Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1388 E. 2021/602 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1388 Esas
KARAR NO : 2021/602
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile borçlu davalı şirket arasında 29.06.2018 tarihli sözleşme ile 14.08.2018 tarihinde … Tiyatrosunda … ve … konseri gerçekleştirileceği akdedildiğini, sözleşme bedelinin düzenlendiği 2. Maddede ise organizatör şirket düzenleyeceği konserden dolayı yapımcı davacı şirkete konser bedeli olarak 260.000,00 TL + KDV bedeli şeklinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafından konser tarihi olan 14.08.2018 tarihinde … … Tiyatrosunda konser organize edilmediği gibi bu konuda davacı şirkete hiçbir bildirimde de bulunulmadığını, konser bedeli olan 260.000,00 TL + KDV bedelinin ödeme tarihi olan 06.08.2018 tarihinde ödemediğini, sözleşmeye açıkça aykırı davrandığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, … icra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılarak takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmış olmasına rağmen süresi içerisinde davaya cevap vermemiş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 23/05/2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında 26.08.2018 tarihinde SÖZLEŞME imzalandığını, söz konusu bu sözleşme çerçevesinde, … … Tiyatrosu’nda 14.08.2018 tarihinde … başta olmak üzere çeşitli sanatçıların katılacağı “…” ve “…” olmak üzere iki bölümden oluşacak şekilde konser etkinliği düzenlenmesinin hüküm ile şartları düzenlendiğini, işbu sözleşme çerçevesinde müvekkili davalının üzerine düşen edimi eksiksiz ve tam şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen tamamen müvekkil iradesinin dışında kalan nedenlerle sözleşme konusu konser etkinliği gerçekleştirilemediğini, zira dilekçemiz ekinde sunulan …’nın bildirimi ile müvekkil şirkete 14.08.2018 tarihinde belediyenin tiyatro etkinliğinin düzenleneceği ve işbu sebeple de müvekkil davalıya tahsis edilmiş 14.08.2018 tarihli tahsisin iptal edildiği bildirildiğini, söz konusu bu yazı kapsamında da görüleceği üzere uyuşmazlık konusu etkinlik …’nin tahsisi tek taraflı şekilde iptal etmiş olmasından dolayı yapılamadığını, işbu sebeple de müvekkili davalının davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı şirketin dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcu bulunmadığını, takibe konu sözleşme içeriğinden dolayı davalının takip talebinde alacaklı olarak gözüken davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, ispat yükü davacı tarafta olduğunu, takip dayanağından dolayı alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, cezai şart şartları oluşmadığını, açıklanan nedenlerle şartları oluşmayan haksız ve hukuka aykırı davanın ve tüm taleplerinin reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ite vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
29/06/2018 tarihli sözleşme örneği, Davacı yan tarafından davalı yanı muhatap alınarak keşide edilen … Noterliği 28.09.2018 tarih ve … sayılı ihtarname ve tebliğ şerhi örneği, … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası, mail ekran görüntüleri, … A.Ş.’ne yazılan müzekkere cevabının dosyamız arasında olduğu görüldü.
… ne yazılan müzekkereye 10/07/2018 tarih ve … … sayılı konusu … sahnesi tahsis iptali konu yazının tasdikli bir suretinin gönderildiği görüldü.
… tarafından sunulan davalı yana hitaben düzenlenen 01.07.2018 tarih … sayılı … Sahnesi Tahsis İptali yazısında; “Müdürlüğümüze bağlı … … … sahnesinde 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14 Ağustos 2018 tarihlerinde konser etkinliği düzenlemek için firmanız tarafından idaremiz kiralama talebinde bulunulmuş ve belirlenen konser etkinlik günleri 17.05.2018 tarihinde imzalanan sözleşme ile firmanıza tahsis edilmiştir. Müdürlüğümüz 14.08.2018 tarihinde tiyatro etkinliği düzenleyeceğinden, firmanıza tahsis edilen bu günün tarafınızdan iptal edilmesi gerekmektedir…” denmektedir.
Mahkememizin 06/11/2019 tarihli celsesinin 8 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 18/02/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
KONSER ORGANİZASYON SÖZLEŞMESİNE Bağlı Davalı (Borçlu) … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin davacı (alacaklı) …’ne sözleşme şartlarına göre cezai şart cari hesap bakiyesinden ötürü ferileri ile birlikte takip konusu Asıl 262.597,90 TL+İhtarname Gideri 207,39 TL.+İşlemiş Faiz 8.195,34 TL ile birlikte 271.000,34 TL borçlu olduğu,
Taraflar arasındaki anlaşma gereği sözleşme 11.Maddesine göre de cari hesaba mahsuben borçlu (davalı) … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin sözleşmeye bağlı cezai şarta dayalı cari hesap bakiyesi olduğu ve ödemesinin yapılmaması sebebiyle borç bakiyesi temerrüde düşmüş olduğu, davacı (alacaklı) …’nin borçlu (davalı) … LİMİTED ŞİRKETİ tarafından …. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 2018/… Esas sayılı dosyası Asıl 262.597,90 TL.+ İhtar¬name Gideri 207,39 TL + İşlemiş Faiz 8.195,34 TL ile birlikte 271.000,34 TL 31/10/2018 takip tarihi itibari ile işleyecek feri faizleri ile davacının davalıdan cezai şarta ve sözleşmeye şartlarına bağlı alacaklı olduğu yasal temerrüd faizi de isteyebilecekleri yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 09/03/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 08/07/2020 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 29/12/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
a)Dava konusunun, davacı yanın davalı ile akdettiği sözleşme gereği 262.597,90 TL tutarlı Cezai şart alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
b)Taraflar arasında 29 Haziran 2018 tarihinde akdedilen sözleşme ile 14 Ağustos 2018 tarihinde, … … Tiyatrosunda “…” ve “…” konseri gerçekleştirileceği kararlaştırıldığı,
c)Davacı yan tarafından akdedilen sözleşme için … Vergi Dairesi’ne 15.10.2018 tarihinde 2.597,80 TL Damga Vergisi ödemesi yapılmış olduğu,
ç)Akdedilen sözleşmenin 1. Maddesinde davalı … Müzik Şirketi Organizatör sıfatı ile 14.08.2018 tarihinde saat 21:00’da … … Tiyatrosunda konser organize etmeyi, davacı ise … yapımcı sıfatı ile davalı organizatör tarafından düzenlenecek olan konsere, konser vermek üzere menajerliğini üstlenmiş olduğu sanatçıları hazır bulunduracağını kabul ve taahhüt ettiği, sözleşme bedelinin düzenlendiği 2. Maddede ise organizatör şirket düzenleyeceği konserden dolayı yapımcı davacı şirkete konser bedeli olarak 260.000,00 TL + KDV bedeli şeklinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, dolayısıyla sözleşmede cezai şartın taraflarca belirlendiği,
d)İfanın yerine getirilmesinin resmi mercilerce imkansız hale getirildiği, bu nedenle ifanın yerine getirilmemesinde davalının kusuru bulunmadığı sonucuna varılmakla beraber, bu konuda takdirin mahkemenin olduğu,
e)Sayın Mahkemenizin cezai şartın davalıdan tahsil edilmesi gerektiği yönünde karar vermesi durumunda, Cezai şart miktarının fahiş olup olmadığı, tarafların ekonomik durumları, özel olarak borçlunun ödeme gücü, alacaklının asıl borcun ifa edilmesi halinde elde edeceği yarar ile cezai şartın ödenmesinin sağlayacağı yarar arasındaki makul adil ölçü, sözleşmeye aykırı davranılması yüzünden alacaklının uğradığı zarar, borçlunun kusur derecesi gibi durumlar dikkate alınması gerekmekte olup, sözleşmenin akdedildiği 2018 yılı itibariyle davalı şirketin … ‘nın 6.356.931,20 TL, 2019 yılında ise şirketin …’nın 7.614.366,71 TL olduğu görülmüş olup, Sayın Mahkemeniz 262.697,90 TL cezai şartın 1.10.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile (Y. 19. HD nin 28.1.2013 tarih ve 2012/13618 E.-2013/1557 K sayılı ilamı ve yerleşik içtihatlar gereği) davalıdan tahsil edilmesi gerektiği yönünde karar vermesi durumunda cezai şart tutarının davalının ekonomik yönden mahvına sebebiyet vermeyeceği yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 13/01/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 18/01/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 22/01/2021 tarihli celsesinin 5 nolu ara kararı gereğince davacı vekilinin rapora itiraz dilekçesi doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 01/03/2021 tarihli ek raporunda; kök raporda değiştirilecek herhangi bir husus bulunmadığı yönünde görüş bildirdikleri görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklı cezai şartın tahsili amacıyla başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Celp edilen … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; Alacaklı (davacı) … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından borçlu (davalı) … San. Ve Tic. A.Ş. Aleyhine 21.03.2019 tarihinde 262.597,90 TL asıl alacak, 207,39 TL ihtarname gideri, 8.195,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 271.000,63 TL tutarındaki alacağa takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek avans faizi, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takip başlattığını, borçluya ödeme emrinin 05/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 08/11/2018 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu, iş bu davada harca esas değerin 260.000,00 tl olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında 29 Haziran 2018 tarihinde akdedilen sözleşmenin 1. Maddesinde; ‘İşbu sözleşme ile organizatörün organize edeceği bir adet konserde yukarıda ismi geçen yapımcı aşağıdaki yer, gün ve saatte işbu sözleşmede yazılı şartlar çerçevesinde konser vermek üzere menajerliğini üstlendiği sanatçıların hazır bulunacağını taahhüt eder. Ancak … ekibinde müzisyen değişikliği olabilir.
Konser Yeri: … … Tiyatrosu
Konser Tarihi: 14.08.2018
Konser Saati: 21:00′
2. Maddesinde;
‘İşbu sözleşme ile organizatör düzenleyeceği konserden dolayı yapımcıya konser bedeli olarak aşağıda detaylandırılan şekilde ödeme yapmayı kabul etmektedir. Yapımcı sözleşme konusunda adı geçen sanatçının bütçe ödemelerine dair faturayı organizatöre düzenleyecektir ve ödemeyi yapımcının belirteceği banka hesabına yapacaktır. Yapımcı Bütçesi: 260 bin TL + KDV Ödeme Tarihi: 06.08.2018
Tüm ödeme belirtilen tarihte yapılmadığı takdirde konser iptal edilir ve o ana kadar alınan ödeme yapımcı tarafından iade edilmez ve cezai şart olarak yapımcı adına irat olarak kaydedilir.’
10. Maddesinde; ‘Mücbir sebepler olmadıkça (deprem, sel ve su baskını, toprak kayması, büyük halk hareketleri, hastalık, ölüm, idari makamların konseri erteleme kararlan veya idari makamların yasal düzenlemeler veya yasakları nedeniyle konserin yapılamaması halleri vb.) yapımcı 1. Maddede belirtilen tarih, saat ve yerde konserini gerçekleştirecektir. Doğal afet, zorunlu ulaşım imkansızlıkları ve … ‘ın hastalanması halinde alacağı raporla işbu sözleşmenin tüm şartları geçerli olmak üzere konser yapımcı ve organizatörün ortak kararları doğrultusunda başka bir tarihe ertelenir. Böyle bir erteleme halinde yapımcı ücret iadesinde bulunmaz.’
11. Maddesinde; ‘Taraflar işbu sözleşmenin tüm maddelerine ve hükümlerine riayet etmekle yükümlüdür. Sözleşme maddelerinden birini dahi ihlal eden taraf diğer tarafa maddi ve manevi hakları saklı kalmak şartıyla defaten ve nakden yukarıda belirtilen konser bedelini cezai şart olarak ödemeyi peşinen kabul, beyan ve taahhüt eder.’ şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
TBK 179. Maddesi ise ceza koşulunu düzenlemektedir. Maddeye göre,” Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.” YHGK nun 17.2.1971 tarih ve 4-405 E.-85 K sayılı ilamına göre, “Cezai şart, geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde, belli bir zamanda yerine getirilmemesi durumunda borçlunun ödemesi gereken, alacaklıya ispat yükü olmadan zararını alabilme imkanını sağlayan feri nitelikte götürü bir edimdir. TBK 179. Maddenin 1. Fıkrası, ifa yerine seçimlik ceza koşulunu düzenlemektedir. 2. Fıkrada ise asıl borçla beraber cezanın ifasının istenebilme durumu düzenlemektedir. Dava itirazın iptaline yönelik olup, icra dosyasında sadece cezai şart talep edilmekle, davacının seçimlik hakkını kullandığı sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen 29/06/2018 tarihli sözleşme ile 14 Ağustos 2018 tarihinde, … … Tiyatrosunda “…” ve “…” konseri gerçekleştirileceği kararlaştırıldığı, sözleşmenin 1. Maddesinde davalı … Şirketi Organizatör sıfatı ile 14.08.2018 tarihinde saat 21:00’da … … Tiyatrosunda konser organize etmeyi, davacı ise … yapımcı sıfatı ile davalı organizatör tarafından düzenlenecek olan konsere, konser vermek üzere menajerliğini üstlenmiş olduğu sanatçıları hazır bulunduracağını kabul ve taahhüt ettiği, sözleşme bedelinin düzenlendiği 2. Maddede ise organizatör şirket düzenleyeceği konserden dolayı yapımcı davacı şirkete konser bedeli olarak 260.000,00 TL + KDV bedeli şeklinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, ancak 14/08/2018 tarihinde … … Tiyatrosunda konser organize edilmediği gibi davalı tarafından davacı şirkete hiçbir bildirim yapılmadığı, iş bu davanın sözleşme gereği cezai şart alacağı bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, Sözleşmenin 11. Maddesi açıkça sözleşmeye uyulmaması halinde çift taraflı olarak cezai şart ödeme yükümlülüğü altına girilebileceğini taahhüt altına aldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davalı mücbir sebep iddiasıyla sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürmüş olup dosyada yer alan … tarafından davalı yana hitaben düzenlenen 10.07.2018 tarih … sayılı … Sahnesi Tahsis İptali yazısı uyarınca davalının sözleşmenin ifası için gerekli ön hazırlıkları yaptığı ve belirli bir döneme kadar üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirdiği görülmekte yine davalının kendi özgür iradesi dışında … nın tasarrufu sonucu ifanın gerçekleştirilemediği anlaşılmış olup ,bu hususun davalı yanca 07.06.2018 tarihinde davacıya bildirdiğine ve başka bir gün ifa talebine yönelik yazışmaları dosyaya sunduğu görülmüştür. TBK 136. Maddeye göre, ” Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa borç sona erer. “şeklinde düzenleme mevcut olup Burada borçlunun borcunun yerine getirilmemesinin mücbir sebebe dayanıp dayanmadığının incelenmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi, mücbir sebep, borçlunun kusuru olmadığı için, borçluyu sorumluluktan kurtaran bir sebeptir. Burada borçlunun dışında gelişen bir olay, ifanın yerine getirilebilmesini imkansız hale getirmektedir. Nitekim Yarg. 11. Hukuk Dairesi 2014/13893 E. , 2014/19777 K., 15.12.2014 T.: «Mücbir sebep bir sorumluluğun yerine getirilmesini veya bir hakkın veya hukuksal imkanın veya kanuni bir avantajın kullanılmasını veya talep edilmesini, kısmen veya tamamen, geçici veya daimi surette engelleyen, bu niteliği dolayısıyla sorumluluğu kaldıran veya yerine getirilmesini, süresini ve vadesini geciktiren veya sorumluluğun niteliğini değiştiren, bir hakkın veya hukuksal imkanın veya kanuni bir avantajın kullanılmasına ilişkin sürelerin yeniden tanınmasını, sürelerin uzatılmasını veya eski hale iade edilmesini gerekli ve zorunlu kılan, kişinin önceden beklemediği, öngöremeyeceği ve tahmin edemeyeceği, beklese ve tahmin etse bile, kişilerin alabilecekleri her türlü tedbirlere rağmen meydana gelmesini engelleyemeyeceği, kişilerin tedbir alma ve ihmalde bulunmama yükümlülüklerini aşan nitelikte ve ağırlıkta olan, dıştan gelen, olağan üstü, olağan dışı ve mutad ve devamlı olanın dışında gerçekleşen nitelikte bir olay, olgu veya durumdur.» demek suretiyle mücbir sebebin etkisini açıklamıştır. Bu olayların içinde “devlet veya hükümet tarafından konulan sınırlamalar” da bulunmaktadır.
Mücbir sebebin işlevi davranış ile zarar arasındaki illiyet bağını keserek borçluyu sorumluluktan kurtarmaktır. Mücbir sebep illiyet bağını kestiği için sadece kanunda belirtilen hallerle sınırlı olarak uygulanmaz. Borçlunun sorumlu olduğu her durumda uygulama alanı bulur. Sözleşme ilişkisinde ise borçlu, mücbir sebepten dolayı borcunu ifa edemediğini ispatladığı takdirde borcun yerine getirilmemesinden sorumlu olmaz. Mücbir sebep borçluyu tazminat ödeme yükümlülüğünden de kurtarır. Neticeten buna göre davalının TBK 136. Maddenin 3. Fıkrasındaki “gecikmeksizin durumun karşı tarafa bildirilmesi” yükümlülüğünü de yerine getirdiği, TBK. 136 maddesi hükmü ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 10.maddesi dikkate alındığında, az yukarıda açıklanan nedenlerle somut olayda davalı-borçlunun dışında gelişen bir olay, ifanın yerine getirilebilmesini imkansız hale getirdiği anlaşılmakla; davanın reddine, davalı aleyhine şartları oluşmayan kötü niyet tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı aleyhine şartları oluşmayan kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 35,90-TL’den mahsup edilerek eksik yatırılan 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineyet irat kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 1.700,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 26.650,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/07/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza