Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1307 E. 2021/771 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1307 Esas
KARAR NO : 2021/771
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarafından hizmet alan …’e fatura tarihleri itibariyle verilmiş hizmete dair … numaralı 28.09.2018 tarihli ve … numaralı 31.08.2018 tarihli iki adet e-fatura bedelini ödemediğini ve aleyhlerine başlatılmış olan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, para borcunun götürülecek borç olması dolayısıyla davacı müvekkilin ikametgah mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu çerçevede davalının yetki itirazının reddini talep ettiklerini, tarafların aylık hizmet bedeli olarak 4.012 Dolar üzerinden anlaştığı ve bu bedeli de her ay güncel kura çevirerek faturalandırdıklarının açık olduğunu, davalı tarafın 31.08.2018 ve 28.09.2018 tarihli fatura bedellerini ödemediğini, faturaların e-fatura olması hasebiyle faturaların derhal tebliğ edildiğini, …in, mevzuat ve e-fatura sistemi gereğince faturaya süresinde itiraz etmemiş olmasından dolayı, 10.10.2018 tarihinde … ve … numaralı iki adet “iade” tipli e-faturayı …’e hitaben düzenlediğini, halbuki hizmete dair iade faturası kesilmesinin mümkün olmadığını, …’in bu hukuka aykırı iade faturalarının da, … tarafından, aynı gün (10.10.2018); … ve … numaralı faturalarla tekrar …’e iade edildiğini, bu sefer …’in 18.10.2018 tarihinde; … ve … numaralı iade faturalarını …’e gönderdiğini, …’in 18.10.2018 tarihinde (aynı gün), bu faturalan da tekrar iade ettiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan sözlü bakım ve onarım sözleşmesinin, 85 no.lu Cumhurbaşkanlığı kararı kapsamı dışında olduğunu beyanla; haksız, dayanaktan yoksun ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin takip talebindeki koşullarla aynen devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu aşamada davalı şirketin menkullerinin Uyap üzerinden sorgulanmasına ve tespit edilen menkullere ihtiyati haciz konulmasına, … Tescil Şube Müdürlüğü’nden başkaca araçların tespit edilmesi halinde, bu araçlara da ihtiyati haciz konulmasına, davalı şirketin taşınmazlarının Uyap üzerinden sorgulanmasına ve tespit edilen gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir ve/veya ihtiyati haciz konulmasına, … ‘ na (… ) yazı yazılmasına ve bu şekilde belirlenecek gayrimenkuller üzerine ihtiyati haciz konulmasına, Merkezi Kayıt Kuruluşu’ndan davalı şirketin banka hesapları tespit edilerek banka hesaplarına ihtiyati haciz konulmasına, davalı şirketin ticari defterlerinden ve sair yerlerden tespit edilecek alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına, henüz tespit edilemeyen sair tüm mal varlığına da ihtiyati hacir konulmasına, tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkil Şirket arasında 01.08.2010 tarihli Bakım/Onarım Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme 01.08.2018 tarihinden itibaren 2 yıl süreyle uzamış bulunduğunu, her ne kadar söz konusu Sözleşme ve taraflar arasında yapılan sözlü görüşmeler neticesinde, aylık servis bakım ücreti olarak 3.400.USD+KDV belirlendiğini, dava dilekçesinin 2.maddesinde dökümü yapılan faturalardaki 4.012.USD ; 3.400.USD + %18 KDV toplamını oluşturduğunu, ancak Ülkemizde 2018 yılı içerisinde yaşanan ekonomik kriz sonrası 12 Eylül 2018 tarihinde yayınlanan 85 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar vs. şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak faturalandırmalar yapıldığını, davacı vekilinin iddialarının aksine söz konusu yasal mevzuat kapsamında hizmet sözleşmelerinin de bulunduğunu, Neticeten; öncelikle usule ilişkin itirazlar doğrultusunda davanın reddine, HMK’ya uygun olarak sunulmayan dava dilekçesine itirazların kabulüne, varsa dava dilekçesinin eklerinin taraflarına tebliğine karar verilmesine, yargılama sonucunda da usule ve esasa ilişkin cevap ve itirazlar doğrultusunda, davacının davasının ve dava dilekçesindeki tüm iddia ve taleplerinin reddine karar verilmesini, müvekkil aleyhine haksız ve kötü niyetli icra takibi yapan alacaklının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dosyada davalı vekili olarak UYAP kaydının yapılmasını, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Cihazları Bakım/Onarım Sözleşmesi örneği, Davacı tarafından davalıya keşide edilen … Noterliği’nin 15.10.2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname örneği, … Noterliği’nin 19.10.2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname örneği, Davalı tarafından davacıya keşide edilen … Noterliği’nin 19.10.2018 tarihli, … yevmiye nolu ihtarname örneği, … Noterliği’ nin 30.10.2018 tarihli, … yevmiye nolu ihtarname örneği, 31.08.2018 tarihli, … numaralı 26.332,36TL bedelli fatura örneği, 18.10.2018 tarihli … numaralı 24.417,83TL bedelli fatura örneği, 12.09.2018 tarihli 85 nolu Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar, 06.10.2018 tarihli 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ,16.11.2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/34) de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, davalının ticaret sicil kayıtları, davacının muavin defter kayıt örneği, teknik servis form örnekleri, davacının … firması olan … temsilcisi olduğunu gösterir belge örneği, davalı şirket tarafından tanzim edilen 25/10/2018 tarihli 24.417,83 TL miktarlı ve 25/10/2018 tarihli 26.332,36 TL miktarlı iade faturaları örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
… A.Ş. Tarafından … A.Ş. … HASTANESİNE … nolu 31/08/2018 tarihli … MARKA, … MODEL ANJİYO SİSTEMİ PARÇA DAHİL, X IŞIN TÜPÜ DAHİL AĞUSTOS 2018 DÖNEMİ AÇIKLAMALI 22.315,56 TL + KDV dahil 26.332,36 TL PERİYODİK BAKIM ONARIM BEDELİ hizmeti nedeniyle fatura kesildiği,
… A.Ş. Tarafından … A.Ş. … HASTANESİNE … nolu 18/10/2018 tarihli 18/10/2018 tarih, … nolu faturanızın iadesidir açıklamalı 20.693,08 TL + KDV dahil 24.417,83 TL PERİYODİK BAKIM ONARIM BEDELİ hizmeti nedeniyle iade faturası kesildiği görüldü.
… İNŞ. A.Ş. Tarafından … A.Ş. Adına 25/10/2018 tarihli … Fatura numalı Periyodik Bakım Onarım Bedeli olarak 22.315,56 + KDV olmak üzere 26.332,36 TL iade faturası düzenlendiği,
… A.Ş. Tarafından … A.Ş. Adına 25/10/2018 tarihli … Fatura numalı Periyodik Bakım Onarım Bedeli olarak 20.693,08 + KDV olmak üzere 24.417,83 TL iade faturası düzenlendiği görüldü.
Davacı şirket tarafından davalı şirkete … Noterliğinin … yevmiye numaralı 15/10/2018 tarihli ihtarnamesi ile 31/08/2018 ve 28/09/2018 tarihli faturaların 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
Davalı şirket tarafından davacı şirkete … Noterliğinin 19/10/2018 tarih ve … numaralı ihtarname ile faturaların yasal mevzuata uygun olarak tanzim edilmediği gerekçesi ile itiraz ettiklerinin cevaben ihtar edildiği görülmüştür.
Davacı şirket tarafından davalı şirkete … Noterliğinin … yevmiye numaralı 19/10/2018 tarihli ihtarnamesi ile 31/08/2018 ve 28/09/2018 tarihli faturala hizmet bedellerinin ödenmesi, sözleşmenin ret cevabının alındığın ertesi günü olan 19/10/2018 tarihi itibariyle feshedilmiş olduğunu, eksik ödemelerden dolayı yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği görülmüştür.
Davalı şirket tarafından davacı şirkete … Noterliğinin 30/10/2018 tarih ve … numaralı ihtarname ile faturaların yasal mevzuattan, 85 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine aykırı olarak fatura tanzim edilmiş olması sebebiyle doğmuş ve doğacak tüm şikayet ve dava hakları, saklı ve baki kalmak kaydıyla tüm alacak taleplerine itiraz ettiklerinin cevaben ihtar edildiği görülmüştür.
… nden celp edilen 2018 yılı itibariyle davacı şirketin yetkilisinin bilgilerinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 11/12/2019 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 02/09/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak:
a) Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan 50.750,19 TL tutarlı fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
b) Davacının 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
c) Davacının ticari defterlerine göre; davacının takip dayanağı yapmış olduğu faturaların davacının ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi (23.10.2018) itibariyle davalı yandan 50.854,59 TL alacaklı olduğu,
d) Davalının 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
e) Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.10.2018) itibariyle davalının davacı yana 50.854,59 TL borçlu olduğu, ancak davalı yanın 25.10.2018 tarihinde dava konusu faturalara ilişkin iade faturası düzenlemiş olduğu böylece 104,40 bakiye borcunun kalmış olduğu,
f) 85 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ışığında taraflar arasındaki sözleşmedeki 4.012,00 USD aylık bakım ücretinin TL karşılığının 18.091,40 TL olduğu,
g) Davacı yanına düzenlemiş olduğu 31.08.2018 tarihli … nolu “Periyodik Bakım Onarım Bedeli” açıklamalı 26.332,36 TL tutarlı faturanın 85 nolu Cumurbaşkanlığı kararnamesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş olduğu,
h) 28.09.2018 tarihli — … — nodu “Periyodik Bakım Onarım Bedeli” 24.417,83 TL tutarlı faturanın ise 85 no.lu Cumurbaşkanlığı kararnamesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenmiş olduğu,
i) Davacının Ağutos/2018 Bakım Onarım bedelini 4.012,00 USD’nin fatura tarihindeki kuru üzerinden talep edebileceği, Eylül/2018 Bakım Onarım bedelini 85 nolu Cumurbaşkanlığı kararnamesi uyarınca 18.091,40 TL olarak talep edebileceği,
j) Neticeten; davacının takip tarihi (23.10.2018) itibariyle davalı yandan 44.423,76 TL alacaklı olduğu,
Ağustos/2018 Bakım onarım bedeli
26.332,36 TL
Eylül/2018 Bakım onarım bedeli
18.091,40 TL
TOPLAM
44.423,76 TL
k) Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağına takip tarihinden (23.10.2018) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 18/09/2020 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 01/10/2020 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 20/01/2021 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince davacı şirket yetkilisine yemin metnini içerir dilekçe çıkartılmasına karar verilmiş olup, …’e tebligat çıkartıldığı, davacı vekilinin 21/04/2021 tarihli celsesinde davacı şirket yetkilisi …’in 65 yaşın üzerinde olduğu, Covid aşılarının tamamlanmamış olduğundan mazeretli sayılmasını talep ettiği görüldü.
Mahkememizin 21/04/2021 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile Davalı vekilinin 19/04/2021 tarihli sunmuş olduğu dilekçesinde davaya konu faturalara yönelik taraflarınca düzenlenmiş iade faturalarının davacının ticari defterlerine işlediği yönündeki beyanı uyarınca incelenen bilirkişi raporunda davacıya ait kayıtlara ilişkin salt 4 nolu tabloda bilgi görüldüğü, ancak buna ilişkin bilirkişi tarafından herhangi bir açıklama bulunmadığı gözetilerek bu hususta davalı vekili tarafından sunulan 19/04/2021 tarihli dilekçeye istinaden iade faturalarının davacının ticari defter ve kayıtlarında işlenip işlenmediği işlenmişse hangi tarihte işlendiği konularında irdeleme yapılarak itiraz doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmasına ve bu aşamada eksik husus bulunması nedeniyle yeminin icrasının yapılmamasına, bu hususun daha sonra değerlendirilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi 31/08/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı yanın kayıtlarında tekrar yapılan incelemede, davalı yan tarafından cevap dilekçesine konu edilen 25.10.2018 tarihli iki adet iade faturasının davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı yan tarafından davacı adına düzenlenen iade faturalarının e-fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlendiği, davacı yanına düzenlemiş olduğu 31.08.2018 tarihli … no.lu “Periyodik Bakım Onarım Bedeli” açıklamalı 26.332,36 TL tutarlı faturanın 85 no.lu Cumurbaşkanlığı kararnamesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş olduğu 28.09.2018 tarihli… no.lu “Periyodik Bakım Onarım Bedeli” 24.417,83 TL tutarlı faturanın ise 85 nolu Cumurbaşkanlığı kararnamesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenmiş olduğu anlaşıldığı, bu bağlamda davacının Ağutos/2018 Bakım Onarım bedelini 4.012,00 USD’nin fatura tarihindeki kuru üzerinden talep edebileceği, Eylül/2018 Bakım Onarım bedelini 85 nolu Cumurbaşkanlığı kararnamesi uyarınca 18.091,40 TL olarak talep edebileceği, davacının takip tarihi (23.10.2018) itibariyle davalı yandan toplamda 44.423,76 TL alacaklı olduğu yönünde ek rapor düzenlendiği görüldü.
Ek raporun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 20/09/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 30/09/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 17/11/2020 tarihli dilekçesi ile yemin metni hazırlayıp sunmak üzere süre talep ettiği, davalı vekilinin 01/12/2020 tarihli yemin metnini dosyaya sunduğu, davacı şirket yetkilisi …’e çıkartılan yemin davetiyesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak …’in 65 yaşın üstünde olması ve Pandemi sebebiyle mazeretli sayılmasının talep edildiği, mahkememizin 20/10/2021 tarihli celsesinde bilirkişi ek raporundaki davacı ile davalının davaya konu fatura ile davaya konu iade faturasına yönelik düzenlenen tablolar uyarınca mahkememizin 22/10/2020 ve 26/11/2020 tarihli ara kararlarından rücu edilerek davalı tarafından sunulan yemin dilekçesinin icrasına yer olmadığına karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan … numaralı 28.09.2018 tarihli 24.417,83 TL bedelli ve … numaralı 31.08.2018 tarihli 26.332,36 TL bedelli iki adet fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celp edilen … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … A.Ş. Tarafından borçlu… A.Ş. Aleyhine 50.750,19 TL üzerinden faturaya dayalı takip başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 25/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 31/10/2018 tarihli takibe itiraz dilekçesinin dosyada olduğu, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
İcra takibine konu alacak, taraflar arasındaki fatura alacağından kaynaklanmakta olup taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın davacı tarafından davalı adına düzenlenen … numaralı 28.09.2018 tarihli 24.417,83 TL bedelli ve … numaralı 31.08.2018 tarihli 26.332,36 TL bedelli iki adet e-fatura bedellerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; 01.08.2010 tarihli Bakım Onarım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusunun sözleşmede yazılı cihaz ve sistemlerin periyodik bakım ve onarım hizmetine ilişkin olduğu, incelenen davacı tarafın davaya konu ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariye davalıdan 50.854,59 TL alacaklı olduğunun işli olduğu, davalı tarafın davaya konu ticari defter ve kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle 104,40 TL bakiye cari hesap borcu kaldığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehlerine delil vasfı taşıdığı, davaya konu faturalar hakkında davalı defterinde faturaya itiraz süresinden sonra 10.10.2018 tarihli … ve … numaralı iade faturaları düzenlemiş olduğu,iş bu davada takip dayanağı 2 adet fatura gösterildiğinden ve itirazın iptali davalarında takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi uyarınca(Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/3125 Esas 2018/6553 Karar ve İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 2018/604 Esas 2020/217 Karar sayılı emsal kararları) icra takibine konu 2 adet fatura alacağı yönünden mahkememizce aldırılan 31.08.2021 tarihli ek rapor sf. 2 davacı kayıtlarına yönelik düzenlenen tablo uyarınca davacının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalı tarafından davacı adına düzenlenen … ve … numaralı iade faturalarını defterine işlemiş olduğu akabinde başlangıçta düzenlediği iş bu davaya konu faturaları tekrar kayıtlarına işleyerek alacaklı hale durumunu getirdiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 190. maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” ifadesi ile düzenlemiştir. Bu maddeye göre ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan lehine hak çıkaran taraftadır.
Somut olayda ; Davalı davaya konu düzenlenen iş bu faturalara dayanak 2018 yılı ağustos ve eylül aylarına ait hizmetin davacı tarafından verilmediğini iddia etmiş olup az yukarıda irdelenen taraf defter ve kayıtlarına göre, davalı tarafından davaya konu düzenlenen faturalara karşılık iade faturalarını davacının ticari defterine işlediği anlaşılmakla bu haliyle ispat yükünün yer değiştirdiği ve davaya konu davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalara dayanak hizmetin davalıya verildiğinin ispat yükünün davacı tarafta olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 200. maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde (davanın açıldığı tarih itibariyle senetle ispat sınırı 2.960.00TL) senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz şeklinde düzenleme mevcut olup dava değerinin senetle ispat sınırı üzerinde kaldığı ve bu haliyle tanık delili ile ispatlama imkanı olmadığı yine davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline başvurmadığı gözetilerek bu kesin delil ile ispatlama imkanı da kalmadığı ve başkaca dosyada hizmetin verildiğine dair yazılı belge yahut bilgi bulunmadığından ötürü ispatlanamayan davanın reddine, davacının kötü niyetli icra takibine giriştiği ispatlanamadığından aleyhine şartları oluşmayan kötü niyet tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacının kötü niyetle icra takibine giriştiği ispatlanamamakla aleyhine kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 612,94-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 553,64-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 7.397,52-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza