Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1398 E. 2019/282 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1398 Esas
KARAR NO: 2019/282

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 31/12/2018
KARAR TARİHİ: 10/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketi ile davalı adına yapılmış olan eser sözleşmesi gereğince müvekkilinin inşaat yapımındaki tüm edimleri yerine getirdiğini, davalı mal sahibinin sözleşme uyarınca müvekkiline verilmesi gereken %50 hissesini vermemiş olduğunu beyanla; işbu sözleşmenin karşılığı olan 4 dairenin iadesini, müvekkilinin alacaklarının hesaplanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilk itiraz olarak açılan davanın görevsiz olduğunu, harcın eksik yatırıldığını, davanın zaman aşımına uğradığını, esas yönünden ise davacının iddialarının soyut ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklindeki Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmediği iddiasıyla açılan alacak davasıdır.
Bir davanın ticari dava olarak görülebilmesi için TTK.nın 4.maddesi uyarınca her iki tarafın tacir olması gerekir. Her ne kadar davacı taraf limited şirket olsa da davalı tacir olmayıp yapının yapıldığı arsanın malikidir. Davanın ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın önlenmesi talebine ilişkin olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 6098 sayılı TBK’nın 434 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olduğu, bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafının yüklenici olması gerektiği değerlendirildiğinde bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri de Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Tüm dosya münderecatına nazaran, davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Hâl böyle olunca dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK’nın 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK’nın 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK’nın 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK’nın 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK’nın 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK’nın 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza