Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1201 E. 2021/641 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1201 Esas
KARAR NO : 2021/641 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile distribütör ve davalı arasında 01/03/2014 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesi imzalanmış olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesi 10/b maddesi ve 21. Maddesindeki yükümlülükleri kabul ve taahhüt etmiş olduğu, davacı şirket ve bayi/distribütör tarafından sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin tamamı eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen, karşı tarafın sözleşmeye aykırı olacak şekilde sözleşmenin 2. Ve 10. Maddesinin a ve sair fıkralarına aykırı davrandığı öğrenilmiş bunun akabinde davalının iş yerinde … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/… D.İş sayılı dosyası ile yapılan keşif akabinde ibraz edilen bilirkişi raporunda davacı şirketin ürünlerinin davalının işletmesinde bulundurmadığı ve sair hususlar tespit ve rapor edilmiş olduğu, 01/03/2014 tarihli sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca davacı şirket tarafından davalının iş yerinin işletilmesine katkıda bulunmak üzere toplam 10.000,00 TL katkı yapılmış olduğu, işleyiş itibariyle önce davalı satış desteğine dair ödenen genel katkı bedeline ilişkin bayi/distribütöre fatura kesmekte, sonrasında bu tutar bayi/distribütör tarafından davacı şirkete fatura edilmekte olduğu, sözleşmenin 21. Maddesi davacı şirketin her türlü zarar talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, davalının sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen ve tamamen çalıştırmaması veya sözleşme hükümlerinden birini ihlal etmesi halinde aldığı katkı payını ödemenin yapıldığı tarihten itibaren T.C. Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı ile birlikte geri ödeyeceği ve ayrıca 10.000TL cezai şart ödeyeceği hükmünün var olduğu, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak ürün bulundurmadığı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/9 D.iş dosyası ile tespit edilmiş olduğu, itirazın iptali ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve harç ve vekalet ücretinin davlı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. Dava konusu iddia olunan hususları HMK 128. Maddesi uyarınca inkar etmiş sayılmıştır. Dava devam ederken davalının 04.07.2019 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları Ayşe ve … davaya dahil edilmiş ve dahili davalı … vekilinin davaya karşı beyan ve cevapları inkar çerçevesinde değerlendirilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun; taraflar arasındaki açık satış noktası sözleşmesinden kaynaklı sözleşme hükümlerine aykırı şekilde davranış ve eylemlerde bulunup bulunmadığı, başkaca firmaların ürün satışı yapılıp yapılmadığı, işletme katkı payının iadesinin gerekip gerekmediği , cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … .İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 30.317,98 TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi tarafından verilen tarihli raporda; davacıya ait 2014 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirket ile davalının aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin 01.03.2014 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesi” nin var olduğu, davalının davacı şirkete vermiş olduğu 24.000 Litre taahhüdü yerine getirmemiş olduğu, sözleşmenin 12.maddesine göre davacı … A.Ş. nin Bayi/Distribütör vasıtasıyla kullandırmış olduğu 10.000 TL destek yardımını geri isteme hakkı olduğu, ayrıca Sözleşmenin 21.maddesinde belirtilen “T.C. Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi T.C. Merkez Bankası Avans işlemlerine uygulanan faiz oranından faiz isteme hakkı olduğu, davacı vekilinin 02.10.2019 tarihli taraflarına göndermiş olduğu mailde ödenen katkı payıyla ilgili herhangi bir evrak ellerinde olmadığından sunamadıklarını ancak distiribütör bayi firmadan sayın mahkeme tarafından talep ve temin edilmesi gerektiğini, taraflar arasında düzenlenen 01.06.2013 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesi’nin 21.maddesinde satış noktasında yani işletmede başka marka bira satılması ya da sözleşmenin 3.maddesinde belirtilen miktar taahhüdüne ulaşılamaması hallerinde cezai şartın uygulanmayacağı, dolayısıyla sözleşmenin 21.maddesine göre davacı şirketin davalıdan cezai şartı talep etme hakkının var olmadığı, icra takibinin davalıya 03.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davalı borçlunun ise 04.10.2018 tarihinde itiraz dilekçesini vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu sonuç ve kanaati varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 04/11/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen ara karar gereğince mevcut bilirkişiye borçlar alanında nitelikli hesap uzmanı dahil edilerek itirazlar doğrultusunda ve dosyaya yeni eklenen evrak kayıtları uyarınca ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 29/04/2021 tarihli raporda sonuç ve özet olarak; davacı tarafından 10.000,00 TL katkı payının ödendiğinin ispat edilemediği, bu durumda katkı payı iadesi ve cezai şart talep etmesinin mümkün olmadığı, 10.000 TL katkı payının ödendiği kabul edilirse, davacı alacağının kıstelyevm ilkesine göre 5.820,26 TL katkı payı, cezai şartın davalının ekonomik mahvına yol açabileceğinden 4.000,00 TL cezai şartın uygun olabileceğini işlemiş faiz ve ihtarname masrafları olmak üzere toplam 10.075,17 TL ve asıl alacağa işleyecek ticari faizin değişen oranda uygulanarak elde edilecek miktar olduğuna dair sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 17/05/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Taraflar arasında imzalanan ve aslında davada taraf olmayan … Tic. Ltd.Şti.’nin taraf olduğu sözleşme olduğu, söz konusu sözleşmenin davacı tarafından üretilen ve davalının bulunduğu bölgede dava dışı üçüncü kişi … Ltd.Şti. Tarafından pazarlanması gerçekleştirilen ürünlerin sürümünü arttırmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere davalıya 10.000 TL nakit veya bunun karşılığı ürün verileceği, davalının da buna karşılık olmak üzere belirli bir miktar (24.000 litre) satmayı taahhüt ettiği, bu anlamda taahhüdünün sadece davacı tarafından üretilen ürünlerin dışında ürün satılmaması olarak anlaşılmaması gerektiği, sürekli olarak işletmede ürün bulundurma ve bunları müşteri isteğine bağlı olarak sunmakla yükümlü olduğu anlaşıldığı, somut olayda belgeler incelendiğinde dava dışı … Ltd.Şti. tarafından 10.06.2014 tarihinde davacıya ” işletme katkı payı'” açıklaması ile 10.000 TL miktarlı fatura kesildiği, bilgi notu kısmında davalının bilgilerinin bulunduğu anlaşıldığı, davalı tarafından bir gün sonra 10.000 TL miktarlı ve ” Hizmet Bedeli” açıklamalı 524379 numaralı faturanın kesildiği anlaşıldığı, bu faturanın dayanağını oluşturan ve davalı kaynaklı bir başka faturanın da bayiye kesilmiş durumda olduğu, dava dışı üçüncü kişi davacının bayisi olup aynı zamanda dayanak sözleşmenin de tarafı olan … Ltd.Şti. BA formlarında da söz konusu 10.000 TL bedelli faturanın bulunduğu ancak söz konusu faturanın varlığı 10.000 TL katkı payının davalıya ödendiğini ispata yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Davalı tarafından söz konusu ödemenin alındığına ilişkin iddia bakımından cevap vermeyen davalının söz konusu inkar ettiği benimsendiğinden bu ödemenin ispatı bakımından davacı katkı payı ödemesinin yapıldığını somut deliller ile ispatlayamadığından cezai şarta ilişkin taleplerinde reddi gerekmiştir. Kötü niyet tazminatı şartlarının İİK:72/5 maddesi uyarınca oluşmadığına karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 366,17’nin mahsubu fazla yatırılan 306,87 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.547,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı …’in yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır