Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/261 E. 2020/175 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/261 Esas
KARAR NO : 2020/175 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın davalı firmaya 13.11.2018 tarihi itibariyle ve 5.019,43 TL ana para borcu olmadığının beyan ederek tespiti 2.850,81TL ‘nin ticari faiziyle birlikte tahsili ile öncelikle davalı firmanın müvekkili firma aleyhinde başlattığı …. İcra Dairesinin 2018/39088E. Sayılı dosyasında icra veznesine girecek paranın İİK md. 72/3. uyarınca alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile davacı şirket arasında emtia alış-verişine dayanan bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, Borçlu- Davacı Şirket 2018 Ağustos ayından icra takibinin yapıldığı 13.11.18 tarihine kadar 5.019,43 TL bakiye için ödeme vaadi ile Alacaklı, Davalı Şirketi oyaladığını, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/39088 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, Davacı tarafından icra takibine herhangi bir itiraz gelmediğini sonrasında bankalara Davacı Aleyhine 89-1 haciz ihbarnamesi gönderdiklerini, kendilerini arayarak hacizleri kaldırmaları için ricada bulunduklarını beyan ederek, Menfi Tespit davasının reddini, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/39088 Esas sayılı dosyasındaki alacaklarına işlenen ticari reeskont faizi hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davada; Tarafların anlaştığı husus ,aralarında emtia alışverişine ilişkin bir ticari ilişki olduğu, Tarafların anlaşamadığı husus; 3/11/2018 tarihli cari hesaba göre taraf şirketlerden hangisinin alacaklı olduğu noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2018/39088 Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün 2018/39088 E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 5.019,43 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 19/04/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda; incelenen davalı şirkete ait yevmiye defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, Defteri Kebir ve Envanter Defterlerini sunmadığı, defterlerin birbirini teyit etmediği, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, Davalı şirketin yevmiye defteri kayıtlarına göre, davalı … San. Ltd. Şti.’den 13/11/2018 tarihi itibariyle 5.019,43 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği, Davacı şirketin sunmuş olduğu 2018 yılı cari hesap ekstresine göre, 13/11/2018 tarihi itibariyle davalı/alacaklı yandan 2.850,80 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki hesap farkları; 2017 yılı devir hesabından 1.584,11 TL, Davacı yan tarafından düzenlenen 4 adet 6.286,12 TL tutarındaki fatura olmak üzere toplam(1.584,11 TL+6.286,12 TL) 7.870,23 TL olduğu, Hesaplanan farklardan davalı şirketin takip konusu yaptığı miktarın düşülmesi sonucunda (7.870,23 TL -5.019,43 TL) 2.850,80 TL davacı şirketin hesap ekstresindeki alacak miktarı ile aynı olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların iddiaları ve itirazları doğrultusunda alınan Mali Müşavir … tarafından verilen 26/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporda; incelenen Davacı ve Davalı şirketlere ait Ticari defterinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, defterlerin birbirini teyit ettiği dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, davalı … San. Ltd. Şti.’den 13/11/2018 tarihi itibariyle 5.019,43 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin sunmuş olduğu Ticari Defter Kayıtlarına göre, 13/11/2018 tarihi itibariyle davalı/alacaklı yandan 2.850,80 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki hesap farkları; 2017 yılı devir hesabından 1.584,11 TL, Davacı yan tarafından düzenlenen 4 adet 6.286,12 TL tutarındaki fatura olmak üzere toplam(1.584,11 TL+6.286,12 TL) 7.870,23 TL olduğu, Hesaplanan farklardan davalı şirketin takip konusu yaptığı miktarın düşülmesi sonucunda (7.870,23 TL -5.019,43 TL) 2.850,80 TL davacı şirketin Ticari Defter Kayıtları ile aynı olduğu, 11.01.2018 tarihli fatura ile ilgili, Davalının düzenlenen faturaya noter vasıtası ile itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği, taraflar arasında şube açılmasını konu eden bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, 15.03.2018 ve 27.02.2018 tarihli faturalara noter vasıtası ile itiraz edilmediği, 23.11.2018 tarihli fatura ile ilgili, davacı şirkete iade olarak gönderilen kargoya ait bilgi fişi/irsaliyelerinin dosyaya sunulmadığı, Taraflar arasında bulunan devir tutarları ile ilgili, davalı tarafın 2018 yılı Ticari Defterlerini ibraz ettiği, farkın tespit edilebilmesi için 2016 ve 2017 yıllarıa ait Ticari Defterlerin incelenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların iddiaları ve itirazları doğrultusunda alınan Mali Müşavir … tarafından verilen 23/01/2020 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda; incelenen Davacı ve Davalı şirketlere ait Ticari defterinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, defterlerin birbirini teyit ettiği dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, davacı … San. Ltd. Şti.’den 13/11/2018 tarihi itibariyle 5.019,43 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin sunmuş olduğu Ticari Defter Kayıtlarına göre, 13/11/2018 tarihi itibariyle davalı/alacaklı yandan 2.850,80 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki hesap farkları; Davacı Şirket tarafından düzenlenen 9 Adet 10.019,79 TL tutarındaki e-Faturaların Davalı Şirket Ticari Defter kayıtlarında yer almadığı, Davalı Şirket Ticari Defterlerinde yer alan 31.07.2017 tarihli Düzeltme Kaydının Davacı Şirket kayıtlarında bulunmadığı, Davacı Şirket tarafından düzenlenen 10.019,79 TL miktarındaki e-Faturaların, Davalı Şirkete tebliğ edilmiş sayılacağı, davalı şirketin kayıtlarında bulunmayan 10.019,79 TL tutarındaki e-faturalar ve Davalı Şirket kayıtlarında bulunan 31.07.2017 tarihli DÜZELTME KAYDI açıklamalı kayıtların sadeleşmiş şekliyle Net Fark (10.019,79 TL- 2.146,34 TL)=7.873,45 TL olduğu, Davacı şirketin düzenlemiş olduğu e-Faturaların VUK 397. Genel Tebliğine göre, davalı şirkete edilmiş sayılacağı ve davalı şirketin icra takibi yaptığı 13.11.2018 tarihi itibariyle, davacı şirketin davalı şirkete borcunun bulunmadığı, bilakis 2.854,05 TL alacaklı olduğu, Sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında; Davalı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, davacı … San. Ltd. Şti.’den 13/11/2018 tarihi itibariyle 5.019,43 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin sunmuş olduğu Ticari Defter Kayıtlarına göre, 13/11/2018 tarihi itibariyle davalı/alacaklı yandan 2.850,80 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki hesap farkları; Davacı Şirket tarafından düzenlenen 9 Adet 10.019,79 TL tutarındaki e-Faturaların Davalı Şirket Ticari Defter kayıtlarında yer almadığı, Davalı Şirket Ticari Defterlerinde yer alan 31.07.2017 tarihli 2.146,34 TL miktarlı Düzeltme Kaydının Davacı Şirket kayıtlarında bulunmadığı, Davacı Şirket tarafından düzenlenen 10.019,79 TL miktarındaki e-Faturaların, Davalı Şirkete tebliğ edilmiş sayılacağı, davalı şirketin kayıtlarında bulunmayan 10.019,79 TL tutarındaki e-faturalar ve Davalı Şirket kayıtlarında bulunan 31.07.2017 tarihli DÜZELTME KAYDI açıklamalı kayıtların sadeleşmiş şekliyle Net Fark (10.019,79 TL- 2.146,34 TL)=7.873,45 TL olduğu ancak 11.01.2018 tarihli 3.240,00 TL miktarlı şube açılış açıklamalı fatura ile ilgili taraflar arasında şube açılmasını konu eden bir sözleşmenin davacı tarafça dosyaya sunulmadığı, 15.03.2018 tarihli 1.146,40 TL miktarlı dokuma sallama kart açıklamalı faturayla ilgili davacı tarafın faturaya konu hizmetin verildiğine dair dosyaya somut delil sunmadığı gözetilerek hesap farkı olarak hesaplanmış 7.873,45 TL miktardan söz konusu bu iki fatura bedelinin de düşümü gerekmiş (7.873,45-3.240,00-1.146,40 = 3.487,05 TL) davacı taraftan şube açılış ve dokuma sallama kart ile ilgili verilen hizmete dair dosyada somut delil bulunmadığından hükme esas tutulmamış bu doğrultuda davacı şirket ticari defterler kayıtlarında davalı şirketten 2.850,80 TL alacaklı olduğu yönündeki tespit değerlendirme dışında bırakılmıştır. Bu doğrultuda davacı şirketin alacak taleplerinin reddiyle … İcra Müdürlüğünün 2018/39088 E. sayılı dosyadan davacının davalıya 1.532,38 TL bakiye borcu bulunduğundan 3.487,05 TL yönüyle davacının borçlu olmadığının tespitine, davalıdan icra veznesine fazla ödenen bedellerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber istirdadına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
A-) Davacının davalı aleyhine açılan davasının KISMEN REDDİ, KISMEN KABULÜ İLE;
… İcra Müdürlüğünün 2018/39088 E. sayılı dosyasından davacının sadece 3.487,05 TL yönüyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE ve takip dosyasına fazla ödenen bedelin İSTİRDATI ile fazla ödenmiş bedelin 20.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 230,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-) Davacının 2.580,81 TL alacağına yönelik davasının REDDİNE,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.580,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 238,20-TL harçtan peşin alınan 134,41-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 103,79-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 134,41-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan 13 adet posta-tebligat gideri toplamı 129,20 TL ile 1 Adet bilirkişi ücreti 600,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 770,30-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 341,29 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekili tarafından yapılan 1 Adet bilirkişi ücreti 450,00-TL ve 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 456,40 TL yargılama giderinden davalının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 254,17 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.25/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır