Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/20 E. 2020/291 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/20 Esas
KARAR NO : 2020/291 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlügü’nün… E. sayılı dosyası ile alacaklı … tarafından müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, Takibin dayanağının 31.07.2018 tarih 71.520,00 TL bedelli çekin gösterildiğini,Takip konusu çekin müvekkilin rızası hilafında elinden çıktığını, müvekkilin davalı …Ş., … ve …’e borcunun bulunmadığını ve herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, müvekkilin sadece … Bağlantı Elemanları A.Ş. ile ticari ilişkisinin bıulunduğunu ve dava konusu çeki verdiğini, Çekin …A.Ş.’ye gönderilmek üzere kargo şirketine teslim edildiğini, ancak kargo şirketinin sevk aracında yaşanan hırsızlık olayı nedeniyle çekin çalındığını ve … Şirketine teslim edilemediğini, Bunun üzerine çek için iptal davaları açıldığını, davalı … şirketinin aynı günde çeki bankaya ibraz ettiğini ve çeke Ödeme yasağı bulunduğundan çek üzerine işlem yapılamadığının kaşesi vurulduğunu, çekin bu firmaya nasıl geçtiğinin bilinmediğini, ciroların geçersiz ve kopuk olduğunu, Açıklanan nedenlerle, müvekkilin davalı şirketlere borcunun bulunmadığının tespitine, icra takibinin durdurulmasına, haksız takip nedeniyle % 20 den az olmamak üzere inkar tazminatının, masraf, yargılama giderleri ve avukatlık Ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Ş. vekilinin davaya karşı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı … arasında imzalanan genel faktoring sözleşmesi kapsamında dava konusu çeke ilişkin müvekkil tarafından icra takibi başlatıldığını, Davanın derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, Davacının iddialarının aksine müvekkilin taraf olmadığı çek iptal davasında verilen tedbir kararının müvekkilin takip haklarını engellemeyeceğini, Açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, dava konusu çekte cirosunun bulunmadığını, çeke müvekkil şirketçe ciro edilerek diğer ciranta gözüken… sahibi …’a imzalanarak verilmediğini, müvekkili şirkete aitmiş gözüken kaşe ve imzaların müvekkili şirkete ve yetkililerine ait olmadığını, çekin iptali için davalar açıldığını, Açıklanan nedenlerle takibin durdurulmasına, alacaklının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekilinin davaya karşı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, dava konusu çeke müvekkili adına atılmış olan cironun müvekkiline ait olmadığını ve müvekkilinin kaşesinin taklit edildiğini ve sahtecilik yoluyla müvekkilin borç altına sokulduğunu, Bahsi geçen … isimli kişi ve bu kişi ile ortak hareket eden kötü niyetli olarak ele geçirdikleri çeklerin arkasına müvekkili adına sahte imza atarak ve sahte kaşe kullanarak ciro atmakta ve müvekkili borç altına soktuğunu, Müvekkilinin takip konusu çekle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, Açıklanan nedenlerle, takibin durdurulmasına, davanın kabulüne, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata ve para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasına ilişkindir.
Davadaki uyuşmazlık; söz konusu çekin keşideci tarafından rızası dışında elinden çıkıp çıkmadığı, yetkili hamil olup olmadığı, iyi niyetli olup olmadığı, usulüne uygun çeki tevdi edip etmediği,çek alacak hakkının doğup doğmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın kök rapor için bilirkişi Mali Müşavir … tarafından verilen 27/09/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda; İncelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, defterlerin birbirini teyit ettiği, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, Takip konusu Çekin Ticari Defterlerde kayıtlı olduğu ve çekin iade işleminin yapıldığı,Davacı Şirket kaybolan Çek bedelini Banka vasıtası ile… A.Ş.’ne ödediği, Davacı şirket ile Davalı …Ş. ile ticari ilişkisinin bulunmadığı, Davalı …Ş. ile Davalı … arasında 08.06.2018 tarihli sözleşme ve eklerine göre; dava konusu çeke faktoring işlemi yapıldığı ve karşılığında 68.061,83 TL … hesabına ödeme talimatı düzenlendiği, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tarafların iddiaları ve itirazları doğrultusunda alınan ek raporda, Davalı tarafından verilen Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesinde Özetle; Müvekkil Şirket ticari Defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığım, müvekkil ile diğer davalı … müşteri arasındaki faktoring işlemlerine yer verildiğini ve söz konusu işlemlerin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda herhangi bir tespitte bulunmadığını, Müvekkil Şirketin dava konusu çeke ilişkin faktoring işlemi yaptığı sırada çeke ilişkin herhangi bir menfî kayıt bulunmadığını, Çekin müvekkil şirkete 08.06.2018 tarihinde intikal ettiğini, verilen ödeme yasağının 31.07.2018 tarihinde olduğunu ve çekin faktoring işlemine tabi tutulduğu tarihinden sonra olduğunu, müvekkilin çekin çalındığından haberdar olmasının mümkün olmadığını, Açıklanan nedenlerle eldeki bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, yeni bir bilirkişi raporu alınmasına, müvekkil şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi inceleme yapılamasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında; incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, defterlerin birbirini teyit ettiği, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, Takip konusu Çekin Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunduğu ve çekin iade işleminin yapıldığı, Davacı Şirket kaybolan çek bedelini Banka vasıtası ile …A.Ş.’ne ödediği, İncelenen davalı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, defterlerin birbirini teyit ettiği, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı …Ş.’nin Ticari Defter kayıtlarına göre, Takip konusu Çekin Davalı …’den alındığı ve Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunduğu, Davalı …Ş. ile Davalı … arasında 08.06.2018 tarihli sözleşme ve eklerine göre; dava konusu çeke faktoring işlemi yapıldığı ve karşılığında 68.061,83 TL … hesabına ödeme talimatı düzenlendiğini, Davalı …Ş. ile Davalı … arasında gerçekleştirilen faktoring işlemine yönelik ilgili yönetmelik gereği tüm hukuki yorum ve takdir Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, işlem nezdinde devralınan faturanın; Faturayı devralan kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmasına yönelik detaylı bilgi ve belge ile birlikte, mali durumunun değerlendirildiğini gösteren belge sunulmadığı, Fatura borçlusuna başvurularak borcun teyit edildiğine dair belge bulunmadığı, Merkezi Fatura Kaydının belgelenmediği, Fatura bilgilerinin Merkezi Fatura Kaydı Sistemine kaydedilmesi suretiyle faturanın mükerrer olmadığının kontrolünün yapıldığına dair belge sunulmadığı, işlemlerde Davacı Şirket ile Davacı …Ş. ile ticari ilişkisinin bulunmadığı, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Huzurdaki davada hukuki ihtilaf, davalının 01.11.2018 tarihinde borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında; 71.520,00 TL Çek alacağı olmak üzere Toplam 82.440,03 TL Alacağın tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibi Üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davacı şirketin incelen Ticari Defter kayıtlarına göre, Takip konusu çekin kayıtlarında bulunduğu ve çıkış iadesi kaydının yapıldığı, Davalı …Ş. ile Davalı … arasında 08.06.2018 tarihli sözleşme ve eklerine göre; … çek numaralı 31.07.2018 tarihli 71.520,00 TL bedelli …A.Ş. Keşideli … T.A.Ş. …Şubesine ait, 25.05.2018 tarih …numaralı fatura ile …’a düzenlenen fatura karşılığı alındığı iddia edilen çek, Davalı …Ş.’ye teslim edildiği ve karşılığında 68.061,83 TL … hesabına ödeme talimatı düzenlendiği, …Merkezi Amirliğince düzenlenen 08.06.2018 tarihli İfade Tutanağına göre … A.Ş.’nin ….A.Ş.’ne gönderdiği, …takip numaralı kargonun çalındığı,Davalı …Ş. ile Davalı … arasında gerçekleştirilen faktoring işlemine yönelik ilgili yönetmelik gereği devralınan faturanın; Faturayı devralan kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmasına yönelik detaylı bilgi ve belge ile birlikte, mali durumunun değerlendirildiğini gösteren belge sunulmadığı, Fatura borçlusuna başvurularak borcun teyit edildiğine dair belge bulunmadığı, Merkezi Fatura Kaydının belgelenmediği, Fatura bilgilerinin Merkezi Fatura Kaydı Sistemine kaydedilmesi suretiyle faturanın mükerrer olmadığının kontrolünün yapıldığına dair belge sunulmadığı, tespit edilmiştir.
T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2019/4107 KARAR NO : 2020/1903 24/02/2020 tarihli içtihadı uyarınca; “(…) 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesine göre, faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz. Aynı Kanun’un 9/2. maddesinin yollamasıyla somut olaya uygulanması gereken 29257 sayılı Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5/1. maddesi ise; “Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veritabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.” hükmünü haizdir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde somut olayın ele alınması, bu doğrultuda, davalı … şirketinin dava konusu çeki alırken gerekli istihbarat çalışmasını yapıp yapmadığı, şirketin mali durumlarına ilişkin değerlendirme yapıp yapmadığı ve diğer yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususlarında araştırma yapılarak, faktöring şirketinin çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan mevzuat hükümlerine dayalı olarak hiçbir araştırma yapılmaksızın salt TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının bozularak kaldırılması gerekmiştir.” yönünde olup belirtilen esaslarda bilirkişi raporu ile incelemeler yapılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesinde ‘Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.’ hükmü ile TTK’nın 792. maddesindeki ‘ Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.’ hükmü gözetildiğinde davalı … şirketi davaya konu çeki kabul ederken çek alacağının tevsik edileceği fatura ile ilgili gerekli araştırmaları mevzuat çerçevesinde yeterince yapmadığı dosya kapsamında anlaşılmış olup davalı … şirketinin davaya konu çeki iktisapta ağır bir kusuru olduğu böylelikle değerlendirilmiştir. Davacının İcra inkar tazminatları taleplerinin İİK 67/2 maddesi uyarınca şartları oluşmadığı için reddi gerekmiştir. Dava, takip tarihinden sonra açılan ve takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Takip dayanağı çekte davacı şirket keşideci borçlu, davalı …A.Ş. lehtar ciranta, diğer davalılar …, … ciranta ve davalı …Ş. En son hamil olarak gözükmektedir. Dava konusu icra takibi yetkili hamil olan davalı …Ş. tarafından davacı aleyhine başlatılmış olup, diğer davalılar … A.Ş. ile … ve …’in ise dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas Sayılı takip dosyasında alacaklı sıfatı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca takip dayanağı çekte lehtar ve ciranta sıfatları bulunmasına rağmen dava konusu icra takibinde takip alacaklısı sıfatı bulunmadığından davalılar … A.Ş. ile … ve … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmiştir.

Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının, davalı …Ş. şirketine takip tarihi itibariyle 71.520,00 TL borçlu olmadığının tespiti yerinde görülmekle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-) Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-) Şartları oluşmadığı için icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
3-) Davacının, davalılar … A.Ş. ile … ve …’e yönelttiği davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
4-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 10.097,60-TL vekalet ücretinin davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
6-) Davalı …Tic. A.Ş. Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş.’ye verilmesine,
7-) Alınması gereken 4.885,53-TL harcın peşin alınan 1.221,39.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.664,14-TL harcın davalı …Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
😎 Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.221,39.-TL harcın davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
9-) Davacı vekili tarafından yapılan 40 adet posta-tebligat gideri toplamı ve 1 dosya masrafı gideri toplamı 407,80-TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 900,00 .-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.348,90-TL yargılama giderinin davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
10-) Davalı …Ş.’den tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
11-) Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/06/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır