Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1285 E. 2020/829 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1285 Esas
KARAR NO : 2020/829
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının, … Şubesi’nin ticari kredili müşterisi olduğunu, kullandırdığı kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle 31.10.2017 tarihinde hesapların kat edildiğini, hesap kat tarihi itibariyle 96.800,52.-TL nakit kredi ve 7 adet çek yaprağı riski nedeniyle 9,870,00.-TL’de depo edilmesi gereken gayri nakdi kredi alacağının olduğunu, T.C. … Noterliği 01.11.2017 tarih ve … yevmiye numarası ile keşide edilen ihtarname ekinde hesap özetlerinin de davalı müşteriye gönderildiğini, davalının ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediğini davalı borçlu hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine geçtiğini, 19.12.2017 takip talep tarihi itibariyle 96.800,31.-TL anapara, 3.557,42 TL %27 temerrüt faizi oranı ile hesaplanmış faiz alacağı, 177,86 TL faizin %5 gider vergisi (BSMV), 311,40 TL noter masrafı ve 9.870,00 TL gayri nakdi risk tutarı olmak üzere toplam 110.716,99- TL alacağının olduğunu, davalı müşterinin 26.02.2018 tarihinde takibe itiraz ettiğini, davalı müşterinin kötü niyetli, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itiraz nedeniyle huzurdaki davayı açtığını, davalıdan alacaklarının muaccel olduğunu defter ve kayıtların incelenmesi ile bunun anlaşılacağını, davalı müşteri ile imzaladıkları Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi maddeleri gereği kendisinin kredi hesaplarını dilediği anda kapatma yetkisi bulunduğunu ve banka kayıtlarının kesin delil niteliği taşıdığını, talep ettiği temerrüt faizi oranının yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, ilgili mevzuat gereğince ödemek zorunda olduğu çek yaprağı başına taahhüt ettiği tutarlar için davalı müşterisinden depo talep hakkının olduğunu, bunun hem mevzuat hem de sözleşmeye uygun olduğunu, bankaların gayri nakdi krediler için depo talep haklarının olduğuyla ilgili yerleşik Yargıtay kararlarının olduğunu iddia ederek, itirazın iptal edilerek takibin devam etmesini ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmemiş yargılama yokluğunda yapılarak karara bağlanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; ticari kredi sözleşmesi nedeni ile asıl borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2017/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … aleyhine 110.716,99.-TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davalının … İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı takip dosyasına konu borcun tamamına ve ferilerine, takibe, farze ve talep edilen faiz oranına yani temel borç İlişkisine itiraz ettiğini, mahkeme tarafından dava dilekçesi kendisine usulüne uygun tebliğ edilen davalının, süresi içinde cevap dilekçesi vermeyerek davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr ettiğini, bu durumda, açtığı itirazın iptali davasında, takip talebinde talep ettiği alacağının bulunduğunu yazılı belgelerle ite ispat külfetinin davacı bankaya ait olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu “Sözleşme Özgürlüğü” kapsamında değerlendirildiğinde; ticari kredilerde (özel hukuk ilişkilerinde) asıl olan tarafların serbestçe sözleşme yapmaları, özgür iradeleri ile sözleşmenin konusunu ve koşullarını seçmeleri olduğunu, davacı bankanın … Şubesi ile Davalı müşterisi 14.02.1996 yılında Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi düzenleyerek banka hesap ilişkisini başlattıklarını, davacı bankanın … Şubesi ile Davalı müşterisi … ‘ın 06.12.2013 tarihinde, 100.000,00 TL, 15 06 2015 tarihinde 200.000,00.-TL ve 19.04.2017 tarihinde 100.000,00 TL tutarlarında 3 adet Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi düzenleyerek ticari kredi ilişkisi tesis ettiklerini, davalının Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde resmi adresinin ” … Mah. … Sok. No: … İstanbul” ve “… Mah, … Sok, No: … İstanbul” olarak beyan edildiğini,Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin kredi ve tüm bankacılık ürünleri talep eden müşteriyle banka arasında kurulan, müşterinin talebiyle aynı ve sonraki tarihlerde kurulacak kredi sözleşmesinden bağımsız, ancak aynı ve sonraki tarihli kurulacak yeni kredi sözleşmelerinin koşullarını içeriğinde barındıran nitelikte, geniş kapsamlı çerçeve sözleşmeler olduğunu, davacı bankanın 01.11.2017 tarihinde hesaplamaya esas alınacak talep tarihi olan 31.10.2017 tarihi ile davalı müşterisine, ödemediği gecikmedeki 96,800,52.-TL nakdi kredi alacağı ve 9.870,00.-TL gayri nakdi alacağı için, T.C. … Noterliği kanalıyla “Temerrüt ve Muacceliyet İhtarı” gönderdiğini, İhtarnamenin davalı müşterinin Genel Kredi Sözleşmesinde beyan ettiği “… Mah. … No: … İstanbul” ve “… Mah. … Sok. No: … İstonbul” adreslerine gönderildiğini ve banka kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğine ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, 26/11/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi rapora karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce, 09/03/2020 tarihli celsede bilirkişi kök raporunda ayrıntılı hesaplama yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, Billirkişi … tarafından 26/03/2020 tarihli ek raporun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Bilirkişi ek raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, 11/05/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi rapora karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi kök ve ek raporı ve tüm dosya içeriğine göre, davacı bankanın … Şubesi ile davalı müşterisi … arasında 14.02.1996 yılında Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi düzenleyerek banka hesap ilişkisini başlattıkları, davacı bankanın … Şubesi ile Davalı müşterisi … ile 06/12/2013 tarihinde, 100.000,00.-TL, 15/06/2015 tarihinde 200.000,00.-TL ve 19/04/2017 tarihinde 100.000,00.-TL tutarlarında 3 adet Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi düzenleyerek ticari kredi ilişkisi tesis ettikleri, davacı tarafından kredilerin ödenmemesi üzerine 31/10/2017 tarihinde hesapların kat edildiği, davalı tarafından davacıya … Noterliği kanalıyla sözleşmede bulunan resmi adresine “Temerrüt ve Muacceliyet İhtarı” gönderildiği dosya kapsamında alınan bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi raporuyla ve tüm dosya kapsamından tespit edilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi kredi ve tüm bankacılık ürünleri talep eden müşteriyle banka arasında kurulan, müşterinin talebiyle aynı ve sonraki tarihlerde kurulacak kredi sözleşmesinden bağımsız, ancak aynı ve sonraki tarihli kurulacak yeni kredi sözleşmelerinin koşullarını içeriğinde barındıran nitelikte, geniş kapsamlı çerçeve sözleşmelerdir.
Tarafların aralarında düzenledikleri Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin “Yasal Yerleşim Yeri ve Deliller” başlıklı 13.2./b maddesinde; banka kayıtlarının, her türlü uyuşmazlıkta, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 193. maddesi uyarınca yegane geçerli kanıt olacağı taraflar arasında belirlenmiştir.
Yapılan tüm yargılamalar neticesinde, mahkememiz tarafından dava dilekçesi kendisine usulüne uygun tebliğ edilen davalının, dava dosyasına yasal süresi içinde herhangi bir savunma, cevap dilekçesi sunmadığı, icra dosyasında yaptığı itiraza ilişkin gerek icra dosyasında gerek mahkememiz dosyasında herhangi ödeme banka dekontu veya başkaca bir yazılı belge sunulmadığı gibi davacı banka ve davalı müşteri arasında düzenlenmiş Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve ilgili Kanun hükümleri gözetilerek, davacı bankanın henüz kendisine ibraz edilmeyen, fakat ibraz edildiğinde çekin lehdarına ödemek zorunda olacağı çek yaprağı başına taahhüt ettiği meblağlar için davalı müşterisinden depo talebinde bulunma, rehin ve mahsup hakkının olduğu hususu sabit olmakla, davacı tarafından 96.800,31.-TL toplam asıl alacak üzerinden icra takibi yapılıp mahkememiz dosyasında bu miktar talep edilmiş ise de; dosya kapsamındaki deliller ve bilirkişi tarafından yerinde inceleme yetkisi ile incelenen banka kayıtlarına göre davacının talep edebileceği 90.137,59.-TL asıl alacağının bulunduğu hususunda mahkememize tam kanaat geldiğinden ve bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü -kısmen reddi ile davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile; takibin 90.137,59-TL asıl alacak, 3.557,42 -TL işlemiş faiz, 117,86.-TL BSMV, 331,40.-TL masraf olmak üzere toplam 94.124,27-TL üzerinden devamına, asıl alacağa icra takibinden itibaren %27 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, takip tarihi itibariyle davalı tarafından iade edilmemiş çek yapraklarının banka yükümlülük tutarlarından kaynaklanan 9.870,00.-TL tutarında bankada açılacak faizsiz bir vadesiz hesapta depo edilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ- KISMEN REDDİ ile ,
-Davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile;
-Takibin 90.137,59-TL asıl alacak, 3.557,42 -TL işlemiş faiz, 117,86.-TL BSMV, 331,40.-TL masraf olmak üzere toplam 94.124,27 -TL üzerinden devamına,
-Asıl alacağa icra takibinden itibaren %27 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
-Takip tarihi itibariyle davalı tarafından iade edilmemiş çek yapraklarının banka yükümlülük tutarlarından kaynaklanan 9.870,00.-TL tutarında bankada açılacak faizsiz bir vadesiz hesapta depo edilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-7.103,84.-TL harcın peşin alınan 1.890,77-TL harcın (553,58.-TL’si icra dosyasından) mahsubu ile bakiye 5.213,07.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- 13.829,46 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 142,50-TL , bir bilirkişi ücreti 900,00-TL , 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı, 1.337,19.-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.420,79.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 2.251,33.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır