Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1281 E. 2020/125 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1281 Esas
KARAR NO : 2020/125 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından davalılardan … … San Ve Tic.Ltd.Şti. Ve …’nun müşterek ve müteselsil kefaleti ile … Bankası … Caddesi Şubesi nezdinde Ticari Kredi Kullandırılmış olup, açılan ve kullandırılan kredi hesapları kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması nedeniyle 30.11.2017 tarihinde kat edildiğini, kat tarihi olan 30.11.2017 tarihi itibariyle alacaklarının ihtarnameye konu edilen kredilere karşılık toplam alacaklar olan 110.744,15 TL nakit alacaklarının ve 10 adet çekten kaynaklı 13.505,00 TL gayri nakit alacaklarının depo tutarın ödemesi gerektiğini, borçlar ödenmediğinden ve geçen zaman diliminde bir adet çekin nakde dönüşmesi nedeniyle borçlular hakkında ….İcra Müdürlüğünün 2018/351 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takibe geçildiğini, Takibe itiraz edilmiş olduğundan iş bu itirazın iptali davasının ikame zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenlerle davalının borçluların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına ve asıl alacağa işleyecek faizi ile tahsilini davalı borçlular aleyhine %202den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmamışlardır. Dava konusu iddiaları HMK:128. Maddesi gereği davalılar inkar etmiş sayılarak değerlendirme yapılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu , Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı kredi alacağının bulunup bulunmadığı, temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı, hesap kat ihtarının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2018/351 Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/351 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 131.611,28.-TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/2 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Banka emekli müfettişi ve müdürü SMMM tarafından verilen 02/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı … Bankası, davalı asıl borçlu … San. Ve Tic. Ltid. Şti’nden takip tarihi 04.01.2018 tarihi itibariyle;
110.661,84 TL Asıl Alacak
5.178,93 TL İşlemiş Temerrüt Faizi
258,94 TL BSMV
391,03 TL İhtar Masrafı
116.490,74 TL NAKİT
13.505,00 TL Gayrinakit (Çek Depo Talebi) olmak üzere
129.995,74 TOPLAM alacaklı olduğu,
Kullandırılan nakit kredilerin kredi sözleşmesi kapsamında takip 04.01.2018 tarihinden itibaren; Nakit Kredi Asıl Alacak toplamı olan 110.661,84 TL için, borcun tasfiyesine kadar yıllık %62,4 (Talep gereği) oranından temerrüt faizi, istenebileceği değerlendirildiği, iade edilmeyen toplam 10 adet çek yaprağı karşılığı olarak depo edilmesi gereken tutarında takip 04.01.2018 tarihi itibariyle her bir çek yaprağı için 1.410,00 TL ‘den(9 adet için 1.410,00 TL 1 Adet için 815,00 TL talepte bulunulduğundan) 13.505,00 TL olduğu ve 13.505,00 TL’nın vadesiz bir hesapta depo edilmesi gerektiği, davalı müteselsil kefil …’nun Genel Kredi Sözleşmelerinde bulunan 1.000.000,00 TL ‘lik müteselsil kefaleti nedeniyle takipte talep ettiği 04.01.2018 tarihi itibariyle 1.000.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla, takdiri mahkemeye ait olmak üzere kendi temerrütlerinden sorumlu oldukları, tarafların %20 icra inkar tazminatı masraf vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin mahkeme takdirleri iminde kaldığı, sonuç ve kanatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı … Bankası … Şubesi ile asıl kredi borçlusu davalı … San. Ve Tic. Ltid. Şti arasında 29.06.2017 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli, … müşteri numaralı … Bankası A.ş. Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı( Ek Kredi Sözleşmesi) sözleşmeyi …’nun müteselsil kefaleti sıfatıyla 1.000.000,00 TL limitli olarak imzaladığı görülmüştür. … Noterliğinin 04.12.2017 tarih ve 51684 yevmiye numaralı ihtarnamesi borçlulara usulüne uygun 06.12.2017 tebliğ olduğu, 08.12.2017 tarihinde temerrüdün oluştuğu, kullandırılan esnek ödemeli nakit kredi için TCMB’ye 03.01.2017 tarih ve 11 sayılı yazı ekindeki kredi yıllık azami faiz oranlar bildirimi form cetvelinde diğer krediler faiz oranının %45 olduğu, genel kredi sözleşmesinin 11. Maddesi uyarınca muacceliyet tarihi itibarıyla en yüksek olan kredi faiz oranına bu oranın %50 ilavesiyle bulunacak oranda temerrüt faizi oranı tatbik edileceği düzenlendiği, bu itibarla diğer kredileri faiz oranını %45 e %50 ilavesiyle %67,50 yıllık faiz oranı üzerinden temerrüt faizi uygulanması gerektiği ancak davacının talebi ile bağlı olmak üzere %62,40 faiz oranının fahiş olmadığı, diğer ticari kredi alacağının 30.11.2017 kat tarihi itibarıyla 101.700,00 TL olduğu, kat öncesi işlemiş faiz ve fer’ilerinin 8.739,80 TL, kat tarihi ile 08.12.2017 temerrüt tarihi arasındaki 8 günlük akdi yıllık %15 oranında işlemiş faizin 339,00 TL, işlemiş akdi faizin %5 BSMV’nin 16,95 TL ve temerrüt tarihi itibarıyla asıl alacak toplamının 110.795,75 TL olduğu ancak taleple bağlılık ilkesi gereği davacının asıl alacak olarak 110.661,84 TL talebi üzerinden hesaplama yapıldığı, temerrüt tarihi 08.12.2017 den takip tarihi 04.01.2018 tarihine kadar 27 günlük %62,40 oranı üzerinden hesaplanan temerrüt faizi alacağının 5.178,93 TL, faizin %5 BSMV si 258,94 TL, noter masrafı 391,03 TL olmak üzere toplam 116.490,74 TL alacak hesaplandığı, “(…) 5411 Sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir.(…)” T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2018/19-689 K. 2018/1624 T. 6.11.2018) içtihadı uyarınca; … San. Ve Tic. Ltid. Şti firmasına, çek koçanlarından 10 adet çek yaprağı davalı şirket tarafından iade edilmediği, kat tarihi 03.01.2017 itibariyle 5941 sayılı çek yasasına göre yaprak başına 1.410,00 TL olduğu ancak … numaralı çek için 815,00 TL talep ettiği ve 10 adet çek yaprağının taahhüt bedelinden 13.505,00 TL çek riski olduğu ve bu tutarın alacaklı bankada açılacak faizsiz hesaba depo edilmesi gerektiği ve ibraz edilen çekler dolayısıyla yasal garanti bedellerinin alacaklı banka tarafından ödenmesi halinde ise, ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek %15 faizi, %5 BSMV ile birlikte, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sözleşme uyarınca davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu … San. Ve Tic. Ltid. Şti’ne kullandırılan kredilere müştereken ve müteselsilen kefil olan diğer davalı …’nun TBK 582/1, 583. Ve 586 maddeleri ile TTK:7 maddesi uyarınca teselsül karinesi uyarınca krediler dolayısıyla asıl borçlu ile birlikte müteselsil kefalet gereği borçlu olduğu anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta; genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi miktarının belli olduğu, ödeme planının belirlendiği ve belirlenmiş taksit ödemelerinin yapılmadığı, hesap kat’ının yapıldığı, usulüne uygun taraflara tebliğ edildiği ancak davalıların yargılama esnasında ödeme yapıldığına dair belge bilgi sunmadığı, hesap kat ihtarına itiraz etmedikleri anlaşılmıştır. Böylelikle borçlular yalnız başlarına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. İcra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
Benimsenen bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten ve davalı müteselsil kefil …’ndan takip tarihi itibariyle 116.490,74 TL nakit ve 13.505,00 TL gayri nakit (çek depo talebi) olmak üzere toplam 129.995,74 TL alacaklı olduğu tespit edilerek açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
110.661,84 TL Asıl Alacak
5.178,93 TL İşlemiş Temerrüt Faizi
258,94 TL BSMV
391,03 TL İhtar Masrafı
116.490,74 TL NAKİT
13.505,00 TL Gayrinakit (Çek Depo Talebi) olmak üzere
129.995,74 TOPLAM alacak üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %62,04 temerrüt faizi üzerinden takibin devamına,
2-Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan, 13.505,00 TL çek riski bulunduğundan bu tutarın alacaklı bankada açılacak faizsiz hesaba depo edilmesine, ibraz edilen çekler dolayısıyla yasal garanti bedellerinin alacaklı banka tarafından ödenmesi halinde ise, ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek %15 faizi, %5 BSMV ile birlikte, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen davalılarca davacıya ödenmesine,
3-Asıl alacağın % 20 oranındaki 22.132,37 TL icra inkar tazminatının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanıp takdir edilen 16.300,00 -TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Alınması gereken 8.880,01 TL harçtan peşin alınan 1.657,07 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.222,94 -TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.657,07 -TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekili tarafından yapılan Posta-tebligat gideri toplamı 119,20 TL ile 1 Adet bilirkişi ücreti 800,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 960,30-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 948,49 -TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11.01.2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır