Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1355 E. 2022/241 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1355 Esas
KARAR NO : 2022/241 Karar

BİRLEŞEN İSTANBUL… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN… E.

DAVA : İtirazın İptali -bayilik sözleşmesinden kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
Asıl dava yönünden;
Davacı birleşen dosya davalı vekili dava dilekçesinde özetle; olayların gelişimi ve taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin kısa açıklamalarında, takibe konu edilen ve tümü faturalı alacakları içinde mal-hizmet satımından kaynaklanan alacakları olduğu gibi sözleşmeden kaynaklı alacakları da bulunduğundan ticari ilişkinin kronolojik olarak gelişiminden bahsetmek zorunluluk arz ettiğini, 24.09.2007 tarihinde; davalı … ile “İntifa Hakkı Tesisi Vaadi ve Yatırım Hakkında Protokol” imzalandığını, bu protokol ile davalı ile müvekkili… arasında …’in o tarihte maliki olduğu İstanbul, Tuzla,… Köyü, … Yolu mevkii, … pafta, …parsel sayılı taşınmaz üzerinde müvekkili …lehine “15 yıl süreli” intifa hakkı tesis edilmesi hususunda mutabık kaldığını, 14.12.2007 tarihinde; intifa hakkının … yev. no ile tapuya tescil edildiğini, … yev. no ile söz konusu taşınmaz üzerinde müvekkili …lehine 2.275.000.-TL bedel ile 1.derecede ipotek tesis edildiğini, 09.01.2009 tarihinde; davalı … ile müvekkili…arasında 09.01.2014 tarihine kadar geçerli Bayilik Sözleşmesi düzenlendiğini, 24.02.2009 tarihinde; düzenlenen Zeyilname ile 24.09.2007 tarihli Protokol’ün 5. maddesinin değiştirildiğini, 01.06.2009 tarihinde; söz konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı ve ipotek ile birlikte diğer davalı …Kardeşler tarafından satın alındığını, Rekabet Kurumu’ nun 12.03.2009 tarihinde yayınladığı duyuru ve akabinde vermiş olduğu emsal niteliğini haiz Kurul Kararları ile; 18.09.2005 tarihinden sonra yapılmış olup da süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin takip eden 5.yılın sonunda grup muafiyeti kapsamı dışına çıkacağının belirtildiğini, bu durumda; …lehine 14.12.2007 tarih ve … yevmiye numarası ile tapuya tescil ettirilen intifa hakkının akit süresinin 14.12.2012 tarihini aşan kısmının ifasının hukuken ve fiilen imkânsız hale geleceğinden; davalılar …ve …Kardeşler ile …arasında 14.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere Çerçeve Anlaşma imzalandığını, 26/11/2012 tarihinde; …ile… arasında 14.12.2012 – 14.12.2017 tarihleri arasında geçerli olacak yeni bir Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, taşınmazın maliki …Kardeşler ile… arasında Üsküdar… Noterliği’nin 10.12.2012 tarih ve… yev. nosu ile tasdik olunan Protokol imzalandığını, işbu protokolde; mevcut intifa hakkının süresinin 14.12.2017 tarihine kısaltılması konusunda mutabık kalındığını, Davalıların yukarıda bahsi geçen 26.11.2012 imza tarihli Çerçeve Anlaşmada; önceki tarihli sözleşmeler uyarınca kullanılmayacak dönem nedeniyle …’e 1.285.000.-TL + KDV borçları olduğunu kabul etmiş olmalarına ve bu tutarın 600.000.-TL + KDV kısmını 14.12.2017 tarihinde kayıtsız şartsız ödemeyi taahhüt etmiş olmalarına rağmen bu tutarı ödemedikleri gibi mal ve hizmet alımından kaynaklanan borçlarını da ödemediklerini, bunun üzerine; 12.06.2018 tarihinde; davalılara Beyoğlu … Noterliğinin 12.06.2018 tarih ve…yev. nolu ihtarnamesi gönderilerek borcun ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, bu ihtara rağmen ödeme yapılmaması ve davalıların 21.06.2018 tarihinde keşide ettikleri cevabi ihtarnamede borçlu olmadıklarını iddia etmeleri nedeniyle; 10.08.2018 tarihinde; Ekli faturalara dayalı alacakları için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasından İİK. mad 149/b uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, 17.08.2018 tarihinde; davacıların borca itiraz etmeleri nedeniyle işbu davanın açılma zorunluluğu doğduğunu, Davalıların itirazlarına yönelik beyanlarında ise; Davalıların imzasını taşıyan 26.11.2012 tarihli Çerçeve Anlaşma’nın 6. Maddesine göre 14.12.2017 tarihinde ödemeyi taahhüt ettikleri 600.000.-TL + KDV tutarındaki alacaklarına ilişkin beyanlarında (28.12.2017 tarihli 708.000.-TL bedelli fatura olup anapara bakiyesi 307.886,39 TL’sı işlemiş ve işleyecek yıllık % 24 gecikme faizi ile takibe konu edildiğini,) davalıların keşide ettikleri 21.06.2018 tarihli cevabi ihtarnamede 600.000.-TL bedelli fatura bedelinin gerçeği yansıtmamakta olduğunu, kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini beyan ettiklerini, borca itiraz dilekçelerinde de borcun tamamına itiraz etmiş olduklarından işbu alacak kalemine ilişkin işbu açıklamaları yapma zorunluluğu doğduğunu, Rekabet Kurumu’ nun 12.03.2009 tarihinde yayınladığı duyuru ve akabinde vermiş olduğu emsal niteliğini haiz Kurul Kararları ile; 18.09.2005 tarihinden sonra yapılmış olup da süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin takip eden 5.yılın sonunda grup muafiyeti kapsamı dışına çıkacağının belirtildiğini, bu durumda; …lehine 14.12.2007 tarih ve… yevmiye numarası ile tapuya tescil ettirilen intifa hakkının akit süresinin 14.12.2012 tarihini aşan kısmının ifası hukuken ve fiilen imkânsız hale geleceğinden; 26.11.2012 tarihinde davalılar… ve …Kardeşler ile…arasında 14.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere Çerçeve Anlaşma imzalandığını, işbu sözleşmenin 6. Maddesinde; “6- İşbu anlaşmaya konu taşınmazı devralmış olan MALİK taşınmaz üzerinde mevcut intifa hakkının süresinin 14.12.2017 tarihine kadar kısaltılacağını tapunun intifa hakkı şerhi ile 14.12.2017 tarihine kadar yükümlü olduğunu daha evvelden akdedilen 24.09.2007 tarihinde imzalanan İntifa Hakkı tesisi Vaadi ve Yatının hakkında Protokol ve 24.02.2009 tarihli Zeyilname ve BAYİ ile daha evvelden imzalanmış sözleşmeler ile bağlı olduğunu bu sözleşmelerdeki cezai şartlarda dahil olmak üzere borçlardan ve tüm yükümlülüklerden BAYİ ile birlikte sorumlu olduğunu kabul ve beyan etmiştir. BAYİ ve MALİK, gerek daha evvelden sözleşmeler uyarınca kullanılmayacak dönem nedeniyle kendisine ödenen ve iade edeceği tutarlar gerekse aradaki ticari ilişkiden ötürü toplam 1.285.000 TL.+KDV borçları olduğunu kabul ve taahhüt eder. BAYİ ve MALİK söz konusu borcun 685.000 TL. + KDV kısmını … ile imzalayacakları anlaşmaların süresi sonu olan 14.12.2017 tarihine kadar ifa edilmesi kayıt ve şartıyla …’ e ödemeyeceklerdir. BAYİ ve MALİK borçlarının geriye kalan 600.000 TL.+ KDV kısmını …’e 14.12.2017 tarihinde kayıtsız şartsız ödeyeceğini gayrikabili rücu olarak peşinen kabul, ikrar, beyan ve taahhüt eder. Söz konusu borcun gösterilen vadede ödenmesi kaydıyla … 14.12.2017 tarihinde ödenmesi gereken bu tutarın üzerindeki intifa bedeli ile ilgili alacak haklarından vazgeçecektir. Ancak intifa hakkının ve/(veya bayilik sözleşmesinin süresinden önce sona ermesi, işbu anlaşmanın her hangi bir nedenle BAYÎ ve/veya MALÎK tarafından ifa edilmemesi halinde yeni anlaşmalar uyarınca MALÎK ve BAYİ’ den talep edilmeyecek olan 685.000 TL. + KDV tutarın 14.12.2012-14.12.2017 döneminin kullanılmayan dönemlerine isabet eden tutarını (Kıstalyevm Usulü) geri ödemeyi kayıtsız şartsız peşinen kabul ve taahhüt eder. Ayrıca BAYİ ve MALİK böyle bir durumun husule gelmesi halinde 14.12.2017 tarihine ödeyecekleri borcun da muaccel hale geleceğini söz konusu bedeli kayıtsız şartsız …’ e derhal ödeyeceklerini kabul ve taahhüt ederler. BAYİ ve MALÎK kusurlu olsun ya da olmasın iade ödemede geciktiği beher ay için, … ‘in BAYÎ ve Malik’e yaptığı fiili ödeme tarihinden başlayarak bu hüküm kapsamında BAYÎ ve MALİK’ in …’e fiilen geri ödeme gününe kadar geçecek süre için, aylık %2 gecikme faizi ödemeyi peşinen kabul etmiştir. BAYÎ ve MALÎK, söz konusu faizin mevcut ticari koşullarda makul ölçülerde olduğunu peşinen kabul beyan ve taahhüt etmiştir.” hükmü bulunduğunu, görüleceği üzere davalıların bizzat imzalarını taşıyan işbu sözleşme ile 600.000.-TL + KDV’yi kayıtsız, şartsız olarak 14.12.2017 tarihinde ödemeyi taahhüt etmiş olmalarına rağmen söz konusu faturanın gerçeği yansıtmadığına ilişkin itirazların haksız ve kötü niyetli olduklarını, söz konusu faturaya cari hesap ilişkisi içerisinde kısmi ödeme yapılmış olduğundan işbu takibe 307.886,39 TL ve takip tarihine kadar işlemiş yıllık % 24 gecikme faizi olan 47.574,77 TL ile birlikte takibe konu edildiğini, yine söz konusu Çerçeve Anlaşma’nın 10. Maddesinde; “İşbu Anlaşmada dan doğan uyuşmazlıkların çözümünde … defter ve kayıtları kesin ve münhasır delil teşkil eder.” hükmü bulunduğundan alacaklarının varlığı müvekkili şirket kayıtları üzerinde yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi ile de tespit edilmiş olacağını, Mal ve Hizmet alımlarından kaynaklanan alacaklarına ilişkin beyanlarında ise ; yukarıda bahsi geçen intifa hakkının kullanılamayan dönemine karşılık gelmek üzere ödenmesi sözleşme ile kararlaştırılan alacakları dışında, mal ve hizmet teslimlerinden kaynaklanan ve 19 adet faturaya konu edilen alacakları da bulunduğunu, davalıların takip talebinde detayı bulunan ve müstenidat olarak eklenmiş faturalara konu mal ve hizmetleri teslim almış olmasına rağmen borca itiraz ettiklerini, Mahkeme tarafından müvekkili şirket kayıtları üzerinde yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde söz konusu mal ve hizmet teslimlerinin yapılmış olduğunun ve takip talebinde belirtilen tutarda alacaklı olduklarının ortaya çıkacağını, faize ilişkin itirazlara karşı beyanlarında ise ; takip talebinde belirtilen gecikme faizi oranları ve gecikme faizi hesaplamaları taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmelere ve ipotek resmi senedine uygun olduğunu, intifa hakkının kullanılmayan bölümüne ilişkin olup iadesi 26.11.2012 imza tarihli Çerçeve Anlaşması ile kararlaştırılmış bulunan alacaklarına (bakiye 307.886,39 TL) aynı sözleşmenin 6. maddesinde fiilen geri ödeme gününe kadar geçecek süre için, aylık % 2 gecikme faizi işleyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin bu açık hükmü nedeniyle söz konusu alacak kalemine gerek takip öncesi gerekse takip sonrası için yıllık % 24 gecikme faizi talep edildiğini, Mal ve hizmet teslimlerine ilişkin alacak kalemleri için ise yıllık % 120 gecikme faizi talep edildiğini, İpotek resmi senenin 5. maddesinde vade tarihinden itibaren aylık % 10 gecikme faizi işletileceği hususunun davalılarca kabul edildiğini, ayrıca 26.11.2012 imza tarihli Bayilik Sözleşmesi’nin 5.1. maddesinde de temerrüt halinde aylık % 10 gecikme faizi işletileceği hususu kabul edilmiş bulunduğunu, bu nedenlerle davalı borçluların gecikme faizine ilişkin itirazlarının yersiz ve hukuken mesnetsiz olduğunu, borçluların alacaklı olduklarına ilişkin beyanlarına karşı cevaplarında ise ; Davalı borçlular itiraz dilekçelerinde 21.06.2018 tarihli cevabi ihtarnamelerine gönderme yaparak söz konusu ihtarnameden de anlaşılacağı üzere alacaklı olduklarını iddia ettiklerini, borçluların bu iddialarının tamamen gerçek dışı olup hukuki bir dayanakları da bulunmadığını, söz konusu ihtarnamede; 2019 tarihli sözleşme ile kendilerine 1.750.000.USD ödenmesi gerekirken sadece 1.600.000.USD ödendiği, 150.000.USD alacaklı oldukları iddia edilmiş ise de; bahsettikleri 24.02.2009 tarihli “Zeyilname” nin 5. maddesinde “işbu protokolde belirtilen tüm şartların Satıcı tarafından gerçekleştirilmesi ve LPG ruhsatının en geç 30.12.2011 tarihine kadar alınarak istasyonda LPG satışına fiilen başlanması kayıt ve şartıyla intifa bedelinin bakiye 150.000.USD kısmının ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu şartın bayi … tarafından gerçekleştirilmediğini, kaldı ki; Rekabet Kurumu’ nun düzenlemesi nedeniyle davalılarca imzalanan 26.11.2012 tarihli Çerçeve Anlaşması önceki sözleşmeler nedeniyle 26.11.2012 mevcut borç alacak ilişkisi yönünden tespit ve kabule yönelik hükümler ve ödeme taahhütleri içerdiğini, bu nedenlerle davalıların 150.000.-USD alacaklı olduklarına ilişkin iddialarının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksu olduğunu, yine söz konusu ihtarnamede; ilk sözleşmede yer alan ve teamül olarak ikinci sözleşme ile de devam eden prim ödemelerinin yapılmadığı, 212.116,45 USD karşılığı 856.294,14 TL alacaklı oldukları iddia edilmiş ise de; ne ilk sözleşmede ne de ikinci bir sözleşmede prim ödenmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, bu miktarda alacaklı olduğunu iddia eden borçluların söz konusu bu alacaklarını halen takibe koymamış olmaları veya bir alacak davasına konu etmemiş olmaları da dikkat çekici olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere davacıların alacak iddialarının tamamen hayali olduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı olmak üzere, davalı borçluların icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takip tarihi itibariyle 1.688.268,47 TL alacaklarının takip talebindeki şartlarla (alacağın 307.886,39 TL’lık asıl alacak kısmında %24 gecikme faizi, 772.924,16 TL’lık asıl alacak kısmına %120 gecikme faizi, icra giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte BK mad 100 e göre) tahsili için takibin devamına karar verilmesini, davalıların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı birleşen dosya davacı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ltd. Şti. ile davacı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, taraflar arasındaki bu ilişkinin bayilik sözleşmesi ve taraflar arasındaki teamüle göre yürütüldüğünü, müvekkili şirketin davacı adına akaryakıt satışı yaptığını, davacı ile aralarındaki teamüle göre davalı şirketin; Günlük 10 ton üzeri yaptığı satışlardan prim aldığını, işbu primlerin davacı şirket tarafından müvekkili şirkete 2014 yılına kadar düzenli ödenmiş olup; hem müvekkili şirkete ait ticari defterlerde hem de davacıya ait ticari defterlerde göründüğünü, davacı tarafın 2014 yılından itibaren müvekkilinin hak ettiği işbu primleri ödemediğini, bunun için davacı şirkete Kadıköy … Noterliği’ nin 21.08.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi çekilerek ödeme talep edilmişse de davacı tarafın ödeme yapmadığı gibi haksız ve mesnetsiz olarak taraflarına icra takibi başlattığını ve yaptıkları itiraz üzerine de huzurdaki davayı açtıklarını, müvekkili şirketin tüm talep ve istemlerinin davacı şirketçe olumlu yada olumsuz bir cevap verilmeden bugüne gelindiğini, bunun üzerine davacı şirkete İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… E. sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davacı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itirazla takibi durdurduğunu, dosya için Zorunlu Arabuluculuk süreci başladığını, öncelikle bu sürecin bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu, defterler üzerinde yapılacak incelemede bu durumun ortaya çıkacağını, davacı tarafın müvekkili şirket karşısında konum itibariyle güçlü olduğunu ve bu gücünü müvekkilini oyalayarak kötüye kullandığını, bu sebeple de davayı kabulü mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek şartı ile; müvekkilinden talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, yapılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup ipotek akit tablosunda faiz oranının yıllık %10 olduğunu, ipotek akit tablosunda açıkça uygulanması gerekli faiz oranı belirlendiğinden ve takip de ipoteğe dayalı yapıldığından talep edilen alacak için söz edilen bu faiz oranının esas alınması gerektiğini, işbu nedenle de davanın Reddi gerektiğini, davacı tarafın yapmış olduğu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte müvekkillerden %120 oranında ve %24 oranında faiz işlettiğini, İpotek belgesinde faiz oranının aylık %10 olup; davacı tarafın neye istinaden %120 faiz işlettiğinin taraflarınca anlaşılamadığını, hangi tarihten faiz hesabı yapıldığı belli olmadığını, davacı tarafın (kabul etmemekle birlikte) sadece temerrüt oluştuktan sonra faiz talep edebileceğini, bu nedenle de davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, itiraz ettiklerini, kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle, öncelikle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla davacının faiz ve talep ettiği faiz oranı yönünden davanın reddine, davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminatının alacağın likit olmaması sebebiyle reddine, kötü niyetli alacaklı davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas Sayılı Dosyası yönünden:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili… Ltd. Şti. ile davalı şirket arasında 2007 yılından itibaren devam eden ticari ilişki mevcut olduğunu, taraflar arasındaki bu ilişkinin bayilik sözleşmesi ve taraflar arasındaki teamüle göre yürütüldüğünü, müvekkili şirketin davalı adına akaryakıt satışı yaptığını, davacı ile aralarındaki teamüle göre Günlük 10 ton üzeri yaptığı satışlardan prim aldığını, işbu primlerin ana davacı şirket tarafından müvekkili şirkete 2014 yılına kadar düzenli ödenmiş olup; hem müvekkili şirkete ait ticari defterlerde hem de davacıya ait ticari defterlerde görünmediğini, davalı tarafın 2014 yılından itibaren müvekkilinin hak ettiği işbu primleri ödemediğini, bunun için davalı şirkete Kadıköy … Noterliği’ nin 21.08.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname çekilerek ödeme talep edilmişse de davacı müvekkili şirketin hak ettiği primlerin ödenmediğini, bu kez İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ancak borçlu borcunu ödemek yerine haksız ve kötü niyetle borca itiraz edip alacağı sürüncemeye bıraktığını, dava şartı olan Arabuluculuk görüşmesi 06.05.2019 tarihinde yapılmış ancak taraflar arasında bir anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak yapmış olduğu işbu itirazın iptali için mahkemede dava açmak zarureti hasıl olduğunu, ayrıca davalı tarafın müvekkilin şirketin prim alacaklarını ödemediği, hesaptan düşmediği gibi müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… E. sayılı dosyası ile icra takibi açmış yapmış olduğukları itiraz neticesinde İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. sayılı dosyasında itirazın iptali davası görüldüğünü, bu nedenle tarafları ve konusu aynı olan işbu davanın İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas nolu dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … Dairesi yazı cevabı, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
Dosya ekinde yer alan İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı- birleşen dosya davalı … A.Ş. tarafından Davalılar-birleşen dosya davacısı aleyhine 1.080.810,55 TL ve fatura faizi (%120) 607.457,92 TL olmak üzere toplamda 1.688.268,47 TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, tebliğ olunan ödeme emrine, davalılar vekilinin 17.08.2018 tarihli dilekçesi ile takibe, takip alacağına, faize ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davalı- birleşen dosya davacı…Ltd. Şti’ nin davacı- birleşen dosya davalı … A.Ş. aleyhine 773.607,03 TL Prim Alacağı (1 USD=5,66) 136.491,59 USD olmak üzere ilamsız takip başlattığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 07/02/2021 tarihli bilirkişiler Muhasebe-Finans Uzmanı SMM …, Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi …, Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi … tarafından düzenlenen bilirkişi heyeti kök raporunda neticeten; dava dosyası ve ekinde (İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. ve İstanbul … İcra Müdürlüğü …E ) yer alan her türlü bilgi, belge, tüm deliller, davacı ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; davacı şirketin 2007-2008-2009-2010-2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı… Ltd. Şti.`nin 2016-2017-2018 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, 2007-2008-2009-2010-2011-2012-2013-2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olamayacağı, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliği bulunan ticari defterlerine göre; davacı şirketin takip tarihi itibariyle Davalı…Ltd. Şti.’ inden 364.780,94 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliği bulunan ticari defterlerine göre; davalı şirketin takip tarihi itibariyle Davacı şirkete 356.717,28 TL borçlu olduğu, Asıl dava yönünden; Davacı …A.Ş. Davalılar-Karşı Davacı aleyhine 10.08.2018 tarihinde Fatura 1.080.810,55 TL ve fatura faizi (%120) 607.457,92 TL olmak üzere toplamda 1.688.268,47 ipoteği paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emri başlattığı, ancak yapılan incelemelerde davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketten 364.780,94 TL alacaklı olduğu ve bu alacak tutarı için Davalı şirketten 266.285,46 TL faiz talebinde bulunabileceğinin tespit edildiğini, faiz oranının TTK m. 8/1’in bahşettiği serbestinin içinde kalıp kalmadığı ya da TBK m. 27 hükmüne aykırı olup olmadığı tamamen taktirinde olduğu, birleşen dava yönünden ise; temaül olarak başlayan prim ödemesinin 2014 yılında sonlandığı, tacir olması sebebiyle TTK M. 18/2 uyarınca basiretli davranma yükümlülüğü altında olan davacı …’in herhangi bir çekince veya ihtirazi kayıt koymadan ilişkiyi değişen koşullara uygun olarak devam ettirdiği, bu durumda taraflar arasında “prim ödenmeyeceğine dair yeni bir mutabakata dayalı olarak ilişkinin devam ettiği”, zira prim uygulamasının sonlanmasından itibaren yaklaşık 4,5 yıl sonra prim talebinde bulunmasının dürüstlük kuralına ve çelişkili davranış yasağına aykırı olacağı, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise; satış taahhüt rakamı tespit edilememekle birlikte davacı …`in prim alacak talebinin kabulü halinde; Davacının aylık 180.000,00 LT üzeri satışlardan yıllar içerisinde değişen oranlarda (0,050-0,090) prim hakkettiği, toplamda 136.991,60 USD prim alacağı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi kök raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 04/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda neticeten, kök raporda belirtildiği üzere; davacı şirketin 2007- 2008- 2009- 2010- 2011- 2012- 2013-2014-2015-2016- 2017-2018 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, kök raporda belirtildiği üzere; Davalı … San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin 2016-2017- 2018 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, 2007-2008- 2009-2010-2011-2012-2013-2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olamayacağı, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliği bulunan ticari defterlerine göre ve ek rapor için mali inceleme açısından taraflarına ibraz edilen belgelerin incelenmesi suretiyle davacı şirketin Davalı… Ltd. Şti.” inden 1.080.810,55 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliği bulunan ticari defterlerine göre; davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 356.717,28 TL borçlu olduğu, Asıl dava yönünden; Davacı … A.Ş. Davalılar-Karşı Davacı aleyhine 10.08.2018 tarihinde fatura 1.080.810,55 TL ve fatura faizi (%120) 607.457,92 TL olmak üzere toplamda 1.688.268,47 ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emri başlattığı, ek raporda yapılan incelemelerde davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketten 1.080.810,55 TL alacaklı olduğu ve bu alacak tutarı için davalı şirketten 607.457,92 TL faiz talebinde bulunabileceğinin tespit edildiği, Birleşen dava yönünden; Satış taahhüt rakamı tespit edilememekle birlikte Takdir Mahkemeye ait olmak üzere Davacı …’in prim alacak talebinin kabulü halinde; Davacının aylık 180.000,00 TL üzeri satışlardan yıllar içerisinde değişen oranlarda (0,050-0,090) prim hakkettiği, toplamda 136.991,60 USD prim alacağı olduğu, Kök raporda belirtilen hukuki kanaatin muhafaza edildiği, öte yandan… vekili tarafından kök rapora itiraz dilekçesinde sunulan e-posta ve whatsaap yazışmalarının delil niteliği ve bunların ihtirazi kayıt sayılıp sayılmayacağı hususunun tamamen mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olup bilimsel verilere dayanması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporları birlikte incelenip değerlendirildiğinde, açılan davanın bayilik sözleşmesinden kaynaklanan ihtilaftan doğduğu ve ana dava açısından taraflar arasında 14.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenen Çerçeve Anlaşmanın 6. Maddesinden kaynaklanan alacak( intifa hakkının kullanılamayan dönemine karşılık gelen alacak) ile mal ve hizmet teslimlerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, birleşen davanın bayilik sözleşmesinden kaynaklanan prim alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali davası olduğu,
Asıl davada davacı…A.Ş. ‘ nin davalılar aleyhine 10.08.2018 tarihinde 1.080.810,55 TL ve fatura faizi (%120) 607.457,92 TL olmak üzere toplamda 1.688.268,47 ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emri başlattığı, birleşen davada ise; Davacı… Ltd. Şti’ nin davalı- ana dosya davacısı … A.Ş. aleyhine 773.607,03 TL Prim Alacağı (1 USD=5,66) 136.491,59 USD olmak üzere ilamsız takipte ödeme emri başlattığı,
Davacı …AŞ. ile davalı … Tic. Ltd. Şti. arasında 24.09.2007 tarihinde “İntifa Hakkı Tesisi Vaadi ve Yatırım Hakkında Protokol” akdedilmiş olup bu protokolde…Satıcı…se… olarak adlandırılmıştır. Protokol nedeniyle …Tapu Sicil Müdürlüğü’ nün 14.12.2007 tarih 1… yevmiye numarası ile düzenlenen resmi senetle intifa hakkı devri yapılmış, taşınmazın tamamını davacı- birleşen dosya davalısı … A.Ş. lehine 2.275.000,00 YTL bedelle 1.derecede,%10 faiz ve F.B.K. süre ile ekli şartlar dahilinde ipotek tesis edilmiştir. Akabinde ana dosya davacısı …AŞ. ile davalı (birleşen dosya davacısı) … Tic. Ltd. Şti. arasında 09.01.2009 tarihinde Bayilik Sözleşmesi düzenlenmiştir. Bayilik sözleşmesinin süresi; “İşbu Bayilik Sözleşmesi 09.01.2009 tarihinde 1 (bir) nüsha olarak tanzim edilmiş olup, süresi 1 (bir) yıldır. Ancak.., sözleşmenin sona ermesinden bir ay evvel feshi ihbarda bulunmadığı taktirde, işbu sözleşme her seferinde aynı kayıt ve şartlar ile birer sene için uzatılmış olur. Hitamından bir ay evvel feshedilmeme suretiyle uzatılan sözleşme süresi her şart altında beş yılı aşamaz. İşbu sözleşme 09.01.2014 tarihinde kendiliğinden münfesih olur.” şeklinde düzenlenmiştir.
24.02.2009 tarihinde taraflar arasında akdedilen zeyilname ile 24.09.2007 tarihinde akdedilmiş olan “İntifa Hakkı Tesisi Vaadi ve Yatırım Hakkında Protokol” un … tarafından yapılacak olan işler başlıklı bölümün 5. maddesi yeniden düzenlenmiştir. Buna göre “…, İşbu protokolün 1., 2., 3. ve 4. maddesinde belirtilen tüm şartların satıcı tarafından kayıtsız, şartsız gerçekleştirilmesi karşılığında toplam 1.750.000-USD (Bir milyon yedi yüz elli bin Amerikan Doları ) TCMB Döviz Alış Kuru Karşılığı Türk Lirası + KDV olarak kararlaştırılan İntifa Bedelini, aşağıdaki şartlar dahilinde ödeyecektir;” hususları kararlaştırılmıştır.
Ana dosya davacısı…AŞ. ile davalılar…Ltd. Şti. ve …Ltd. Şti. arasında 26.11.2012 tarihinde Çerçeve Anlaşma akdedilmiştir. Çerçeve Anlaşma madde 6’ya göre; “İşbu anlaşmaya konu taşınmazı devralmış olan malik taşınmaz üzerinde mevcut intifa hakkının süresinin 14.12.2017 tarihine kadar kısaltılacağını tapunun intifa hakkı şerhi ile 14.12.2017 tarihine kadar yükümlü olduğunu daha evvelden akdedilen 24.09.2007 tarihinde imzalanan İntifa Hakkı tesisi Vaadi ve Yatırım hakkında Protokol ve 24.02.2009 tarihli Zeyilname ve bayi ile daha evvelden imzalanmış sözleşmeler ile bağlı olduğunu bu sözleşmelerdeki cezai şartlarda dahil olmak üzere borçlardan ve tüm yükümlülüklerden bayi ile birlikte sorumlu olduğunu kabul ve beyan etmiştir”. Devamla, “bayi ve malik, gerek daha evvelden sözleşmeler uyarınca kullanılmayacak dönem nedeniyle kendisine ödenen ve iade edeceği tutarlar gerekse aradaki ticari ilişkiden ötürü toplam 1.285.000 TL.+KDV borçları olduğunu kabul ve taahhüt eder. Bayi ve malik söz konusu borcun 685.000 TL. + KDV kısmını …zalayacakları anlaşmaların süresi sonu olan 14.12.2017 tarihine kadar ifa edilmesi kayıt ve şartıyla…’ e ödemeyeceklerdir. Bayi ve malik borçlarının geriye kalan 600.000 TL. +KDV kısmını … ’e 14.12.2017 tarihinde kayıtsız şartsız ödeyeceğini gayrikabili rücu olarak peşinen kabul, ikrar, beyan ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu halde taraflar arasında imzalanan 26.11.2012 tarihli Çerçeve Anlaşma’nın m. 6 hükmünde ana dosya davalıları, 14.12.2017 tarihine davacıya 600.000 TL + KDV’yi kayıtsız şartsız ödeme taahhüdü altına girmişlerdir. İş bu borcun davalılarca ödenerek sonlandırıldığına ilişkin bir belgenin dosyada rastlanmadığı bilirkişi incelemesi ile de tespit edilmiştir. Ancak ana dosya davacısı- birleşen dosya davalısı, söz konusu faturaya cari hesap ilişkisi içinde kısmı ödeme yapıldığını ve ödenmeyen kısım içi takip başlatıldığını beyan etmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi neticesinde; Davacı şirketin 2007- 2008- 2009- 2010- 2011- 2012- 2013- 2014- 2015- 2016- 2017- 2018 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı – birleşen dosya davacısı…Ltd. Şti.’nin 2016-2017-2018 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, 2007-2008- 2009- 2010- 2011- 2012-2013-2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olamayacağının belirtildiği, kök raporda ana dosya davacısı- birleşen dosya davalısı şirketin, davalı şirketten 364.780,94 TL alacaklı olduğu tespitinin yapıldığı ancak; yapılan itiraz üzerine sunulan ek raporda; davacı şirketin ticari defterlerinde virman kayıtları atılmak suretiyle kayıtlar atıldığı, ilgili kayıtların ekstre açılımına bakıldığında davacı- birleşen dosya davalısı … AŞ.’nin Davalı…Ltd. Şti.’nden 1.080.810.55 TL alacaklı olduğu ve bu alacak tutarı için 607.457,92 TL faiz talebinde bulunabileceği tespitinin yapıldığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 1.688.268,47 TL açısından takip talebindeki şartlar ile devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Her ne kadar ana dosya davalıları vekilince, ana dosya davacısı tarafça talep edilen %120 ve %24 oranındaki faizlere de fahiş olduğu gerekçesiyle itiraz edilmiş ise de; TTK madde 8/1 hükmünde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceğini belirtmektedir. Tarafların tacir oldukları iş bu davaya konu sözleşmelerin tüm taraflar için ticari iş niteliğinde olduğu , TBK m. 122/2 hükmünün ticari işler açısından uygulanmayacağı, tarafların TBK madde 122/2’ye bağlı kalmaksızın faiz oranını serbestçe kararlaştırılabileceği anlaşılmakla bu yöndeki itiraz mahkememizce kabul görmemiştir.
Birleşen Dava Yönünden: Birleşen davanın davacısının, davacı ile uzun zamana dayalı bir ilişkisi olduğunu ve yazılı olarak kararlaştırılmış olmasa bile günlük 10 ton üzerinde satış yaptığında davacının prim ödediğini, 2014 yılına kadar bu primlerin teamüle uygun olarak ödendiğini, fakat 2014 yılından itibaren hak ettiği birikmiş primlerin ödenmesini talep ettiği görülmüş ise de; prim ödenmesinin yazılı bir sözleşmeye dayanmadığı, 2014 yılına kadar primlerin, teamüle uygun olarak ödendiği ancak akabinde talep eden tarafça değişen koşullara uygun olarak sözleşmenin devam ettirildiği, temaül olarak başlayan ve devam eden prim ödemesinin birleşen davanın davalısı tarafından sona erdirilmesine rağmen taraflar arasındaki ilişkinin devam ettiği anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM
Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1 -ANA DAVA AÇISINDAN;
a) Davacının davasının KABULÜ İLE; İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün …E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 1.688.268,47 TL açısından takip talebindeki şartlar ile DEVAMINA,
b)Asıl alacağın % 20 ‘si olan 216.162,11 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2 – Birleşen dava açısından;
a) Davacının davasının REDDİNE,
b) Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
ANA DAVA YÖNÜYLE:
Harçlar Kanunu gereğince hesap olunan 115.325,62-TL karar harcından, peşin yatırılan 20.390,07-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 94.935,55-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 91.889,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 20.390,07-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 258,20-TL ile 3 adet bilirkişi ücreti 4.500,00-TL, 35,90-TL başvuru harcı, 5,20 -TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.799,30-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı vekili tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜYLE:
Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin yatırılan 9.337,44.TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 9.256,74-TL’nin davacı tarafa iadesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 55.730,00-TL vekalet ücretinin davacıdan davalıya alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır