Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1341 E. 2020/257 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1341 Esas
KARAR NO : 2020/257 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın davalıdan olan cari hesap alacağı nedeniyle Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçlu tarafından 22.10.2018 tarihinde ana paraya, faize, faiz oranına ve icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açmış olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, davalı tarafından icra dairesine yapılmış olan yetki itirazında yetkili icra dairesi gösterilmediği sebebiyle yetki İtirazı geçersiz olduğundan takibin kesinleştiğini, Müvekkili şirket ile borçlu davalı şirket arasında imzalanan, servis sözleşmesinin 11. Maddesinin J bendi gereğince İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu konusunda anlaşma sağlandığını,Müvekkili ile davalı arasında ” müşterinin iş bu sözleşmede ön görülen ve tanımlanan şekilde adına kayıtlı bulunan ve Eki de tanımlanan…marka araçlarının servis ve yedek parça hizmetlerinden yararlanması ile karşılıklı hak ve yükümlülüklerin düzenlenmesine ilişkin” servis sözleşmesinin imzalandığının, sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından davalı şirketin araçları için talep etmiş olduğu tüm hizmetlerin sağlandığı, ancak müvekkili şirketin sağlamış olduğu hizmetlerin karşılığını davalı şirketten alamadığını, davalı tarafından borçun ödenmemesi sebebiyle 27/08/2018 tarihinde, 24/04/2018 tarihindeki toplam geciken borç bakiyesini bildirir ve ödenmesini talep eden ihtarnamenin davalıya 29/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameden sonrada davalı tarafından her hangi bir ödemenin yapılmadığını, Küçükçekmece .. İcra Dairesi … E. sayısı takibine haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptalini ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr (kötü niyet) tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın;Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca araç bakım servis hizmetleri yedek parça hizmetlerinden kaynaklı bir alacak hakkının doğup doğmadığı, fatura miktarlarının sözleşme uyarınca verilen hizmet alacaklarını karşılayıp karşılamayacakları, alacak var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün uyap sisteminden celp edilen … Esas sayılı dosya sureti bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza celp edilen Küçükçekmece .. .İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde;Davacının, davalı aleyhine, Küçükçekme …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında İlamsız Takipte Ödeme Emri ile davalı aleyhine 43.704,04 TL cari hesap alacağına dayalı takip başlatmış olduğu, Davalı vekili tarafından 22/10/2018 tarihinde icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, yetkisiz icra dairesinde açılmış olup icra takibinin bu kapsamda yetki itirazı ile durdurulmasını, ana para, faiz ve faiz oranına ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurmuş olduğu anlaşılmıştır. İcra takip dosyasına yapılan yetki itirazında yetkili icra dairesi gösterilmediği için yetki itirazının reddi gerekmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali Müşavir tarafından verilen 06/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafın inceleme konusu yapılan 2017-2018-2019 mali dönemlerine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, Davacı tarafın ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan 43.734,04 TL alacaklı görüldüğü, Davacı tarafın takipte talep etmiş olduğu asıl alacak miktarı ile ticari defter kayıtlarındaki alacak miktarının uyumlu olduğu, Davalı tarafın incelemeye katılmadığı ve davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığı,sayın mahkeme takdiri içinde kaldığı yönündeki kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için Edremit … Asliye Hukuk Mahkemesi …Talimat sayılı dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunda; Mahkemenin vermiş olduğu davalı …Ltd.Şti.’nin Hamidiye Mah. Maşat Cd. … Ap. No:.. Edremit/Balıkesir adresine gidildiğini, bildirilen adresin bol olduğu, davalı …Ltd.Şti.’nın bu adresten taşındığı, yapılan araştırmalarda şirket ortağı …’nun vefat ettiği, şirketin el değiştirdiğinin tespit edildiği, bildirilen adresin boş olması dolayısıyla davalı …Ltd.Şti.’n,n yasal defterlerine ulaşılmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı şirket geçerli bir mazeret olmaksızın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmekten kaçınmıştır. HMK:222/5 maddesi uyarınca davacı şirket iddiasını ispat etmiş sayılmıştır.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı taraftan takip tarihi itibariyle 43.704,04 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle, davalının HMK:128 maddesi uyarınca dava konusu iddia olunun hususları inkar etmiş sayıldığı, dosyadaki mevcut delil ve değerlendirme sonucuna göre inkar ettiği durumlara itibar edilmemiştir. Somut uyuşmazlıkta; davalının tebellüğ ettiği ve kayıtlarına aldığı faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla davalı, faturanın miktar ve fiyat yönünden içeriğini kabul etmiş sayılmaktadır. Fatura konu, servis bakım hizmetlerinin de verildiğine dair parça değişim, bakım, işçilik form kayıtları, Bs bildirim alındı kayıtları mevcut olduğu tespit edilmiştir. Açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari avans faizi talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davalı şirket, davacı şirket ile olan cari hesap ilişkisi uyarınca na kadar borçlu olduğunu belirleyebilecek durumda olduğundan icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
Davacı vekili takip öncesi faiz alacağını harçlandırmayıp dava konusu etmediğinden 16.06.2020 tarihli duruşma celsesinde imzalı beyanıyla da takip öncesi faiz alacağı ile ilgili talepleri olmadığını beyan ettiğinden hükme esas alınmamıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ ile;
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 43.704,04 TL Asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi üzerinden aynen DEVAMINA,
2-Asıl alacağın % 20’si oranında (8.740,81 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.985,42 TL harçtan peşin alınan 746,36 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.239,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 6.481,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 746,36 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücret masrafı 1.647,25 TL ile 35,90 başvurma harcı ve 5,20 vekalet harcı gideri olmak üzere toplam 1.688,35 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/06/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır