Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/276 E. 2022/240 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/276 Esas
KARAR NO : 2022/240

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2022

BİRLEŞEN İSTANBUL.. ASLİYE TİARET MAHKEMESİ’NİN …
SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Mahkememiz asıl dava dosyasında davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … Anonim Şirketi ile davalı arasında iki farklı abonelik için 8.05.2018 imza tarihli 1.06.2018 tedarik başlangıç tarihli ve 24 aylık elektrik tedarik sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre davacı şirketin davalıya elektrik satışı yapacağını, davalının da kullanım miktarına göre müvekkili şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceğini, davalıya kullanmış olduğu elektrikten dolayı faturalar keşide edilerek gönderildiğini, davacı şirket tarafından hukuka uygun olarak fatura keşide edilip gönderilmesine rağmen vade tarihinde hiçbir fatura karşılığı borcun davalı tarafından ifa edilmediğini, davalı tarafa dava konusu dışında kullanım bedeli faturalarına ilişkin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün 2018/36516, … ve …Esas sayılı dosyalar üzerinden takipler başlatıldığını, davalı abonenin haksız eylemleri üzerine sözleşmenin sona erme hallerinin düzenlendiği 7.2 maddesine göre sözleşmesi fesh edilerek 7.1 maddeye göre ceza faturaları keşide edildiğini, sözleşmeden doğan her türlü sair hakları saklı kalmak üzere fatura alacakları ile birlikte sözleşme madde 7.1 de anılan cezai ŞART ve madde 6.7 de anılan tüm indirimlerin iade edilmesini piyasa maliyeti bedellerinin ve diğer bedellerin ödenmesini talep etme ve borçlara ait gecikme zammını madde 4.2. deki belirtilen oranda uygulama hakkı vardır “ şeklinde bir hüküm kararlaştırıldığını, arıca yine sözleşmenin 4.5 maddesinde “ Abonenin sözleşmenin herhangi bir maddesinden doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirilmemesi halinde tedarikçinin madde 7.1’deki ceza bedellerini talep etme hakkı vardır.” hükmü düzenlendiğini, sözleşmenin 7.1 maddesinde ayrıca aynen “Abone son 12 dönem faturaların en yüksek faturasının iki katı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder “şeklinde bir hüküm kararlaştırıldığını, sözleşmede kararlaştırılan bu hükümlere göre sözleşmesi feshedilerek son 12 dönem faturalarının en yükseği olan seri …sıra numaralı 15.10.2018 vade tarihli 85.882.,21 TL, bedelli faturanın iki katı alınarak keşide edilen seri … sıra numaralı 09.11.2018 vade tarihli 171.764,42 TL bedelli ceza faturası keşide edildiğini, anılan bu faturanın davalı tarafından ödenmemiş olması üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, bu takibe yukarıdaki faturayla birlikte sözleşmenin 4.2 maddesine göre icra cezai şartı da uygulandığını bu maddeye göre; seri … sıra numaralı 9.11.2018 vade tarihli 171.764,42 TL bedelli ceza faturasının %12’si hesaplanarak 20.611,73.-TL icra cezai şart takibe eklendiğini, davalının Ssöz konusu icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini beyan ile davalının takibe yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz asıl dava dosyasında davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu sözleşmenin akdedildiği tarihten önce farklı tedarikçilerden elektrik ihtiyacının karşılamakta olduğunu, davacı şirketin indirimli elektrik tedarikini sağlayacağı vaadi ile davalı şirket ile iletişim geçtiğini, dava konusu sözleşmenin imzalanmasından önce taraflar arasında yürütülen müzakere sürecinde davalı şirket tarafından müvekkili davalıya gönderilmiş bulunan 17.05.2018 tarihli mail içeriği incelendiğinde haklılıklarının açık şekilde ortaya çıkacağını davalı şirketin , davacı şirketten aylık fatura bedeli bazında daha uygun bir fiyata elektrik temini sağlayacağı düşüncesi ile 8.05.2018 tarihinde sözleşme yaptığını , aylık kullanımlarının neticesinde aylık fatura bedeli bazında daha önce kullanılan elektrik enerjisi bedelinden çok daha yüksek fatura bedelleri ödemek ile karşı karşıya kalındığını, düzenlenen 2018 tarihli faturalar incelendiğinde davacı şirket ile davalıya ulusal tarife birim fiyatı üzerinden %6 oranında indirimli olacak şekilde elektrik sağlanacağı taahhüt edildiği halde davacı şirketin taahhüt ettiği indirim oranının altında kalacak şekilde elektrik birim fiyatında çok cüzi bir indirim uyguladığı ancak faturaları hemen hemen fatura bedelinin dörtte birine tekabül edecek miktarda yenilebilir enerji kullanım bedeli ismi altında bir alacak kalemi eklemek suretiyle toplam fatura bedelini ortalamanın çok üstünde bir hale getirdiğini, davalıya gönderilen fahiş bedellerin çekilmez hale gelmesi sebebiyle Sakarya … Noterliği’ nin …yevmiye numaralı 07.08.2018 tarihli ihtarnamesi ile durumu davacı şirkete bildirerek dava konusu sözleşmenin davalı şirket tarafından sonlandırılmasını müvekkili davalı tarafından dava konusu sözleşmeye istinaden yatırılan teminatın iadesini ve davacı şirketçe davalı yandan haksız ve hukuka aykırı şekilde tahsil edilen yenilenebilir elektrik tüketim bedellerinin iadesinin talep edildiğini, buna rağmen sözleşmenin feshi de yapılmadığını, devam eden aylarda davacı şirket tarafından fahiş kullanım bedelleri ile tahakkuk ettirilen faturaların davalı tarafından ödenemediğini, akabinde davacı şirket tarafından elektriğin kesildiğini, bu durumun sözleşmenin kendileri açıdan haksız fesih niteliği taşımadığını, faturalarda yek bedeli adı altında nasıl ve ne şekilde belirlendiği anlaşılamayan kalemlerin faturaya eklendiğini, fatura bedellerinin fahiş olduğunu, dava konusu sözleşmenin şartlarının ortadan kalkmasında davacı şirketin kusurlu olduğunu, 05.07.2018 tarihli/faturanın 11.07.2018 tarihinde banka havalesi ile ödendiğini ancak fahiş faturaların devam etmesi nedeniyle ödeme güçlüğü içine düşüldüğünü, dava konusu tüm fatura bedellerinin de 2019/11000 sayılı arabuluculuk dosya numaralı 02.02.2019 tarihli hukuk uyuşmazlıklarında ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesi ile davacı şirkete eksiksiz ve tam olarak ödendiğini, 02.11.2018 tarihli fatura ile davalıdan talep edilen 171.764,42.-TL sözleşme ceza tutarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ve fahiş olduğunu, davalının basit usulde gelir elde eden davacı şirkete kıyasla sınırlı, bağımlı ve yetersiz düzeyde ticari faaliyetleri olan bir ktmse olduğunu, davacı şirketi elektrik tedarikini sonlandırma nedeninin davalının ödeme zorluğu çekmesinden kaynaklandığını, davacının sözleşmenin 4.2 maddesi uyarınca her fatura tutarının %12 si oranında ceza bedeli adı altında 20.611,73.-TL tutarındaki talebinin de hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin ortadan kalkmasında davalının bir kusurunun bulunmadığını dolayısıyla cezai şarttan sorumluluğunun da bulunmayacağını, söz konusu fatura tutarlarının arabuluculuk kapsamında ödenmesi nedeni ile bir ihtilaf kalmamasına rağmen fatura bedellerinin icra takibine konu olduğundan bahisle icra ceza şartı istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşme ceza tutarı ile icra ceza şartının aynı hukuki ihtilaftan kaynaklı olarak farklı isimler altında ve farklı tutarlarda cezai Şart istemenin mükerrerlik yarattığını, davalını icra takibi nedeni ile faiz ve yargılama giderlerini ödediğini, böyle bir durumda alacağın icra takibine konu edilip cezai şarta bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı şirkete ödenen toplam 32.500,00.-TL tutarındaki nakdi teminatın takas ve mahsubunu istediklerini beyan ile davanın reddini istemiştir.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …osyasında davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirket ile davalı şirket arasında tek abonelik için 08/05/2018 sözleşme başlangıç tarihli ve 01/06/2018 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık elektrik sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin sözleşme yükümlülüklerine aykırı olarak kullanım faturalarına ilişkin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğinden müvekkilinin alacağının tahsili için borçlu hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Esas ve 2018/36516 Esas sayılı dosyalarından icra takibine geçildiğini, müvekkilinin bu takiplerden hiçbir alacağının alamadığından kar kaybı tazminatı fatura keşide edildiğini, keşide edilen faturanın ödenmediğinden İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız itirazı ile takibin durdurduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı şirketin %40 dan az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile birlikte vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dosyasında davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;Davacı tarafın kestiği faturaların haksız, hukuka aykırı, keyfi ve fahiş miktarlarda elektrik kullanımından bağımsız ek ödemelerin yansıtıldığını, davacı şirket tarafından dava konusu sözleşmeden kötü niyetli olarak dönülerek fahiş tazminat talep edemeyeceğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kurulabilmesi için müvekkilinin davacı tarafa toplamda 32.500,00 TL nakdi teminat yatırdığını ve bu bedelin davacının uhdesinde olduğunu ve takas mahsup taleplerinin olduğunu, iş bu dava dosyası ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının taraflarının, dava konusu ihtilafın aynı olduğu ve dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan her iki dosyanın HMK.nun 166.maddesi gereği birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile birlikte vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Arabuluculuk Son Tutanak örneği, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. Sayılı dava dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dava dosyası, bilirkişi raporları, taraf yazılı beyan ve itirazları, ihtarname, mail çıktıları, sözleşme, İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı, …, 2018/44235 E., 2018/36516 E. sayılı takip dosyaları ve tüm dosya kapsamı deliller hep birlikte incelenmiştir.
İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; … tarafından … aleyhine toplam 21.648,00.-TL tutarındaki alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, …’ün yapılan takibe itirazı ile takibin durduğu görülmüş,
Yine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; … tarafından … aleyhine toplam 96.445,69-TL tutarındaki alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, …’ün yapılan takibe itirazı ile takibin durduğu anlaşılarak bu takip dosyalarına yapılan itirazlara istinaden İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dava dosyasının yapılan incelemesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün …E. ve … E. sayılı takip dosyalarına yapılan itirazın iptalin ile takiplerin devamına karar verilmesi istemli itirazın iptali davası açıldığı, işbu mahkeme dosyasında dava açıldıktan sonra alacak tahsil edildiğinden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz asıl dava dosyasına konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; … tarafından … aleyhine toplam 193.922,03.-TL tutarındaki alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, …’ün yapılan takibe itirazı ile takibin durduğu, bu itiraza istinaden yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkin işbu asıl dava açılmıştır.
Birleşen dosya içerisine celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyalarının yapılan incelemesinde; … tarafından … aleyhine 564.027,90.-TL tutarındaki alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, …’ün yapılan takibe itirazı ile takibin durduğu, bu itiraza istinaden yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkin mahkememiz dosyası ile birleşen 2019/199 E. Sayılı itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dava dosyası, davacı … tarafından davalı … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptalin ile takiplerin devamına karar verilmesi istemli itirazın iptali davası açıldığı, işbu mahkeme dosyasında 10/04/2019 tarihinde sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
18/01/2021 tarihli bilirkişiler SMM …, … ve … tarafından düzenlenen heyet raporunda sonuç ve özetle; “Davacı Şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyasında Toplam 564.027,90 TL lik miktar taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan kar kaybı tazminatı bedeli olup raporumuzun Değerlendirme bölümünün B-3 kısmında açıklandığı üzere davalıdan istenmesinin mümkün olmadığının üzerinde durulabileceği, ancak, bu alanda da takdir makamının Rapor içinde anlatımı yapfdığı üzere, münhasıran sayın Mahkeme olduğu, 2- Muhterem Mahkemece yapılacak hukuki değerlendirmeler sonucunda; sözleşmede yazılı olması nedeniyle: a- Cezai şartın uygulanması gerektiği kanaatine varıldığı taktirde: Davacı Şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasında davalının davacı şirkete ödemesi gereken tutarın takip tarihi itibarıyla, İki kat ceza 171.764,42 TL İcra cezai şart 412 20.611,73 TL Takip öncesi işlemiş faiz 1.545,88 TL olmak üzere TOPLAM 193.922,03 TL olduğu, bu tutar bakımından davalınım itirazının iptalinin istenebileceği, b) Kar kaybı tazminatının kabulü halinde Davacı Şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasında davalının davacı şirkete ödemesi gereken tutarın takip tarihi itibarıyla ; 12.11.2018 tarih 42789 FT. (kar kaybı) 496.285,00 TL (…Ft. ) İcra cezai şart 912 59.554,20 TL Takip öncesi işlemiş faiz 8.188.90 TL olmak üzere toplam 564.027,90 TL olduğu, bu tutar bakımından davalının itirazının iptalinin istenebileceği, 3- Davalının, davacı nezdinde bulunan 32.500 TL’lik güvence bedelinin, iadesi takas ve mahsubunun Mahkemenin takdirinde olduğu…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 03/02/2021 tarihinde bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili ise, 04/02/2021 tarihinde bilirkişi raporuna ilişkin beyanlarını sunarak itirazda bulunmuştur.
29/04/2021 tarihli celsede davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 21/12/2021 tarihli yeni bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle; ” Teknik Ve Mali Açıdan Kanaat Ve Sonuç: Sonuç olarak heyetimiz tarafımdan 11.madden başlayıp 39. maddeye kadar tüm maddelerin tamamının kapsamlı olarak incelenip değerlendirmeler ve tespitler yapılarak yasal şartlarda göz önüne alındığı taktirde. Davacı … A.Ş tarafından, Davalı … tarafına açılmış olan alacak davasının tarafımızca incelenip değerlendirilmesi sonucunda, …’ün davacı … İth. İhr. A.Ş tarafına her hangi bir borcunun olamaması sebebi ile davacı tarafından davalı tarafına açılmış olunan alacak davasının red edilmesi ve taraflar arasında yapılan elektrik sözleşmesi esnasında davalı … tarafından davacı veznelerine yatırmış olunan teminat (güvence) bedelinin de güncellenmiş hali ile davacı tarafından davalı … tarafına iade edilmesi kanaatine varılmıştır. Sözleşme Ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Bilirkişinin İnceleme Ve Değerlendirmeleri; 1) Dava dosyası içeriğine göre; Davacı ile davalı arasında 01.06.2018 başlangıç tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşme akdedilmiştir. Bu sözleşmeyle davacı/tedarikçi (satıcı), davalı/abone’ye (alıcıya) elektrik enerjisi satmayı (tedarik etmeyi) borçlanmış olup, davalı/abone (alıcı) da satılan elektrik enerjisinin fatura edilen bedelini ödemeyi borçlanmıştır. Bu sözleşme hukuki niteliği itibariyle, sürekli edimli, kanunda düzenlenmemiş (atipik) bir sözleşmedir. Sözleşme, 01.06.2018 tarihinden itibaren 24 ay süreli (yani 01.08.2020 tarihine kadar süreli) olarak akdedilmiştir.Sözleşmenin akdedilmesinden sonra, davacı tarafından davalıya elektrik tedarik edilmeye ve bedellerini içeren faturalar düzenlenmeye başlanmıştır. 2018 Haziran dönemi faturası 05.07.2018 tarihli olarak düzenlenmiş olup, bu fatura bedeli davalı tarafından ödenmiştir.2018 Temmuz dönemi faturası, 01.08.2018 tarihli olarak düzenlenmiş olup, bu fatura bedeli davalı tarafından ödenmemiştir. Bu fatura bedelini ödemeyen davalı, davacıya 07.08.2018 tarihli İhtarname keşide etmiş olup bu ihtarnamede özetle; gerek sözleşme öncesinde yapılan göreşmelerde gerekse sözleşmede, davacı tarafından davalıya tedarik edilecek olan elektriğin fiyatında ulusal tarifeye göre Y6 indirim uygulanacağının (yapılacağının) taahhüt edildiğini; fakat davacı tarafından davalıya kesilen fatura bedellerinde taahhüt edilen bu indirimin uygulanmadığını (yapılmadığını); her ne kadar saat bazında bahsi geçen indirim uygulanmış olarak gözükse de, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak faturaya dahil edilen “”kesintiler” ile birlikte kümülatif değerin, tedarik edilen triğin indirimli haline tekabül ettiğini; bu durumun davalının zarar görmesine yol açtığını; tüm bu sebeplerle davacı tarafından sözleşmenin sonlandırılmasını, bildirmiştir. Davacı da, bu ihtarnameye cevaben davalıya 10.08.2018 tarihli ihtarname keşide etmiş olup, bu ihtarnamede özetle; sözleşme gereği davacının davalıya ilave teminat vermesi gerektiğini; davalının ödemekle yükümlü olduğu 01.08.2018 düzenleme tarihli 08.08.2018 son ödeme tarihli 59.187,14 TL bedelli fatura tutarını (yani 2018 Temmuz dönemi fatura bedelini) ödememiş olduğunu; bu durumun sözleşmenin 4.1 nolu maddesi hükmüne aykırılık (borç ihlali) oluşturduğunu; sözleşmenin ihlal edilmiş olmasının 7.1, 7.2, 4.5 ve 3.1 nolu maddelerde yaptırımlarının düzenlenmiş olduğunu; buna göre davacının sözleşmeyi feshetme hakkı,, cezai şart talep etme hakkı, ulusal tarifeden fiyatlandırma hakkının saklı olduğunu; ayrıca her ne kadar davalı tarafından, YEK bedellerini itiraz edilmiş olsa da, sözleşmenin 5 nolu maddesinde açık bir şekilde davalının bu bedelleri ödemeyi kabul ettiğini, bu nedenle YEK bedelleri ile ilgili davalı itirazlarının yerinde olmadığını, bildirmiştir.Bu ihtarnamelerden sonra davalı;2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelini; 2018 Ağustos dönemine ilişkin 08.09.2018 tarihli fatura bedelini; 2018 Eylül dönemine ilişkin 15.10.2018 tarihli fatura bedelini; Ödememiştir. Davacı, davalının 2018 temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelini ödememesi nedeniyle, sözleşmenin 3.1 nolu maddesine istinaden 2018 ağustos dönemine ilişkin 08.09.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 EYLÜL dönemine |İlişkin 15.10.2018 tarihli fatura bedelini, indirimsiz olarak düzenlediğini, beyan etmiştir. Sözleşmenin 3.1 nolu maddesi hükmüne göre; davalı, sözleşme süresi boyunca herhangi bir faturasını son ödeme tarihinde kısmen veya tamamen ödememişse veya sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmişse, davacı, içinde bulunulan aydan itibaren, ayrıca bildirime gerek olmaksızın “perakende satış fiyatı tarifesi üzerinden indirimsiz” faturalandırma hakkına sahiptir. Buna göre; eğer davacı, 2018 Haziran dönemine ilişkin 05.07.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelinin hesaplanmasında sözleşmenin eki niteliğndeki Sözleşme Uygulama ve Taaahhüt Protokolü’nün 3/A nolu maddesi uyarınca 46 sabit indirim uygulamış ise, davalı 2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelini haksız olarak süresinde ödememiş, işbu fatura bedelini ödeme borcunu ifada temerrüde düşmüş ve dolayısıyla işbu fatura bedelini ödeme borcunu ihlal etmiş olacaktır. Bu durum karşısında davacı, sözleşmenin 3.1 nolu maddesine istinaden, 2018 Ağustos dönemine ilişkin 08.09.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 Eylül dönemine“ ilişkin 15.10.2018 tarihli fatura bedelini haklı olarak/indirimsiz şekilde (perakende satış fiyatı tarifesi üzerinden) hesaplamış olacaktır. Davalı da, indirimsiz olarak hesaplanmiş (düzenlenmiş) olan bu fatura bedellerini de ödemekle yükümlü olacaktır. Buna karşılık eğer davacı, 2018 Haziran dönemine ilişkin 05.07.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelinin hesaplanmasında sözleşmenin eki niteliğndeki Sözleşme Uygulama ve Taaahhüt Protokolü’nün 3/A nolu maddesi uyarınca 46 sabit indirim uygulamamış ise, davalı 2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelini haklı olarak süresinde ödememiş, işbu fatura bedelini ödeme borcunu ifada temerrüde düşmemiş ve dolayısıyla işbu fatura bedelini ödeme borcunu ihlal etmemiş olacaktır. Bu durum karşısında davacı, sözleşmenin-3.1 nolu maddesine istinaden, 2018 Ağustos dönemine ilişkin 08.09.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 Eylül dönemine ilişkin 15.10.2018 tarihli fatura bedelini haksız olarak indirimsiz şekilde (perakende satış fiyatı tarifesi üzerinden) hesaplamış olacaktır. Davalı da, indirimsiz olarak hesaplanmış (düzenlenmiş) olan bu fatura bedellerini ödemekle yükümlü olmayacaktır. 2) Raporumuzun bir önceki kısmında, Kurulumuzda görevli sayın Teknik Bilirkişi tarafından; davacının 2018 HAZİRAN dönemine ilişkin 05.07.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelinin hesaplarımasında sözleşmenin eki niteliğndeki Sözleşme Uygulama ve Taaahhüt Protokolü’nün 3/A nolu maddesi uyarınca 446 sabit indirim uygulamamış olduğu tespit edilmiştir. İşbu Teknik Tespite göre; davalı 2018 TEMMUZ dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelini haklı olarak süresinde ödememiş, işbu fatura bedelini ödeme borcunu ifada temerrüde düşmemiş ve dolayısıyla işbu fatura bedelini ödeme borcunu ihlal etmemiştir. Bu durumda davacı, sözleşmenin 3.1 nolu maddesine istinaden, 2018 AĞUSTOS dönemine ilişkin 08.09.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 EYLÜL dönemine ilişkin 15.10.2018 tarihli fatura bedelini de haksız olarak indirimsiz şekilde (perakende satış fiyatı tarifesi üzerinden) hesaplamıştır. Davalı da, indirimsiz olarak hesaplanmış (düzenlenmiş) olan bu fatura bedellerini ödemekle yükümlü olmadığından, işbu fatura bedellerini de haklı olarak ödememiştir. Söz konusu Teknik Tespite göre; davalı, X6 sabit indirim uygulanmadan hesaplanmış (düzenlenmiş) olan, 2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelini, 2018 Ağustos dönemine ilişkin 08.09.2018 tarihli fatura bedelini ve 2018 Eylül dönemine ilişkin 15.10.2018 tarihli fatura bedelini haklı olarak ödemediği için, bu fatura bedellerini ödemede temerrüde düşmemiş ve hu fatura bedellerini ödeme borcunu ihlal etmemiştir. Davalı işbu fatura bedellerini ödeme borcunu ihlal etmediği için de, davacı sözleşmeyi haksız olarak feshetmiştir. 3) Davalı fatura bedellerin ödeme borcunu ihlal etmediği ve davacı sözleşmeyi haksız olarak feshettiği için; davacı davalıdan, sözleşmenin 7.1 nolu maddesinde düzenlenmiş olan “Cezai Şartı” ve sözleşmenin 7.3 nolu maddesinde düzenlenmiş olan “Kar Mahrumiyeti Tazminatını” davacıya ödeme yükümlülüğü altına girmemiştir. Davacı asıl davada, sözleşmenin 7.1 nolu maddesinde düzenlenmiş olan “Cezai Şart”ın ve “ferilerinin” ödenmesini talep ettiğinden, Teknik Tespite göre bu talebi yerinde değildir ve takip tarihi itibariyle davalıdani, iddia ve talep ettiği gibi alacakları bulunmamaktadır. Yine, davalı fatura bedellerin ödeme borcunu ihlal etmediği ve davacı sözleşmeyi haksız olarak feshettiği için; sözleşmenin 7.3 nolu maddesinde düzenlenmiş olan “Kar Mahrumiyeti Tazminatını” davacıya ödeme yükümlülüğü altına girmemiştir. Davacı birleşen davada, sözleşmenin 7.3 nolu maddesinde düzenlenmiş olan “Kar Mahrumiyeti Tazminatı”nın ve “ferilerinin” ödenmesini talep ettiğinden, Teknik Tespite göre bu talebi de yerinde değildir ve takip tarihi itibariyle davalıdan, iddia ve talep ettiği gibi alacakları bulunmamaktadır…” şeklinde görüş ve kanat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 06/01/2022 tarihinde bilirkişi raporuna karşı vce davanın esasına ilişkin beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili ise, 12/ 1/2022 tarihinde bilirkişi raporuna ilişkin beyanlarını sunarak itirazda bulunmuştur.
Her ne kadar davalı borçlu vekilince icra dosyalarına yapılan itirazlarda, akdin ifa yerinin Adapazarı olduğundan bahisle İstanbul İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ettiği görülmüş ise de; taraflar arasında düzenlenen Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin 8. Maddesinde İstanbul Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, ayrıca BK md 89/1 uyarınca da alacaklının yerleşim yerinin mahkememiz yetkisi sınırlarında bulunduğu anlaşılmakla yapılan itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, açılan davanın sözleşmenin 7.1 nolu maddesinde düzenlenen Cezai Şart alacağı ve sözleşmenin 7.3 nolu maddesinde düzenlenen kar mahrumiyeti alacağının tahsili amacıyla yapılan takiplere itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasında 01.06.2018 başlangıç tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeyle davacı tedarikçinin, davalı aboneye elektrik enerjisi satmayı taahhüt ettiği, davalı alıcının da satılan elektrik enerjisinin fatura bedelini ödemeyi borçlandığı, sözleşmenin 24 ay süreli olduğu anlaşılmıştır. 2018 temmuz dönemi faturası için davalının, davacıya 07.08.2018 tarihli ihtarname keşide ederek tedarik edilecek olan elektriğin fiyatında ulusal tarifeye göre %6 indirim uygulanacağının taahhüt edildiğini ancak davacı tarafından davalıya kesilen fatura bedellerinde taahhüt edilen bu indirimin uygulanmadığını, her ne kadar saat bazında bahsi geçen indirim uygulanmış olarak gözükse de; davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak faturaya dahil edilen kesintiler ile birlikte kümülatif değerin, tedarik edilen elektriğin indirimsiz haline tekabül ettiğini, bu durumun davalının zarar görmesine yol açtığını, açıklanan nedenlerle davacı tarafından sözleşmenin sonlandırılmasını talep etmiştir. Davacının da cevabi ihtarnamesinde, sözleşme gereği davacının davalıya ilave teminat vermesi gerektiğini, davalının ödemekle yükümlü olduğu 01.08.2018 düzenleme tarihli 08.08.2018 son ödeme tarihli 59.187,14 TL bedelli fatura tutarını ödememiş olduğunu, bu durumun sözleşmenin 4.1 nolu maddesi hükmüne aykırılık oluşturduğunu, sözleşmenin ihlal edilmiş olmasının 7.1, 7.2, 4.5 ve 3.1 nolu maddelerde yaptırımlarının düzenlenmiş olduğunu, buna göre davacının sözleşmeyi feshetme hakkı, cezai şart talep etme hakkı, ulusal tarifeden fiyatlandırma hakkının saklı olduğunu, ayrıca her ne kadar davalı tarafından, YEK bedellerini itiraz edilmiş olsa da sözleşmenin 5 nolu maddesinde açık bir şekilde davalının bu bedelleri ödemeyi kabul ettiğini, bu nedenle YEK bedelleri ile ilgili davalı itirazlarının yerinde olmadığını bildirmiştir. Belirtilen ihtarnamelerden sonra davalının 2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelini, 2018 Ağustos dönemine ilişkin 08.09.2018 tarihli fatura bedelini; 2018 Eylül dönemine ilişkin 15.10.2018 tarihli fatura bedelini ödememiştir. Davacı, davalının 2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelini ödememesi nedeniyle, sözleşmenin 3.1 nolu maddesine istinaden 2018 Ağustos dönemine ilişkin 08.09.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 Eylül dönemine ilişkin 15.10.2018 tarihli fatura bedelini indirimsiz olarak düzenlediğini beyan etmiştir.
Bu noktada dosyadaki hukuki uyuşmazlık 2018 Haziran ve Temmuz dönemine ilişkin fatura bedellerinde sözleşmenin eki niteliğndeki Sözleşme Uygulama ve Taaahhüt Protokolü’nün 3/A nolu maddesi uyarınca %6 sabit indirim uygulanıp uygulanmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkememizce aldırılan 18/01/2021 tarihli teknik bilirkişi raporunda, tedarikçi şirketlerle yapılan elektrik sözleşmelerinin yapılışındaki temel nedenin, tüketicilerin ucuz elektrik enerjisi almak suretiyle tüketim giderlerini azaltmak olup, satıcı firmaların vaadinin de bu yolda olduğunun, bu tip sözleşmelerin esas amacını ucuz enerji temini olduğuna göre bu analizden de anlaşılacağı üzere davacı şirketin totalde davalıya ucuz elektrik temini vaadinin yerine gelmemiş olduğunun, dosya içindeki davalı adına davacı şirket tarafından düzenlenen 22.10.2018 tarihli fatura incelendiğinde 163807,38 kwh tüketim yapıldığının, elektrik birim fiyatının 0,30946 TL olduğunun, tüm elektrik sağlayıcı şirketler tarafından faturaya dahil edilen bileşeneler dışında YEK bedelinin fatura bedeline eklenmiş olduğunun bildirildiği, mahkememizce aldırılan 27.12.2021 tarihli bilirkişi raporunun da özü itibariyle 18/01/2021 tarihli teknik bilirkişi raporunu desteklediği, bu rapordaki teknik bilirkişi görüşüne göre de; davacının 2018 Haziran dönemine ilişkin 05.07.2018 tarihli fatura bedeli ile 2018 Temmuz dönemine ilişkin 01.08.2018 tarihli fatura bedelinin hesaplanmasında sözleşmenin eki niteliğndeki Sözleşme Uygulama ve Taaahhüt Protokolü’nün 3/A nolu maddesi uyarınca %6 sabit indirim uygulamamış olduğunun tespit edildiği, ayrıca 27.12.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespite göre de; davacı yanca elektrik kullanım bedellerine ilişkin olarak tanzim edilen faturalar; 05.07.2018 tarihli, 85.572,19 TL. tutarlı faturanın 11.07.2018 tarihinde ödendiğinin, 01.08.2018 tarihli, 59.187,14 TL tutarlı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 2…Esas sayılı icra takip dosyasına konu edilen faturanın 2019/11000 sayılı arabuluculuk dosyası anlaşma tutanağına istinaden ödendiğinin, 08.09.2018 tarihli, 160.018,08 TL. tutarlı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına konu edilen faturanın 2019/11000 sayılı arabuluculuk dosyası anlaşma tutanağına istinaden ödendiğinin, 15.10.2018 tarihli, 85.882,18 TL tutarlı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyasına konu edilen faturanın 2019/11000 sayılı arabuluculuk dosyası anlaşma tutanağına istinaden ödendiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Neticeten dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen her iki bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde; mahkememizde oluşan kanaate göre, davalının fatura bedellerini ödeme borcunu ihlal etmediği ve davacının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, davacının sözleşmenin 7.1 nolu maddesinde düzenlenen Cezai Şartı ve sözleşmenin 7.3 nolu maddesinde düzenlenen kar mahrumiyeti taleplerini ödeme yükümlülüğü bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır.Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olara Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: …sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan …’na 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, birleşen davanın reddine karar verildiği de dikkate alınarak birleşen dosyada davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin gerek 2018/276 gerekse de İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin birleşen …E. Sayılı dosyaları açısından davaların ayrı ayrı REDDİNE,
2- Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 2.342,10.-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 2.261,40.-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- 22.024,54.-TL vekalet ücretinin Davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … E. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN İSE;
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 6.812,05.-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 6.731,35.-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip davacıya iadesine,
8-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-45.251,40.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

11-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır