Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/272 E. 2020/641 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/272 Esas
KARAR NO : 2020/641 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yan ile müvekkili şirket arasında ticari iş ilişkisi kapsamında olan ürünlerin alım- satım gerçekleştirildiğini, davalı yanca fatura alacağının ödenmediğini, yapılan tüm uyarılara rağmen ödemede bulunmayan borçluya karşı müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili ile …. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, itiraz sürecine takiben davalı tarafça 01.10.2018 tarihinde 5.000 TL 03.10.2018 tarihinde 5.000 TL lik ödemeler yapıldığını, ancak 12.067,69 TL’lik fatura bakiyesinin ödenmediğini, davalı-borçlunun … İcra Müdürlüğü 2018/… E.Sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptalini ve takibin takip talebindeki şartlarla devamını, % 20’den az olmakak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı-borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı tarafından müvekkili aleyhine….İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir cari hesap ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin yapmış olduğu ödemenin teslim alınmış mallara ilişkin olduğunu, teslimi yapılmayan mallara ilişkin ödeme yapılmadığını, davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen faturanın yalnız başına alacağın varlığını göstermediğini, hiçbir şekilde yetkisi olmayan muhasebe personelinin 2 adet mutabakat mektubunu teslim alması ve imzalamasının geçerli olmayacağını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı yanın %20den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki ihtilafın; Taraflar arasında mevcut ticari ilişkiden kaynaklı ürün alımın satımın gerçekleşip gerçekleşmediği, faturaya konu edilen malların teslim edilip edilmediği,noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi,…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosya aslı bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 22.067,69 TL asıl alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 29/07/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda; davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle davalı yandan 22.067,69 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasına sunulduğundan ticari defter incelemesinin yapılamadığı masraf ve vekalet ücreti hususlarında taleplerin Mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 19/08/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir Davalı vekili 09/09/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda, davalı şirketin defterleri kapsamında dosyanın mevcut bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olmakla , bilirkişi tarafından sunulan 19/06/2020 tarihli ek raporda; gerek icra dosyası, gerekse dava dosyası, davacı ve davalı şirketlerin incelenen ticari defterleri ve sunulan belgeler üzerinde yapılan incelemede, davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı yandan 22.067,69 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sunmuş olduğu 2015 ve 2018 yıllarına ait ticari defterler kayıtlarına göre davacı şirkete 21.989,35 TL borcunun bulunduğu taraflar arasındaki farkın 2017 yılı devir tutarından kaynaklandığı, masraf ve vekalet ücreti hususlarındaki taleplerin sayın mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.Davalı taraf 2017 yılı ticari defterlerinden yevmiye defterini haklı bir mazereti olmaksızın eksik ibraz etmesi nedeniyle davacı tarafından usulüne uygun kaydedilmiş ticari defter kayıtları HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı aleyhine delil teşkil etmiş sayılmıştır.
Satış sözleşmesi Türk Borçlar Kanununun 207 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan hükümlere göre satım, satıcının satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Satım sözleşmesinin geçerli olabilmesi için icap ve kabul iradelerinin birleşmesi gerekli ve yeterlidir. Sözleşmenin yazılı yapılması geçerlilik için şart değildir. Yazılı yapılması ispat bakımından önem taşımaktadır. Buna göre, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça ve aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Karşılıklı edimlerin ifasında, satıcı malı teslim ettiğini önce kanıtlamalıdır. Bu ispatlandığında bedelin alıcı tarafından alıcı tarafından ödendiği ispatlanmalıdır. 6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine aynı Yasa’nın 200/1 maddesi gereğince eldeki davanın değer ve miktar itibariyle yazılı belgeyle ispat edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca faturalarla ilgili taraflar arasındaki cari hesap dökümleri, mutabakat metinleri, e-posta yazışmaları,kargo takip gönderi raporları incelendiğinde davalı tarafa faturaya konu malların teslim edildiği anlaşıldığından davalının teslim edilmeyen mallara ilişkin fatura bedellerinin ödenmediği, mutabakat metninin şirket yetkilisi olmayan şirket çalışanı tarafından imzalandığı savunmalarına itibar edilmemiştir.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımından da davalı borçlu tarafından fatura borcu belirlenebilir nitelikte olup icra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 12.067,69 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı takip sonrası dava öncesi 01/10/2018 tarihli 5.000 TL; 03/10/2018 tarihli 5.000 TL ‘lik ödemelerin mahsubuyla davacının talebi ile bağlı kalınarak Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile alacağın tespiti yerinde görülmekle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 12.067,69 TL alacak üzerinden aynen DEVAMINA, (Takip sonrası dava öncesi 01/10/2018 tarihli 5.000 TL 03/10/2018 tarihli 5.000 TL ‘lik ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına)
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 824,34 TL harcın peşin alınan 95,75 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 728,59 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 95,75 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 32,00 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 500,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 573,10.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır