Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1202 E. 2021/561 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1202 Esas
KARAR NO : 2021/561 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket, distribütör ve davalı arasında 01.04.2016 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesi (“Sözleşme”) imzalanmış olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.maddesi, 10/b. Maddesi ve 21.maddesindeki yükümlülükleri kabul ve taahhüt ettiği, davacı şirket ve bayi/distribütör tarafından sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin tamamı eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen, karşı tarafın sözleşmeye aykırı olacak şekilde işyerini kapattığı, 01.04.2016 tarihli sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca 16.000,00 TL katkı yapıldığı, işleyiş itibarıyla önce davalı satış desteğine dair ödenen genel katkı bedeline ilişkin bayi/distribütöre fatura kesmekte, sonrasında bu tutar bayi/distribütör tarafından davacı şirkete fatura edilmekte olduğu, sözleşmenin 20.maddesi davacı şirketin her türlü zarar talep hakkı saklı kalmak kaydıyla davalının sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması veya sözleşme hükümlerinden birini ihlal etmesi halinde aldığı katkı payını ödemenin yapıldığı tarihten itibaren T.C. Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı ile birlikte geri ödeyeceği ve ayrıca 10.000 TL cezai şart ödeyeceği hükmünün var olduğu, itirazın iptali ve takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile harç ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı asil …’ nin 25.06.2019 tarihli duruşmadaki beyanında;” Tebligatı yeni aldım, yazılı cevap verememiştim. Dava konusu olayla ilgili mağdur oldum. İşyerinin ruhsatı iptal oldu, sağlık problemleri vardı, öncesinde 3 senelik açık satış noktası sözleşmemiz vardı, ancak 5,5 seneye süren ticari alışverişimiz oldu, ruhsatım iptal olmasaydı sözleşmemiz devam edecekti, bu konuda tanığım vardır.”diyerek beyanda bulunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusu; taraflar arasındaki açık satış noktası sözleşmesinden kaynaklı sözleşme hükümlerine aykırı şekilde davranış ve eylemlerde bulunup bulunmadığı, işletme katkı payının iadesinin gerekip gerekmediği , cezai şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
İstanbul … İcra Dairesi’nin… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … A.Ş. tarafından davalı … aleyhine toplam 33.176,52 TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan 31.05.2016 tarihli sözleşmenin 25. Maddesi gereği İstanbul icra müdürlükleri ile mahkemelerinin yetkili kılındığından HMK:17 maddesi gereğince davalı borçlunun takibin yetkisine yönelik ilk itirazının reddi gerekmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi heyeti tarafından verilen bilirkişi raporunda; davalının davacıya iade etmesi gereken katkı bedeli 16.000 TL- 2.951,42 TL -13.048,58 TL olarak hesaplandığı, Davalı taraf işyeri çalışma ruhsatının belediye tarafından iptal edildiğine dair belge ibraz edemediği dikkate alınarak ve bu sebeple işyerinin tamamen çalıştırılmayarak sözleşmeye aykırı davranıldığı kabulü halinde davalı tarafın davacıya 16.000 TL cezai şart ödemesi ve dosya kapsamından davalının tacir olduğu anlaşılamamış olmakla cezai şart meblağında indirim yapılıp yapılmayacağı takdiri sayın Mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 27/01/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını, davacı vekili 08/02/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce … Belediye Başkanlığı’na ve … Vergi Dairesi’ne yazılan yazıya cevap verildiği, belediye başkanlığından mühürleme zaptı tutanağı ve vergi dairesinden …’nin 2017 yılında bilanço esasına göre defter tuttuğu,30/04/2017 tarihi itibariyle resen terk işlemi yapıldığı bilgisi celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereği dosya mevcut bilirkişi heyeti tevdi edilerek gelen yazı cevapları dikkate alınarak ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup dosya bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda özet ve sonuç olarak; davalının davacıya iade etmesi gereken katkı bedeli talebi ile ilgili tercihi ve takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere; dosyada mevcut Yar.19.Huk. Dairesi 2016/15809 E-20178/884 K. Sayılı içtihadına göre davalının ürün alımlarının sözleşme fesih tarihi olan 10.08.2018 tarihine kadar 4.611,60 litre ürün aldığı tespit edilmiş olmakla 4.611,60 Litre /25.000 Litreye oranlamasına göre = 0,1844 oranına göre katkı bedelinin iade edilecek meblağı, 16.000 TL katkı bedeli x 0.1844 oran = 2.951,42 TL katkı bedelinden indirilerek , davalının davacıya iade etmesi gereken katkı bedeli 16.000 TL- 2.951,42 TL =13.048,58 TL katkı bedeli hesaplandığı, , 10.08.2017 ödeme ihtar tarihi ve 03.09.2017 icra takip başlangıç tarihine göre 13.048.58 x % 19,50 /100 x23 gün /365 =160,34 TL faiz hesaplandığını, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2017/5162 E-2018/2763 K. Sayılı ilam örneğine göre; davacının nakit ödeme yapılmamış olsa bile mal olarak teslim edilmiş olması sebebiyle davacının davalıya 16.000 TL katkı bedeli verdiği kabul edilmesi halinde davalı tarafın davacıya 16.000,00 TL katkı bedeli ödemesi gerekip gerekmediği takdiri sayın Mahkemeye ait olduğu, 10.08.2017 ödeme ihtar tarihi ve 03.09.2017 icra takip başlangıç tarihine göre 16.000.00 x % 19.50 /100 x 23 gün /365 =196,60 TL faiz hesaplandığını, cezai şart talebi yönünden; Kök rapor sonrası dosya kapsamına gelen … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 22.03.2021 tarihli cevabi yazılarına göre, mükellef …’ nin 2017 yılında bilanço esasına göre defter tuttuğu bildirilmiş olmakla, davalının “tacir ” olarak kabul edilmesi halinde ve sözleşmenin 20.maddesi ile ”İşletici, Sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen ve tamamen çalıştırmaması ” halinde sözleşmenin 20.madesi gereğince cezai şart yaptırıma bağlanmış olup, işyeri çalışma ruhsatının davalıdan kaynaklanan sebeple iptal edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 20.maddesinde yazılı “.. .ilgili mevzuatlara aykırılıktan kaynaklanan nedenler ile faaliyetine son verilmesi…” maddesine aykırı davranış olarak kabul edilip edilmeyeceği hususu sayın mahkemenin takdirinde olmak üzere talep edilen cezai şart bedeli 16.000,00 TL olduğu, İcra dosyasına yazılı 175,12 TL noter masrafı makbuzu dosya kapsamında olduğu (Beşiktaş .. .Noterliği 07 Ağustos 2017 tarih … yevmiye), icra dosyasında yazılı 787,70 TL tespit masrafına dair masraf makbuzu dosya kapsamında gözlemlenmediği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 10/05/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarını, davacı vekili 17/05/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Somut olayda, davanın tarafları ve dava dışı …Ltd. Şti. arasında 31.05.2016 tarihinde satın alma sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmede davalının işletici, dava dışı … Ltd. Şti. bayi veya distribütör sıfatının bulunduğu, sözleşmenin konusu itibariyle davacı …A.Ş.’nin pazarlama dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği, … Ltd. Şti.’nin dağıtımını yaptığı bira ürünlerinin, işletmekte olduğu işletmede satın almayı davalının taahhüt ettiği, dosya kapsamındaki faturalardan anlaşılacağı üzere dava dışı …Ltd. Şti. tarafından davacıya işletme katkı payı ödemesi yapıldığı, davalının da dava dışı…Ltd. Şti.’ne işletme katkı payı ödemiş olduğu, işletme katkı payına ilişkin düzenlemelerin dava konusu sözleşmenin 12. maddesinde yapıldığı ve bu maddede işleticiye bayi/distiribütörler tarafından pazarlama ve satış harcamalarına destek olmak amacıyla aktarılacak katkılardan bahsedildiği, şirketin payına düşen aktarıma ilişkin tanzim edilecek faturaların şirkete tesliminden sonra söz konusu aktarımın işleticiye peyderpey yapılacağının düzenleme altına alındığı görülmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 161/3.maddesinde “hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir” hükmü yer almakta olup, 6918 sayılı TBK 182/3 maddesinde aynı hüküm yer almış olup, 6762 TTK.nun 24.maddesinde ise “borçlu tacir ise kararlaştırılan cezai şartın indirilmesini isteyemez” hükmü bulunmaktadır. Aynı hüküm 6102 sayılı TTK’nın 22.maddesinde aynı hüküm tekrarlanmıştır. Ancak hem doktrinde hem de Yargıtay İctihadlarında (özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.3.1974 gün 1053-222 sayılı kararı) borçlu tacir olsa dahi kararlaştırılan cezai şart borçlunun iktisaden mahvına neden olacak derecede ağır ve yüksek ise cezai şarttan indirim yapılabileceği kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Somut uyuşmazlıkta davacı şirketin ticari defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil olma vasfı taşıdığı anlaşılmakla davalı tarafın saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgeleri ibraz edemediği ve geçerli bir mazeretinin de olmadığı ve bu nedenle HMK 222/3 maddesi uyarınca davacı şirket ticari defterleri davalı aleyhine delil olarak değerlendirilmiştir. Davacı …A.Ş ile davalı … arasında düzenlenen 01/04/2016 tarihinden itibaren geçerli olan Açık Satış Noktası Sözleşmesi olduğu, taraflar arasında tarafların gerçek iradelerini ortaya koyarak akdettikleri bir sözleşmenin mevcudiyeti söz konusu olup taraflar edimlerini yerine getirmedikleri takdirde hangi yaptırımlarla karşılaşacakları önceden mutabakata vardıkları sabit olmakla, vergi kayıtlarına göre bilanço esasına göre defter tutmakla mükellef olan davalının tacir olduğu değerlendirilmiş ve bu doğrultuda tespit edilen cezai şart bedelinin tahsilinin davalının ekonomik mahvına neden olacak düzeyde etki etmeyeceği ve sözleşmenin 20. Maddesi ile de ilgili mevzuatlardan kaynaklanan nedenlerle faaliyetine son verilmesi hükmüne aykırılık teşkil eden eylemlerde bulunduğu dosya kapsamındaki … Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğünün mühürleme tutanakları ile sabit olduğu ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şart koşullarının bulunduğu anlaşıldığı, katkı payı bedelinin iadesine yönelik taleplerinde sözleşmenin 21. Maddesine göre taahhüt edilen ürün litre miktarına göre davalının sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar aldığı ürün miktarı kıstelyevm usulüne göre oranlanarak iadesi gereken katkı payı bedelinin belirlendiği ve davacının sözleşmenin feshinden sonra ödeme ihtar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin talep edilebileceği, delil tespiti masraflarını gösterir makbuz ve belgelerin dosya kapsamında tespit edilemediğinden bu yöndeki taleplerin reddi gerekmiş ve alınan bilirkişi heyet raporunun dosyadaki delillerle uyumlu, bilimsel ve denetime açık olduğu, sonuç olarak davalının takibe ve borca yapmış olduğu itirazının kısmen haksız olduğu kanaatine varıldığı, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi heyet raporları doğrultusunda İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 13.048,58 TL katkı bedeli 160,34 TL işlemiş faiz, 16.000 TL cezai şart alacağı, 175,12 TL noter masrafı olmak üzere toplam 29.384,04 TL üzerinden ve katkı payı ve cezai şart alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden devamına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da katkı payı alacağının likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul… İcra Müdürlüğünü… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 13.048,58 TL katkı bedeli 160,34 TL İşlemiş faiz, 16.000 TL cezai şart alacağı, 175,12 TL noter masrafı olmak üzere toplam 29.384,04 TL üzerinden ve katkı payı ve cezai şart alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE
Katkı payı bedeli alacağının % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.407,61 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.792,40 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 2.007,20 TL harcın peşin alınan 400,70 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.606,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 400,70 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 101,40TL ile 2 Adet bilirkişi ücreti 1.600-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.742,50-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 1.543,33 -TL yargılama giderinin davalından alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır