Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1142 E. 2019/476 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1142 Esas
KARAR NO : 2019/476 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2019
.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket düğün sektöründe faaliyet gösteren işletmelere … portalı üzerinden reklamasyon ve tanıtım hizmeti verdiğini, Müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili ile İstanbul … İcra Müdürlüğü …E.Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, Borçlu, icra takibinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu,Davalı borçlunun yetki itirazı iddiası yerinde olmadığını, İ.İ.K. M.50 Hükmü gereğince Hukuk Muhakemeliri Kanunu’ndaki şartlara uygun olarak taraflar icra dairesinin yetkisine ilişkin olarak yetki sözleşmesi yapabileceklerini, Müvekkili şirket ile borçlunun aralarında imzalanan sözleşmenin 9.9. Maddesi gereğince taraflar arasında yetki sözleşmesi yapmış olduklarını davaya konu icra takibi bu sözleşmeden kaynaklı bir borç sebebiyle sözleşmede belirtildiği üzere yetkili olan istanbul icra dairelerinde başlatıldığını, müvekkilinin alacağının sözleşmeye ve cari hesaba dayandığını belirtmiştir. Müvekkili ile davalı arasında 14/07/2017 Tarih … Sözleşme no’lu sözleşme ile toplam 1.947,00 TL ödenmesi kararlaştırıldığını, Bunun üzerine 24/07/2017 Tarihinde 1.947,00 TL tutarında e-fatura davalı … adına müvekkili şirket tarafından tanzim edildiğini faturalar her hangi bir itiraza uğramadığını, Anacak davalı kendi…hesabından şirketin … hesabına EFT yolu ile 500,00 TLödeme haricinde başkaca ödeme gerçekleşmediğini, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.7. Maddesi hükmü gereğince davalı, müvekkili şirketin defter ve muhasebe kayıt ve belgelerini kesin delil olarak kabul ettiğini,Müvekkili şirket, sözleşmeye uygun olarak sözleşme imzalandıktan sonra davalı’nın işletmesi olan “… …/BAY-BAYAN” adı altında sözleşme süresince (14/07/2017-17/07/2018)… portalı üzerinden davalının firmasına reklamasyon ve tanıtım hizmeti verdiğini, sözleşme süresi dava tarihi itibariyle sona erdiğini,davalıya sözleşme süresi içerisinde internet sayfası uzantısı üzerinden hizmet verdiğini, sözleşme bitiminden itibaren bu uzantı üzerinden kısa da olsa tanıtımının devam ettiğini, müvekkili şirketin firmalarla müşterilerin iletişime geçebileceği bir alan olarak bir kullanıcı paneli oluşturduğu ve bu panel üzerinden internet sitesini ziyaret eden kişilerle reklamasyon ve tanıtım hizmeti alan firmalar iletişim kurabilmekte olduğunu, müvekkili şirket davalı şirket adına bir kullanıcı paneli oluşturmuş ve borçlu davalı şirket bu kullanıcı paneli üzerinden site ziyaretçisi 25 çift firmayla iletişime geçmek istediğini, firma 19 çift ile iletişime geçtiğini, Müvekkil şirketin internet sitesinde, davalının işletmesinin yer aldığı sayfa 14-07/2018-13/07/2018 tarihleri arasında toplam 2.680 galeri ziyaretine, 100 sayfa ziyaretine sahip olduğunu, sayfa istatistikleri mevcut olduğunu, müvekkil şirketle davalı arasında imzalanan sözleşme davalının ticari işletmesiyle alakalı olduğunu bu sebeple aradaki ilişki ticari bir iş olduğunu ve talep edilen faiz de ticari işlerde uygulanan avans faizi olup hiçbir şekilde yasaya ve usule aykırı olmadığını, Müvekkili tarafından sözleşmeye ilişkin tüm yükümlülükler eksiksiz olarak yetiri getirildiği fakat sözleşmede kararlaştırılan bakiyeye ilişkin toplamda 500,00 TL Ödeme haricinde başkaca herhangi bir ödeme yapılmadığını, Davalı, takibi sürüncemede bıraktığını ve nihayetinde borcu ödemeye çalışmadığını, iş bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … E.Sayılı dosyası ile icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’si olmak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delilde bildirmemiş yargılama yokluğunda yapılarak karara bağlanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap ve fatura alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptaline yöneliktir.
Dava dilekçesi,deliller, icra takip dosyası, faturalar, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı değerlendirilmiştir.
İstanbul …İcra Dairesi … E. Sayılı icra takip dosyasından 14.08.2018 tarihinde takip başlatılmış ve ödeme emri 27.08.2018 tarihinde borçluya tebliğ olmuş ve borçlu vekili tarafından 31.08.2018 tarihinde borca, faize, ferîlerine ve yetkiye itiraz edilmiştir. Süresinde yapılan itiraz doğrultusunda takip durdurulmuş ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 28.12.2018 tarihinde itirazın iptali davası açılmıştır. Yetki itirazında yetkili yer gösterilmediği için yetki itirazı usulüne uygun yapılmadığı için reddi gerekmiştir.
Bilirkişi Kurulu raporunda; davacı şirketin kesilen e arşiv faturasını yevmiye defterine kaydettiğini,ticari defterlerini e-defter olarak tuttuğunu, davalının davacı şirketin kayıtlarında 1.447,00 TL borçlu gözüktüğünü, 24.07.2017 tarihli 1.947,00 TL miktarlı düzenlenmiş e-arşiv faturalarının elektronik ortamda iletildiği, karşı tarafça okundu bilgisinin davacı şirketin ve davalının sistemlerinden görüldüğü ve faturalara herhangi bir itirazın olmadığını, davalı tarafından davacı şirketin …hesabına 500,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın…’s Club (../Bayan) isimli işyerinin google arama motorunda aratıldığında davacı şirketin sahip olduğu …sayfasının ilk sayfasında çıktığını, davacı tarafından davalı tarafın işletmesinin tanıtımının yapıldığı sayfalardaki müşteri ziyaretleri ve geri dönüşlerine ait analiz, veri ve raporların davacı şirket merkezindeki yerinde incelenen sistem kayıtlarındaki verilerle karşılaştırıldığını ve raporların birbirleriyle uyumlu olduğunu, davalı tarafın hizmetten yararlandığını tüm değerlendirmeler sonucu davalının borçtan sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, belirtilmiştir.
Davacı şirket ticari defterlerinin TTK:67. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulduğu ve HKM:222 uyarınca lehine delil oluşturduğu anlaşılmaktadır.Takibe konu asıl alacak miktarı davacı ticari defterlerine usulüne göre işlendiği sabittir. 6762 Sayılı TTK’nın 23. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Bu doğrultuda faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Faturaya tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde (mücerret) itiraz edilmemiş olması hâli, sadece o faturanın miktar ve fiyat yönünden içeriğini kabul anlamını taşır. Bu durumda faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; Davalının tebellüğ ettiği ve kayıtlarına aldığı e-faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla davalı, faturanın miktar ve fiyat yönünden içeriğini kabul etmiş sayılmaktadır. Ayrıca hizmetin verildiğine ilişkin internet sitesinde müşteri görüntülenme, beğeni ve geri dönüş hareketleri mevcut olup kullanıcıların davacı şirketin sağladığı sistem üzerinden davalının işletme sayfasından sözleşme tarihi boyunca aktif olarak fiyat teklifi alabildiklerine ilişkin internet sayfası ekran görüntüleri ile de mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari avans faizi talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde tüm borca itiraz etmiştir. Gene davacı şirket ticari defterlerine takibe konu alacak miktarını usulüne uygun kaydettiği, davalının ise ticari defterlerini bilirkişi incelenmesi için mahkememiz dosyasına ibraz etmekten kaçındığından kayıtların aleyhine delil teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Hizmetin alındığı, hizmet fiyatının ne kadar olduğu karşılıklı imzalanmış sözleşme hükümleri ve kredi kartı mail order formları kapsamında bellidir. Böylelikle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. İcra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
Davalının HMK:128 maddesi uyarınca dava konusu iddia olunun hususları inkar etmiş sayıldığı , dosyadaki mevcut delil ve değerlendirme sonucuna göre inkar ettiği durumlara itibar edilmemiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 1.447,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yıllık %19,50 oranında avans faizi üzerinden aynen DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20 si oranında (289,40 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 1.447,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 98,84-TL harcın peşin alınan 35,90 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 62,94-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 5 adet posta-tebligat gideri toplamı 55,40-TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 880,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 976,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır