Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1189 E. 2020/624 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1189 Esas
KARAR NO : 2020/624
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin maliki ve işletmecisi olduğu … Merkezinin güvenlik hizmeti 01.09.2005 tarihinden feshedildiği yakın tarihe kadar uzun yıllar davalı şirket tarafından sağlandığını, davalı şirket çalışanı … …’in iş akdi, hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin davalının inisiyatifi ile feshedildiği, ancak hakları ödenmediğinden adı geçen çalışanın, davalı ile birlikte müvekkile karşı, asıl işveren- alt işveren sıfatıyla 23.01.2017 tarihinde …. İş Mahkemesi’nin 2017/… E. sayılı davasını ikame ettiğini, dava devam ederken davalı, adı geçen çalışana 25.07.2017 tarihinde 28.069,15 TL kıdem tazminatı, 3.500,00 TL ise ihbar tazminatı ödemesi yaptığını, bu ödemeler neticesinde ilgili dosyadaki davacı tarafça ıslah yapılarak kalan alacak tutarları talep edilmiş ve Mahkemece bunun üzerinden hüküm kurulduğu ve belirtilen dava dosyasından davalının ödemeleri dikkate alınarak hüküm altına alınan çalışana ait kalan alacak kalemleri ve yargılama giderleri ile vekalet ücretleri ödenmediğinden karar …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, müvekkili şirketin ödemeyi yapması için davalı tarafla irtibata geçmiş ise de başka ödeme yapmayacaklarına dair olumsuz dönüş nedeniyle müvekkil şirketin haciz tehdidine maruz kalmamak için 02.05.2018 tarihinde ilgili icra dosyasına toplam 13.196,62 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkili şirket kayıtlarında yaptığı incelemede, adı geçen çalışanın bir yıl süre ile 01.09.2004-01.09.2005 döneminde kendisinde çalıştığı ve bundan sonra da özel güvenlik kurumları Kanununa tabi olarak davalı bünyesine alındığı, belirtilen nedenle, davalının çalıştığı tüm süreye ilişkin alacaklarının, müvekkil şirkette çalıştığı bir yıllık süreye oranlaması ile hesaplanan 3.403,00 TL’nin müvekkili şirketin sorumluluk tutarı düşülerek ve kalan bedelin ödenmesi için iş bu dava ile davalıya rücu etmek gerektiğini, davalı ile müvekkil şirket arasında akdedilen 01.09.2005 tarihli sözleşmenin ” 8D” maddesinde yine 01.04.2010 tarihli yenilenen sözleşmenin “17.4” maddesinde, davalı şirketin hizmet vermek üzere çalıştırdığı tüm personelin kıdem, ihbar, fazla çalışma, izin v.s. her türlü işçilik hak ve borçlarından davalının sorumlu olduğunu, yine sözleşmelerde açıkça belirtildiği üzere, belirtilen işçilik alacakları kapsamında müvekkili şirket tarafından ödenebilecek tüm tutarların davalıya rücu edilebileceğinin düzenlendiğini beyanla davalıya ait olduğu belirtilen ancak davalının ödememesi nedeniyle zorunlu olarak müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan ( icraya yapılan ödeme tutarından müvekkil şirketin sorumlu olduğu tutarın düşülmesi ile davalı sorumluluğunda olduğu hesaplanan) 9.793,00 TL’nin 02.05.2018 ödeme tarihinden, TCMB avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın her ne kadar taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin muhtelif hükümlerine dayanarak müvekkilini kıdem ve ihbar tazminatından sorumlu tutmuş olsa da taraflar arasındaki akitlerde yer alan kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin hükümlerin müvekkili şirketin personellere karşı sahip olduğu yükümlülükler olup: sözleşme tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatının rücusuna imkan verilmediğinden cihctle huzurdaki davanın reddi gerektiğini, … İş Mahkemesi’ndeki yargılamada davacının kıdem ve ihbar tazminatına esas ücretler hesaplanırken ise hatalı bir şekilde yemek ve yol ücretleri olmadığı halde yani davacıya yol ücreti verilmezken ve yemek işyerinde yenilirken dava dışı … …’e yol ve yemek ücreti de veriliyormuş gibi hesaplama yapılmış olup … …’in müvekkilin yol ve yemek hariç olarak hesaplama yaptığı kıdem ve ihbar tazminatı meblağlarından daha fazla kıdem vc ihbar tazminatına hak kazanıldığı düşüncesiyle … …’in bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacağı olduğuna kanaat getirildiğini, oysa ki müvekkili yol ve yemek ücreti olmadığı için dava dışı … …’in kıdeme esas günlük kazancını 6.323 TL, olarak hesaplamış vc toplamda 28.069.15 TL kıdem tazminatı ödemesi yaptığını, yine aynı şekilde 3.500 TL de ihbar tazminatı ödemesi yaptığını, huzurdaki davada davacı taraf sözleşme hükmüne dayanarak rücu isteminde bulunduğu düşünüldüğünde, müvekkili tarafından … …’e karşı kıdem ve ihbar tazminatı ödeme sorumluluğu yerine getirilmiş olup işbu sebeple müvekkilin dava edilen taleplerden bir sorumluluğu kalmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
01/09/2005 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesi örneği, 01/04/2010 tarihli Güvenlik Sözleşmesi örneği, icra dosyasına yapılan ödeme makbuzu, … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının bir örneği, …. İş Mahkemesinin 2017/… Esas 2017/… Karar sayılı dosyasının bir örneği, … SGK İl Müdürlüğünden celp edilen … …’e ilişkin sigorta sicil dosyasının mahkememiz dosyasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 09/10/2019 tarihli celsesinin 5 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 02/03/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
•Taraflar arasında imzalanan Özel Güvenlik Sözleşmelerinin “8.D” ve “17.4” maddeleri, yasal düzenlemeler, Yargıtay’ın ve İstanbul BAM Hukuk Dairesi’nin emsal kararlan birlikle değerlendirildiğinde: davalı şirketin, dava dışı işçiyi çalıştırdığı süre ile sınırlı olmak üzere; kesinleşen …. İş Mahkemesi’nin 29.12.2017 tarih ve 2017/… E. 2017/… K. sayılı kararı ile hüküm altına alınan işçilik alacaklarından ve yargılama masraflarından sorumlu tutulması gerektiği.
•Dava dışı işçi … …’in davacı … Tur..A.Ş.’nin … Merkczi’nde 01.09.2004- 30.11.2016 tarihleri arasında ( 4470 gün) süre ile çalıştığı, bu sürenin (4105 günü) davalı … A.Ş. nezdinde geçtiği,
•Davacı … İnş. Tur..A.Ş. tarafından …. İcra Müdürlüğü”nün 2018/… E. sayılı dosyasına 02.05.2018 tarihi itibariyle 13.196.62 TL, ödeme yapıldığı,
•Dolayısıyla davalı şirketin sorumlu olabileceği tutar:
13.196,62 TL/4470 x 4.105 gün=12.115,37 TL olarak hesaplandığı ancak davacı vekilinin {taleple bağlılık ilkesi uyarınca) davalı … A.Ş.’nin sorumlu olabileceği tutarın 9.793.00 TL olduğu ve bu miktarın davalı şirkete rücu edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Davalı vekilinin düzenlenen bilirkişi raporuna karşı 20/03/2020 tarihli rapora beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen güvenlik hizmet sözleşmesi gereğince davacının dava dışı işçiye ödemek durumunda kaldığı işçilik alacaklarına ilişkin bedelin davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkindir.
…İcra Dairesi 2018/… esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; … İş Mahkemesinin 2017/… E. 2017/… K. Sayılı kesinleşen kararı ile davadışı … …’in mahkememiz dosyası davalıları ve davacı ….. AŞ. aleyhine icra takibi başlattığı görülmüştür.
Dosya kapsamından davacı … A.Ş. İle davalı … A.Ş. Arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 01/09/2005 tarihli Özel Güvenlik Sözleşmesi nin 17.4. Maddesinde ‘çalıştırılan tüm personelin kıdem, ihbar, fazla çalışma, izin vs. Tüm giderlerinin … A.Ş. Tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığı, yine sözleşmenin 8.D maddesinde de aynı yönde düzenleme olduğu, buna göre yüklenicinin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili iş kanunu ve diğer mevzuattan doğan sorumlulukların yükleniciye ait olacağı belirlenmiştir. Yine 4857 sayılı yasanın 2/6.maddesinde son cümlesinde …Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan,iş sözleşmesinden veya altişverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmünde olup, böylece alacaklı işçi; kendi işvereni olan altişverenden alamadığı işçilik haklarını dilerse altişverenden dilerse asıl işverenden isteyebilecek hatta her ikisinden birden talepte bulunabilecektir. Asıl işveren ise ödemek zorunda kaldığı tutarlar için alt işverene rücu etmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda dava dışı işçinin işçilik alacaklarından asıl işveren ve alt işveren sıfatıyla iş bu davanın taraflarının dış ilişkide müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmelidir. İç ilişki yönünden ise yapılan tespit nazarında; davacıdan tahsil edilen alacağın davalı şirket nezdindeki çalışmaları kapsadığı açıktır. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2015/… Esas 2018/… Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere işçinin çalışmış olduğu her bir işverenin kendi dönemine isabet eden kısmından ilgili alt işverenler sorumlu tutulmalıdır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, … İş Mahkemesinin 2017/… Esas 2017/… Karar sayılı dosyası, mahkememiz dosyasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında 01/09/2005 tarihinde imzalanan … Güvenlik Sözleşmesi 8.D VE 17.4. maddeleri, yasal düzenlemeler, Yerleşmiş içtihatlar hep birlikte değerlendirildiğinde, davadışı … …’in davacı … A.Ş.’de; Davalı … SAN. VE TİC. A.Ş.’nin işçisi olarak 01/09/2004-30/11/2016 tarihleri arasında davalı ile dava dışı şirketlerde toplam 4470 gün, davalı şirkette ise 4045 gün(01.11.2005-31.12.2006 tarihleri arası 425 gün ve 01.01.2007-30.11.2016 tarihleri arası 3620 gün olmak üzere toplam 4045gün) çalıştığı dosya kapsamıyla sabit olup, … İş Mahkemesinin 29/12/2017 tarih, 2017/… E. 2017/… K. Sayılı kararı ile hüküm altına alınan alacak için dava dışı … … vekili tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasından davacı ve davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacı … TİC. A.Ş. Tarafından 02/05/2018 tarihinde ilgili icra dosyasına 13.196,62.-TL ödendiği anlaşılmakla, 4857/2/6 md son cümlesinde : “… Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” denildiği, asıl işverenin ödemek zorunda kaldığı tutarlar için alt işverene rücu etmesinin mümkün olduğu, buna göre bilimsel, gerekçeli ve olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davalı şirketin sorumlu olabileceği tutara yönelik yapılan hesaplama neticesinde 12.115.37 TL olduğu ancak taleple bağlılık ilkesi uyarınca davacının talebi ile bağlı kalınarak 9.973.00 TL miktarında davacının rücu edebileceği yönünde hazırlanan rapora itibar edilmiş, her ne kadar raporda yapılan hesaplamada davalı şirkette dava dışı işçinin çalıştığı gün sayısı 4045 gün yerine 4105 gün olarak dikkate alındığından hatalı hesaplama yapılmış ise de talep edilen dava değeri dikkate alındığında hatalı hesaplamanın doğru haliyle mahkememizce yapılan hesaplaması sonucu bulunan miktarın davacının talebinden yine fazla olduğu ve sonuca etkisi olmadığı anlaşılmış bu sebeple ek rapor alınması cihetine gidilmemiş ve davanın kabulüne, 9.793,00 TL’nin 02/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-9.793,00 TL’nin 02/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 668,95 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 167,24 TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 501,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 1.066,54-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
35,90 TL BAŞVURMA HARCI 167,24 TL PEŞİN HARÇ
167,24 TL PEŞİN HARÇ + 501,71 TL EKSİK HARÇ
5,20 TL VEKALET HARCI 668,95 TL KARAR VE İLAM HARCI
750,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ + 108,20 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
1.066,54 TL TOPLAM