Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/110 E. 2020/370 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/110 Esas
KARAR NO : 2020/370
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili firma ile şirket arasında mevcut ticari ilişkiden dolayı cari hesaba dayalı oluşan borç sebebi ile davalı hakkında … İcra Müdürlüğünün 2018/16320 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalının haksız itirazda bulunması nedeniyle takibin durdurulduğunu, izah edilen sebeplerle dava sonucunda haksız çıkma ihtimaline binaen davalının mal varlığı üzerinde tedbir şerhi işlenmesine, itirazın iptaline takibin devamına %20 icra inkar tazminatı ile her türlü masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap uyarınca fatura alacağının bulunup bulunulmadığı var ise miktarının ne kadar olduğu, faturaya konu hizmetin verilip verilmediği, itirazın iptaliile icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2018/30282 E. sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün 2018/16320 E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 27.909,03 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/2 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali Müşavir … tarafından verilen 25/02/2020 tarihli bilirkişi kök raporunda, incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahini lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi 18.09.2018 itibariyle davalı şirketten 27.895,08 TL alacağının bulunduğu, takip tarihi itibariyle 13,95 TL işlemiş faiz miktarı talep edebileceği, mahkeme 17.12.2019 tarihli ara kararı gereği; davalı şirketin ticari defterlerini inceleme gün ve saatinde ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığından ticari defter incelemesi yapılmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Taraflar arasındaki cari hesap ekstresine yansımış faturalara davalı borçlu tarafından herhangi bir şekilde itiraz edilmediği, fatura içeriği ve miktarının kabul edildiği, sevk irsaliyelerinde faturaya konu malların teslim edildiği ve herhangi bir itirazın bulunmadığı böylelikle faturaya konu malların satışının yapılarak usulüne uygun davalı borçlu tarafa teslim edilmiş sayıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında; davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 27.895,08 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımından da davalı borçlu tarafından fatura borcu belirlenebilir nitelikte olup icra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2018/16320 E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20’si oranındaki 5.579,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.186,35 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.906,47 TL harcın peşin alınan 476,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.429,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 476,62 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 182,60 -TL ve 1 adet bilirkişi ücreti 900,00 TL, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.123,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır