Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1117 E. 2020/116 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1117 Esas
KARAR NO : 2020/116

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı borçluların delil niteliğindeki müvekkili banka kayıtları gereğince müvekkili bankaya borçlu olduklarının tartışmasız olması, müvekkilinin bankaya borçlu olduklarının farkında ve bilincinde olmaları , yapılan icra takibi ve icra takibine konu taleplerin usul ve yasaya uygun olması gibi nedenler ile davalının haksız ve hukuka aykırı alacağın tahsilini sürüncemede barıkma amacına matuf hiçbir gerekçe içermeyen kötü niyetli itirazlarının iptaline karar verilmesi gerektiğini, davalı borçlu …A.Ş ile imzalanan kredi sözleşmesi çerçevesinde müvekkili bankadan kredi kullandığını, diğer borçlu … ‘in müşteri sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmaları nedeniyle davalı … Tekstil’in müvekkili bankaya karşı olan borçlarının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını kredi sözleşmeleri çerçevesinde kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine , muaccel olan ve temürrüde düşülen borçların ödenmesi için yasal hükümler ve sözleşmesel kabuller gereğince gerekmemekle birlikte borçlulara kredi hesaplarının katı ile borcun ödenmesi ihtarının keşide edildiğini, keşide edilen bu ihtara rağmen borçların ödenmemesi üzerine ödenmeyen alacakların tahsili için müvekkili banka tarafından yasal işlemlere başlandığını bu çerçevede borçlular aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını ve genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun müvekkili bankaya borçlu olduklarını bilmelerine karşın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili banka tarafından başlatılan icra takibine, yetkiye ve borca itiraz ettiklerini beyan ederek açıklanan nedenler ile davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasına ilişkin tüm itirazlarının iptaline ve icra takibinin aynen devamına, takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere müvekkili bankaya inkar tazminatı ödemelerine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, yetkisiz yerde başlatılan icra takibinin geçersiz bir icra takibi olduğunu , müvekkillerinin adresi Bakırköy adliyesi sınırları dahilinde olduğunu, davacının adresinin ise, İstanbul Anadolu adliyesi sınırları dahilinde bulunduğunu, oysa dayanak icra takibi İstanbul adliyesinde başlatıldığını, dayanak icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı açıkça ortada olmakla, huzurda görülen davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, dayanak icra takibi 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanununa aykırıdır. İş bu yasaya göre; “Hazine ve Maliye Bakanlığının 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirdiği işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.” Oysa huzurda görülen davada, Hazine ve Maliye Bakanlığının 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleşen bir sözleşmesel ilişki bulunmadığını,.kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için aksi düşünülecek olsa ve bankaların her türlü işleminde dövize endeksli takip yapabileceği beyan edilse dahi, iş bu sefer Anayasa’ya aykırılık durumu söz konusu olur. Sayın mahkemeni somut norm denetimi kapsamında konuyu Anayasa Mahkemesine intikal etmesini ve sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, dayanak icra takibinde alacak iddiasına konu belgeler ödeme emri ile birlikte müvekkillerimize tebliğ edilmediğini dayanak icra takibinin geçersiz olduğu açıkça ortada olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile müvekkillerinin kredi itibarını haksız yere sarstığını, bu sebeple, dayanak icra takibinin % 20’sinden az olmamak üzere, davacı tarafın kötüniyet tazminatından sorumlu tutulmasını talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Davacı tarafından davalılar aleyhine İİK ‘nın 67. Maddesi uyarınca itirazın iptali davası açılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosya banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Dosya kapsamından da anlaşılacağı gibi davacı taraf davalı borçlu şirketin davacı bankadan kredi kullanması nedeni ile kullanmış olduğu krediyi ödememiş olması göz önüne alınarak kredi borçlusu ve kefiller hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünce toplam 8.910.0462,40 TL bedel üzerinden alacak takibi yaptığı bu takibe davalı borçlu ve kefillerin itiraz ettiği takibin durması üzerine itirazın iptali davası açılmış ise de duruşmaya gelen davacı vekili 06/02/2020 tarihli celsede imzası ile doğrulamış olduğu beyanı doğrultusunda davalıların icra takibine vaki itirazlarından feragat ettiklerini bu nedenle davanın konusuz kaldığını ayrıca yargılama gideri , icra inkar tazminatı ve ücreti vekalet talepleri olmadığını açıklamış olduklarından bu nedenle itirazın iptali davasının konusu kalmadığından bu dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan dava hakkında taraflar vekillerinin beyanları dikkate alınarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44.650,57 TL harçtan ilam harcı olan 54,40 TL ‘nin mahsubu ile fazla alınan 44.596,17 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Taraflar vekilleri lehine ücreti vekalet istenmediğinden, taktirine YER OLMADIĞINA,
4- İcra inkar tazminatı istenmediğinden taktirine YER OLMADIĞINA,
5- Tarafların yapmış oldukları yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2020

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır