Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1099 E. 2019/573 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1099 Esas
KARAR NO : 2019/573

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ‘Teknik Hizmet, Danışmanlık Hizmeti Verilmesi ve Alım Satım İşlerinin Yapılması’na dair sözleşme imzalandığını, sözleşmenin; İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Hadımköy Mahallesi,…Pafta,… Parsel sınırlarında yer alan alana dair verilecek teknik hizmet, danışmanlık ve alım-satım işini kapsadığını, 15/01/2015 tarihli sözleşme gereği davalının ‘İşveren’, davacının ‘Yüklenici’ sıfatına haiz olduğunu, işbu sözleşmenin 01/02/2015 tarihinden başlamak üzere 5 yıl boyunca geçerli olacağını, işveren tarafından yüklenicinin vekaletten azledilmesi, sözleşmenin iş veren tarafından feshedilmesi anlamına geldiğini, vekaletten azledilme sözleşmenin iş veren tarafından feshi anlamına geldiğini, …’in 15/08/2018 tarih ve …yevmiye numaralı azilname ile …’ı vekillikten azlettiğini, sözleşmede kararlaştırılan hususların gerçekleşebilmesi, yüklenicinin taahhüt etmiş olduğu edimleri yerine getirmesi için vekaletnamede belirtilen hususlarda yetki olması gerektiğini, sözleşmenin feshedilmesi halinde cezai şart kararlaştırıldığını beyanla; azilname ile sözleşmenin feshedilmiş sayıldığını, bunun sonucu olarak alacak hakkının doğduğunu ve 15/08/2018 tarihi itibariyle talep edilebilir olduğunu, davalı tarafın ödemede temerrüde düştüğünü ve müvekkilinin seçimlilik hakkı doğduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 Dolar olarak talep edilmekle beraber sözleşmenin tek taraflı feshi sebebiyle kararlaştırılan ceza bedeli, yüklenicinin yapmış olduğu tüm masraflar, mahrum kalınan kar ve tespit olunan diğer alacakların davalı tarafça ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 01/08/2019 tarihli beyan dilekçesi ile; tebligatın usulsüz olduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, huzurdaki davada müvekkilinin ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmediğini, davaya konu taşınmazın müvekkilinin şahsi mal varlığı olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada müvekkilinin tacir değil tüketici olduğunu, davacı şirketin sözleşme kapsamında müvekkiline hiçbir danışmanlık hizmeti vermediğini, bu nedenle müvekkilinin vekili azletmekte haklı olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Vergi Dairesi ve… Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığına yazılan müzekkere cevapları dosya arasında olduğu görüldü.
…Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen 25/10/2019 tarihli cevap ile; davalı …’in… sicil numarası ile odaya kayıtlı olduğu ve kaydının hala devam ettiğinin bildirildiği görüldü.
… Vergi Dairesine yazılan müzekkereye verilen 08/11/2019 tarihli cevap ile davalının işletme usulüne göre defter tuttuğunun bildirildiği görüldü.
GEREKÇE:
Dava; ‘Teknik Hizmet, Danışmanlık Hizmeti Verilmesi ve Alım Satım İşlerinin Yapılmasına Dair Sözleşmenin tek taraflı feshi iddiası sebebiyle sözleşmede kararlaştırılmış olan ceza bedelinin tahsili, haksız fesih sebebiyle davacı tarafından yapılan masraf, mahrum kalınan kar vs alacaklarının tahsili istemine ilişkin olduğu görüldü.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Ticaret Mahkemelerinin görev alanı 6102 sayılı TTK’nın 4. Ve 5. Maddelerinde düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. Maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda taraflar arasında düzenlenen sözleşme 6098 T.B.K.’nun 470 ve devamı maddelerinde hükme bağlanan bir eser sözleşmesi niteliğindedir, 6502 sayılı yasanın 3/l bendinde tüketici işlemleri kapsamında eser sözleşmeleri de sayılmıştır. Gerek davalının sunmuş olduğu beyan dilekçelerinden gerekse taraflar arasındaki sözleşmeye göre yapılacak işin ticari veya mesleki bir araca ilişkin olmadığı, gerçek kişi taşınmaz maliki ve tüketici olduğu, kişisel tüketim amacını aşmadığı, kaldı ki davacının da tacir olmadığı, ayrıca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunmadığı, davalının Kanunun 3/k müddesindeki ‘tüketici’ tanımına uyduğu, davacı hizmetinin ise kanunun 3/l maddeleri kapsamında kalan işlerden olduğu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/485 Esas ve 2018/365 karar sayılı ilamı) anlaşılmakla; dosyaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait olduğu gözetilerek mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza