Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/223 E. 2020/669 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/223 Esas
KARAR NO : 2020/669 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın … gerçekleştirildiğini, bu kapsamda 28-31 Mart tarihleri arasında fuar katılımcılarının ve misafirlerinin konaklamalarını sağlamak amacı ile … ayrılması için müvekkili ile sözleşme akdedildiğini, sözleşme konusu bedelin bir kısmını çek ile ödediğini kalan bedeli ise ödemediğini, bedelin tahsili için … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile takibe geçilmesine rağmen borçlu tarafından borca itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı tarafından düzenlenen faturanın müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, davalı tarafça tüm odalar kullanılmamışcasına takip başlattığını, sözleşmede daha sonra iptal ve değişiklikler gerçekleştiğini ve bazı odaların kullanılmadığını bu odalara ilişkin ücretlerin müvekkilden talep edilemeyeceğini, davacı yanda dayanılan sözleşme uyarınca borç miktarının 52.170,00 TL olmasına rağmen davacı dilekçesinde 57.315,00 TL olduğunu ve 30.000,00 TL ödeme yapıldığını ve 27.315,00 TL talep edildiğini, bu açıdan takip miktarının hatalı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin yapılan takibe itirazın iptali uyuşmazlık konusu olduğu tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosya sureti bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 27.315,00 TL asıl alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 18/11/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda; incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 10.07.2018 itibariyle Davalı yandan 27.315,00 TL miktarında alacaklı olduğu, incelenen davalı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 10.07.2018 itibariyle davacı yandan 30.080,00 TL miktarında alacaklı olduğu, Davacı Şirket tarafından düzenlenen 01.05.2018 tarih … numaralı ve 57.315,00 TL bedelli faturanın davalı şirket ticari defter kayıtlarında yer almadığı, düzenlenen fatura, davalı şirket tarafından … Noterliğinin 07 Mayıs 2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “faturayı kabul etmediği ve iade ettiği, davacı şirketin düzenlediği 01.05.2018 tarih … numaralı ve 57.315,00 TL bedelli fatura sözleşme şartlarına göre düzenlendiği, takip tarihi olan 10.07.2018 itibariyle 255,94 TL işlemiş faiz miktarı hesaplandığı, Takip alacaklısının 13,47 TL işlemiş faiz talep ettiği, talebe bağlılık ilkesi gereğince 13,47 TL talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 27/11/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili 04/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce mevcut bilirkişiye turizm otelcilik alanında uzman bilirkişi eklenerek otel kayıtlarının incelenerek davalı vekilinn itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olmakla bilirkişi heyeti tarafından sunulan 28/02/2020 tarihli ek raporda özetle; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı tarafın talepleri doğrultusunda 28.03.2018-01.04.2018 tarihleri arasında davacı tarafın davalı misafirlerini 377 oda/geceleme hizmeti sunduğu, sunulan toplam hizmet bedelinin 52.050+5265=57.315 TL olduğunu, kök rapordaki taraf ticari defterlerindeki alacak ve işlemiş faiz hesaplarının aynı olduğunu belirtmişlerdir.
Davalı vekilinin 09.03.2020 tarihli ek rapora itiraz dilekçesinde özetle; gelmeyen misafirlerin yerine o odaların başka müşterilere verilip verilmediğinin incelenmediğini, müvekkil şirketi tarafından kaç odanın rezervasyonunun yapıldığını ve sonrasında kaç odanın iptal edildiği detaylı şekilde tespit edilmediğini, raporda rezervasyon ve iptallere ilişkin detayların yer almadığını, müvekkil şirketin süresinde bahsi geçen faturaya süresinde itiraz ettiğini ve davacıya iade ettiğini belirtmiştir. İtirazlar doğrultusunda 12.06.2020 tarihli ikinci ek raporda özetle; davacı işletmenin VUK 240. Maddesi uyarınca tutması zorunlu günlük müşteri listelerini usulüne uygun düzenlediğini, kök raporda da belirtildiği gibi sözleşme kapsamında belirlenen tarihlerdeki belirtilen sayıdaki odaları davacının davalıya tahsis ettiğini, iptal edilmeyen rezervasyonlar için davacı tarafça No-Show uygulandığını, müşteri listesinin günlük olarak alındığını, sadece o anda içeride konaklayan/konaklama yapması beklenen (No-Show) misafirlerin listesini verdiğini, davacı tarafça dosyaya sunulan konaklama yapacak misafir isimleri ile müşteri listelerinin birbirleriyle uyumlu olduğunu, listede adı geçen misafirlerin bir kısmının konaklamalarının gerçekleştiğini ve bir kısmının ise No-show konaklama olduğunu yani iptal edilmeksizin konfirme edilmiş bir rezervasyonun kullanılmadığını ancak uygulamada iptal talebi bulunmadığından konaklama gerçekleşmese de faturanın kesilebileceğini, dosyada da no-show faturası kesilen müşterilerin rezervasyonlarının iptal edildiğine dair herhangi bir belge ve bilginin bulunmadığını, sözleşme uyarınca toplamda 52.170,00 TL borç miktarının 57.315,00 TL olarak hesaplanmasının dava tarafından verilen ve müşteri listesi ile sabit olan 347 Sgn, 30 Dbl oda ve 165 TL’lik (28.03.2018 tarihli) yiyecek bedelinin toplamından kaynaklandığını, kök raporda değişiklik gerektirecek yeni belge ve bilginin olmadığı kanaatine varıldığını, belirtilmiştir.
Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı işbu dava … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sırasına kaydedilmekle, adı geçen mahkemede yapılan yargılama sonunda, adı geçen mahkemenin 2018/… Esas 2018/…1 Karar sayılı yetkisizlik kararı ve HMK nun 20. maddesi gereğince yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda yetkili gösterilen mahkememize gönderilmekle mahkememizin 2018/223 Esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Tarafların ticari defter kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından iade edilen faturanın kayıtlarına işlenmediği, davalı tarafından yapılan kredi kartı ödemesinin davacı kayıtlarında yer almaması ve davacı tarafından düzenlemiş bir faturanın kendi kayıtlarında yer almamasından dolayı kayıtlar arasında farklılıkların olduğu mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davacı şirket ile davalı arasında hizmet alım- satımından kaynaklanan ticari iş ilişkisi bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen geçerli ve taraflarca birbirine uygun irade beyanları doğrultusunda kurulmuş sözleşme kapsamında davacı tarafın davalı tarafa sözleşme gereği belirtilen tarihler arasında belirtilen odalar tahsis ettiği iptal edilmeyen rezervasyonlar için davacı tarafça no-show uygulandığı anlaşılmış olmakla, davalının takibe ve borca yapmış olduğu itirazının haksız olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi heyet raporları doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımında da davalı borçlunun takibe itirazında haksız olması ve alacağın belirlenebilir olduğu tespit edildiğinden icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 27.315 TL asıl alacak üzerinden , takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.097,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.865,88-TL harcın peşin alınan 466,48 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.399,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 466,48 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 279,75 TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 800,00 -TL, 35,90.TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.120,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır