Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/183 E. 2020/511 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/183 Esas
KARAR NO : 2020/511 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sigorta AŞ. tarafından sigortalanmış binanın 27.05.2018 tarihinde meydana gelen yağışlar esnasında ana kanalizasyon hattının yetersiz kalması ve tıkanması sonucu geri basan suların sigortalı işyerine dolması sonucu hasarlandığını, geri basan suların B-l blok ön cephe kısmı önünde birikip yükseklik kazandığını, bilhare kapı altlarından iş yeri içine sirayet ettiğini, içeri giren suların raflardaki ürünleri etkisi altına aldığını, iş yerinde emtialarada, bilgisayarlarda, çalışma masalarında, zemin ve parkelerde hasar meydana geldiğini, dava dışı sigortalının talebi üzerine ekspertiz incelemesi yaptırılarak 4.427,62TL hasar tazminatının müvekkili firma tarafından dava dışı sigortalısına ödendiğini, hasarın tazminine yönelik sorumluluğun davalıda bulunduğunu, TTK m. 1472. madde uyarında halefiyet ilkesi gereği tazminatın müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, davalının sigortalı işyerinin hasarlanmasında kusurlu olduğunu, davalının yağmur sularını toplayacak yeterli sistemi kurmadığını ve bakımını yapmadığını belirterek her türlü dava ve talep haklan saklı kalmak kaydı ile 4.427,62 TL’nin ödeme tarihi olan 13/09/2018 tarihinden itibaren İşleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, Müvekkili idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığını, gerçekleştiği iddia edilen hasar ile müvekkili arasında bir illiyet bağı kurulamayacağını, bu nedenle tazminat talep edilmesinin BK. 41. maddesi uyarınca mümkün olmadığını, davada çözülmesi gereken esas sorunun organize sanayi bölgesi içinde yağmur suyundan kaynaklanan hasarın kimin sorumluluğunda olduğunun belirlenmesi olduğunu, …’nin İBB sınırlan içerisinde su ile ilgili yetkili kurum olduğunu, bunun bir genel düzenleme olduğunu, ancak 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri kanunun 20. Maddesince OSB’lerin ihtiyacı olan elektnk, su doğalgaz, kanalizasyon, yol gibi altyapı ve genel hizmetlerin OSB yetki ve sorumluluğunda olduğunu, bunun bir özel hüküm olduğunu, özel hükmün olduğu yerde genel hükmün dikkate alınmayacağını, aynı şekilde OSB Uygulama Yönetmeliği’nin 114/1. maddesinde de benzer hükmün yer aldığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, hasara maruz kalan binanın inşaat tekniğine aykın yapılmış olması sebebi ile doğacak hasar ve -arardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, iskan izni olup olmadığının belediyeden sorulmasını, binaya ait yapı ruhsat ve projelerin getiitilmesini, binanın imar ve … mevzuatına uygun olup olmadığının tespiti için keşif yapılmasını, zarar ile … arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, faiz başlangıcının da dava tarihi olması gerektiğini belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar ödemesinin rücuen tazminine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Sigortalanmış binada yağışlar neticesinde meydana gelen hasarın ana kanalizasyon hattının yetersiz olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, su baskınına yağmur suyu kanallarının yetersiz kalıp kalmadığı, ana kanalizasyon hattının ve yağmur suyu kanallarının bakım ve sorumluluğunun kimde olduğu hasar miktarının ne kadar olduğu rücu şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
… Bankası A.Ş. genel müdürlüğü yazı cevabı, … Sigorta A.Ş. yazı cevabı celb edilmiş, ekspertiz raporu ve tüm deliller hasar dosyası gönderilmiş, konusunda uzman bilirkişilerce nihai rapor alınmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği kusur oranı ve hasar miktarının,zararın ortaya çıkış nedeninin belirlenmesi için dosyanın re’sen seçilecek 1 İnşaat Müh. 1 Mimar 1 Sigorta Eksperi heyet bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişilerce sunulan 31/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dosyasının incelenmesi ve teknik değerlendirme sonucunda; Davacı … Şirketinin TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olarak dava açtığı, davaya konu su baskını hadisesinde sorumluluğun OSB Yönetimine ait olduğu, davalı … ye atfedilecek bir kusurun mevcut bulunmadığı, Eksper raporu ile belirlenen hasar miktarının kadrimaruf olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirket tarafından sigortalanmış olan bina, 27.05.2018 tarihinde meydana gelen yağışlar sırasında yağmur suyu kanallarının yetersiz kalması veya tıkanması sonucu geri basan suların sigortalı iş yerine dolması nedeniyle hasarlanmış olduğu tespit edilmiştir. Dava dışı … Sanayi Bölgesinin 26.09.2019 tarihli ve 5849 sayılı cevabi yazısında; bahse konu site içi yağmur suyu kanallarının bölgemiz içeresinde yer alan … İstanbul Dokumacıları … Kooperatifi sorumluluğunda olduğu, belirtmiştir. … ve … OSB Yönetimi arasında imzalanan 03.12.2009 tarihli protokolün e.4. Maddesi uyarınca yamur suyu kanallarının işletilmesi ve bakımı osb yönetimine bırakıldığı, 4562 sayılı kanunun 20/1 Maddesi;” OSB’lerin ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor tesisleri gibi altyapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma hakkı sadece OSB’nin yetki ve sorumluluğundadır.(…)” hükmü uyarınca da su alt yapısının OSB’nin yetki ve sorumluluğunda olduğu belirlenmiştir. (Bu yönde; T.C.YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2015/14946 KARAR NO: 2018/3677 Tarih: 02/04/2018 içtihatı) Meydana gelen su baskınının davalı kurum ile ilgisi olmadığının tespit edildiği görülmüş olup, davalı kuruma atfedilebilecek herhangi bir kusurun olduğuna dair somut delil bulunmadığından rücu şartlarının oluşmadığı, TBK. 49. Maddesi uyarınca zarar ve kusur arasında uygun illiyet bağı oluşmadığından dosyaya sunulan yeterli teknik incelemeleri kapsar hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporları hükme esas alınarak tazminat taleplerinin reddi yönünde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafın iddialarını ispata yarar elverişli başkaca delili bulunmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 75,62 ‘nin mahsubu fazla yatırılan 21,22 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır