Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/141 E. 2019/380 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/141 Esas
KARAR NO : 2019/380 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Davacı … tarafından aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) ilişkin davanın mahkememizde yapılan açık duruşması sonunda verilen tarihli kararı gereğince;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 3.İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile müvekkil alacağının tahsili amacıyla takibe geçildiğini, borçlunun yapmış olduğu itirazda müvekkil şirkete böyle bir borcu olmadığını beyan ederek borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Müvekkil şirket tarafından davalıya muhtelif tarihli faturalar ile iş makinelerine servis hizmeti verildiğini ve yedek parça satışı yapıldığını, davalının müvekkil tarafından satışı yapılan ürünlere,verilen servis hizmetlerine ve kesilen faturalaya bu güne kadar hiçbir şekilde itirazı olmamasına rağmen icra dosyasından belirttikleri alacak müvekkil şirket tarafından talep edilmesine rağmen davalı tarafından ödenmediğini, İcra dosyasında 35.890,36.-TL asıl alacak için yapılan itirazın iptali ile takibin devamını,Takipten itibaren işleyecek Avans Faizinin davalıdan tahsilini ,Davalının %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesini,Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya süresi içinde cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava ticari satımdan sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap ve fatura alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptaline yöneliktir.
Dava dilekçesi, davalının HMK:128. Maddesi uyarınca davayı inkar çerçevesinde değerlendirilen beyan dilekçesi, icra takip dosyası, faturalar, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu, tarafların rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri ile tüm dosya kapsamı değerlendirilmiştir.
… 3.İcra Dairesi … E. Sayılı icra takip dosyasından 20.11.2018 tarihinde takip başlatılmış ve ödeme emri 26.11.2018 tarihinde borçlu şirkete tebliğ olmuş ve borçlu şirket vekilince 30.11.2018 tarihinde borca, faize ve ferîlerine itiraz edilmiştir. Süresinde yapılan itiraz doğrultusunda takip durdurulmuş ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 18.12.2018 tarihinde itirazın iptali davası açılmıştır.
Bilirkişi raporunda; Davacı şirkete ait ticari defterlerin zamanında açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, davacı şirketin 421 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren e-Defter kullanmaya başladığını, Davacı şirkete ait kebir ve yevmiye defterleri kayıtlarına göre takip tarihi 20.11.2018 tarihi itibarıyla 35.890,58 TL davalı yandan alacaklı olduğunu, davalı şirketin inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini hazır etmediği için inceleme yapılamadığını belirtmiştir.
Davacı şirket ticari defterlerinin TTK:67. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulduğu ve HKM:222 uyarınca lehine delil oluşturduğu anlaşılmaktadır.Takibe konu asıl alacak miktarı davacı ticari defterlerine usulüne göre işlendiği sabittir.
Servis bakım ücreti ve yedek parça satışına ilişkin teklif formlarının davacı şirketçe davalı şirkete iletilmesi ile Davacı şirketçe muhtelif tarihli dış servis formları düzenlenerek davalı şirket yetkilileri tarafından imzalanması akabinde servis bakım hizmetlerinin verildiğine ilişkin e-faturaların düzenlendiği dosyaya ibraz edilmiş deliller kapsamında sabit olduğu anlaşılmıştır. 6762 Sayılı TTK’nın 23. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Bu doğrultuda faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Faturaya tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde (mücerret) itiraz edilmemiş olması hâli, sadece o faturanın miktar ve fiyat yönünden içeriğini kabul anlamını taşır. Bu durumda faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; Davalının tebellüğ ettiği ve kayıtlarına aldığı e-faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı görülmektedir. Dolasıyla davalı şirket faturanın miktar ve fiyat yönünden içeriğini kabul etmiş sayılmaktadır. Ayrıca hizmetin verildiğine ilişkin dış servis formları düzenlenmiş ve imza altına alınmıştır.
Davacı tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari faiz talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra ticari faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde tüm borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiştir. Gene davacı şirket ticari defterlerine takibe konu alacak miktarını usulüne uygun kaydettiği, davalı şirket ise ticari defterlerini bilirkişi incelenmesi için mahkememiz dosyasına ibraz etmekten kaçındığından kayıtların aleyhine delil teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Böylelikle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. İcra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
Davalı şirket vekilinin inkar ettiği hususlara, dosyadaki mevcut delil ve değerlendirme sonucuna göre, itibar edilmemiştir. Bu nedenle aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-… 3.İcra Dairesi … E. Sayılı icra takibine yapılan İtirazın iptali ile takibin 35.890,36 TL ASIL alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yıllık %19,50 avans faizi üzerinden devamına,
2-Asıl alacak üzerinden %20 oranında ( 7.178,07 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T tarifesi uyarınca 4.297,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.451,67-TL harcın; 404,98-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.046,69-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 404,98-TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 446,08 -TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan toplam 563,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸