Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/230 E. 2022/446 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/230 Esas
KARAR NO : 2022/446 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan 02/06/2010 tarihinde sürücü Seydahmet … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile Samsun istikametinden gelip … caddesi istikametine dönüş yapmak istediği esnada Amasya istikametinden Samsun istikametine seyreden sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön tekerlek kısmına çarpması neticesinde yaralamalı, çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkil … plakalı araçta sürücü olarak bulunduğunu, kaza tespit tutağında sürücü Seydahmet …’ın 2918 sayılı kanunun 84/h ” Kavşaklarda geçiş önceliğine uyma” maddesini ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğunu, konu kaza sebebiyle … Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 2010/… Esas numarası ile ceza davacı görülmeye başlamış olup mahkeme aracılığıyla alınana bilirkişi raporunda, … plaka araç sürücüsü …’ın KTK 84/h ”Kavşaklarda geçiş önceliğine uyma” maddesi gereğince asli (1. Derecede) kusurlu bulunduğunu, davacı müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralanmış olup, … Hastanesi’nde tedavi altına alındığını, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 24/09/2018 tarihinde düzenlenen Adli Tıp Kurulu Raporuna göre başvurucu müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza neticesinde sürekli iş göremezlik oranı %10,3 ve geçici iş göremezlik süresi 120 gün olarak belirlendiğini, davaya konu kaza nedeniyle Seydahmet … hakkında ” Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma” suçundan … Sulh Ceza Mahkemesi 2010/… Esas sayılı dosyası ile kovuşturma yapılmış 2011/ … Karar Numarası ile sanık … hakkında adli para cezasına hükmolunduğunu, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 3.500,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.600TL tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü ilk ödeme tarihi olan 07/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, müvekkili büronun yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli Yeşil Kart sigortaları olması halinde bu sigorta şirketi adına hareket ettiğini, bu durumda Trafik Kanunu ve Ticaret Kanunun hükümleri gereği, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine mali sorumluluk sigortası limit ve şartları çerçevesinde müvekkili büronun sorumluluğu doğduğunu, müvekkili büro, davacı tarafın başvurusu üzerine aktüer raporu sonrasında 18.958,99 TL maluliyet tazminatını 04/08/2017 tarihinde davacıya ödendiğini, davacının maluliyetiyle ilgili tüm tazminatı ödendiğinden 02/06/2010 tarihli kazası nedeniyle herhangi bir hakedişi kalmadığını, maluliyet tazminatı, 04/08/2017 tarihinde ödendiğinden davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun tüm taleplerinin reddine, yapılacak aktüerya incelenmesinde yapılan ödemenin güncellenmesiyle birlikte fazlalığı halinde rücu hakları saklı kalmasına, davacı … …’in tüm raporlarıyla birlikte Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kuruluna sevk edilerek var ise maluliyetin ve oranının belirlenmesine her halükarda davacı tarafın gayrı yasal ve haksız tüm taleplerin reddine, yargılama giderlerinin vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki ihtilafın; çift taraflı, maddi hasarlı, yaralamalı trafik kazası neticesinde kusur ve zarar miktarının ne kadar olduğu, daimi maluliyet ve geçici iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, kusurun hangi tarafta olduğu, yapılan maluliyet tazminat ödemesinin yeterli olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
… Devlet Hastanesi’ne yazılan yazıya yanıt verildiği, davacı …’e ait hastane kayıtların yazı ekinde gönderildiği anlaşıldı.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya yanıt verildiği, sürücü belgesi bilgileri ile kaza tespit tutanağının örneklerinin yazı ekinde gönderildiği anlaşıldı.
Davacı … …’e ait nüfus,sgk, takbis, polnet kayıtlarının sorgulamalarının yapılarak dosya kapsamına alındığı anlaşıldı.
… Sulh Ceza Mahkemesine yazılan yazıya yanıt verildiği 2010/ … Esas sayılı dosyasının gönderildiği anlaşıldı.
Davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’na yazılan yazıya yanıt verildiği, konu hasar dosyası, ibraname ve ödeme dekontlarının yazı ekinde gönderildiği anlaşıldı.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya cevap verildiği davacı …’e ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasının tespit edildiği anlaşıldı.
Dosyanın … ATK’ya gönderildiği ancak mevcut hastane kayıtlarını ve son durumunu en yakın eğitim ve araştırma hastanesinden raporlanması gerektiği üzere dosyanın geri çevrildiği, sonrasında … Üniversitesi …eğitim ve araştırma hastanesinden 02/09/2019 Tarih ve … sayılı rapor alındığı ve dosyaya ibraz edildiği, … kaymakamlığı … devlet hastanesinden davacı … …’e ait 02/06/2010 tarihli tüm tedavi evraklarını dosyamıza gönderildiği anlaşıldı.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan maluliyete ilişkin raporda; … oğlu 1991 doğumlu …’in 02/06/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11/10/2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Gurp 1 kabul olunarak;
Gr 1 VII( 13….20) A%24X1/10=%2
Gr 1 VII (14….16) A %20X1/10=%2
Balthazard formülüne göre 4;
E cetveline göre %3 ( yüzdeyirmidokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 11/02/2020 tarihli dilekçesi ile rapora karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur yönüyle alınan raporda sonuç olarak, sürücü …’ın %75(yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %25(yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi tarafından kusur yönüyle alınan rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili 20/06/2020 tarihli dilekçesi ile kusur raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Dosyanın tazminat hesaplaması için bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş olmakla, tazminat hesap uzmanı … tarafından dosyaya ibraz edilen 25/11/2020 tarihli raporda sonuç ve özet olarak, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede, davacıya yapılan ödeme ile davacının ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı fazlasıyla karşılandığından davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun sorumluluğuna gidilemeyeceği buna göre; hüküm tarihine en yakın verilere göre maddi zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 06/12/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir. Davacı vekili 09/12/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararında verilen, davacı tarafın itirazları doğrultusunda davacının işlemiş aktif devre kazançlarının sunulan SGK belgeleri dikkate alınarak gene askerlik dönemine ilişkin tenzilatın yapılıp yapılmaması gerektiğine ilişkin ve bilinmeyen aktif dönem yılına ait hesaplamalar ve itirazların dikkate alınarak mevcut bilirkişiden bu yönde ek rapor aldırılmasına, kararı uyarınca dosyanın mevcut bilirkişiye tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporunda sonuç ve özet olarak, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede; davacıya yapılan ödeme ile davacının ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı arasında açık nispetsizlik bulunmadığı, sayın mahkemece ödemenin yetersiz olduğu kanaatine varılması halinde davacının talep edebileceği maddi zararın 14.951,41 TL olduğu, sayın mahkemece ödemenin yetersiz olduğu kanaatine varılması halinde temerrüt başlangıcının 04/08/2017 kısmi ödeme tarihi ve faiz nevinin yasal faiz olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 06/07/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi ek raporuna karşı beyanda bulunmuştur.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararında; Karayolları Trafik Kanunundaki 09/06/2021 tarih 7321 sayılı Kanun uyarınca yapılan değişiklikler dikkate alınarak THR 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz oranı dikkate alınarak tekrardan hesaplama yaptırılmasına tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut bilirkişiye dosya tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verildiği görülmekle dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 2. ek raporunda sonuç ve özet olarak, Davaya konu trafik kazasının 02.06.2010 tarihinde meydana geldiği ve Yeşil Kart Sigortasının da 2010 yılında düzenlendiği; bu duruma göre; Anayasa Mahkemesi 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 14.01.2021 T. 2020/2598 E. 2021/34 K. sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde iş bu davada davacının muhtemel bakiye ömrünün TRH-2010 yaşam tablosu ile belirlenmesi, ancak; davacının maddi zararının (%10 artış ve %10 ıskontolu progressive rant yöntemine göre hesaplanması gerektiği kanaatine varıldığı; ancak Sayın Mahkemenin 28.09.2021 tarihli ara kararında TRH 2010 yaşam tablosu ve %1.8 teknik faiz oranı kullanılarak hesaplama yapılması istendiğinden iş bu 2. Ek raporda Sayın Mahkemenin ara kararına uyularak TRH 2010 yaşam tablosu ve %1.8 teknik faiz oranına göre hesaplama yapıldığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede; davacıya yapılan ödeme ile davacının ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararının fazlasıyla karşılandığının tespit edildiği, sayın Mahkemece güncel verilerin esas alınması gerektiği kanaatine varılması halinde güncel verilere göre davacının talep edebileceği maddi zararının 14.859,26 TL olduğu, sayın Mahkemece güncel verilerin esas alınması gerektiği kanaatine varılması halinde temerrüt başlangıcının 04.08.2017 kısmi ödeme tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi 2.ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 07/02/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi 2.ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davalı vekili 08/02/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi 2.ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararında; Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda; aktüer hesabın Yargıtay’ın son içtihatları ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararları da gözetilerek THR 2010 yaşam tablosu ile prograsif rant formülen göre %10 artan %10 azalan tazminat hesabının yaptırılması için mevcut bilirkişiye dosya tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verildiği görülmekle, dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 3.ek raporunda sonuç ve özet olarak; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede; davacıya yapılan ödeme ile davacının ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı arasında açık nispetsizlik olduğu, davacının talep edebileceği maddi zararın 32.945,72 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 04/08/2017 kısmi ödeme tarihi ve faiz nevinin yasal faiz olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi 3.ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 11/04/2022 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmişir.
ISLAH: Davacı vekili 26/04/2022 tarihli dilekçesi ile, davacı müvekkilinin … … için toplam 32.945,72 TL sürekli ve iş göremezlik tazminat miktarının davalı Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu’nun temerrüde düştüğü 07/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından 26/04/2022 tarihinde tamamlama harcının yatırıldığı anlaşıldı. Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 10/05/2022 tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesine ve yapılan ıslaha karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 31/05/2021 tarih ve 2021/3142 E. – 2021/2020 K. Sayılı kararında da; “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekindeki, sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasına dair usullere ilişkin Ek 3 nolu cetvelin 3. maddesinde, “hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınır. Tablonun belirli periyodlarla güncellenmesi halinde tazminat tutarı, kaza tarihi itibariyle güncel versiyona göre hesaplanır” düzenlemesine; 4. maddesinde, “hesaplamalarda,iskonto oranı (teknik faiz), % 1,8 olarak dikkate alınır, iskonto oranı gerekli görülen hallerde Hazine Müsteşarlığı tarafından güncellenir” düzenlemesine; 8. maddesinde ise, “tazminat, ax,n formülü ile hesaplanır. Tazminat hesaplanırken Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant formülü esas alınır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.” denilmekle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası hesaplama yöntemi belirlenmiştir.
Dosya kapsamının incelenmesinde 02/06/2010 günü saat: 09/10 sıralarında … Bulvarı üzerinde … istikametinden … istikametine seyir halinde iken gidiş istikametine göre dol tarafında bulunana … Caddesi’ne dönüş için manevra yapan sürücü Seydahmet … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sağ kısmının … Bulvarı üzerinde karşı istikamette seyreden davacı sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısmıyla çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, olayın meydana gelmesinde … plaka sayılı aracın sürücüsünün kavşakta yolu kontrol etmesi, karşı istikamette seyreden araçların hız ve yakınlık durumlarını dikkate alıp gelen araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken karşı istikamette düz seyrederek gelen motosiklete ilk geçiş hakkını vermeden sola dönüş için manevra yapıp sevk ve idaresindeki otomobilin gelen motosikletle çarpıştığı olayda asli kusurlu ve %75 oranında kusurlu olduğu , davacı sürücü … …’in karşı istikamette seyreden ve kavşakta sola dönüş için manevra yapan araç nedeniyle etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken etkili tedbir almayıp sevk ve idaresindeki motosikletin sola dönüş için manevra yapan otomobille çarpıştığı olayda tali kusurlu ve %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafların, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesindeki yetersizlik iddiasında bulunduğu, zarar sorumlusu davalı sigorta tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılmış ve hesaplanan bu bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fark çıkmadığına dair raporlar düzenlense de hesaplama da 04/08/2017 ödeme tarihinde THR-2010 prograsiv artan azalan rant formülü kriter alındığında eksik ödeme olduğu ortaya çıkmış ve akabinde hesap tarihindeki verilere göre THR-2010 yaşam tablosu ile hesaplanacak tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekmiş ve dolayısıyla rapor tarihindeki güncel verilere göre hesaplanan tazminattan ödenen tutar güncellenerek düşümü yapılarak 22.03.2022 tarihli aktüer bilirkişinin 3. Ek raporunda tespit edilen çıkan bakiye tazminat tutarı 32.945,72 TL hükme esas alınmış ve yetersiz ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tespit edilen geçici ve sürekli tazminatın talep edilebileceği değerlendirilerek davanın kabulü ile aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ ile;
32.945,72 TL tazminatın 04/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.250,52-TL harcın peşin alınan 185,90 TL(35,90 TL peşin harç+150,00 TL tamamlama harcı) harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.064,62-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 185,90 TL (35,90 TL peşin harç+150,00 TL tamamlama harcı) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplam 132,55 TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 1.900,00-TL, 862,00 TL ATK fatura ücreti, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.989,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı .31/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır