Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1221 E. 2019/338 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1221 Esas
KARAR NO : 2019/338 Karar

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada dosya üzerinde yapılan incelemeler sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete …Sigortası ile sigortalı … Tic. Ltd.Şti’nin malik ve işleteni olduğu … plakalı araç 14/09/2018 tarihinde KDV dahil toplam 3.545,77 TL hasar meydana geldiğini, davalının kasko poliçe genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle taraflar arasındaki hasar bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edilecek miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra HMK 107 uyarınca alacak miktarını belirlenecek kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00 TL hasar bedelinin 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 20/12/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya karşı cevap süresinin uzatılması talepli dilekçesinde, zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın taleplerine ilişkin olarak Karayolları Trafik Kanunun kapsamında dava öncesi usulüne uygun başvuruda bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava;Maddi hasarlı trafik kazası neticesinde hasar tazminatının kasko poliçesi kapsamında ödenmesi gerekip gerekmediği, kusur durumunun ne olduğu ,expertiz ücretinin talep edilip edilemeyeceği, hususlarında toplandığı görülmüştür.
Görev dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulmak zorundadır.
Yargıtay 11. HD. 2016/14366 E 2017/4328 K 13.09.2017 tarihli emsal kararında da işaret edildiği üzere; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır.
“Davacı vekili her ne kadar davacının “Tüketici” olmadığını beyan etmişse de, kaza geçiren araç davacının ticari ve mesleki faaliyetlerinde kullandığı bir araç değil özel aracıdır. Aracın trafik kayıtlarında “Hususi” araç olduğu yazılıdır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın hem eser, hem de … sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın açıldığı 13/01/2015 tarihi itibarıyla 6502 sayılı kanunun yürürlükte olduğu ve bu sözleşmeler 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığından, tüketici işlemi niteliğindeki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.” (T.C. YARGITAY 20. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2016/6260 KARAR NO: 2016/8601 06.10.2016 tarihli içtihadı)
“(…) Açılan davada temlik alan davacı tarafından davalı …sigortacısından sigorta tazminat bedelinin talep edildiği, 6502 Sayılı Yasa ile taraflardan biri tüketici konumunda ise sigorta sözleşmelerinin de tüketici işlemi kapsamına alındığı, bu bilgilere göre, taraflar arasındaki davanın sigorta sözleşmesi hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, temlik eden sigortalının tüketici konumunda bulunduğu kazaya karışan aracında kamyonet olmasına rağmen sigorta poliçesinde açıkça hususi kullanıma ilişkin olduğu göz önünde tutulduğunda mahkemece verilen görevsizlik kararının doğru olduğu anlaşıldığından istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.” (T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/3188 KARAR NO : 2019/3489 19/09/2019 tarihli karar)
Açılan somut davada taraflar tacirdir, dava dışı sigortalı ise tüzelkişi kişi olup kazaya karışan …plakalı araç kamyonet olmasına rağmen sigorta poliçesinde ve ruhsatında açıkça hususi kullanıma ilişkin olduğu belirtilmiştir. Davacı şirket ile davalı … şirketi arasında bir sözleşme ilişkisi de bulunmamaktadır.
Davacı tarafın iddiası ve tüm dosya kapsamından; uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığının anlaşılmasına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK:331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK:331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde, talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/09/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza