Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1380 E. 2019/506 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1380 Esas
KARAR NO : 2019/506

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …A.Ş. ile davalı arasında 01.11.2014 tarihli, 5 yıl süreli Tüplü Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sonrasında davalının bayilik sözleşmesinin… A.Ş.’den müvekkili şirketin devir alması ile sözleşmenin tarafı müvekkil şirket … A.Ş. olduğunu, davalıya da yazılı olarak bilgi verildiğini, buna göre sözleşmenin sona erme tarihi 01.11.2019’dur. Davalının LPG alım miktarları incelendiğinde, davalının LPG alım miktarlarının 2018 yılının ilk 3 aylık dönemine göre çok düştüğü, 13.04.2018’den sonra ise hiç LPG alımı olmadığını, bunun üzerine davalının işyerinde İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile tespit yapılmış ve davalının başka bir dağıtım şirketine ait tüplerin satışını yaptığını ve söz konusu dağıtım firmasına ait tabela astığının tespit edildiğini, davalının başka bir dağıtım şirketine ait tüpleri bulundurması veya satması Tüplü Bayilik Sözleşmesi’ne aykırılık teşkil etmekte ve müvekkile sözleşmeyi derhal fesih hakkı verdiğini, buna göre müvekkil şirketin 09.05.2018 tarihinde, sözleşmenin olağan sona erme tarihinden önce feshedildiğini bildirdiğini, kendisine ait tüplerin ve davalıya ödenmiş satış teşvik primlerinin iadesi ile senetlerden kaynaklanan borcunu ve taahhüt ettiği LPG alımından eksik kalan LPG tonajı karşılığı borcunu talep ettiğini, davacının zilyetliğinde mülkiyeti müvekkile ait 6.967 adet LPG tüpü mevcut olduğunu, bu tüplerin sözleşme sona erdiğinde, 5 gün içinde müvekkile teslim edilmesi gerekmesine rağmen halen müvekkile teslim edilmediğini, bayilik sözleşmesine göre bayilik ilişkisinin bitmesi halinde bayi elindeki tüpleri teslim etmediği takdirde, her 2 kg.lık tüp başına 4 USD, 12 kg.lık tüp başına 8 USD, 24 kg.lık tüp başına 6 USD, 45 kg.lık tüp başına ise 26 USD’nin fiili ödeme tarihinde uygulanmakta olan TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı tutarından az olmamak üzere sözleşmenin feshi tarihindeki imalat bedeli kadar ve sözleşmeden kaynaklana cezai şart ve kar mahrumiyeti taleplerine halel gelmemek üzere, bu bedellerin beş katı tutarında cezai şart talep etme hakkı doğduğunu, bu tüplerin imalat bedellerini tespit edilemediğini, davalı, sözleşmenin haksız olarak feshine sebebiyet vermekle, müvekkilin zarara uğramasına neden olduğunu, sözleşmenin süresinden önce davalının kusuru ile sona ermiş olması sebebiyle müvekkil, bu kardan mahrum kaldığını beyan ederek tazminat, depozito, kar mahrumiyeti, teminat bedeli ve teşvik primleri olarak toplam 132.540,00 TL’nin fesih ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde taraflar arasında imzalanan sözleşmeye ek olarak imzalanan sözleşmede ”bu sözleşmelerin uygulanmasından doğabilecek her türlü ihtilafta yetkili yargı mercilerinin İstanbul Anadolu Mahkeme ve İcra Müdürlükleri olduğu” hususunda anlaşmaya varıldığını, davanın HMK madde 17 uyarınca Usulden reddini talep ettiklerini, müvekkilinin bayilik süreci boyunca tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bölgede doğalgaz kullanımın yaygınlaşmış olması sebebi ile LPG satışlarında düşüş olduğunu, davacının aynı bölgede bulunan diğer bayilerine satış destek finansmanı sağlayarak müvekkilinden daha düşük fiyattan LPG tüpü satması imkanı sağladığını, bunun da satışların düşmesine sebep olduğunu, davacının üretim bedelini talep ettiği kadar müvekkile tüp teslim ettiğini ve ne kadar tüp teslim ettiğini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, fakat, tüp teslimine ilişkin belgeleri dosyaya sunulmamış olduğunu beyanla davanın tüm yönleri ile reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili 07/06/2019 tarihli delil dilekçesi ile 01/11/2014 tarihli Tüplü Bayilik Sözleşmesi’nin fotokopisini, Beyoğlu … Noterli 09/05/2018 tarih… numaralı ihtarname fotokopisini,…Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… D. İy sayılı dosyasından alınmış olan bilirkişi raporunun fotokopisi, emanet makbuzları fotokopilerini dosyaya sunmuş olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında imzalanan tüplü bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
Somut olayda davaya konu sözleşmenin 31.maddesinde “tarafların ihtilafı halinde çözüm mahalinin İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleridir” ifadesine yer verilmiştir. Buna göre yetki şartının geçerlilik şartlarına haiz olduğu, yetki ilk itirazının usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşılmakla taraflar arasındaki yetki sözleşmesi ve H.M.K.’nun 17.maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 17. maddesi ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 20/11/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza