Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/291 E. 2020/340 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/291 Esas
KARAR NO:2020/340

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/12/2018
KARAR TARİHİ:16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP; davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın …/… şubesi ile … Ve Tic. Ltd. Şti. Arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesini …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, bahse konu sözleşmeye istinaden adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, kullanılan krediden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefile … Noterliğinin 03/09/2018 tarih, … yevmiye sayılı ihtarname keşide edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefil hakkında … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından 25/09/2018 tarihinde borçlu şirketten … ve … numaralı taksitli ticari kredi borçlarından dolayı 1.003.579,66 TL muaccel alacağı bulunduğundan, 1.003.579,66 TL üzerinden haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalıların asıl alacağa ve ferilerine kötü niyetli ve mesnetsiz itiraz ile söz konusu icra takibinin durduğunu, imzalanan sözleşmelere banka defterinin ve kayıtlarının delil olacağı ve esas alınacağının kararlaştırıldığını, söz konusu kayıtların incelenmesi ile banka alacağına yapılan itirazın haksızlığının ortaya çıktığını belirterek, borçluların haksız ve kötü niyetli olarak … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına , davalılar aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket adına açılan konkordatonun tastiki talepli davada 30/11/2018 tarihinde geçici mühlet ve ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacı bankanın aslında müvekkili açısından tek başına borç yaratmayan genel kredi sözleşmesine dayanarak, sözleşme kefili ve müvekkili şirketin ortağı …’i sıkıştırabilmek için işbu davayı açtığını, hem söz konusu takibin ödeme emrinde hem de davacı bankanın dilekçe ekinde yer aldığı üzere müvekkilinin mevcut kredilerin hiç birisinin … olmadığını ve hepsinin ayrı ayrı sözleşme numaralarının mevcut olduğunu, üstelik … de ilk limit 1.000.000,00 TL iken ve müvekkili şirketin daha bu krediyi geri ödememişken kendisine tekrar kredi açıldığını ve toplam borç tutarının bankanın müvekkillere gönderdiği 03/09/2018 tarihli ihtarnamede görüleceği üzere 4.000.000,00 TL ‘ye yaklaştığını dolayısıyla çerçeve sözleşme mahiyetindeki genel kredi sözleşmesine dayanarak sözleşme kefillerine rücu edilmesinin hukuken mümkün olmadığını bu nedenle sözleşme kefili … açısından borca itirazda haklı olduklarını belirterek açıklanan nedenler ile haksız davanın reddine, davacının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Davacı tarafından davalılar aleyhine İİK. 67. Maddesine dayanılarak itirazın iptali davası açılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası,… Noterliğinin … tarih ,… yevmiye sayılı ihtarnamesi, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi, Taksitli Ticari Kredi Ödeme Planları, Müvekkili Banka Kayıt ve Defterleri 10.06.2020 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Toplanan delilerden de anlaşılacağı üzere, davacı banka ile davalı şirket arasında 09/05/2017 tarihinde 1.000.000 TL tutarlı genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı ve sonrasında sözleşme tutarının sırası ile 08/06/2017 -12/01/2018 -19/04/2018 tarihlerinde birer milyon lira limit artırımı ile kredi limitinin 4.000.000 TL ‘ye çıkarıldığı yine diğer davalı …’ in de söz konusu sözleşmede kefalet tutarının 4.000.000 TL olarak belirlendiği kredi sözleşmesinin incelenmesinden anlaşılmıştır. Davalı şirketin 3 ayrı işlem ile taksitli ticari krediler, 1 adet işlem ile ticari taşıt kredisi, 1 adet işlemle kredili mevduat hesabı, 1 adet işlemle ticari kredi kartı, 1 adet işlemle teminat mektubu kredisi, 1 adet işlem ile çek iştirak kredisi ve 1 adet işlem ile çek kredisine ilişkin kredileri kullandığı saptanmıştır.
Davacı banka söz konusu kredi borçlarının ödenmesi için … noterliğinin … tarih ve … yevmiye nosu ile kredi borçlarının muaccel hale geldiğini belirterek ihtarname gönderdiği bu ihtarnameleri her iki davalıya tebliğe çıkarıldığı ve tebliğ işlemlerinin yapılmasına rağmen 7 günlük süre içerisinde ödenmediği anlaşılmakla, davacı banka icra takibi yapmış davalı taraf icra takibine icra müdürlüğünün yetkisine borca itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın icra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazı taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde 13.4. Maddesinde açıklandığı gibi davacının alacağının tahsili için yetkili olan İstanbul mahkeme ve icra müdürlükleri vasıtası ile yapılabileceği belirtildiğinden icra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı bankanın alacağının tespiti için banka kayıtları üzerinde mahkememizce resen seçilen bilirkişi aracılığı ile yapılan inceleme sonunda alınan mahkememizce de benimsenen 10/06/2020 rapordan da anlaşılacağı üzere davalı asıl borçlu şirket yönünden 1.003.641,34 TL asıl alacak hesaplanmış ise de icra takibindeki talebin talep ile bağlı kalarak şirketin borcunun 1.003.579,66 TL olduğu davalı kefil yönünden kredi sözleşmesinin TBK nın kefalet hükümlerine göre düzenlenmiş olduğu kefilin sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiş bilirkişi tarafından yapılan kefilin sorumluluğuna ilişkin incelemede kefilin icra takip tarihi itibariyle 981.970,38 TL borçtan sorumlu olduğu kefilin kat ve muacceliyet tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak olan 947.051,77 TL tutar için kefilin temerrüde düşürüldüğü 14/09/2018 tarihine kadar aktif faiz oranı uygulanmak temerrüt tarihinden itibaren ise temerrüt faizi uygulanmak sureti ile kefilin sorumlu olduğu miktarın 981.970,38 TL olduğu tespit edilmiş bulunduğundan, kefil yönünden fazlaya ait istemin reddi davalı şirket yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile davanın kabulü yolunda hüküm kurularak aşağıda belirtildiği şeklide hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itiraz nedeniyle ;
1.003.579,66 TL ( davalı kefil … yönünden 981.970,38 TL ‘sinden sorumlu olmak kaydıyla ) üzerinden takibin DEVAMINA,
Asıl alacak olan 947.051,77 TL ‘ye icra takip tarihinden itibaren geçerli olmak üzere % 84 oranında yıllık faiz uygulanmasına,
% 20 icra inkar tazminatı olan 200.715,93 TL ‘nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Fazlaya ait istemin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 68.554,53 TL harçtan 11.090,86 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 57.463,67 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
– 11.090,86 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan ,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 67.228,98 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 2.400 TL bilirkişi ücreti, 183,90 TL posta gideri, 35,90 TL başvurma harcı ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam olmak üzere toplam 2.625 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır