Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/210 E. 2020/518 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/210 Esas
KARAR NO : 2020/518 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu …; … A.Ş. abonesi olup ticarethanesine ait abone numarasının … olduğunu, davalı … Mah. … Cad. … San.Sit. Dük: … No:… adresinde ticarethanesine sağlanan elektrik tüketim fatura bedelini ödemediğini, bahsi geçen tüketim fatura bedellerini ödemediğini, bahsi geçen tüketim faturalarına tahakkuk eden bedellerin tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyasıyla borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu ise 06/08/2018 tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, davalı tarafından her ne kadar somut olayda yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğu ileri sürülmüşse de bu yöndeki itirazlarının kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, ….İcra Müdürlüğünün 2016/… E. Sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı/borçlu haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı iş bu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 Katma Değer Vergisi ile birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde açılması gerekirken yetkisiz olan mahkemede açılmasına muvafakat etmediklerini, müvekkilinin davaya konu ilgili sözleşme ile hiçbir ilgisi bulunmadığını sözleşmede bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin bahsi geçen sözleşmeye konu … Mah. … Cad. … San. Sit. Dük: … No: … Küçükçekmece adresinde kain ilgili mecurda hiçbir zaman faaliyet göstermediğini, ve/veya ikamet etmediğini, ayrıca hiç bir zaman diliminde mecurun kiracısı veya tapu/ mülk sahini olmadığını, müvekkilinin davaya konu elektrik kullanım sözleşmesinin tarafı olması zaten imkansız olduğunu, iş bu haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı tarafından müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli icra takibi yapıldığından davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki ihtilafın; Abonelik sözleşmesine göre tahakkuk edilen fatura bedellerinin miktarının ne kadar olduğu ve fatura borcundan sorumlularının kimler olduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosya aslı bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacının, iddia ettiği aralarında düzenlenen abonelik sözleşmesi gereği davalı adına tahakkuk eden ve ödenmeyen elektrik fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine takipte bulunduğu, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, eldeki iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davanın dayanağı icra takibine konu para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır. O halde; davacı/ alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan İstanbul İcra Dairelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığının kabulü edilerek icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek, uyuşmazlık esastan incelenip karar verilmesi verilmiştir.
Davalının sözleşmedeki imzaya itirazı üzerine imza örnekleri ile resmi kurum ve kuruluşlardaki imza asıl ve suretleri celp edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce 10/09/2019 tarihli celsede verilen ara karar gereğince; eksiklikler giderildikten sonra imza incelemesine esas, gramofoloji alanında bilirkişi incelemesine karar verilmiş; bilirkişi kök ve ek raporunda, Fotokopi belgelerde önemli grafolojik tanı unsurları kaybolmakla birlikte inceleme konusu belge aslı olmadığından mevcut koşullarda grafolojik ve graiometrik yöntem ve araçlarla tarafımdan yapılan incelemede: İnceleme yöntemi olarak; inceleme konusu imzalar ile mukayese belgelerdeki imzalardaki harf ve gramalann tek tek özellikleri ve birbirleriyle olan ilişkileri, kişisel alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu ve tersim biçimi gibi yönlerden karşılaştırma yapılmış, dikey ve yatay kuvvetli ışıklar altında, çeşitli büyütme özelliklerinde mercekler ve … adlı cihaz kullanılmıştır. Ayrıca bilgisayarda çeşitli programlar kullanılarak Gst üste çakıştırma ve yan yana getirme yöntemleriyle gramalar arasında benzerlikler ve farklılıklar değerlendirilmiştir.İnceleme konusu belgelerdeki imzalar ile …’a ait mukayese olarak gönderilen imza örnekleri arasında grafolojik tam unsurları bakımından farklılıklar tespit edildiğinden; inceleme konusu … adına düzenlenmiş 02 Mayıs 1994 tarihli, … tesisat numaralı Alçak Gerilim Elektrik Şebekesinden Elektrik Satışına İlişkin Sözleşmesindeki imzaların …’un ELİ ÜRÜNÜ OLMADİĞİ kanaatimi bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiriliğinde, davalı …’un imzasının bulunmadığı, davalının sözleşmenin tarafı olmadığı açık olduğundan, hüküm kurmaya elverişli nitelikteki mevzuata uygun bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın esastan REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 98,21 ‘nin mahsubu fazla yatırılan 43,81 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır