Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/222 E. 2020/760 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/222 Esas
KARAR NO : 2020/760 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … (Ticari Unvan: …Ticaret) ile davacı şirket arasında 18.10.2007 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalanmış olduğunu, Davalı borçlulara ihtarname gönderildiğini çeklerle ilgili muhatabın davacı nezdinde 9.380,00 TL riski oluşmuş ve bu surette temerrüde düşmüş olan davalıya Bakırköy… Noterliğinin… yevmiye numaralı ve 18.02.2016 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek hesabın kat edildiğinin bildirilmiş olduğunu ve ihtara rağmen borcun ödenmediğini, Müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili ile İstanbul … İcra Müdürlüğü … E.Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, Borçlunun icra takibinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek davalı-borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü … E.Sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptalini ve takibin takip talebindeki şartlarla devamını, % 20’den az olmakak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı-borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının alacağının zaman aşımına uğradığını dava dilekçesinde dava konusu alacağın temelinin 04.08.2008 ve 23.06.2008 tarihli iki adet faturaya dayandığının belirtilmiş olduğunu, bu tarihlerin üzerinden en uzun zaman aşımı süresi olan 10 yıllık süre çoktan geçmiş olmakla zaman aşımı definde bulunduklarını öncelikle davanın zaman aşımı hususunun göz önüne bulundurulmasını ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davacının bu alacağının detayını ortaya koyması ve kanıtlaması gerekmekte olduğunu bu nedenle icra takibinde asıl alacak olarak belirtilen 9.380 TL ye ve işlemiş sözleşmesel faiz olarak hesaplanmış olan 15.668,35 TL’ye itirazlarını sunmuş olduklarını, Faktoring sözleşmesinin TBK md.20’de belirtilen genel işlemler koşullarına açıkça aykırı olduğunu, dava konusu alacak belirgin olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, dava konusu alacağın öncelikle bilirkişi inceleme ile birlikte ortaya konulması, hesaplanması ve ispatının gerekmekte olduğunu bu durum yargılamayı gerektirmekle davanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve sebepsiz olarak açılmış olan davanın reddiyle zaman aşımı defi’ nin göz önüne alınarak, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki ihtilafın; Faktoring sözleşmesi uyarınca fatura karşılığında alınan çeklerle ilgili riskin oluşup oluşmadığı, buna ilişkin alacak hakkının doğup doğmadığı temerrüt faiz oranlarının ne şekilde uygulanabileceği noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, İstanbul .. .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 25.048,35 -TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir… tarafından verilen 02/11/2020 tarihli raporda; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 88. Maddesinin ikinci fıkrasına göre faiz hesaplanmış olduğu, TBK 88.maddeye göre işlemiş faiz tutarının 15.094,58 TL hesaplanmış olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda 3095 sayılı yasaya istinaden icra takibi tarihi olan 29/03/2016 tarihinden itibaren asıl alacağına, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi aylık %5 yıllık(%60) faiz değil, TBK 88.madde 2.fıkrasına göre faiz talep edebileceği takdirin sayın mahkemenize ait olduğu, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenizin takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 18/11/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Taraflar arasında Faktoring Sözleşmesi düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır. Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile davacı tarafın sunduğu belgeler ve kayıtlarda davalı tarafından bakiye alacağa dair davacı tarafından, davalı yan Bakırköy … Noterliği aracılığı ile 18.02.2016 tarihinde …yevmiye numaralı ile ihtarname gönderildiği, iş bu ihtarnamenin 20/02/2016 tarihinde davalı adresinde … tarafından teslim alındığı, hesabın kat edildiği ve ödeme için mehil verildiği ancak herhangi bir ödemenin de davalı tarafından yapılmadığı kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Faktoring; “Müşterinin üçüncü şahıs olan borçlu karşısındaki mal tesliminden veya işgörme/hizmet ediminden ileri gelen alacaklarının karşılığını, alacağın tahsilinden önce avans olarak ödeyerek alacağın tahsil edilmemesi riskinin ve müşteri için borçlunun muhasebesinin tutulması, ihtar işlemleri gibi işgörme/hizmet edimlerinin üstlenilmesi suretiyle devir ve satın alınması” olarak tanımlanmaktadır (Kocaman A: Faktoring İşlemlerinin Hukuki Niteliği, Ankara 1992, s.21).
Faktoring şirketinin müşterisinden temliken aldığı bir alacağı takip edebilmesi için; alacak bir kambiyo senedinden kaynaklansa bile faktoring sözleşmesi ile beraber, alacağı doğuran temel satım ilişkisine ait fatura ve benzeri belgeleri de ibraz etmek zorundadır.
Faktoring sözleşmelerine, uygulamada “Alacağın Temliki” hükümleri uygulandığından, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “Akdin Şekli” başlıklı 163. Maddesi (6098 sayılı kanun 184. md.) uyarınca yazılı şekilde yapılması gerekir. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Somut olayda da; uyuşmazlık, Faktoring Sözleşmesinden kaynaklandığı için BK.nun 125.md.gereğince zamanaşımı süresi 10 yıldır. Takibin başlatıldığı 29.03.2016 tarihi itibarıyla zamanaşımı süresi henüz dolmamıştır.
18.10.2007 tarihli Faktoring sözleşmesi tarflarca imzalanmış ve… Şb. ait 3.250,00 TL bedelli 19/12/2008 tarihli keşidecisi …Tur. Ltd Şti olan; …Şubesine ait 9/4/2009 keşide tarihli 3.130,00 TL bedelli keşidecisi … Ve Dış Tic Ltd Lti Şti. keşideli … seri nolu çek ile … Şubesi 15/01/2009 tarihli 3.000,00 TL Miktarlı …Ltd Şti keşideli … seri nolu çekler davalının dava dışı …Ltd. Şti adına düzenlediği … sıra nolu 04.08.2008 tarihli ve 14.801,92 TL bedelli irsaliyeli fatura, davalının davadışı … Ltd Şti. Adına düzenlediği… sıra nolu 23.06.2008 tarihli ve 20.650,00 TL bedelli irsaliyeli faturalar ile tevsik edildiği, ödeme bordroları ile ödemelerin yapıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili ticari faaliyetlerde bulunması nedeniyle serbestçe faiz oranlarını kararlaştırabileceği, basiretli tacir olmanın sonuçları ile davalının bağlı olduğu, davalının faiz oranların fahiş olduğu iddiasında bulunamayacağı anlaşılmış ve sözleşmenin 20. Maddesi uyarınca temerrüt faiz oranları değerlendirilmiş ve bilirkişi raporunda işlemiş faizin 41.325,72 TL olduğu hesaplanmış ancak taleple bağlılık ilkesi gereği davacının takip talebinde daha az bir miktar olarak talep ettiği işlemiş faiz miktarının hükme esas alınması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
Davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 25.048,35 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin talep ile bağlı kalınarak aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.711,052 TL harcın peşin alınan 427,77 .-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.283,28 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 427,77 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 108,00 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 750,00 .-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 899,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır