Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1132 E. 2020/758 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1132 Esas
KARAR NO : 2020/758 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı tarafından üretilen …Programının davacıdan alınmış olduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince davacının programı davalının merkez iş yerinde ve davalının belirlediği iki şubesinde bir ay süreyle deneme amacıyla kurmuş olduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince bir aylık deneme süresi içinde davanın bir ücret talep etmeyeceğini kabul etmiş olduğunu, davalının ise bir aylık deneme süresi sonunda programı satın almaya karar verdiğinde 17.000,00 TL program bedeli ve 3.060 TL KDV olmak üzere toplam 20.060,00 TL satın alma bedelini, davacıya ödemeyi kabul etmiş olduğunu, davalı şirketin diğer şubelerinde kurulmaya başlanmış olduğunu, programın bugüne kadar davalı şirketin 18 şubesine kurulmuş olduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşmada sadece merkez ve iki şubeye program kurulması gerekirken davacının ek bir ücret talep etmeden 18 şubeye programı kurmuş olduğunu, satın alma işleminden sonra davacının 05.06.2017 tarihinde 104066 nolu 20.060,00 TL bedelli faturayı düzenleyerek davalıya göndermiş olduğunu, davalı şirketin fatura bedelinin 5.000 TL’sini davalı şirket ortaklarından Nedim Kaya’nın kredi kartı ile ödemiş olduğunu, davalı şirketin bakiye 15.060,00 TL ‘sını ödememiş oldğunu, davacının defalarca bakiye alacağı talep etmesine rağmen davalının bakiye alacağın ödenmesi için davalıya yazılı bildirimde bulunulmuş olduğunu, davacı şirketin tüm sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen davalı şirketin satın aldığı… PROGRAMI’nın ücretini ödememiş olduğunu, açıklanan nedenlerle, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasındaki icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davalı ile davacı arasından … Mamul Otomasyon programı kurulum ve satın alma hususunda görüşmeler yapılmış, davacı tarafından mail ekinde gönderilen teklif ve sözleşme tasarı gereğince işlemlerin yürütülmüş olduğunu, neticesinde taraflar davacı tarafça iş bu programın davalı tarafından şirket merkez ve şubelerinde kurulması, tam ve eksiksiz şekilde kurulumu sağlanıp sorunsuz bir şekilde işler hale geldikten sonra 1 aylık deneme süresi boyunca davalıca denenmesi ve deneme süresi sonunda programdan beklenen ve davacı tarafça taahhüt edilen şekilde çalışması halinde davalı tarafından satın alınması konusunda anlaşılmış olunduğunu, ancak davacı şirketin iş bu anlaşmadan kaynaklanan ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemiş ve tüm uyarılara karşın programı sorunsuz olarak denemeye sunmak üzre işler halde teslim edememiş olduğunu, iş bu otomasyon sisteminin taraflar arasındaki anlaşma gereğince, müvekkilinin gerçekleşmesini beklediği özellikleri taşıyacak ve davacı tarafça taahhüt edilen ve beklenen faydayı sağlayacak şekilde çalışmamakta olduğunu, davacı tarafın teklifinde ve ekinde taahhütlerinde yer alan uygulamalar çalışmamış ve otomasyon sisteminde sürekli sorunlar oluşmuş olduğunu, davacı ile varılmış olan anlaşmada sistemin eksiksiz, ayıpsız ve teklifte belirtilen işleri yapar halde teslimi sonrasında bir aylık deneme süresi öngörülmüş ilen, davacı tarafından sistem taahhüt edilen şekilde teslim edilmediğinden davalı şirketin denemeyi tam anlamıyla yapabilme ihtimalinin hiç doğmamış olduğunu, davacının teklifinde yer alan 1 aylık deneme süresinin bir türlü başlatılamamış olduğunu, açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davalı aleyhine başlattığı icra takibi ve davalıya yönelttiği iş bu haksız davada kötü niyetli olan davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davada uyuşmazlık konusu;…mamül programının sözleşmeye uygun şekilde kurulumunun gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, programın düzgün çalışır vaziyette olup olmadığı,program kurulumu nedeniyle eser ücreti alacağının doğup doğmadığı, doğduysa miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, Cevap Dilekçesi, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 16.412,82 -TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi heyeti tarafından verilen 30/10/2020 tarihli raporda; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2017 ve 2018 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK, İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2017 ve 2018 yıllarına ait E-Yevmiye, E- Kebir Beratlarının süresi içinde alınmış, ancak, 2017 ve 2018 yılı Envanter defterleri bulunamadığı için incelemeye sunulamamış olduğundan, takdirin Mahkemeye ait olduğu, Taraflar arasında düzenlenme tarihi tespit edilemeyen ve sadece Davalı tarafın imzasını taşıyan 20.060,-TL değerli bir sözleşmenin bulunduğu, takip konusu borcun bu sözleşme konusu … Otomasyonu programının satışından kaynaklanan bakiye borç olduğu, sözleşmeye göre deneme süresinin bir ay olduğu vc uzatılamayacağı, servis formlarına göre programın yaklaşık 10 ay süreyle davalı şirket tarafından kullanılmış olmasının, kısmi ödeme yapılmış olmasının taraflar arasında bîr sözleşmenin bulunduğu şeklinde değerlendirilebileceği, Teknik olarak dava konusu yazılımın ayıplı olduğu ile ilgili bir delil bulunamadığı, Davalı şirketin TBK.m.474/I gereğince programla ilgili gözden geçirme ve ayıp ihbarı yükümlülüğünü süresinde ve usulünce yerine getirdiğinde ve eseri kabul etmediğine ya sözleşmeden döndüğüne dair bir tespit bulunmadığından, TBK..m.477’ye göre mevcut haliyle kabul etmiş sayılabileceği, Davacı yan kendi Ticari defterlerinde Davalı yandan takip tarihi olan 06/04/2018 tarihi itibari ile, 7.216,36 TL alacaklı olduğu, ancak, Davacı tarafından sehven yapılmış olduğu tespit edilen düzeltmeler yapıldığında, Davacı tarafın 06.04.2018 icra takip tarihi itibariyle alacağının 15.059,58 TL olacağı, Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, Davacı yan’a 06.04.2018 takip tarihi itibariyle 15.059,58 TL borçlu olduğu, Davalı tarafından Davacı yan’a düzenlenmiş bir iade faturası bulunmadığı, davacı tarafından muhasebe kayıtlarında gerekli düzeltmeler yapıldığında, Taraflar arasında cari hesap farkının bulunmadığı, Davacı yan’ın 06.04.2018 tarihli icra takibinde asıl alacağı 1.352,82 TL İşlemiş faiz talep etmiş olduğu, ancak tekrar işlemiş faiz hesabı yapılmış olunduğunda, işlemiş faiz tutarının 1.102,29 TL hesaplanmış olduğu, buna göre Davacı yan lehine karar alınması durumunda davacı şirketin takip tarihi itibariyle 15.059.58 TLAsıl Alacak +1.102,29 TL işlemiş Faiz olmak üzere toplam 16.161,87 TL alacaklı olduğu. Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan takip talebinde belirtmiş olduğu üzere, TTK.m.1530/7 gereğince icra takip tarihi olan 06/04/2018 tarihinden itibaren, asıl alacağa işleyecek yıllık %l0,75 Ticari Temerrüt Faizi oranında ve değişen oranlarda faizi talep edebileceği, Tarafların icra inkar tazminatı ve diğer taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu, Sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 12/11/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Davacı tanığı … duruşmada alınan beyanında ” Tanıklık ücret talebim yoktur.Ben, yaklaşık 2-3 yıl önce … teknik destek ekibinde teknisyen olarak çalışıyordum, şuan çalışmıyorum, … gıda ürünlerinin İstanbul ili ile beraber Türkiye’nin diğer illerinde Samsun-Uşak gibi yaklaşık benim kurduğum 10-12 program olmuştur. Üretim-sevkiyat ve satış ağını yönetmeye yardımcı olan bir programdır. Programları kurduktan sonra gerekli eğitimleri şube çalışanlarına verdik, buna ilişkin gerekli notları servis formlarına işledik, program online ve offline olarak çalışabilmektedir, ufak-tefek şikayetler alıyorduk, sisteme ürünün nasıl ekleleneceğine dair gibi şikayetler yöneltiliyordu, bunlara gerekli bilgiler verilerek eksiklikler tamamlanıyordu, bağlantı hatası olabilecek bir durum yok, sistem offline olarak çalışan bir programdır gün sonu mail gelmesi ile alakalı bir kaç şubeden şikayet gelmiş olabilir, … şubedeki internet bağlantı hatalarından kaynaklıdır, mail sistemindeki işleyiş internet bağlantısına ihtiyaç duyar sadece, dedi. Soruldu. …şirketi yaklaşık 1,5-2 yıl süre bu programı kullandı” diyerek beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı : … duruşmada alınan beyanında ” Tanıklık ücret talebim yoktur…. şirketinde genel koordinatörüm,…firması yetkilileri şubeler arası sipariş programlarının işveren şirketimim ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklerde olduğunu söylediler, deneme olarak bir kurulum gerçekleştirildi, yaklaşık bir hafta kala şirketin genel merkezinden şubeler arası üretim-sevkiyat ve satış ağını yönetmeye çalıştık, ancak program hatalar verdi, şubelerimiz internet üzerinden sipariş verdiğinde ürünler merkeze eksik geliyordu bazende hiç gelmiyordu, gelen siparişleri faturaya dökemiyorduk, bu sistem internet olmadığı zaman çalışmıyordu, offline çalışma özelliği yoktu, bir haftadan sonra daha programı kullanmadık eski mail bildirim sistemimize geri döndük, dedi. Soruldu. Biz sistemi aktif olarak kullanamadık servis hizmeti verilmiş olabilir ancak hatalar bir türlü giderilemedi., Dedi. Soruldu. Sistem merkezde kuruludur, her şubeye bir … ve Şifre veriliyor, şubeler oradan sisteme bağlanıyorlar ve sipariş vermeye çalışıyorlardır, sistem her şubeye kurulmuyordu.” diyerek beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı : … duruşmada alınan beyanında ” Tanıklık ücret talebim yoktur .Ben … Gıdada sevkiyat müdürüyüm, Şubeler arası genel siparişleri alıp sevkiyatı sağlamak için program ihtiyacımız oldu, ayrıca satılan ürünlerin e-faturaya aktarılması hususunda bir programa ihtiyacımız vardır, program şirkette benim kullandığım bilgisayara yüklendi, diğer şubelere link veriliyordu, internet üzerinden şirket merkezimizle iletişime geçiliyordu, ancak verilen siparişler bize eksik geliyordu, mükerrer girişler oluyordu, şöyleki şube tek ürün talep etmesine rağmen sistem sanki 2 ürün istemiş gibi gösteriyordu, bu da fazladan üretime sebebiyet oluyordu, sistemin offline çalıştığını bilemiyorum, Türkiye genelinde 22 şube bu sisteme dahil edildi, ancak sağlıklı çalışma olmadı, bir hafta 10 gün kadar sistemi kullandık, ayrıca şirket genel merkezindeki diğer departmanlarada sistem kurulmuştu, servis çalışmaları oradaki hataların giderilmesi için bir müddet daha sürmüş olabilir, benim bölümümde sevkiyat aşamasındaki servis çalışmaları en fazla 10 gün kadar sürmüştü, daha sonra program kullanılmamıştır. Sistem kurulduktan sonra gerekli eğitimler verildi.Teknik hizmetler internet-Telefon ve fiziki olarak verildi. Bu eğitim sürecide bir hafta – 10 gün kadar sürmüştür. Program ürün siparişlerini e-faturaya süreç boyunca hiç dökemedi,” diyerek beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmada alınan beyanında; ” Ben yaklaşık 2,5 sene önce İntek Bilgisayar şirketinde çalışıyordum ayrıldım. Ayrıldığım döneme kadar yaklaşık 4 sene çalıştığım dönem var. Ben şirkette teknik ekipte görev alıyordum. Yazılım , kurulum , eğitim ve destek çalışmalarında görev alıyordum….Gıda personeli yeni ürün eklenemediğine yönelik şikayette bulunuyordu. Bununla ilgili bize verilen talimatlarda şubelerin yeni ürün eklemeleri fiyat politikası gereği yasak olduğu bilgisi verilmişti bize ancak biz gene yardımcı olmaya çalışıyorduk . Biz merkezden izin almak suretiyle yeni ürünlerin sisteme eklenmesini sağlayabiliyorduk. Şikayetlerde sistem üzerinden gönderilen maillerin internetin olmamasından kaynaklı alınamaması yönünde idi. Bu kurulan sistem ürün siparişi , satışı , sevkiyatı ,üretimi , raporlaması anlamında hizmetler veriyordu. Ben davalı şirketin Türkiye genelindeki yaklaşık 15-16 şubesindeki yazılım kurumlarını ve eğitimlerini bizzat yerine getirdim. Bekar olmam dolayısıyla esnek çalışma saatlerim oluyordu. İşletmelerde akşam saatlerinde açıktı eğitimlerin verileceği personeli davalı şirket kendi belirliyordu. Belirlenen personele yazılım kurulduktan sonra sistemin nasıl çalışacağı yönünde gerekli eğitimleri veriyordum. Bunun dışında garsonlara masa, sipariş alma dahilindeki gerekli yazılım eğitimlerini, kasiyerlere de hesap alma eğitimini verdim. Yazılım sistemi online ve offline çalışmaktadır. Bilgisayar içindeki raporların mail gönderilmesi hususunda sistemlerin açık tutulması hususunda davalı şirket çalışanlarına bilgi veriyorduk. Bazen tanımlanan süreden önce bilgisayar kapanmış olduğu zaman mail iletiminde sorun yaşıyorduk. Soruldu: davalı şirkete verilen hizmetler yaklaşık 1,5 sene kadar sürmüştür soruldu, sipariş sevkiyat işlemleri online olarak yürütülmekte idi, şubelerin merkezden ne kadar miktarda ürün talebi olduğunu bildirmesi online sistem üzerinden gerçekleşmekte idi. Ancak ben şubeler bazında kurumlar ile ilgileniyordum …. Bilgisayarın genel merkezindeki sipariş sevkiyatı kurulumları ile ben ilgilenmiyordum. Şirket merkezinde … ilgileniyordu benim bildiğim kadarıyla sipariş sevkiyatı ile ilgili bir şikayet olmadı siparişler telefon üzerinden de verilebiliyordu. Soruldu: adisyon sistemi …de çalışan bir sistemdir ayrıca tanıklık ücret talebim de yoktur” diyerek beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davacı tarafından 28.03.2018 tarihinde mail ile gönderildiği, ihtarname yazısında, dosyaya beyan edilen, cari hesaptan kaynaklanan 15.060,00 TL tutarında borcun 2 gün içinde ödenmesi aksi taksirde cari hesaptan kaynaklanan borç için yasal yollara başvurulacağının bildirilmiş olduğu tespit edilmiştir.Davacı tarafın 06.04.2018 icra takip tarihi itibariyle alacağının 15.059,58 TL olacağı, Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, Davacı yan’a takip tarihi itibariyle 15.059,58 TL borçlu olduğu karşılıklı defter incelemesi sonucu ortaya çıkmıştır.Tanık anlatımları dikkate alındığında davalı şirket 1 aylık deneme süresini aşan süreler boyunca program kullanımına devam ettiği, kısmı ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Davalının davacının oluşturduğu programın kendi işletmelerinde verimli şekilde kullanılmadığı, hataların sürekli oluştuğu yönündeki iddialarına … Mamul Üretim Ve Satış Otomasyonu programının ayıplı olduğuna ilişkin süresinde bildirim yaptığına ilişkin somut delil ibraz edemediğinden itibar edilmemiştir. Davalının Türkiye geneli yaklaşık… Fırını adlı 22 şubesine programın kurulduğu, davacı şirket çalışanları tarafından davalı şirket personeline gerekli eğitimlerin verildiği tespit edilmiştir. Davalı şirketin mail yazışmalarında programın kullanımı ile ilgili çeşitli hataların davacıya bildirildiğine dair yazışmalar olsa da davacı şirketin davalı tarafın bildirdiği sorunların çözümüne ilişkin gerekli çalışmalar yaptığını gösterir servis formlarını dosyaya ibraz ettiği tespit edilmiştir. Dava dosyası kapsamında 09.02.2017 ile 30.03.2018 tarihleri arasında taraf şirketler arasında programın teknik sorunlarına ve sağlanan çözümlere ilişkin yazışmalar görülmektedir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmıştır.Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser meydana getirilirken, işsahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici bu durumu hemen işsahibine bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur. (TBK 472/3) Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir. (TBK 473/1) Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanabilir.Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler.(TBK:125/3-1.cümle) TTK ‘nın 23. Maddesinin 3. Fıkrasında açıklandığı gibi alıcı ayıp iddiasında ise 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerekmektedir. Ancak açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ile ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa satıcıya ihbar ile yükümlü olduğu açıklanmıştır. Görüldüğü gibi davalı taraf teslim aldığı ürünler hakkında ayıp ihbarında yasal süre içerisinde bulunmadığı görünmektedir. Bu nedenle davalı tarafın savunmalarına itibar edilmemiştir.
TTK 1530/(4) “Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır: a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.(…)” hükmü gereğince Bilirkişi raporunda hesaplanmış işlemiş faiz miktarı 1.102,29 TL uygun bulunmuştur.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari avans faizi talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 15.059,58 TL asıl alacak ile 1.102,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.161,87 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 15.059,58 TL asıl alacak ve 1.102,29 TL İşlemiş faiz üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,

Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 250,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 1.104,01 TL harcın peşin alınan 280,29 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 823,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 280,29 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 99,20 TL ile 3 Adet bilirkişi ücreti 2.250,00 -TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.390,30 -TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 2.353,72 TL yargılama giderinin davalından alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekili tarafından yapılan 2 adet posta-tebligat gideri toplamı 38 TL yargılama giderinden davalının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 0,58 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır