Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1161 E. 2021/507 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1161 Esas
KARAR NO : 2021/507 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun 01.12.2017 tarihinde … Franchise sistemi içerisinde yer alan ve tüm hak ve borçları ile birlikte devraldığı işyeri için müvekkilleri ile imzalanan alt franchise sözleşmesine aykırı davranışta bulunduğunu, öncelikle davalı borçlunun takibe itiraz dilekçesindeki yetki itirazlarının yerinde olmadığını, bu sebeple yetki itirazlarının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, borca itiraza karşı beyanlarında ise 01.12.2017 tarihli devir protokolü ile devraldığı ilk işletmeci ile müvekkilleri arasındaki sözleşmeyi de kabul etmiş olduğunu, davalının sözleşme hükümleri içerisinde yer alan 7. maddesine aykırı davranarak iş yerini tamamen kapatarak faaliyetine son verdiğini, aynı sözleşmenin 12. maddesi uyarınca sözleşmenin tek taraflı feshetme hakkı olduğunu ve herhangi bir ihtar ve hükme gerek kalmaksızın sözleşmesinin taraflarınca feshedilmiş olduğunu, davalının üzerine düşen borçları yerine getirmediğini, 01.05.2018 tarihli ek protokol ile kendisine 2.700,00 TL katkı bedeli ödenmiş olduğunu, sözü edilen sözleşmenin teminat ve cezai şart başlıklı 13. maddesi kapsamında davalı borçlunun sözleşmeye aykırı davranışının açık olduğundan 57.800,00 TL cezai şart ile 01.05.2018 tarihli ek protokol ile ödenen 2.700,00 TL alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapılmış olduğunu, davalı borçlunun bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunmuş olduğunu ifade etmişlerdir. Açıklamış oldukları nedenlerle; davalarının kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, itiraz kötü niyetli olduğundan % 20’den aşağı olmamak üzere tazminat ile cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerinin …’da ikamet etmekte olduğunu, dava konusu edilen taşınmazın da … ilçesinde bulunduğundan öncelikle mahkemenin yetkisizlik kararı vererek … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine dosyanın gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkillerinin yazılı açıklamasından da anlaşılacağı üzere davacı ile davalı arasında iddia edildiği gibi sözleşme olmadığını, müvekkillerinin anlaşmasının … ile olduğunu 01.08.2018 tarihli Fesih Protokolü ve ibraname düzenlenmiş olduğunu, cevap dilekçesine ek olarak sunulan 20.09.2019 havale tarihli diğer dilekçesinde ise müvekkillerinin işletme içindeki malzemelerle birlikte sahibi olduğunu, beyan eden … … isimli şahıstan çalışma ruhsatı ile birlikte 80.000,00 TL’ye satın almış olduğunu, devir sırasında … Genel Müdürü … Bey’in de bulunduğu sözleşme imzalanarak devralmış olduğunu, daha sonra devreden kişilerin iş yerine gelerek 3.000,00 TL elektrik borcu olduğunu, ödenmediği takdirde devir sözleşmesinin geçerli olmayacağını beyan ve iddia ettiklerini ve bu borcun da müvekkilleri tarafından ödenmiş olduğunu ifade etmişlerdir. Açıklamış oldukları nedenlerle; davanın yetkisizlikle … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, yetkisizlik itirazları kabul edilmediği takdirde davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına, davalı kendisini bir avukat ile temsil ettirdiğinden vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın, alt franchıse sözleşmesinin yapıldığı işyerinin devralındıktan sonra sözleşme kapsamında gerekli avans ödemelerinin yapılıp yapılmadığı,işlemi devralan franchise alanın devir hakkı kapsamında gerekli destekleri alıp almadığı,sözleşme şartlarına aykırı bulunup bulunulmadığı, cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı, cezai şart koşullarının oluşmuş ise miktarının ne kadar olduğu, avans ödemesinin yapılmış ise miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas takip sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 60.500,00.-TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için Mali Müşavir … tarafından verilen 06/09/2019 tarihli raporda; 01/05/2016 tarihli sözleşme ve 28/04/2018 tarihli Devir Protokolünün geçerli sayılması halinde, davacı şirketin davalı yandan 57.800,00 TL cezai şart bedeli talep edebileceği, davalının cezai şart bedelini ödemesi halinde ekonomik mahvına neden olup olmayacağının araştırılması gerektiği, davalı tarafından dosyaya sunulan 01/08/2018 tarihli Fesih Protokolü ve ibraname tarihinin devir protokolünden sonra imzalandığı, davalı tarafından 05/06/2018 tarihli 2.700,00 TL+KDV tutarındaki faturanın davacı yana düzenlendiği ve teslim tutanağı ile teslim edildiği ancak ödeme ile ilgili dosyaya herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, masraf ve vekalet ücreti hususlarındaki taleplerinin sayın mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 24/09/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce verilen ara kararda davalı tarafın … Muğla’da ikamet etmesi nedeni ile ” Muğla/… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak ,dosyanın mali müşavir bilirkişiye verilmesine, bilirkişinin resen seçilmesine, -tarafların iddiaları, toplanan, deliller, taraf defter ve kayıtları üzerinde, varsa alacağın miktarı ve davalı yanın sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, (taraflara) ticari defterlerinin mahallinde hazır etmeleri ve tarafların ticari defterlerinin yerinde inceleme için bilirkişiye mahallinde inceleme yapma yetkisi verilmesine,” kararının verildiği, dosya ve eklerinin … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine dosya posta yolu ile gönderilmiş ve … Asliye Hukuk Mahkemesince talimat kaydı yapılarak 2020/7 Talimat sayılı dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesince 2020/… Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda özetle, … İcra Müdürlüğü’nün 2018 / … E. sayılı dosyasında 31.10.2018 tarihinde başvurma harcı yatırılarak takibe başlanmış olduğu, takip talebinde 60.500,00TL anapara talep edilmiş olduğu, takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığı, Dava dosyasında bulunan ve davaya konu 01.05.2016 tarihli “… Alt Franchise Sözleşmesinin ” … San. Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı üçüncü kişi … arasında olduğu, İşyeri ve Alt Kira Sözleşmesi Devir Protokolü ile 01.05.2016 tarihli Alt Franchise Sözleşmesinin 01.12.2017 tarihinde bir önceki sözleşmede imzası bulunan dava dışı üçüncü kişi Emire … tarafından davalı …’e devredildiği, bu devir işlemine dair muvafakatname ile … Tic. Ltd. Şti. ile … A.Ş.’nin muvafakat ettiğinin görüldüğü, bir başka ifade ile davaya konu bahsi geçen Alt Franchise Sözleşmesinin hak ve sorumluluklarının davalı …’e devredildiği, … Tic. Ltd. Şti. ile … A.Ş. ile dava dışı üçüncü kişi … arasında imzalanan sözü edilen sözleşmenin cezai şart ve kefalet başlıklı 13.1. Maddesinde cezai şart bedelinin 57.800,00 TL olarak belirlendiği, aynı sözleşmenin 7.16. ve 7.24. maddelerinde sözü edilmiş olan ve dava dilekçesinde konu edilmiş olan faaliyeti durdurma veya kısma, işyerinin kısmen veya tamamen çalıştırılmaması vb. davranışların davalı tarafından yapılıp yapılmadığının dava dosyası içerisinden tespitinin mümkün olmadığı, bahsi geçen … Alt Franchise Sistemlerinin 28.04.2018 tarihli devir protokolüyle … Tic. Ltd. Şti. tarafından tüm hak, alacak, borç ve yükümlülükleri ile birlikte davacı şirket … San A.Ş.’ye devrettiği, Davalıya ait 2017 yılı resmi defterlerin açılış tasdiklerinin bilgilerinin raporun analiz bölümünde verildiği gibi olduğu, davalının 2018 yılına ait resmi defter sunmadığı, ayrıca 2017 yılı resmi yevmiye defterinin kapanış tasdikine rastlanmadığı, Dava konusu icra takibine konu edilen 2.700,00TL + 486,00 TL KDV’lik, 05.06.2018 tarihli, A seri – … sıra no.lu faturanın davalı tarafından “hizmet bedeli” açıklaması ile davacı adına keşide edildiği, 2.700,00 TL + 486,00 TL KDV = 3.186,00 TL’lik tarihsiz teslim tutanağı düzenlendiği, davalı tarafından 2018 yılı defteri sunulmamış olduğundan resmi defter kaydının olup olmadığının tespit edilemediği, Bahsi geçen … Alt Franchise Sistemlerinin 28.04.2018 tarihli devrinden sonra … San A.Ş.’ye tüm hak ve alacaklarını devreden … Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında 01.05.2018 ek protokol düzenlendiği, 2.700,00 TL’lik kira katkısının ek protokolle imza altına alındığı iş bu protokolde 01.05.2016 tarihli … Alt Franchise Sözleşmesine atıfta bulunulduğu ancak … Tic. Ltd. Şti.’nin 28.04.2018 tarihinde tüm hak ve alacaklarını … San A.Ş.’ye devrettiği göz önü edildiğinde böyle bir ek protokol imzalama yetkisinin olup olmadığının takdirinin mahkemede olduğu, dava dosyasının “varsa alacak miktarı ve davalının sorumlu olup olmadığının tespiti” hususunda da görev verildiğinin görüldüğü ancak dava iş bu tespitlerin sözleşmelere dayanması nedeniyle hukuki nitelik taşıdığı, Bilirkişilik Yönetmeliğinin 5.2. maddesi gereği bilirkişi tarafından hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunulamayacağı, hususundaki tespit, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 21/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce mevcut bilirkişiye borçlar alanında nitelikli hesap uzmanı eklenerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup dosya bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 20/11/2020 tarihli raporda özetle, dava dışı … Lt.Şt. ile davalı … arasında 01.05.2018 tarihli EK PROTOKOL imzalandığı görülmüş ise de, işbu protokolün davacı ile imzalanmadığı, ek protokolde de cezai şart ile ilgi düzenleme bulunmadığı, bu sebeple davalının davacı tarafa cezai şart ödemesi ile ilgili düzenleme gözlenmediği, dava dışı … Lt.Şt. ile … arasındaki sözleşmenin 01.08.2018 tarihinde FESİH PROTOKOLÜ ve İBRANAME başlıklı fotokopi belge ile feshedildiği , cezai şartın geçerliliği sözleşmeden doğan asıl borca bağlı olduğu, davacı ile davalı arasında cezai şart ödenmesi ile ilgili sözleşme tespit edilemediği, dava dışı … Ltd.Şti. ile davalı … arasında 01.05.2018 tarihli EK PROTOKOL imzalanmış olup, protokolün 3.maddesi ile FA’ya (…’ den bahsedilmiştir ) 2.700,00 TL kira desteği katkısı yapılacağı yazılı olmakla birlikte, işbu protokolün davacı ile imzalanmadığı, dava dışı … Lt.Şt. ile … arasındaki sözleşmenin de 01.08.2018 tarihinde FESÎH PROTOKOLÜ ve İBRANAME başlıklı fotokopi belge ile feshedildiği ve fesih sözleşmesinde davalının ek katkı bedeli iadesine dair düzenleme bulunmadığı, davalı tarafından 05.06.2018 tarihli 2.700,00 TL + KDV tutarındaki faturanın davacı yana düzenlendiği ve teslim tutanağı ile teslim edildiği ancak davacı tarafın ödeme ile ilgili dosyaya herhangi bir ödeme belgesi sunulduğu gözlemlenmediği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 03/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi heyeti ek raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizin 09/02/2021 tarihli duruşma zaptının 3 nolu ara kararında, tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyeti teşekkül ettirilerek yeniden rapor aldırılmasında bu yönde borçlar alanında nitelikli hesap uzmanı ve mali müşavir bilirkişisinin celse arası belirlenmesine karar verilmiş olup dosya bilirkişi olarak Mali Müşavir … ve Borçlar Alanında Nitelikli Hesap Uzmanı … …’a tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir … ve Borçlar Alanında Nitelikli Hesap Uzmanı … … tarafından sunulan 17/05/2021 tarihli raporda, ….İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyada, takip konusu 2.700 TL destek ödemesinin davalıya nakit olarak ödendiği ispat edilmedikçe fesih sebebiyle geri istenemeyeceği, takip tarihi itibariyle davacı şirketin, davalıdan cezai şart alacağında indirim yapılmaması halinde 57.800 TL indirim yapılması halinde 57.800/2=28.900 TL indirim yapılması halinde 14.450 TL alacaklı olacağı davacının icra inkar ve tazminat ile tarafların talepleri konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 06/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi heyeti raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Franchise Sözleşmesi, kanunda düzenlenmemiştir. Bu sözleşme doktrinde tam iki tarafa borç yükleyen çeşitli özellikleri birlikte barındıran ve birden fazla sözleşme türünün özelliklerini gösteren bir sözleşme olarak tanımlanmıştır. Franchise sözleşmesinin tarafları franchise veren ve alan olarak tanımlanmaktadır. Franchise alanın sözleşme kapsamında belirlenen ilkelere ve sözleşme konusu olan ürün veya hizmetlerin niteliği veya sürümü ile ilgilendiren konularla ilgili talimatlara uygun davranma borcu bulunmaktadır. Bu borca bağlı olarak da franchise verenin denetleme hakkı ortaya çıkmaktadır. Franchise alanın denetlemelere katlanma borcu doğmaktadır.
Franchise sözleşmeleri, belirli süreli olsun veya olmasın, haklı nedenlerin mevcudiyetinde taraflarca tek taraflı ve ileriye etkili olarak sona erdirilebilir. Haklı nedenler, dürüstlük kuralı ışığında, MK m.4 uyarınca mahkemece her somut olayın özellikleri dikkate alınarak belirlenir. Haklı nedenler, sözleşmenin devamını sözleşmeyi feshedecek taraf açısından çekilmez kılan olaylar olup, tarafların sözleşmeye aykırı davranışları, tarafların borçlarını hiç veya gereği gibi ifa etmemeleri, belirli bir sürede kararlaştırılan ciroya ulaşılamaması, franchise sözleşmesi açısından haklı sebep …leri olarak sayılabilir. Sürekli bir borç ilişkisi niteliğindeki franchise sözleşmesinde taraflar arasındaki güven ilişkisi ve işbirliğini ortadan kaldıran sebepler, haklı neden olarak nitelendirilir. (Osman Berat Gürzumar, Franchise Sözleşmeleri, sh.172-173). Ancak belirtmek gerekir ki özellikle sözleşmeye aykırı her davranış haklı neden oluşturmaz, sözleşmeye aykırı davranışın, sözleşmenin karşı tarafı için sözleşmenin devamını çekilmez hale getirecek ve güven ilişkisini kaldıracak kadar ağır ve önemli olması gerekir. Taraflar sözleşmenin devamı için önemli gördükleri hususları haklı neden olarak sözleşmede düzenleyebilirler.
Davadaki iddia ve talepler sözleşme devrinin kanuni ve sözleşmesel sonuçları ile ilgilidir. Söz konusu sözleşme devirlerinde frnachise ilişkisinin devrinde ana franchise veren dava dışı … AŞ’nin ve kira ilişkisinin devrinde taşınmaz sahibi … Ltd Şti’nin de muvafakatleri alınmıştır. Sözleşmenin devri TBK.m.205’de düzenlenmiştir. Buna göre, “Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak ve borçlarını devralana geçiren bir anlaşmadır”. “Sözleşmenin devriyle sözleşmedeki taraf olma sıfatı devreden yandan devralana geçer. Sözleşmeyi devreden taraf, sözleşmedeki konumunu kaybeder. Dolayısıyla sözleşmede kalan tarafa olan sorumlulukları sona erer. Sözleşmeyi devralan taraf sadece var olan hakları değil gelecekte doğacak hak ve borçları da devralmış olur. Sözleşmenin devriyle birlikte asıl sözleşmenin kurulması aşamasından doğan hukuki sonuçlar artık devralan tarafi ilgilendirir. Sözleşmenin devriyle birlikte def’i hakları da sözleşmeyi devralana geçer. Sözleşmenin devriyle tüm alacak ve borçlar, yenilik doğuran haklar ve def’ilerin yanı sıra kefalet, rehin gibi fer’i haklar da sözleşmeyi devralana geçer”.(Berna ÖZTÜRK, Sözleşmenin Devri, TBB Dergisi, 2018 (125) s. 273-275.)
Mevzuatımızda cezai şart Türk Borçlar Kanunun m.179 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bk.m.179′ da ” Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.”” Şeklindeki düzenleme ile üç tür cezai şart düzenlenmektedir. Bunlar; Seçimlik cezai şart: Asıl borcun ifasıyla birlikte değil de, bu borcun ifasından vazgeçilerek istenebilen ceza koşuludur. TBK m. 179/1’de düzenlenmiştir. Söz konusu maddede yer alan düzenlemeye göre, sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi halinde, aksine bir düzenleme olmadıkça, alacaklı ya ifayı ya da cezayı talep edebilecektir. Ceza koşulu, borcun hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi halinde muaccel hale gelir ve alacaklı seçimlik bir hakka sahip olur. Alacaklı burada ya ifanın yerine getirilmesini seçecek ya da ceza koşulunun yerine getirilmesini isteyebilecektir. İfa ile birlikte istenebilen cezai şart, TBK m.179/2’de düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre “ceza borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir”. Alacaklı, ifanın belirli yerde ya da zamanda yapılmaması halinde ifa ile birlikte cezai koşulunu da talep edebilir. Ceza koşulu, borcun taraflarca kararlaştırılan yerde veya zamanda ifa edilmemesi halinde muaccel hale gelecek olup alacaklı ifa ile birlikte ceza koşulunu da talep edebilecektir. Dönme cezası (ifayı engelleyen ceza koşulu), sözleşmeden dönme cezası şeklinde de kararlaştırılabilir. Tam anlamıyla ceza koşulu demek pek olası değildir. TBK m. 179/3’de düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları incelendiğinde; 28.04.2018 tarihli devir protokolü ile devreden Bayi … Ltd Şti, … noktalarına ait sözleşmelerdeki tüm haklarını, alacaklarını, borçlarını ve yükümlülükleri ile birlikte bunlardan kaynaklanan sorumluluklarını da gereği gibi yerine getirmesi kaydı ile 28.04.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Devralan Bayi … A.Ş. ye devrettiği, 01.12.2017 tarihli … İşyeri ve Alt Kira Sözleşmesi ve Devir Protokolü uyarınca işyeri devri ile birlikte devralan davalı, dava dışı devreden … …’in kiracı sıfatıyla taraf olduğu 01.05.2016 tarihli alt kira sözleşmesinin bundan böyle kiracılık sıfatının ve 15.10.2017 tarihinden sonraki sorumluluklarının davalı … tarafına ait olduğunu, 15.10.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere işbu kira sözleşmesi gereğini de yerine getireceği dolayısıyla 01.12.2017 tarihinde hem kira sözleşmesinin hem de 01.05.2016 tarihli Alt Franchise Sözleşmesinin tüm şartları ile birlikte devir edildiğinin anlaşıldığı, dava dosyasında mevcut olan 01.12.2017 tarihli İşyeri Devrine Dair Muvafakatnamesine göre; 01.05.2016 tarihli Alt Franchise Sözleşmesi ve 01.05.2016 tarihli Kapalı Nokta Satış Sözleşmesinin ilgili hükümleri gereğince, faaliyet göstermekte olan ve … adı ile alınan işyerinin işleticisi olan … …’in bahse konu işyerini, taraf olduğu ilgili sözleşmelerden ve ticari faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü hak, alacak ve yükümlülükleri ile birlikte ve bunlardan kaynaklanan sorumluluklarını da gereği gibi yerine getirmesi kaydı ile 01.12.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere …’ e devrine ilgili sözleşmelerden kaynaklanan hakları çerçevesinde … A.Ş. ve … Ltd Şti’nin muvafakat ettiği, taraflar arasında akdedilen 01.05.2018 tarihli ek protokol ile dava dışı … Ltd Şti 28.04.2018 tarihli Devir Protokolü ile Franchise Sözleşmesindeki tüm haklarını davacı … A.Ş.’ye devrettiğinin tespiti dolayısıyla tüm haklarını devir ettiği bir sözleşme ile davalıya 01.05.2018 tarihinde ek protokolle 2.700 TL kira desteği (ki dava dışı … Ltd Sti kiraya veren olması sebebiyle) vermesinin gerçekle bir ilgisinin var olmadığı, davalı ile dava dışı … Ltd Sti arasındaki 01.08.2018 tarihli Fesih Protokolü ve İbranamenin … Sözleşmesi ile direk bir ilgisinin var olmadığı, işyeri ile ilgili yapılan Kira Protokolün Feshi ve İbranamesi olduğu, tacir sıfatı taşıyan davalının, sözleşmenin adına ve tarihine atıf yaparak devredenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini açıkça üstlenmiş olduğuna göre, selefi için geçerli olan hak ve borçlara tabi olacağı hak ve borçlara tabi olacağı ve bu çerçevede işyerini kesintisiz işletme, kira/işletme yardımı ve cezai şart başta olmak üzere davalının sözleşmeden kaynaklanan her türlü hak ve borçların tarafı olduğu, Davalı …’in 2017 ve 2018 yıllarında satışlarının sırayla 5.553,45 TL ve 49.576,63 TL olduğu, bu yıllarda sırasıyla zarar 20.693,86 TL ve 55.331,24 TL olduğu, sermayenin yine sırayla 35.000,00 TL ve 35.000,00 TL olarak gerçekleştiğinden cezai şart olarak 57.800 TL nin kabul edilmesi halinde davalının ekonomik mahvına sebep olabileceğinin anlaşıldığı, takip konusu yapılan 2.700 TL ile ilgili olarak davalının davacı şirkete davacı şirketin de dava dışı … AŞ’ye faturalar düzenlediği görülmekle birlikte bir ödeme kaydına rastlanmamış, buna dair bir ödeme belgesi de sunulmadığı tespit edilmiş olmakla davalının katkı payı bedelinden sorumlu olmadığı kanaatlerine varılmıştır. Bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte 17/05//2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplama dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının …. icra müdürlüğünün 2018/… e. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin cezai şart alacağı yönüyle %75 indirim uygulanarak 14.450,00-tl üzerinden devamına, şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olmaması nedeniyle icra inkar tazminat taleplerinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin cezai şart alacağı yönüyle %75 indirim uygulanarak 14.450,00-TL üzerinden DEVAMINA,
Ek katkı bedeline ilişkin taleplerin REDDİNE,
Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.700,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 987,07-TL harcın peşin alınan 730,69 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 256,38-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 730,69 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 236,15 TL ile bilirkişi ücreti 2.200-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.477,25-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 2.088,32 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 450,00 TL yargılama giderinden davalının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 70,65 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır