Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/217 E. 2019/425 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/217 Esas
KARAR NO : 2019/425

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının ticarethanesine müvekkili tarafından sağlanan enerjinin 5 fatura tutarını ödemediğini, ödenmeyen bu fatura bedelleri yönünden davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun işbu icra takibine itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla; İstanbul … İcra Müdürlüğününü … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya T.K. 21. Maddesine göre tebligatın yapıldığı ancak davalının davaya süresi içerisinde cevap vermemiş olduğu görüldü.
DELİLLER:
Elektrik tüketim fatura örnekleri, kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağının dosya arasında olduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti 08/07/2019 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Dosyada mübrez tüm bilgi ve belgelerin birlikte incelenip değerlendirilmesi sonucunda söz konusu adreste …Ltd. Şti tarafından kaçak elektrik kullanıldığının anlaşıldığını,
Kaçak elektrik tutanağına muhatap olan …Ltd. Şti. Yetkilisi …’in piyasadan temin ettiği sayacı takarak elektrik kullandıklarından kötü niyetli olmadıklarının anlaşıldığını, davacının kendi bünyelerinde kayıtlı böyle bir sayaç olmamasına rağmen olaya iyi niyet göstererek sayaç üzerindeki endeksleri (sarfiyat) baz alarak tüketim bedellerini hesap ettiklerini, borçlu aleyhine herhangi bir sarfiyat fazlalığı hesabının söz konusu olmadığını, davacı kurumun takılı bulunan sayacın okuduğu elektrik sarfiyatını kabul ederek işlem yaptığını, kaçak elektrik tutanaklarının … Şti. Adına tutulmuş olmasına rağmen icra takibinin şirket yetkilisi … adına yaptıklarını,
…Şti. Piyasadan temin ettikleri bir elektrik sayacı takarak kullandıklarını, kurumdan temin edilmediğini dolayısıyla kurum ile aralarında bir sözleşme düzenlenmediğini, bu davranışın ‘kaçak elektrik kullandıkları’ anlamına geldiğinin değerlendirilmesinin takdirleri olduğunu,
Davalı … (…Ltd. Şti.)’in davacıya toplam 30.785,07 TL kaçak elektrik kullanımından borcu bulunduğu yönünde takdir mahkemeye ait olmak üzere rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik tüketim bedelleri yönünden başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde dosyada yer alan bilgi ve tutanaklara göre kaçak elektrik kullanıldığının bildirildiği adreste dava dışı … LTD. ŞTİ.’nin faaliyet gösterdiği ve faturaların da bu şirket adına düzenlendiği, davalının ise şirket yetkilisi olduğu ve tutulan tutanaklarda da dava dışı şirketin isminin yazılı olduğu ve davalının imzasını da taşımadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu alacak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanunun kanuni temsilcilerinin sorumluluğunu düzenleyen mükerrer 35. Maddesinde sayılan amme alacağı olmayıp tutanakta davalı şirket temsilcisi davalı …’in imzasının bulunmadığı, kaldı ki imzası bulunsa dahi şirket yetkilisi yahut ortağın elektrik bedelinden sorumlu olmasını doğurmayacağı, zira dava dışı şirketin tüzel kişiliğinin bulunduğu ve hissedarlarından ayrı bir sorumluluğunun söz konusu olduğu, şirket yetkilisi davalının da şirketin faaliyeti dışında bir faaliyet ve iş nedeniyle ayrıca elektrik kullandığı davacı tarafından ispat edilemediğinden dava dışı şirketin adreste faaliyeti nedeniyle kullanmış olduğu elektrikten şirketin kendisinin sorumlu olacağı, şirket yetkilisi davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 290,97 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 246,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğundan gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/10/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza