Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1115 E. 2022/219 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1115 Esas
KARAR NO : 2022/219
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili … 17/09/2017 tarihinde saat 08:00 sıralarında … Mahallesi … Caddesi üzerinde Ferhatpaşa istikametine doğru yolun sağ tarafından yaya olarak işe giderken, davalılardan …’in, mülkiyeti kendisine ait, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile müvekkiline arkadan çarptığını, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin başından ve sol bacağından ağır şekilde yaralandığını, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalılardan …’in tam kusurlu olduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/… soruşturma sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da davalı …’in asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, aynı bilirkişi raporunda müvekkili …’un ise kusurunun omadığının tespit edildiğini, müvekkilinin maruz kaldığı kaza neticesinde meydana gelen yaralanma nedeni ile meşakatli bir tedavi gördüğünü, cerrahi operasyonlar geçirdiğini, başından ve sol bacağından yaralanan müvekkilinin kafasına 55 dikiş atıldığını ve sol bacağına kalcı platin takıldığını, davacıda kalıcı iş gücü kaybının da meydana geldiğini, davalı …’in tam kusurlu olarak kendisine çarpması nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını, evli ve iki çocuk babası olan davacının bir çocuğunun öğrenci olup ailede müvekkilinden başka çalışanın bulunmadığını, çalışması dışında başka bir geliri bulunmayan müvekkilinin kaza sonrası 7 ay gibi bir süre çalışamadığını, maddi sıkıntılar yaşadığını ve aile çevresinden aldığı destekle hayatını idame ettirdiğini, davalı …’in tam kusurlu olarak müvekkiline çarparak yaralamasına rağmen olay yerinden kaçtığını, müvekkilini hastaneye dahi götürmediğini ve kaza sonrasında hiçbir şekilde destek olmadığını, müvekkilinin yaralanmasına neden olan davalılardan …’e ait … plaka sayılı aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, bu nedenle davacının maddi zararının giderilmesi için 24.09.2018 tarihinde davalı şirkete yazılı müracaatta bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından zararını karşılamaktan uzak bir teklif sunulduğunu ve kabul edilmediğini, şimdilik 100,00-TL Tedavi ve Yol Gideri, 900,00-TL Geçici ve Kalıcı İş gücü kaybı olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 70.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığı Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davacının talep ettiği geçici iş göremezlik taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, haksız davanın reddine, davacı delillerinin taraflarına tebliğine, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına beyanla davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili süresinde verilmeyen olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı ve geçersiz olup, müvekkilinin, aleyhindeki davaya e-devlet sistemine bakarken 19/05/2019 tarihinde muttali olduğundan, davaya cevaplarının süresinde olduğunu, davacının yaralanması ile sonuçlanan 17.09.2017 tarihli müessif trafik kazasına, müvekkili davalının karıştığı doğru ise de, müvekkilinin tam kusurlu olduğu ve davacının kusursuz olduğu iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın delil olarak dayandığı, savcılık safhasında dosyaya sunulan 16.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda, müşteki yayanın taşıt yolunda olmasına rağmen, Kara yolları Trafik Kanunu 68/a ve Kara Yolları Trafik yönetmeliği 138/a maddesi gereğince, kusurlu olduğunun hiçbir surette gözetilmediğini, ayrıca 25.09.2017 tarihli, Cd İzleme Tutanağı’ nda ” …’a çarpan Şüpheli … ‘e ait olduğu değerlendirilen beyaz renkli aracın görüntü kadrajına girdiği ve 08:11:20 de müşteki …’a çarptığı ancak olayın kamera görüntüsüne göre uzakta meydana geldiği ve net görülmediği ” şeklinde belirtildiğini, davacının kaza sonrasında, uğradığı yaralanma, vücut bütünlüğünün bozulması, işten kalma ve iyileşme sürecine ilişkin iddialarının Adli Tıp Kurumunca yapılacak inceleme sonrasında ortaya çıkacağını, müvekkilinin, kazadan sonra ambulans çağırdığını ambulansın arkasından hastaneye gittiğini , yaralının sağlık durumunu öğrendiğini ve sonrasında ,ifade vermek üzere emniyete gittiğini, sonraki süreçte, kazaya uğrayan davacıyı hastanede ve evinde ziyaret ettiğini, uzlaşma girişimlerinde bulunduğunu ve fakat davacı ve yakınlarının ,” biz hakkımızı mahkemede arayacağız ” diyerek uzlaşma girişimlerini sonuçsuz bıraktıklarını, talep edilen manevi tazminatın aşırı derece fahiş ve manevi tazminatın amacına aykırı bir talep olduğunu, açıklanan nedenler ve yargılama safhasında toplanacak delillerle sübut bulacak nedenlerle, açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 17/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının uğramış olduğu baş ve sol bacaktaki yaralanma nedeni ile maluliyete uğrayıp uğramadığı, sakatlığın ne derecede olduğu, tarafların kusur oranlarının ne olduğu, bu konudaki ceza davasının sonucuna ilişkin kararın çıkıp çıkmadığı, varsa davalıların sorumlu olduğu maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Adli Tıp Kurumu raporları, hastane raporları, savcılık ve ceza dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazıya cevap verildiği, davaya konu 17/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı araca ait hasar dosyası ve bu tarihleri kapsayan sigorta poliçesinin onaylı bir sureti mahkememize gönderilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilerek 2018/… Esas sayılı dosyanın gönderildiği, yapılan incelemesinde sanık … aleyhine müşteki … tarafından taksirle yaramalı suçu ile kamu davası açıldığı görülmüştür.
Davacı …’un … İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından, davalı …’in ise … İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından sosyo-ekonomik durum araştırmasının yapıldığı ve dosya içerisine alındığı görülmüştür.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce … plakalı araca ait 17/09/2017 tarihinden sonraki trafik kayıtlarının mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
… Hastanesi ‘ne yazılan yazıya cevap verilerek davacıya ait tüm tıbbi evraklarının, tüm grafilerinin dijital ve fiziksel ortamda gönderildiği görülmüştür.
… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davaya konu kaza sebebiyle davacıya 4.974,66-TL geçici iş görmezlik ödemesi yapıldığının bildirildiği görüldü.
17/02/2020 tarihli celsede davacı tanığı … beyanında: “Ben kazayı görmedim . Kaza anında Bursa’da ikamet ediyordum. Kazadan snora kardeşimin yanına hastaneye gittim. Durumu çok vahimdi. Yaklaşık 7 ay çalışamadı. Daha öncesinde çalıştığı iş yerinde mesaiye kalıyordu. Mesaiye kalamamaya başladı. İki tane çocuğu vardır maddi ve manevi olarak zararara uğramıştır. Çocuklardan biri 16-17 yaşındadır. Çocuk okulunu bırakıp çalışmaya başladı. Maddi anlamda kardeşimin ailesine ben destek oluyorum. Olayla ilgili bildiklerim bunlardır.” şeklinde,
17/02/2020 tarihli celsede davacı tanığı … beyanında: ” Ben olay anını görmedim. Aynı yerde ikamet ettiğimiz için hastanede gördüm. Davacının kafasına dikiş atılmıştı. Ayağına da platin takıldı. Yaklaşık 7 ay kadar da çalışmaadı. Güvenlik görevlisi olarak çalıştığı için bu süreçten dolayı da artık mesaiye kalamıyor. Çalışamıyor. Kazadan sonra hiper tansiyonu çıktı. İki çocuğu var. Bir çocuğu okuldan sonra çalışmaya başladı. Diğer çocuğu halen okuyor. Maddi ve manevi olarak sıkıntılar çektilen biz akrabaları olarak destek olmaya çalıştık. Kasım ayında bir beyin kanaması geçirdi tansiyondan dolayı şu an çalışacak vaziyette değil evdedir. Bildiklerim bunlardan ibarettir ” şeklinde,
29/06/2020 tarihli celsede davalı tanığı … beyanında: “Ben kardeşim ile aynı iş yerinde çalışıyorum. Kaza günü aynı araç içerisinde yolda gidiyorduk. Davacı taraf bir anda bariyerlerin üzerinden önümüze atladı. Normalde hızımız 40-50 civarıydı. Frene bastık 50-100 metre ileride durduk daha sonrasında ambulansı aradık. Kaza sonrasında hastaneye davacının yanına gittik. Durumunun iyi olduğunu öğrendik. Sonrasında karakola gidip ifade verdik. Kazadan sonra iki kere daha evlerine gittik. Bir miktar para teklif ettik. Ancak mahkemeye vereceklerini söylediler.” yönünde,
29/06/2020 tarihli celsede davalı tanığı … beyanında: “Kazayı yapan … benim yeğenim olur. Kaza yaptıkları gün beni aradılar. Kaza mahalline gittim. Sonrasında hastaneye gittim. Evlerinde ziyaret ettik. Davacı iyileşene kadar takipçisiydik. Mağduriyetlerini gidermek için bir miktar para teklif ettik. Fakat bizi kabul etmediler.” yönünde beyanda bulunmuşlardır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi … tarihli kusura ilişkin alınan rapor ile; ” A)-Davalı sürücü …’ in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, )-Davacı yaya …’ un kusursuz olduğu…” şeklinde kanaat bildirmişlerdir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi … tarihli kusur raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Tüm eksiklikler giderildikten sonra dosyanın davacının maluliyetine ilişkin Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildiği, … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 05 Ocak 2021 ve 04 Haziran 2021 tarihli rapor ile; “1. … oğlu 16.09.1973 doğumlu …’un 17.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a … 1) A% 5 E cetveline göre: %5,2 (yüzdebeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, 3. Tedavi süresince bakıcı ihtiyacı olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlar taraflar vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Taraf vekillerince Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan raporlara karşı beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Mahkememizce eksik hususlar giderilmekle dosyanın Aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdii edildiği, 05/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; “a) Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de
Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve
Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de
yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden
sonra düzenlenen poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel
yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/3089E. , 2021/3441K. , 2021/3834E.
2021/4568K. , 2021/17154E. , 2021/4325K. Sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş
değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant
Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b) Davacı … ’un hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 8.989,34 TL olduğu, Dava dışı SGK
tarafından yapılan ödemenin davalının kusuru oranında rücuya tabi kısmı davacının hesaplanan Geçici İş
Göremezlik Zararından tenzil sonrası bakiye Geçici İş Göremezlik zararın 4.014,68TL olduğu, kaza tarihi
itibariyle teminat limitinin 330.000,00 TL olduğu,
c) Davacı … ’un hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 70.362,11 TL olduğu, kaza tarihi
itibariyle teminat limitinin 330.000,00 TL olduğu…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı asil vekilince 22/01/2022 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuştur. Davalı … vekili 19/01/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Davacı vekilince 27/01/2022 tarihinde talep artırım dilekçesinin sunulduğu, harcın tamamlandığı görülmüştür. Talep artırım dilekçesi davalılar vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalı … vekilince talep artırım dilekçesine ve davaya itirazda bulunulmuştur. Davalı … vekili de 13/02/2022 tarihli dilekçesiyle talep artırım dilekçesine ve esasa ilişkin beyanda bulunmuştur.
Dosya kapsamından; 17.09.2017 tarihinde saat:08.00 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile İmam … caddesi … üzerinden … yönüne seyir halinde iken kaza mahalline geldiği esnada seyir istikametine göre aynı yönde yolun sağ tarafındaki banket üzerinde yürüyen davacı yaya …’a çarpması ile neticelenen …’un yaralandığı dava konusu trafik kazası meydana geldiği ve davacının bu sebeple maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu olayın meydana gelmesinde, davalı sürücü …’ in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ un kusursuz olduğu mahkememizce alınan 09/07/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporuyla tespit edilmekle ve ATK … İhtisas Kurulu’nun … ve … tarihli raporunda; davacının meslekte kazanma ve çalışma gücünden %5,2 oranında kaybettiği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, tedavi süresince bakıcı ihtiyacı olmadığı belirtilmekle; davacının geçici iş göremezlik zararının 8.989,34.-TL olduğu, dava dışı SGK
tarafından yapılan ödemenin davalının kusuru oranında rücuya tabi kısmı davacının hesaplanan geçici iş
göremezlik zararından tenzil sonrası bakiye geçici iş göremezlik zararın 4.014,68.-TL olduğu, kaza tarihi
itibariyle teminat limitinin 330.000,00.-TL ve sürekli iş göremezlik zararının 70.362,11 TL olduğu alınan aktüer bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; mülkiyeti … k’e ait olan … plakalı aracın kaza tarihini de
kapsayan dosyada mevcut 28/08/2017-28/08/2018 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk
Sigorta Poliçesi ile … Sigorta Anonim Şirketi ‘ne sigortalı olup anılan poliçede davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 330.000,00 TL tutarındaki ZMSS tedavi gideri teminat limitinin altında, davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı 330.000,00 TL tutarındaki ZMSS sakatlık teminat limitini altında kalmakta olduğu, davacının dosya kapsamında alınan aktüer bilirkişi raporuyla tespit edilen bakiye tazminat tutarının davacının kusursuzluğu da göz önüne alındığında maddi zararının 74.376,79.-TL olduğu ve davacının maddi zararının poliçede belirlenen teminat limitlerinin altında kaldığı dikkate alınıp bu doğrultuda her iki davalıya yöneltilen işbu maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 74.376,79.-TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönüyle temerrüt tarihi olan 08/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla), davalı … yönüyle kaza tarihinden (17/09/2017) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ispat edilemeyen tedavi gideri talebinin reddine,
Somut olayda davacı uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Buna göre manevi tazminatın miktarının tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyuan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatının miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23/06/2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; manevi tazminatın miktarı belirlenirken; tarafların kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, davacının maluliyet durumu ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve paranın alım gücü gözetilerek; 15.000,00-TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun düşeceği manevi tazminatların aynı zamanda bir zenginleşmeye sebebiyet veremeyeceği kanaatine varılmış,15.000,00.-TL manevi tazminatın davalı …’in dava konusu trafik kazasındaki %100’lük kusur oranı da dikkate alındığında kaza tarihinden (17/09/2017) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
74.376,79.-TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönüyle temerrüt tarihi olan 08/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla), davalı … yönüyle kaza tarihinden (17/09/2017) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
15.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden (17/09/2017) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.105,32.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin ve tamamlama harç olan 1.497,31.-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 4.608,01.-TL harcın tamamından davalı …’in sorumlu tutulmasına, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin ise 3.834,32.-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- 10.468,98.-TL vekalet ücretinin (maddi tazminat yönünden) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 5.100,00.-TL vekalet ücretinin (manevi tazminat yönünden) davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
6- Reddedilen manevi tazminat yönünden 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
7- Reddedilen maddi tazminat yönünden 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne verilmesine,
8- Reddedilen maddi tazminat yönünden 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 438,40.-TL, bilirkişi ücreti 850,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekalet harcı, 1.497,31.-TL peşin ve tamamlama harcı, 1.120,00.-TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 3.948,01.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 2.443,81.-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından yapılan 45,00.-TL yargılama giderinin 17,15.-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır