Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1267 E. 2021/132 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1267 Esas
KARAR NO : 2021/132
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
TALEP;Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ nın, İstanbul İli … ilçesi’ nde … işini “Yap İşlet Devret ‘”modeli ile ihaleye çıkardığını, müvekkili şirketin ihaleye katıldığını ve ihalenin müvekkili şirket uhdesinde kaldığını, müvekkili şirketin bu işle ilgili sözleşmeyi davalı ile yaptığını, inşaata başlanabilmesi için gerekli tüm işleri yaparak ihale ile ilgili tüm yükümlülüklerini zamanında yerine getirdiğini, inşaat ruhsatının alınabilmesi için tüm girişimleri yaparak davalıya belgeler halinde sunmasına rağmen davalının işe başlanabilmesi için inşaat ruhsatını bir türlü müvekkiline vermediğini, müvekkili şirketin bu proje ( … …) için uzun süre büyük masraflar yaptığını, ancak davalı Belediyenin ” Trafiğin olumsuz etkileneceği ve çevre halkının mağdur olacağı “gerekçesiyle projenin yapımının mümkün olmadığını belirterek işin tasfiye edildiğinin müvekkili şirkete bildirmesinin üzerine; müvekkili şirket tarafından yapılan ve kar kaybı {müspet ve menfi zararlar) olarak 9.000.000.0-TL talep edildiğini, davalı Belediyenin 15.03.2018 tarihli yazısı ile “belirtilen işlerin yapımının mümkün olmadığını “tekraren belirtilerek talep edilen 9.000.000.-TL bedelin de ödenmesinin mümkün olmadığını müvekkili şirkete bildirildiğini belirterek … ‘nden tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesini, neticeten 300.000,-TL yapılan giderlerin, yapılma tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalı …’nden tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini, talebinin belirsiz alacak davası olarak kabul edilerek 100.000 Tl mahrum kalınan karın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,… … işi sözleşmesinin 20.04.2007 tarihinde imzalandığını, yüklenicinin takip ettiği plan sürecine olumlu fayda sunmak için … ne plan düzenlenmesinin uygun görüldüğünün 28.12.2008 tarihinde ifade edildiğini, 15.12.2009 tarihli … ü yazısında, … ‘ nün söz konusu adanın … metro hattı koruma bandı içerisinde, söz konusu parselde yapılacak olan yapının ve yapıya ait kazı destekleme imalatlarının metro yapılarına olumsuz bir etkisinin olmadığının yetkin bir üniversiteye hazırlatılacak olan teknik raporla belirlenmesinin gerektiği, yapılacak olan yapıya ait avan proje, ruhsat kazı uygulama ve destekleme projeleri safhalarında tekrar görüş alınması gerektiğinin belirtildiğini, … mah… pafta … parsel hariç … adanın zemin altının kısmen otopark alanına dahil edilmesi ve … Caddesi ile … caddesinin bağlantısının zemin altına alınarak … meydanının genişletilmesine ilişkin teklif ve kurum görüşleri göz önüne alınarak gerçekleştirilecek olan otopark ve yol projelerine ilişkin yatırımlar ile ilgili etüt çalışmaları devam etmekte olduğundan söz konusu bölgede herhangi bir işlem yapılmaması gerektiği sonucuna varılmıştır” dendiğini, 05.05.2010 tarihli UTK kararında ” Söz konusu iş ile ilgili alınan kararda “Raylı Sistem Müdürlüğü ve Ulaşım planlama Müdürlüğünce belirtilen şartların yerine getirilmesi koşulu ile uygun görülmüştür” şeklinde karara varıldığını, ancak idarelerince bahse konu şartların yerine getirildiğine ilişkin ne bir rapor ne de bir yazının ulaşmadığını, 6 yıl boyunca … Belediye Başkanlığı’ndan ruhsat almaya muvaffak olamayan yüklenicinin bu defa idarelerine başvurduğunu ve 10 yıl boyunca ne başka bir idareden ve ne de Başkanlıklarına bağlı idareden ruhsat almaya muvaffak olamayan yüklenicinin yine de idarelerinin bir iyi niyet gösterisi olarak yüklenicinin yaptığı gerçek giderleri ( noter, damga vergisi, KİK payı, şantiye kurulması, bekçi ücretleri, ssk giderleri, sigorta vb.) belgelemek şartıyla ödeyebilmek için 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 63. Maddesinden faydalandırılması amacıyla tasfiyeye davet edildiğini, fakat yüklenicinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği/getiremediği gibi idarenin iyi niyetli bu talebini yeterli görmediğini ve hakkı olmayan bir kar yoksunluğu talebi ile dava açtığını belirterek davanın tümden reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosya sureti, … nın … sayılı yazı cevabı, bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Davacı vekilinin 11/01/2021 tarihli dilekçesi ile 100.000 TL olan kar kaybı taleplerini 1.981.298,06 TL artırarak 2.081.298,06 TL ‘ye çıkttığı ve aynı tarihte 33.065,53 TL ıslah harcının mahkememiz veznesine depo edildiği , ıslah dilekçesinden bir suretin davalı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 15/01/2021 tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesine karşı itirazlarını içeren beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davacı ile davalı arasında yap-işlet-devret modeline ilişkin sözleşme düzenlendiği ihtilafsız olup davacı, bu sözleşmeye dayalı olarak eldeki davayı açmıştır. Yargıtay 13. HD’ nin 2016/135 esas, 2018/ 6721 karar sayılı ve 2017/481 esas, 2020/ 2959 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, davanın taraflarından olan davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra2b8.12.2018 tarihinde açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir.Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince emsal olarak sunulan kararda yargılamanın Asliye Ticaret Mahkemesince yapıldığı görülmüş ise de, emsal dosyanın dava tarihi 12.03.2010 tarihi olup emsal dosyadaki dava tarihi itibariyle asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisidir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
3-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/02/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır