Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1232 E. 2020/426 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1232 Esas
KARAR NO : 2020/426 Karar

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı tarafından teminat altına alınmış araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen hasar neticesinde … plakalı araçla değer kaybı oluştuğu, hasarın tespiti için ekspertiz bedeli ödenmesinin zorunlu olduğu iddiasında bulunarak, talep edilecek alacak miktarının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinden sonra şimdilik 240.00 TL hasar bedeli, 10,00 TL değer kaybı ve 250,00 TL ekspertiz bedelinin davalının temerrüt tarihi olan 16.11.2018 tarihînden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan tahsil edilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olmasının hukuki yararı olmadığını, davacının temlik alacağının geçerli bir temel sebebinin bulunmadığı, davacının onarımı yapan firmaya ödeme yaptığına ilişkin ödeme belgelerinin bulunmadığı, müvekkilinin sigortalısının davaya konu kazadaki kusur oranının inceleme ve tespit gerektirdiği, ekspertiz raporunda tespit edilen hasar bedelinin ve bizzat ekspertiz bedelinin kendisinin de fahiş olduğu ve onarımı yapan servisin yetkili servis olmamasından ötürü eksperce takdir edilen işçilik bedelinin piyasa realitesini yansıtmadığı, müvekkilinin talep edilen değer kaybından sorumlu olup olmayacağının araştırılmaya tabi olduğu ve faiz başlangıç tarihine ilişkin taleplerin kabul edilemez olduğu iddialarıyla, davanın hem usulden hem de esastan reddini arz ve talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazası neticesinde kusur oranının ne kadar olduğu, gerçek zararın ne miktarda olduğu, değer kaybının oluşup oluşmadığı, expertiz ücretinin talep edilip edilemeyeceği , dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı , geçerli şekilde alacağın temlik alınıp alınmadığı, faiz talebinin haklı olup olmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Davalı … açısından dosyada toplanan bilgi, belge ve tüm deliller doğrultusunda; … Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün 24/06/2019 tarihli yazı cevabında 24.08.2017 tarihinde davalı şirkete sigortalı … Ltd.Şti.’ne malik ve işleteni olduğu …plakalı aracın… plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiği tartışmasızdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183/1. maddesine göre; Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Aynı Kanun’un 184/1.maddesi ile alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlanmıştır.
Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir. Alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21.02.2017 tarih, 2016/13540 E. ve 2017/1715 K. sayılı kararı).
Dava dışı şirkete ait … plakalı aracın hasarlanması sonucu hasarın tazminine yönelik davacı şirket TBK:183. Vd maddelerine göre usulüne uygun 08.10.2018 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile alacağı temlik aldığı tespit edilmiştir.
Belirsiz alacak davası davacının, davada talep edeceği miktarı veya değeri tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin objektif şekilde imkânsız olması ya da bunun kendisinden beklenememesi halinde mümkündür. Davacı dava tarihinde davanın miktarını tam ve kesin olarak biliyorsa veya bunu bilebilecek durumda ise, belirsiz alacak davası açılamaz.
Talep konusu açıkça taraflar arasında tartışmalıysa ya da açıkça belirli değilse açılan bir kısmi davada davacının hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Açılmış olan bir kısmi davada alacağın taraflar arasında tartışmalı olup olmadığı ya da açıkça belirli olup olmadığı davalının davaya vereceği cevapla anlaşılabilir. Nihayet hakim, ön inceleme aşamasında bu hususu tespit edebilir. Şayet, davalı davaya cevabında alacağı tartışmalı hale getirmişse artık, açılmış olan kısmi davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilmeyip işin esası hakkında hüküm kurulması gerekir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11.bası,s.320-321) T.C.YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ESAS NO: 2017/17-1099 KARAR NO : 2019/460 16.04.2019 T. içtihadı)
Bir alacak hakkında daha fazla miktar için tam dava açma imkanı bulunmasına rağmen, alacağın bir kesimi için açılan davaya kısmi dava denir. Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması ve bu alacağın şimdilik bir kısmının dava edilmesi gerekir.
“(…) Davacı vekili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000-TL talep ederek, kısmi dava açmıştır. Davacı tarafın iddiasına göre, araç davacının arkadaşının sevk ve idaresi sırasında meydana gelen kaza nedeniyle aracında oluşan hasar bedelini talep etmiştir. Buna göre, davacının iddiası ile araçta oluşan gerçek hasar bedeli ve aracın pert olup olmadığı kesin olarak belirlenebilmesi için yargılama yapılması gerekmektedir. Yukarıda anılan kanun hükümlerine göre, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararın bulunduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, açıklanan nedenlerle işin esasına girilerek hüküm verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” T.C.YARGITAY 17.Hukuk Dairesi ESAS NO:2015/17305 KARAR NO:2015/14311 17.12.2015 tarihli içtihadı uyarınca davacının fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 240.00 TL hasar bedeli, 10,00 TL değer kaybı ve 250,00 TL ekspertiz bedelinin davalının temerrüt tarihi olan 16.11.2018 tarihînden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan tahsil etmesi HMK: 109/1 ve 3. Fıkra uyarınca kısmı dava olarak nitelendirilmiştir. Somut olayda davacının iddia ettiği zararın varlığının ve miktarının tespiti açısından hukuki korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâlihazırda korunmaya değer bir yararı bulunmaktadır. Nitekim belirsiz alacak davası olarak nitelendirilse bile HMK:107/2 : (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” hükmü uyarınca alacağın miktarı belirlenebilir olduğu tespit edilirse de alacak talebinin tam ve kesin olarak belirlenmesi için davacıya kesin süre verilecek ve kesin süreye uyulursa yeni talebe göre uyulmazsa ilk talebe göre karar verilip dava sonuçlandırılabilmektedir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Makine Mühendisi tarafından verilen 12/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının: 06/10/2018 tarihinde, saat 15:24’te … ili Esenler ilçesi, Tuna mahallesi Cengiz Karcıoğlu caddesi üzerinde … sevk ve idaresindeki … plakalı… marka kamyonetin sağa dönüş yapıp caddeye giriş yaptığı esnada, caddeden geri manevra yaparak çıkmaya çalışan … sevk ve idaresindeki … plakalı Isuzu marka kamyonetin arka kısmıyla … plakalı aracın ön kısmına çarpması suretiyle meydana geldiği, kaza esnasında yol durumuna dair herhangi bir anormallik beyan edilmemiş olup, tutanağın “Sürücü Görüşleri” kısmındaki ifadelere bakıldığında her iki sürücünün de kazanın oluş şekliyle ilgili mutabık oldukları ayrıca dava dosyasında bulunan ve kaza sonrasında olay yerinde çekilen fotoğraflar da İncelendiğinde kazanın oluş şekline yönelik herhangi bir şüphenin bulunmadığı, davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde davalı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına alınan…plakalı araç sürücüsü …’ün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67/1-b maddesinin ihlali gereğince aslî ve tam kusurlu olduğu,… plakalı araç sürücüsü …’un bahse konu trafik kazasının meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, Dava dosyasında bulunan 15.10.2018 tarihli ekspertiz incelemesine göre; davaya konu aracın motor kaputu, ön tamponu ve soğutma radyatörünün hasar almış olduğu, bu hasar sonucunda ön tampon ve motor kaputunun, menteşeleri ve kaput blendajı ile birlikle değişiminin, soğutma radyatörünün ise onarımının gerektiği ve ayrıca bu işlemlerin yapılabilmesi için bir takım sökme-takma ve boyama işçiliğinin de gerekli olduğu; araçta meydana gelen dava konusu hasarın 5.981,62 TL + KDV’si yedek parça 1.840,00 TL + KDV si işçilik olmak üzere toplam 7.821,62 + KDV = 9.229,51 TL bedel karşılığında onarılabileceği gerek dosyaya sunulan destekleyici dökümanlar gerekse parça kodları üzerinden yapılan sorgulama ile doğrulanmak şartıyla tarafımca yapılan piyasa araştırmaları neticesinde davaya konu hasarın onarımı için listelenen yedek parçalarda ve bahsi geçen onarım işçiliğinde kazanın oluş şekli vc … firmasının güncel yedek parça fiyatları da dikkate alındığında herhangi bir tutarsızlık ve uygunsuzluk olmadığı, aracın onarıldığı 2018 yılı Ekim ayı koşullan dikkate aldığında onarım bedelinin gerçekçi ve doğru olduğu, dosyaya sunulan 01.11.2018 tarihli ve … seri ve sıra numaralı onarım faturası da dikkate alındığında bu bedel karşılığında onarılarak trafiğe çıkacak hale getirildiği ve bu vesileyle bahse konu faturaya karşılık davacı tarafından ödemenin yapıldığına dair dekont, makbuz vb dokümanların görülmesi şartıyla Dava konusu araçta meydana gelen olası değer kaybının tespitinde kullanılacak hesaplama yöntemleri; Türkiye Sigorta, Reasürans vc Emeklilik Şirketleri Birliği’nin yayınladığı “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Taslağı, Ek-1 başlığı altında iki alternatifli olarak belirlenmiş, ancak aynı belgenin ” Teminat Dışında Kalan Haller” başlığı altında sıralanan 9 madde incelendiğinde, … plakalı davaya konu aracın; 2. madde, 5. madde ve 6. madde uyarınca değer kaybı teminatı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve davacının bu konuda talep edebileceği herhangi bir alacağın söz konusu olamayacağı, Davaya konu araç üzerinde yapılan ekspertiz incelemesinin, dava dosyasına sunulan 15.10.2018 tarih ve 319 numaralı fatura uyarınca 211,86 TL + KDV olmak üzere toplam 250,00 TL bedel karşılığında gerçekleştirilmiş olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde öne sürdüğü ekspertiz ücretinin kim tarafından ödeneceği hususundaki takdir bütünüyle hukuki bir mesele olup yetki sınırlarım dışında kalarak Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, aynı dilekçede bahsettiği ekspertiz ücret tarifesinin 2018 yılı için güncellenen listesinde ekspertiz ücretinin: KDV hariç 181.17 TL’den az ve 968,63 TL’den fazla olmamak üzere tespit edilen hasar tutarının %l,5’i kadar olduğu, dava konusu hasar bedeli olan 7,821,62 TL’nin %1,5’i, 117,32 TL’ye tekabül ettiğinden her durumda belirlenen taban fiyatın esas alınması gerektiği, ancak referans alınan Ekspertiz Ücret Tarifesrnin Uygulama Esasları 2. maddesi uyarınca fatuulandırılan KDV dahil 250.00 TL bedelin 2018 yılı piyasa koşullarında makul ve kabul edilebilir bir tutar olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosyanın mevcut bilirkişiye tevdi edilerek EK RAPOR aldırılmış olup, davaya konu … plakalı aracın almış olduğu hasar sonucunda değişimi gereken parçalarında onarım yapılmaya çalışılmasının sağlıklı olmayacağı kanaati ile birlikte, Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlar B.2.1 Maddesi uyarınca davaya konu kazaya karıştığı tarihte 3 yaşını doldurmamış olmasından ötürü eş değer parçalar ile onarılmayacağı bu vesileyle mevcut delilere dayanarak ek raporda tespit edilen hasar bedelinin makul ve kabul edilebilir olduğu, kök raporun kazaya yönelik inceleme kısmında detaylıca izah edilen üzere, dava dosyasına delil olarak fotoğraflar arasında imza altına alınan kaza tespit tutanağı göz önüne alınarak davalı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına alınan …plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu hususunda herhangi bir şüphe oluşmadığı ve kök rapordaki kusur dağılımının aynen geçerli olacağı, davalı vekilinin ekspertiz ücretinin hükme esas alınmaması yönündeki itirazları hukuki bir mesele olup yetki sınırları dışında kalmakla beraber, kök raporun ekspertiz ücretine yönelik inceleme kısmında detaylıca izah edildiği üzere, belirlenen KDV dahil 250,00 TL ekspertiz bedelinin ve kabul edilebilir olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itiraz doğrultusunda, dosya mevcut bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişiden raporda atıfta bulunduğu ekpertiz raporunun hangi rapor olduğu, değişen tamir edilen hasarlı araç parçalarının ve işçilik maliyetlerinin detaylı şekilde açıklaması yapılarak ek rapor aldırılmış olup 10/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı talebi olan …ye ait 10.10.2018 tarihli Sigorta ekspertiz raporunda belirtilen KDV dahil 18.324,47 TL tutarındaki hasar bedeli üzerinde yapılan incelemede; aracın değiştirilmesi gereken parçalar ve işçilikler tutarlarının yüksek olduğu görüldüğü gibi piyasada yapılan onarımlarda ise yine bir indirimin söz konusu olduğu bilinmektedir. Sigorta şirketlerince yaptırılan onarımlarda sigorta şirketlerinin büyük miktarlarda parça alımları yapmaları nedeniyle parça bedelleri üzerinde indirim yapma imkânları bulunması sebebiyle … Ltd. Şti, tarafından 25.01.2018 tarihli ekspertiz raporda belirtilen KDV dahil 11.784,25 TL’si bedelin aracın hasarlarına ve piyasa rayiçlerine uygun bir ekonomik değerlendirme olduğunu, …’ye ait 10.10.2018 tarihli Sigorta ekspertiz raporunda belirtilen KDV dahil 18.324,47 TL tutarındaki hasar bedeli yüksek olduğu kanaatine varıldığını, davalı Doğa Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta Şirketince yaptırılan KDV dahil 11.784,25 TL tutarındaki ekspertiz raporunun piyasa rayiçlerine ve aracın hasarlarına uygun olduğu ve hasar bedelinin 11.784,25 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin vermiş olduğu ıslah dilekçesinde 500,00.-TL üzerinden açmış oldukları davayı bilirkişi raporu doğrultusunda 8.989,51 TL ıslah ile davanın 8.989,51-TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiş, ıslah edilen değer üzerinden harcın tamamlandığı anlaşılmıştır.Davacının temerrüt tarihi itibarıyla ticari avans faiziyle beraber talep arttırım dilekçesi verdiği görülmüştür. Dava dilekçesinde davacının talep ettiği yasal faiz miktarı hükme esas alınarak dava dilekçesinde talep edilen 250,00 TL nin temerrüt tarihi olan 16.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle hasar tazminatının tahsili uygun görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1426. maddesi, “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” şeklindedir. TTK’nun 1426. maddesinden kaynaklanan giderleri ödeme borcu, madde başlığından da anlaşılacağı üzere, sigortacının sigorta sözleşmesinden doğan borç ve yükümlülükleri arasında düzenlenmiştir. Bu nedenle davacı tarafından yaptırılan ekspertiz ücreti masrafından da sigorta şirketinin sorumlu olduğu ve 2018 yılı ekspertiz ücret tarifesine göre takdir edilen 250,00 TL ekspertiz ücretinin talep edilebileceği, ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılabileceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, kurumlardan gelen yazı cevapları, davalının %100 kusurlu olduğu belirlendiğinden, meydana gelen olayda zarar verenin sorumluluğu miktarında hasar bedelini ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varıldığından, hasar tazminatının, kazanın oluşumuna, araçların kaza sonrası bulundukları duruma ve kusur durumuna uygun olduğu, hasarlı aracın tamirinde kullanılan yedek parçaların kaza ile bağlantılı olduğu, kullanılan yedek parça ve işçilik tutarının kaza tarihi itibarıyla kabul edilebilir olduğu, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi ile kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek kusur ve zarar konusunda alınan bilirkişi raporunun bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile değer kaybı bedelinin, sigorta genel şartlarında teminat dışı hallerden olan binek ve hususi kullanım tarzı dışındaki araçlardan olması, hasarın şasi ve ana iskelet dışında vidalı parçalarda yapılan onarım değişimle giderilebilir olması dolayısıyla reddine; araç dışı davacı … tarafından sigortalısına ödenen hasar bedeli 240 TL hasar tazminatı yönüyle sigortacıya başvurunun yapıldığı tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında 16.11.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ıslah edilen 8.989,51 TL hasar tazminatı yönüyle 09/12/2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılarak davalıya yükletilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ İLE,;
240,00 TL Hasar bedeli yönüyle 16/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 8.989,51 TL Hasar bedeli alacakları yönüyle 09/12/2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Değer kaybı taleplerinin reddine,
Ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasına,
Alınması gereken 630,47 TL harcın peşin alınan 189,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 440,57 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harç+154,90 TL Islah Harcı olmak üzere toplam 189,90 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 84,20 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 500,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı ve 250 TL ekspertiz ücreti olmak üzere olmak üzere toplam 875,30 TL yargılama giderinden davacının haklı çıktığı oran üzerinden 874,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekillinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır