildiğini, (1) nolu davalı sigorta şirketine yazılı başvurularının 12/02/2018 tarihinde yapılmış olup söz konusu yazılı başvurunun davalı sigorta şirketine 13/02/2018 tarihinde kargo yoluyla tebliğ edildiğini, yapılan bu başvuru sonrası (1) nolu davalı sigorta şirketince … nolu hasar dosyasının açıldığını ve bu dosya üzerinden davacının maddi tazminat talebine karşılık 20/12/2018 tarihinde 41.109,99 TL ödeme yapıldığını, davacının davalı sigorta şirketince ödenen maddi tazminatının çok üzerinde olan gerçek maddi tazminat hakkının ve dava konusu kaza sonucu yaşadığı acı ve elemi bir nebze olsun azaltılabilmesi için manevi tazminat taleplerinin karşılanabilmesi için işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, 5.000-TL maddi tazminatın (1) nolu davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak ve davacıya avans olarak 20/12/2018 tarihinde ödenen 41.109,99.-TL’ nin düşülerek, 35.000 tl manevi tazminatın ; sadece 2 ve 3 nolu davalılar olan araç işleten ve sürücüsünden kaza tarihi olan 17/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 2 ve 3 nolu davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarını kabul etmediklerini, dava öncesi başvuru yapılmış ve 20/12/2018 tarihinde 41.109,99.-TL ödeme yapılmış olduğundan davacı tarafın müvekkili sigorta şirketinden herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve SGK’ya ihbarının gerektiğini, zira davacı tarafın herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde taraflarından tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafça ZMMS genel şartlarında belirtilen ve ibrazı zorunlu olan belgelerle yapılmış bir başvuru bulunmuyor ise dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddi gerektiğini, davada alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden ve davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için mahkemece dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesi gerektiğini, “geçici iş göremezlik” tazminatı taleplerinin de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında kaldığını, hesap raporunun aktüer bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini beyanla bu nedenlerle açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinin 1. maddesinde ileri sürdüğü hususların doğru olmadığını, müvekkili …’un davacıya çarpmadığını, davacı kendi kusuru ile trafik kurallarını ihlal ederek yayalara ait ışıklı bölgeden karşıdan karşıya geçmesi gerekirken araçların yoğun olduğu bir anda başka bir aracın arkasından aniden çıkarak müvekkilinin idaresindeki aracın sol ön lastiği ile çamurluğu arasına ayaklarını uzatarak sıkışması neticesinde yaralandığını, keşif yapıldığı takdir de iddialarının doğru olduğunun ortaya çıkacağını, olay gerçekleşince müvekkili …’un, davacı asili hastaneye götürmeyi teklif ettiğini, davacı asilin de kabul etmesi üzerine insanlık görevini yaparak tedavi ettirmek üzere … Hastanesine götürdüğünü, davacı asi…Hastanesine gitmek isteyince de müvekkilinin davacı asili …Hastanesine götürdüğünü, davacı asilin sağlığı daha önemli olduğu içinde her iki tarafın da tutanak tutmadan hastaneye gittiğini, olay olduktan sonra müvekkili …’un davacı asili gerek evinde gerekse de hastane de ziyaret ettiğini ve süreklide elinden gelen yardımı yapacağını beyan ettiğini, bu süreç içerisinde davacı asilin iyi olduğunu ve bir sorun olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin davacı asilin ihtiyaçlarının olabileceğini düşünerek bir miktar para yardımında da bulunduğunu ancak davacı asil ile ailesi yardım konusunu pazarlık haline dönüştürünce ilişkilerin koptuğunu, davacı asil, bu ziyaretler esnasında olaydan çok uzun bir süre öncesinden beri çalışmadığını beyan ederken şimdi tekstil işi ile iştigal ettiğinin beyan edilmesinin şaşkınlık yarattığını ve davacı asilin doğruları söylemediği şüphesini uyandırdığını, davacı tarafın dava dilekçesinin 4. Maddesinde belirtmiş olduğu Bilirkişi Raporunda müvekkili …’ un asli kusurlu olduğu şeklindeki iddia ile ilgili Bilirkişi Raporuna karşı taraflarıyca itiraz edildiğini, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki Bilirkişi Raporunun tamamen hatalı ve hukuka aykırı olduğu gibi raporun aksine müvekkilinin kusursuz olduğu davacı asilin yüzde yüz kusurlu olduğuna kanaat getirildiğini, davacı asilin yaralanmasında müvekkili …’ un hiç bir kusurunun söz konusu olmadığını, davacı asilin olayda tamamen kendisinin kusurlu olduğunu, iş bu nedenle davacı tarafın açmış olduğu davanın hukuki dayanağı olmadığı gibi taleplerinin de mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın ticari faiz talep etmesinin de doğru olmadığı beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; meydana gelen trafik kazası neticesinde kusur oranının ne kadar olduğu, maluliyet oranının ne kadar olduğu, maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı var ise miktarının belirlenmesi noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir
İstanbul…Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas …Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyanın karara çıktığı, kararın 10/01/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Mahkemece alınan 09/10/2018 tarihli trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; sanık …’un asli kusurlu olduğunu, müşteki yaya …’ın ise tali kusurlu bulunduğu hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce SGK … Güvenlik Merkezi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacının kaza geçirdiği tarih itibariyle sigortalı olarak çalışmadığının tespit edildiği, herhangi bir işgöremezlik ödemesi yapıldığının belirtildiği görülmüştür.
… Hastanesi’ne yazılan yazıya cevap verildiği, …’ın tıbbi dosyasının, film grafilerinin CD olarak mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
…Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının sosyo-ekonomik durum araştırması yapılmıştır.
… Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı …’un sosyo-ekonomik durum araştırması yapılmıştır.
… Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacının tedavi evraklarının gönderilmesi istenilmiş, istenilen evrakların gönderildiği görülmüştür.
… Sigorta Şirketi’ne yazılan yazıya cevap verildiği, … plakalı araca ait … numaralı Zorunlu Trafik Mali sorumluluk Sigorta Poliçesi ile hasar dosyasının gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce 24/02/2020 tarihli celsede, dosyanın kusur ve maluliyet raporu hazırlanmak üzere Adli Tıp Kurumuna sevkine karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 25/12/2020 tarihli raporunda; “Mevcut tıbbi belgelere göre; 1.Sadık oğlu, 1957 doğumlu …’ın 17/05/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (22İa……….10)A %14 E cetveline göre: %18.0(yüzdeonsekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği,3. Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 15. maddesine göre dava konusu olay nedeniyle başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, iyileşme süresi içerisinde başka birisinin yardımına gereksinimi olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Yine Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur durumuna ilişkin olarak alınan 30/03/2020 tarihli raporda; “A) Davalı sürücü …’un %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu,B) Davacı yaya …’ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan raporlar tüm taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı … Şirketi vekili 18/01/2021 tarihli dilekçesi ile ATK raporuna karşı beyanlarının içeren dilekçesini dosya ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan Aktüer bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç ve özet olarak ise; “Ödeme tarihindeki verilere göre davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının: 1) Davacının indirimsiz geçici iş göremezlik maddi zararı = 47.348,15 TL 2) Kusur indirimi (47.348,15 TL x %30 kusur) = – 14.204,44 TL 3) Kusur indirimi sonrası kalan tutar = 33.143,71 TL 4) Yapılan ödemenin indirimi = – 41.109,99 TL 5) Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararı = kalmamıştır Iı) Davalıların Maddi Tazminat Yönünden Sorumluluğu ; a) Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 30.04.2013 tarih ve 2012/3873 Esas, 2013/5911 K. sayılı kararı ile 11.10.2012 tarih ve 2011/13071 Esas, 2012/10944 K. sayılı kararında ve bu husustaki yerleşik içtihatlarında “…..Bu düzenlemeye göre açılan dava süresinde olup, mahkemece yapılacak iş, ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir….” denilerek hüküm kurulmuştur. b) Davacıya yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere davacının maddi zararının fazlasıyla karşılandığı ve davacının ödeme tarihindeki verilere göre talep edebileceği maddi zararının kalmadığı sonucuna varılmıştır. Hal böyle olunca davalıların sürekli iş göremezlik maddi zararı yönünden sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu tüm taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 19/03/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili 30/03/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanlarını sunmuştur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, 17/05/2017 günü saat 20:00 sıralarında İstanbul İli Eyüp İlçesi Rami Kışla Caddesi istikametinden yaya olarak yürüyen davacı …’ın 11-060 nolu ışıklarının yanından geçerek, yaklaşık 25 metre Talimhane Caddesi istikametine doğru …benzinlik karşısına kadar yolun solundaki yaya kaldırımı üzerinde yürüyerek yolun karşısına geçmek istediğinde, yolun Gaziosmapaşa istikametine ayrılan yön bölümünü bitirmesine 1.5 metre kala, yolun karşısındaki …akaryakıt istasyonundan çıkış yapıp yolun Talimhane Caddesi istikametine doğru olan yön bölümünü geçerek sola manevra ile Rami Kışla Caddesi istikametine gitmek isteyen davalı sürücü … sevk ve idaresindeki …ı otomobilin sol ön kısımları çarpması sonucu dava konusu olay meydana gelmiştir.
Dava konusu olayın meydana gelmesinde, davalı sürücü …’un %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu ve E cetveline göre: %18.0(yüzdeonsekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 15. maddesine göre başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, iyileşme süresi içerisinde başka birisinin yardımına gereksinimi olmadığı hususuları Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nca alınan raporlar ile de tespit edilerek;
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan ATK raporları ve tüm dosya içeriğine göre, Aktüer bilirkişi tarafından alınan bilirkişi raporunda; davacının indirimsiz geçici iş göremezlik maddi zararının 47.348,15.-TL, kusur indirimi (47.348,15 TL x %30 kusur) 14.204,44.-TL olduğu, kusur indirimi sonrası kalan tutarın ise 33.143,71.-TL olduğu hesaplanmakla, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme indiriminin 41.109,99.-TL olduğu ve bu durumda davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının bulunmadığı sabit olmakla, ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zararının fazlasıyla karşılandığı ve davacının ödeme tarihindeki verilere göre talep edebileceği maddi zararının kalmadığı; hal böyle olunca sürekli iş göremezlik maddi tazminatı yönünden davalıların sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatine varılarak, kaldı ki aksinin davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla;
Davacının manevi tazminat talebine ilişkin davasının ise, manevi tazminatın miktarı belirlenirken; tarafların kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, davacının maluliyet durumu ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve paranın alım gücü gözetilerek; 10.000-TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun düşeceği manevi tazminatların aynı zamanda bir zenginleşmeye sebebiyet veremeyeceği kanaatine varılmış, davacı tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 10.000,00.-TL manevi tazminatın 17/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2- Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE;
-10.000,00.-TL manevi tazminatın 17/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-683,10.-TL harcın peşin alınan 136,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 546,48-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden davalı …Sigorta A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye ödenmesine,
4-Maddi tazminat yönünden davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ne ödenmesine,
5-Manevi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Manevi tazminat yönünden davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden ret üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ne ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 434,50-TL , bir bilirkişi ücreti 800,00.-TL , 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı, 136,62.-TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.412,22-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 353.00-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 02/03/2020 tarihli … (Adli Tıp Numarası …) numaralı 325,00- TL olan 1 adet ATK fatura bedelinin ve Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 20/11/2020 tarihli … (Adli Tıp Numarası …) numaralı 562,00- TL olan 1 adet ATK fatura bedelinin davacı tarafça kurum hesabına yatırıldığına dair dekont dosyaya sunulmadığından, ATK fatura bedelinin davacıdan tahsili ile ATK kurum hesabına yatırılmasına, kararın ifası için Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılmasına,

6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, maddi tazminat talebi yönünden kesin, manevi tazminat talebi yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır