Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1316 E. 2022/456 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1316 Esas
KARAR NO : 2022/456
DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … numaralı ZMMS poliçesi ile … plakalı aracın teminat altına
alındığı, aracın 14/10/2015 tarihinde karışmış olduğu kaza sonucu … … yaralandığını, kazadan sonra tanzim edilen Kaza Tespit Tutanağına göre … plakalı aracın %75 … plakalı
aracın ise %25 kusurlu olduğu tespit edildiğini,
müvekkili şirket nezdinde düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında üçüncü şahıs
zararları teminat altına alınmış olmakla iş bu kaza sebebi ile bedeni zarara uğrayan … … adına …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 2017/… Karar ve 13.04.2017 tarihli kesin
karar gereği işbu borcun konu edildiği …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas Sayılı dosyasına
istinaden müvekkili şirket tarafından fer’ileri ile birlikte 46.100,00-TL ödendiğini, söz konusu ödeme ile
müvekkili şirket yönünden TTK’nin 1472 maddesi uyarınca rücu hakkı doğduğunu,
davalılar … A.Ş maliki …’nın sürücüsü ve … Sigorta A.Ş’nin sigortacısı olduğu … plakalı aracın sürücüsü %25 kusurlu olduğu tespit olunduğundan kusur oranına göre müvekkili şirket tarafından ödenen 46.100,00 TL’nin % 25’ine tekabül eden 11.525,00-TL kısmından adı
geçen borçlu tarafların mesul olduğunu, bu sebeple müvekkili şirkete ödenmesi gereken 11.525,00.-TL’nin rucüen ödenmesi aksi halde kanuni
takip başlatılacağı, alacağın mahkeme masrafları işleyen yasal faiz ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsil edileceğinin davalılara 08.06.2017 tarihinde bildirildiğini, ancak davalı tarafların zararı tazmin etmekten imtina etmeleri üzerine rücuen tahsilini talep edildiğini, izah edilmiş olan borç, kesin yargı kararı ve kesin tespitlere dayanıyor olmasına rağmen
aleyhine ilamsız takip başlatılan davalıların haksız ve hukuka aykırı şekilde borca itiraz ettiklerini, her halükarda ileride doğabilecek hakları saklı
kalmak kaydıyla;
borca yapılan itirazların iptali ile müvekkili sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın %25 kusur
oranına tekabül eden kısmı ile faizi olmak üzere toplam 14.503,19-TL üzerinden açılan takibin devamına
ile takip tarihinden itibaren işleyecek faizine de hükmedilmesine, borçlular aleyhine alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar
verilmesine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… E. 2017/ … K. sayılı dosyasında davalı olup müvekkili şirketin davanın tarafı olmadığını, söz konusu davada davacının
sigortalısı aracın sürücüsüne %100 kusur izafe edilerek bilirkişi tarafından tam kusur üzerinden davacı aleyhine tazminat hesabı yapıldığını, davacı tarafından %100 kusur
oranı kabul edilerek yapılan tazminat hesabına itiraz edilmeyerek hesap raporunun kesinleştiğini, 02.02.2017 tarihli aktüerya raporunun değerlendirmeye esas alınmasıyla %100 kusur oranı kabul
edilerek davacı tarafından
34.101,80.-TL maddi tazminatın ödenmesine karar verildiğini, davacı
tarafından 13.04.2017 tarihli kararın istinaf edilmeyerek kesinleştiğini, anılan davanın davacısı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı dosyası
kapsamında ilamın takibe konduğunu ve 24.05.2017 tarihli protokol çerçevesinde borçlu davacı
tarafından alacaklıya 46.100,00.-TL ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını, davacının öne sürdüğü borcun dayanağının müvekkili şirket nezdinden sigortalı olana 06 BH 2019 plakalı
aracın sürücüsü …’nın kazada %25 kusurlu olduğu iddiası olduğunu, bu iddianın tek dayanağının ise
14.10.2015 tarihli kaza tespit tutanağında yer alan
kusuru oranlarının doğru olmadığından ve kusuru ispat eder nitelikte geçerliliği olan bir belge olmadığından itiraza konu takibin ve huzurdaki davanın hukuki dayanağı bulunmadığını,
müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile
sınırlı olmakla üzere poliçede yazılı özel şartlar kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin poliçe
kapsamında sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, öncelikle müvekkili şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispatının gerektiğini, davacının müvekkili şirket sigortalısı …’ya atfedildiği %25
kusuru ve 14.10.2015 tarihli kaza tespit tutanağından atfedilen tali kusurunu kabul etmediklerini, dava konusu kazanın meydana gelmesinden kusuru bulunup bulunmadığı da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, sigortalı araçta meydana gelen teknik bir arızanın kazanın oluşmasına sebebiyet verip vermediği
hususunun da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenlerle tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla ve … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… E.2017/… K. Sayılı dosyasının
celp edilmesinin ardından yeniden beyan sunmak üzere;
davanın reddine ve davacı kurumun %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Sayın Mahkemenin aksi kanatte olması halinde yargılamanın yeniden yapılarak dava konusu kazanın meydan gelmesinde tarafların kusur durumunun belirlenmesinde dosyanın Adli
Tıp … ihtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmesini, mağdurun maddi tazminata hak kazanacak ölçüde maluliyeti olup olmadığının saptanması için
dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilmesine,
mahkeme tarafından kusur durumunun tespitinden sonra aktüeryal hesaplanın Hazine
Müşteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından yerine getirilmesine,
davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınmak suretiyle şartların varlığı halinde sigortalı araç
sürücüsü ve işletene rücu hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ile
vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen, davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLER:
Davacı vekilince dava dilekçesi ekinde 14/10/2015 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Alkol Tespit Tutanağı, 25/05/2017 tarihli ödeme dekontu, davalı … Sigorta A.Ş.’ye yapılan başvuru dilekçesi, 24/05/2017 tarihli ibraname suretlerinin sunulmuş olduğu görüldü.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/v Esas 2017/… Karar sayılı dosyasının ve …. İcra Dairesi’nin 2017/… Esas Sayılı takip dosyasının Uyap sisteminden gönderilmiş olduğu görüldü.
…. İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalılar aleyhine 14.503,19.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince … numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin onaylı bir örneğinin gönderildiği görülmüştür.
Davacı … Sigorta A.Ş. tarafından 14/10/2015 tarihli kaza sebebiyle … plakalı araca ilişkin açılan hasar dosyası gönderilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 17/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle; “Davacı şirkete ZMS sigortalı aracın sürücüsü %75 oranında asli
kusurlu olduğu,
Davalı sürücü …’nın % 25 oranında tali kusurlu olduğu, Meydana gelen maddi ve yaralanmalı trafik kazasında trafik poliçesinin yürürlükte olduğu,
TTK Madde 1472-(1) Sigortacı sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer.
Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel
kadar sigortacıya intikal eder.
KTK 99. maddesi 2 fıkrasında, ödeme yapan sigortacı, ödenen miktarın sorumluluk oranlarında
paylaşılmasını isteyebilir. Ödeme yapan sigortacı meydana gelen hasarda sorumlu kişi ve kişilere karşı
rücu edebilmektir. Davacının hasar tazminatını ödemekle halefiyet hakkını kazanmış kusuru
görülen ve hasara sebebiyet veren davalıdan hasar tazminatı talebinin, yerinde olduğu, Davacının 10.549,77 TL asıl alacak ve 1.078,56 TL işlemiş faiz olmak üzere
rücuen alacakları toplamının 11.628,33 TL olduğu, … İcra Müdürlüğü 2018/… E. dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin kısmen iptali
ile 10.549,77 TL asıl alacak ve 1.078,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.628,33 TL tutar
üzerinden devamının gerektiği … ” şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 24/05/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalılar vekilinin de hesap bilirkişi raporuna itirazlarını dosyaya ibraz etmiştir.
27/09/2021 tarihli celsede celp edilen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyası ile … İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı takip dosyalarının bilirkişiler tarafından detaylıca incelenerek ek rapor düzenlenmesiz için bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş, 05/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; davalının itirazları doğrultusunda kök rapordaki tespit görüş
ve kanaatlerimizde değişiklik gerektiren bir hususun bulunmadığı yönünde şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyet ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 22/04/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili 20/04/2022 tarihli dilekçesiyle davalı … Sigorta A.Ş. vekili de 25/04/2022 tarihli dilekçesiyle hesap bilirkişi raporuna itirazlarını dosyaya ibraz etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından dava dışı hak sahibine ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz işbu dava dosyasındaki uyuşmazlık konusunun davacı şirket nezdinde sigortalı bulunan … numaralı ZMMS poliçesi ile … plakalı aracın 14/10/2015 tarihinde karışmış olduğu kaza sonucu dava dışı …’nın yaralanması sebebiyle …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/04/2017 tarih 2015/ … Esas 2017/ … Karar sayılı dosyası üzerinden kusur oranlarına göre tazminata hükmedildiği, hükmedilen tazminat neticesinde mahkememiz dosyasında davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas Sayılı dosyasına istinaden tazminat tutarının tamamının ödenmesi ile davalılar … A.Ş maliki …‘nın sürücüsü ve … Sigorta A.Ş’nin sigortacısı olduğu … plakalı aracın sürücüsünün %25 kusurlu olduğu tespit edilmekle kusur oranına göre davacı şirket tarafından ödenen 11.525,00.-TL’nin faizi ile tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın … numaralı 16.07.2015-16.07.2016 vadeli ZMMS Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi ile … Sigorta A.Ş’ye sigortalandığı anlaşılmıştır. Kaza tarihinde
poliçenin yürürlükte olduğu görülmektedir. 14.10.2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan ilgili tazminat tutarının 46.100,00.-TL olduğu ve davacı şirket tarafından 25.05.2017 tarihinde havale yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; kesinleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… E., 2017/ … K. sayılı dosyası, … . İcra Müdürlüğü’nün 2017/ … E. Sayılı dosyası, celp edilen deliller, bilirkişi ek ve kök raporu ile tespit edilen tüm hususular ışığında dosya içerisine alınan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… E., 2017/… K. sayılı dosyası incelenmiş olup mahkeme kararında davacının sigortalamış
olduğu aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu göz önüne alınarak değil, hükme esas alınan hesap
raporunda dava dışı kazazedenin araç içerisinde yolcu konumunda olması hasebiyle
kusursuzluğu ve müşterek ve müteselsil olarak toplamda %100 kusura göre hesaplanan maddi zarar
üzerinden hüküm kurulmuştur.
Bununla birlikte; anılan dava
dosyasında kusur raporu da mevcut olmayıp, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen raporun davacının sigorta şirketinden sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusur sorumluluğuna göre değil, dava dışı kazazedenin yolcu
konumunda olduğu ve bu nedenle dava dışı kazazedenin kusursuzluğuna göre düzenlendiği
görülmüştür. İş bu davada müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre
hüküm kurulduğu, hesap raporu ve hüküm metni incelendiğinde
iş bu davanın davalısı sürücü ve işletenin kusursuz olduğuna dair bir ibarenin mevcut olmadığı görülmüştür.
Bu haliyle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtilen kusur oranın davacı şirkete ZMS sigortalı aracın sürücüsü Umuhani Yapar’ın % 75 oranında asli
kusurlu olduğu,
davalı sürücü …’nın % 25 oranında tali kusurlu olduğu,
meydana gelen maddi ve yaralanmalı trafik kazasında trafik poliçesinin yürürlükte olduğu, TTK Madde 1472-(1) madde gereğince ödeme yapan sigortacının, ödenen miktarın sorumluluk oranlarında
paylaşılmasını isteyebileceği, ödeme yapan sigortacı meydana gelen hasarda sorumlu kişi ve kişilere karşı
rücu edebildiği, bu halde davacı hasar tazminatını ödemekle halefiyet hakkını kazanmış olduğu ve kusuru
görülen ve hasara sebebiyet veren davalılardan hasar tazminatı talep edebileceği konusunda mahkememize tam kanaat gelmiş, davacının 10.549,77 TL asıl alacak ve 1.078,56 TL işlemiş faiz olmak üzere
rücuen alacakları toplamının 11.628,33.-TL olduğu,
… İcra Müdürlüğü 2018/… E. dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin kısmen iptali
ile 10.549,77.-TL asıl alacak ve 1.078,56.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.628,33.-TL tutar üzerinden devamının gerektiğinden açılan davanın kısmen kabulüne, asıl alacak miktarı likit olmadığından davacı yanın icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
Davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile ;
Takibin 10.549,77. .-TL asıl alacak, 1.078,56 -TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.628,33-TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz uygulanması şeklinde devamına,
Asıl alacak miktarı likit olmadığından davacı yanın icra inkar tazminat talebinin reddine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 794,33.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olan 305,31.-TL’nin (57,63.-TL’si icra dosyasından) mahsup edilerek eksik kalan 489,02.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4- Kısmi red nedeniyle 2.874,86.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Anonim Şirketi ve … Sigorta Anonim Şirketi’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 375,00.-TL , üç bilirkişi ücreti 2.400,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı, 305,31-TL peşin harç olmak üzere toplam 3.121,41‬.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 2.502,43.-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır