Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1098 E. 2022/720 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1098 Esas
KARAR NO : 2022/720

KARAR TARİHİ : 24/11/2022
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali- alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz asıl dava dosyasında davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2011 yılından itibaren faaliyet gösteren bir teknoloji şirketi olup özellikle mobil
uygulama yazılımları geliştirme ve bu uygulamalar için teknik altyapı hizmeti verme konusunda uzmanlaştığını, Türkiye’deki pek çok bankanın ve elektronik ticaret sitesinin mobil uygulamalarını
geliştirerek hayata geçirmiş olan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 19.12.2014 tarihli Mobil Uygulama Hizmet Sözleşmesi Sözleşmesi imzalanarak çalışmaya başlandığını, sözleşmede müvekkili şirketin asli ediminin davalı şirkete ait web sitenin mobil platformda çalışacak şekilde yazılımını, entegrasyonunu ve 5 yıl boyunca bakım ve desteğini gerçekleştirmek, karşılığında da davalı şirketin mobil
platformlar üzerinden elde edilecek muhtelif gelirlerini müvekkili şirket ile paylaşması olarak belirlendiğini, sözleşmede davacı şirket tarafından yapılması taahhüt edilmiş olan telefon ve tablet uyumlu mobil sitenin, … uygulaması, ipad uygulaması, …telefon uygulaması, …tablet uygulaması olmak üzere farklı platformlarda çalışan yazılımlar gerçekleştirildiğini, davalı şirkete teslim edildiğini ve davalı şirket tarafından da kabul edilerek kullanıldığını, fakat davalı şirketin uygulamaların, mobil sitenin ve platformun tanıtım ve reklamına ilişkin taahhütlerini yerine getirmediğini, davalı şirketin bu yükümlülüğü gereği gibi yerine getirmemiş olduğunu, müvekkilinin uygulama gelirinden alacağı komisyon bedelinin beklenenin altında kalmasına ve zarara uğramasına sebep olduğunu, sözleşmedeki iş modelinin davacı tarafından herhangi bir bedel alınmaksızın bir uygulama ve mobil site platformunun oluşturulması, bu platformun çalışması ile platformdan elde edilecek gelirden komisyon ödemesi alınarak davacı yatırımının finanse edilmesi üzerine kurulduğunu, müvekkili şirketin Beşiktaş …Noterliği’nin 25.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin 7.8 maddesinde yer alan reklam ve tanıtım yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemiş olması sebebiyle 50.000 ABD Doları + KDV tutarındaki cezai şartı talep ettiğini, buna ek olarak sözleşme süresince komisyon tutarları davalı şirket tarafından davacıya tek taraflı olarak bildirilmiş olup bu komisyon tutarlarının nasıl ve ne şekilde hesaplandığının bilinemediğini, davalı şirketin ihtarname ile talep edilen cezai şart bedelini ödemediği gibi reklam ve tanıtım yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair hiçbir bilgi ve belgeleri müvekkili şirket ile paylaşmadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden 16.02.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin bu takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu süre zarfında da müvekkil şirketin davalı şirket ile çalışmalara devam ettiğini, davalı şirketin Beyoğlu … Noterliği’nin 26.09.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirket ile arasındaki 5 yıllık sözleşmeyi bitiminden 15 ay önce herhangi bir sebep göstermeksizin feshettiğini, davalı şirket tarafından gönderilen fesih ihtarnamesinde somut hiçbir
gerekçe sunulmadığını, müvekkili şirketin sözleşmedeki 7.14 maddesine dayanarak talep etme hakkı olan cezai şart bedeliyle ilgili olarak da İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı şirketin buna da itiraz ederek takibin durdurduğunu, davalının sistematik hareket ederek davacı şirketi açıkça zarara uğratma saiki ile hareket ettiğini beyan ederek
açılan itirazın iptali davasının kabulünü, itirazın iptalini ve takibin devamını, takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihinden itibaren devlet bankalarının ABD doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına
ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesap yapılarak işlemiş faizi ile birlikte asıl alacağın ödenmesini, davalı hakkında %20’den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz asıl dava dosyasında davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin turizm sektöründe seyahat acentesi olarak faaliyet göstermekte olup, seyahat acenteliğinin gerektirdiği her türlü çevrim içi (online) ve çevrim dışı (offline) işleri 1987’den bu yana ifa eden, yaklaşık 3.500 çalışanı ile, Türkiye’de turizm sektöründe tanınırlığa sahip olan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşme uyarınca davacının müvekkili şirkete ait web sitesinin mobil platformda çalışacak şekilde yazılım ve entegrasyon hizmetlerini ve sözleşmenin akdedildiği tarihten itibaren 5 yıl süre ile mobil uygulama hizmetlerine ilişkin aylık bakım destek hizmeti sağlamayı, müvekkili şirketin ise mobil uygulamalar üzerinden yaptığı satış tutarları üzerinden davacıya komisyon ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin 7.8. maddesinden doğan pazarlama yükümlülüklerini gereği gibi ifa ettiğini, somut olayda müvekkili şirket tarafından üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirilmiş olması sebebiyle proje bedelinin talep edilmesi için gerekli koşullar mevcut olmadığını, davacının iddialarının aksine, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin 7.8.Maddesinde öngörülen yükümlülükler eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, bununla birlikte, müvekkili
şirket tarafından yapılan reklamların etkin olduğu müvekkili şirket kayıtlarında tutulan 2016 yılından sözleşmenin fesih tarihine kadar olan dönemi kapsayan …ve… kullanıcı trafiğine dair
grafiklerden elde edilen istatistik veriler ile ortaya konduğunu, davacının iddialarının aksine, müvekkili şirketin, davacının sözleşmeye aykırılıkları nedeniyle sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, müvekkili şirketin sözleşme süresi boyunca davacının tasarımını ve uygulamasını gerçekleştirdiği mobil sitede ve tablet uygulamasında çok temel konularda teknik ve uygulama hataları tespit ettiğini ve bahsi geçen eksiklik ve arızaların giderilmesini davacıdan gerek e-posta gerek ise ihtarnameler vasıtasıyla defalarca talep ettiğini, buna rağmen davacı tarafından bahsi geçen eksikliklerin ve hataların sözleşmeye uygun şekilde giderilmediğini, davacının entegrasyon ve yazılım hizmetini verdiği tablet uygulamasında da müvekkili şirketçe yayına engel birçok teknik sorun tespit edildiğini, bunun yanı sıra, bahsi geçen uygulamanın müvekkili şirkete taahhüt edilen tüm teslim sürelerinin çok ötesinde bir gecikme ile sunulduğunu ve gecikmeye rağmen uygulamadaki hata ve eksikliklerin giderilmediğini, keza uçak rezervasyon hizmetlerinin sistemlere entegrasyonu hizmetine ilişkin çalışmalara da gecikmeli olarak başlandığını ve bu sebeple müvekkili şirketin neredeyse 1 yıl boyunca mobil site ve uygulamalar üzerinden uçak bileti satışı gerçekleştiremediğini, sözleşme kapsamında ücretsiz olarak sağlaması gereken kampanya modülleri, müşteri yorumlarının entegrasyonu ve web servis alt yapı değişikliği birtakım hizmetler için davacı tarafından ek ücret talebinde bulunulduğunu ve ek ücret talebinin müvekkili şirketçe kabul edilmemesi üzerine bahsi geçen hizmetlerin müvekkili şirkete hiç verilmediğini, sözleşme uyarınca müvekkili şirketçe davacıya mobil uygulamalar ve mobil site üzerinden gerçekleştirilen satışlardan elde edilen gelirler üzerinden komisyon ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin, bahsi geçen komisyon bedellerini herhangi bir azalma olmaksızın davacıya eksiksiz bir şekilde ödediğini, bir an için davacıya ödenen komisyon bedellerinde azalma olduğu kabul edilse dahi, bunun sebebinin müvekkili şirketin mobil site, mobil uygulama ve mobil platformlara dair tanıtım ve reklam yükümlülüklerini yerine getirmemesi değil, davacının yukarıda izah edilen sözleşmeye aykırı hizmetleri sebebiyle mobil site, uygulamalar ve
mobil platform üzerinden yapılan satışların azalması olduğunu, farzımuhal olarak davacının cezai şart tutarına hak kazanmış olduğu düşünülse dahi, bu tutarın ABD doları cinsinden ödenmesi talep ve takip edilemeyeceğini, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin Tebliğ ile (Tebliğ No:2008-32/34), Türkiye’de yerleşik kişiler (ve bu arada şirketler) arasında döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdedebilecekleri sözleşmelere ilişkin olarak önemli sınırlamalar getirildiğini, anılan düzenleme karşısında davacı tarafından ABD Doları cinsinden takip başlatmış olması emredici nitelikteki kambiyo mevzuatı düzenlemeleri karşısında hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından başlatılan icra takibi konusu yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebi hukuka aykırı olduğunu, ayrıca huzurdaki itirazın iptali davasında fazlaya dair haklarını saklı tutması hukuken de mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Asıl dava dosyasında davalı vekilinin cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava dilekçesi sunduğu, dosyanın tefrik edilerek karşı davanın Mahkememizin 2019/202 Esas sayılı numarasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.Tefrik edilen mahkememiz …E. Sayılı dosyasında 26/04/2019 karar tarihinde, açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Birleşen Mahkememizin 2018/1097 E. sayılı dosyasında davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2011 yılından itibaren faaliyet gösteren bir teknoloji şirketi olup özellikle mobil uygulama yazılımları geliştirme ve bu uygulamalar için teknik altyapı hizmeti verme konusunda uzmanlaştığını, Türkiye’deki pek çok bankanın ve elektronik ticaret sitesinin mobil uygulamalarını geliştirerek hayata geçirmiş olan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 19.12.2014 tarihli Mobil Uygulama Hizmet Sözleşmesi imzalanarak çalışmaya başlandığını, sözleşmede müvekkil şirketin aslı ediminin davalı şirkete ait web sitenin mobil platformda çalışacak şekilde yazılımını, entegrasyonunu ve 5 yıl boyunca bakım ve desteğini gerçekleştirmek, karşılığında da davalı şirketin mobil platformlar üzerinden elde edilecek muhtelif gelirlerini müvekkil şirket ile paylaşması olarak belirlendiğini, sözleşmede davacı şirket tarafından yapılması taahhüt edilmiş olan telefon ve tablet uyumlu mobil sitenin, … uygulaması, ipad uygulaması, … telefon uygulaması, …tablet uygulaması olmak üzere farklı platformlarda çalışan yazılımlar gerçekleştirildiğini, davalı şirkete teslim edildiğini ve davalı şirket tarafından da kabul edilerek kullanıldığını, fakat davalı şirketin uygulamaların, mobil sitenin ve platformun tanıtım ve reklamına ilişkin taahhütlerini yerine getirmediğini, davalı şirketin bu yükümlülüğü gereği gibi yerine getirmemiş olduğunu, müvekkilinin uygulama gelirinden alacağı komisyon bedelinin beklenenin altında kalmasına ve zarara uğramasına sebep olduğunu, sözleşmedeki iş modelinin davacı tarafından herhangi bir bedel alınmaksızın bir uygulama ve mobil site platformunun oluşturulması, bu platformun çalışması ile platformdan elde edilecek gelirden komisyon ödemesi alınarak davacı yatırımının finanse edilmesi üzerine kurulduğunu, müvekkil şirketin Beşiktaş … Noterliği’nin 25.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin 7.8 maddesinde yer alan reklam ve tanıtım yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemiş olması sebebiyle 50.000 ABD Doları + KDV tutarındaki cezai şartı talep ettiğini, buna ek olarak sözleşme süresince komisyon tutarları davalı şirket tarafından davacıya tek taraflı olarak bildirilmiş olup bu komisyon tutarlarının nasıl ve ne şekilde hesaplandığı bilinemediğini, davalı şirketin ihtarname ile talep edilen cezai şart bedelini ödemediği gibi reklam ve tanıtım yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair hiçbir bilgi ve belgeleri müvekkili şirket ile paylaşmadığını, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden 16.02.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin bu takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu süre zarfında da müvekkil şirketin davalı şirket ile çalışmalara devam ettiğini, davalı şirketin Beyoğlu … Noterliği’nin 26.09.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil şirket ile arasındaki 5 yıllık sözleşmeyi bitiminden 15 ay önce herhangi bir sebep göstermeksizin feshettiğini, davalı şirket tarafından gönderilen fesih ihtarnamesinde somut hiçbir gerekçe sunulmadığını, müvekkil şirketin sözleşmedeki 7.14 maddesine dayanarak talep etme hakkı olan cezai şart bedeliyle ilgili olarak da İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı şirketin buna da itiraz ederek takibin durdurduğunu, davalının sistematik hareket ederek davacı şirketi açıkça zarara uğratma saiki ile hareket ettiğini beyan ederek açılan itirazın iptali davasının kabulünü, itirazın iptalini ve takibin devamını, takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihinden itibaren devlet bankalarının ABD doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesap yapılarak işlemiş faizi ile birlikte asıl alacağın ödenmesini, davalı hakkında %20’den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Mahkememiz …E. sayılı dosyasında davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin turizm sektöründe seyahat acentesi olarak faaliyet göstermekte olup, seyahat acenteliğinin gerektirdiği her türlü çevrim içi (online) ve çevrim dışı (offline) işleri 1987’den bu yana ifa eden, yaklaşık 3.500 çalışanı ile, Türkiye’de turizm sektöründe tanınırlığa sahip olan bir şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşme uyarınca davacının müvekkil şirkete ait web sitesinin mobil platformda çalışacak şekilde yazılım ve entegrasyon hizmetlerini ve sözleşmenin akdedildiği tarihten itibaren 5 yıl süre ile mobil uygulama hizmetlerine ilişkin aylık bakım destek hizmeti sağlamayı, müvekkil şirketin ise mobil uygulamalar üzerinden yaptığı satış tutarları üzerinden davacıya komisyon ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkil şirketin sözleşmenin 7.8. maddesinden doğan pazarlama yükümlülüklerini gereği gibi ifa ettiğini, somut olayda müvekkil şirket tarafından üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirilmiş olması sebebiyle proje bedelinin talep edilmesi için gerekli koşullar mevcut olmadığını, Davacının iddialarının aksine, müvekkil şirket tarafından sözleşmenin 7.8. Maddesinde öngörülen yükümlülükler eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, bununla birlikte, müvekkil şirket tarafından yapılan reklamların etkin olduğu müvekkil şirket kayıtlarında tutulan 2016 yılından sözleşmenin fesih tarihine kadar olan dönemi kapsayan … ve…kullanıcı trafiğine dair grafiklerden elde edilen istatistik veriler ile ortaya konduğunu, davacının iddialarının aksine, müvekkil şirket davacının sözleşmeye aykırılıkları nedeniyle sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, müvekkil şirketin sözleşme süresi boyunca davacının tasarımını ve uygulamasını gerçekleştirdiği mobil sitede ve tablet uygulamasında çok temel konularda teknik ve uygulama hataları tespit ettiğini ve bahsi geçen eksiklik ve arızaların giderilmesini davacıdan gerek e-posta gerek ise ihtarnameler vasıtasıyla defalarca talep ettiğini, buna rağmen davacı tarafından bahsi geçen eksikliklerin ve hataların sözleşmeye uygun şekilde giderilmediğini, davacının entegrasyon ve yazılım hizmetini verdiği tablet uygulamasında da müvekkil şirketçe yayına engel birçok teknik sorun tespit edildiğini, bunun yanı sıra, bahsi geçen uygulama müvekkil şirkete taahhüt edilen tüm teslim sürelerinin çok ötesinde bir gecikme ile müvekkil şirkete sunulduğunu ve gecikmeye rağmen uygulamadaki hata ve eksikliklerin giderilmediğini, keza uçak rezervasyon hizmetlerinin sistemlere entegrasyonu hizmetine ilişkin çalışmalara da gecikmeli olarak başlandığını ve bu sebeple müvekkil şirketin neredeyse 1 yıl boyunca mobil site ve uygulamalar üzerinden uçak bileti satışı gerçekleştiremediğini, sözleşme kapsamında ücretsiz olarak sağlaması gereken kampanya modülleri, müşteri yorumlarının entegrasyonu ve web servis alt yapı değişikliği birtakım hizmetler için davacı tarafından ek ücret talebinde bulunulduğunu ve ek ücret talebinin müvekkil şirketçe kabul edilmemesi üzerine bahsi geçen hizmetlerin müvekkil şirkete hiç verilmediğini, sözleşme uyarınca müvekkil şirketçe davacıya mobil uygulamalar ve mobil site üzerinden gerçekleştirilen satışlardan elde edilen gelirler üzerinden komisyon ödemesi yapıldığını, müvekkil şirketin, bahsi geçen komisyon bedellerini herhangi bir azalma olmaksızın davacıya eksiksiz bir şekilde ödediğini, bir an için davacıya ödenen komisyon bedellerinde azalma olduğu kabul edilse dahi, bunun sebebinin müvekkil şirketin mobil site, mobil uygulama ve mobil platformlara dair tanıtım ve reklam yükümlülüklerini yerine getirmemesi değil, davacının yukarıda izah edilen sözleşmeye aykırı hizmetleri sebebiyle mobil site, uygulamalar ve mobil platform üzerinden yapılan satışların azalması olduğunu, farzımuhal olarak davacının cezai şart tutarına hak kazanmış olduğu düşünülse dahi, bu tutarın ABD doları cinsinden ödenmesi talep ve takip edilemeyeceğini, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin Tebliğ ile (Tebliğ No: 2008-32/34), Türkiye’de yerleşik kişiler (ve bu arada şirketler) arasında döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdedebilecekleri sözleşmelere ilişkin olarak önemli sınırlamalar getirildiğini, anılan düzenleme karşısında davacı tarafından ABD Doları cinsinden takip başlatmış olması emredici nitelikteki kambiyo mevzuatı düzenlemeleri karşısında hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından başlatılan icra takibi konusu yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebi hukuka aykırı olduğunu, ayrıca huzurdaki itirazın iptali davasında fazlaya dair haklarını saklı tutması hukuken de mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 E.sayılı dosyasında davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının tasarımını ve uygulamasını gerçekleştirdiği mobil sitede teknik tasarım hatalarının tespit olunduğunu, müvekkil şirketin tüm uyarı ve taleplerine rağmen bu hataların sözleşmeye aykırı olarak ya gecikmeli olarak giderilmiş olduğunu ya da giderilmemiş olduğunu, müvekkili şirketin tüm çalışmaları ve taleplerine rağmen davalının URL yapısı ve mobil site hızına dair sorunların giderilmesine dair kendi üzerine düşen çalışmaları sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirmediğini, bakım ve destek yükümlülüklerinin ihlal etmiş olduğunu, tablet uygulamasının müvekkili şirkete ayıplı olarak teslim edilmiş olduğunu, davalının uçak rezervasyon hizmetlerinin sistemlere entegrasyonuna ilişkin olarak sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmiş olduğunu, davalı tarafından sözleşmede yer alan raporlama yükümlülüklerinin yerine getirilmemiş olduğunu, sözleşme kapsamında ve davalı şirketçe hazırlanan fonksiyonel analiz dokümanında yer verilen Facebook ile üye olma ve yurt dışı otel arama hizmetlerinin, davalı şirket tarafından hiç verilmemiş olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketin sözleşme kapsamındaki Web servis altyapı değişikliği taleplerinin karşılamaktan sözleşmeye aykırı olarak imtina etmiş olduğunu, davalı şirket tarafından sözleşme kapsamında sağlanması gereken hizmetlerin proje teslim sürelerinin aşılarak büyük gecikmeler ile gerçekleşmiş olduğunu, mobil sitenin barındırdığı hatalar ve eksikliklerin yanı sıra müvekkili şirkete geç teslim edilmiş olduğunu, sözleşme tahtında sunulması gereken kampanya modülleri ve müşteri yorumlarının entegrasyonuna yönelik hizmetlerin davalı tarafından müvekkili şirkete sağlanmamış olduğunu, davalı şirket tarafından uçak ürünü ile ilgili yaklaşık bir yıllık bir gecikme ile çalışmalara başlanmış olduğunu, davalının sözleşme tahtındaki yükümlülüklerini ihlal etmesi sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararları tanzim etmekle ve sözleşme kapsamındaki hizmetleri veya ürünleri geç teslim etmesi sebebiyle müvekkili şirkete sözleşmede öngörülen cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu, davalı şirketin sözleşmeyi ihlal ederek müvekkili zarara uğrattığının sabit olduğunu beyan ederek, müvekkil şirketçe uğranılmış bulunulan zararın mahkemece tespitine, müvekkil şirketin davalı şirketin sözleşmeye aykırı eylemleri neticesinde uğramış olduğu kar kaybı ve sair maddi zararların tazmini için HMK madde 107 hükmü uyarınca asgari bedel olarak şimdilik 100.000,00-TL’nin dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar hesaplanacak ticari temerrüt faizi birlikte ve 50.000,00-USD cezai şart tutarının TBK md. 99 gerecince aynen veya fiili ödeme gününde cari olan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar hesaplanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 E.sayılı dosyasında davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin ekleri olmaksızın tebliğ olunduğunu, sözleşmenin beş yıl olarak düzenlendiğini 2008 yılı tarihi itibariyle fesih edildiğini, davalının sorumluluk sınırının sözleşmeye geçirildiğini, davacının müvekkili tarafından geç yapıldığını iddia ettiği hiçbir işe ilişkin içerik teslimini zamanında yapamadığını, davacının belirtilen sürelerde onay vermek zorunda olduğunu, buna uygun davranılmaması halinde gecikmelerden dolayı davalının sorumlu olamayacağını, şirketlerin sunduğu hizmetlerin performansından da müvekkilin sorumlu olmadığını, sözleşmenin asli amacının mobil site ve uygulamalar üzerinden satış yapılarak gelir elde edilmesi olduğunu, davacının varlığını iddia ettiği hiçbir sorunun gelir elde edilmesine engel teşkil eden bir sorun olmadığını, davacının komisyon ödememek için iddialar ortaya attığını, müvekkilinin erken fesih sebebi ile uğradığı zarara ilişkin dava açtıktan sonra bu davanın açıldığını, davacının iddiasının samimi olmadığını, davacının sürekli ayıp ve eksik hizmet aldığını iddia etmiş ise de davacı için her yıl büyüyen bir satış kanalı yaratıldığını, davacının dilekçesinde sunulan hizmet ile ilgili eksik ve açık olarak nitelendirilen hususların doğru olmadığını, bu çerçevede bakım ve destek hizmetlerine dair aykırılık bulunmadığını, yine geç teslim nedeniyle davacının gelir elde edemediği iddiasının da doğru olmadığını, davacı şirketin sözleşmesini feshetmiş olduktan bir sene sonra cezai şartın tahsili için dava açtığını, bu çerçevede davanın red olunmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 2018/1097 E. sayılı dosyasının ve İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 E.sayılı dosyasının mahkememiz ana dosyası olan 2018/1098 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek yargılamaya iş bu dosya üzerinden devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin ana dosyası olan 2018/1098 esas sayılı dosyasında dava; taraflar arasında münakit 19/12/2014 tarihli Mobil Uygulama Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili için başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Birleşen Mahkememiz 2018/1097 E. Sayılı dosyasında ihtilaf konusu; taraflar arasında münakit 19/12/2014 tarihli Mobil Uygulama Hizmet Sözleşmesinin 7.8. Maddesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili için başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 E.sayılı dosyasında ihtilaf konusu; taraflar arasında münakit sözleşmenin davalı tarafından ihlal edildiği iddiasına dayanılarak uğranıldığı iddia olunan zararın mahkemece tespiti ile tahsili talebinden ibarettir.
Mahkememizin 2018/1097 E. sayılı dosyasında İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra dosyası, davacı şirketin … kaydı, 19/12/2014 tarihli Mobil Uygulama Hizmet Sözleşmesi örneği, Beşiktaş … Noterliği’ nin 25/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname örneği, Beyoğlu …Noterliği’nin 26/09/2018 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarname örneği, davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan… Görüntüsü, davalı şirket tarafından lansman döneminde müşterilerine gönderilen e-posta ve e-mailing detayları, davalı şirket tarafından Müşterilerine gönderilen 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait mobil uygulama download linklerini içerir e-postaların ekran görüntüleri ve e-mailing detayları, Mobil üzerinden giriş yapılan web siteye eklenen mobil tab ekran görüntüsü, … uygulama sayfası ve Facebook sayfasının ekran görüntüleri, …’da yayınlanan…. uygulama videosu ve ekran görüntüsü, … dergisi haber sayfası, …, …ve … gazetelerinde yayınlanan haberler, Mobil uygulamaya dair dijital mecralarda yapılan duyurular, …Kampanyası Ekran Görüntüsü, …Mobil Ekran Görüntüsü, … paylaşılan mobil uygulama reklamları ve mobil uygulama kullanım videosu bulunduğu anlaşılmıştır.
Yine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası içerisinde dava dilekçesi ve ekinde bulunan Mobil Uygulama Hizmet Sözleşmesi, Arabuluculuk Son Tutanağı, taraflarca gönderilen ihtarnameler, fesih ihtarnamesi, E-posta yazışmaları, mobil teknik gereksinimler listesi, mailler, Yargıtay kararları ve uzman görüşleri ile davalı vekilince sunulan e-posta yazışmaları, mailler, Beşiktaş…Noterliği’ nin 25/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname örneği, eski ve yeni site ekran görüntüleri, sunulan teklifler ve Yargıtay ilam örneklerinin bulunduğu anlaşılmış, işbu dosyada dilekçeler teatisi aşamasının tamamlandığı görülmüştür.
Mahkememiz … E. sayılı dosyası içerisine celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; … tarafından … aleyhine 59.782,98 USD tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 2018/1098 E. sayılı dosyası içerisine celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; … tarafından … aleyhine 153.045,21 USD tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 2018/1097 E. sayılı dosyasında alınan 22/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; Tüm dosya kapsamında geçen mevcut bilgi, belge ve deliller ile sınırlı olarak yapılan
yeniden incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde;”Davalı tarafın sözleşmenin 7.8. maddesinde yer alan pazarlama yükümlülüklerini genel olarak ifa ettiği, yalnızca “Etkinliklerde duyuru” yapılmasına yönelik somut bir veriye rastlanmadığı, davalının cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi ekinde sunduğu dosyada mübrez deliller incelendiğinde kendisi için geliştirilen mobil uygulamayı tanıtmak, geniş tüketici kitlelerine ulaştırmak ve uygulamanın daha çok insan tarafından kullanılmasını sağlamak için mailing, sosyal medya, video film, web sitesi, uygulama marketleri, mobil reklam servisleri, halkla ilişkiler (pr) haberleri nezdinde yapılması gereken reklam çalışmalarını gerçekleştirdiği, dolayısıyla sözleşme kapsamında yüklendiği pazarlama yükümlülüğünü yerine getirdiği, her ne kadar heyetleri kanaatince cezai Ģart oluşmamışsa da Mahkemenin takdiri
50.000USD +K.D.V.ye hükmedip bedeli nin TL cinsinden hesaplanması yönünde olursa sözleşme tarihi olan 19.12.2014 tarihinden 11.Ekim.2018 tarihine kadar 32 sayılı karar çerçevesinde hesaplanan TL karşılığı 225.466.-TL + K.D.V. olarak hesaplandığı, genel değerlendirme, Rapor kapsamında yer alan değerlendirmeleri ışığında, taraflar arasındaki sözleşmenin vekalet, eser ve adi ortaklık hükümlerine özgü edimlerin, yasanın öngörmediği şekilde bir araya geldiği bir karma sözleşme niteliği taşıdığı, TPKKH 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı uyarınca, bazı sözleşme türleri açısından yabancı para ile ödeme yükümlülüğünün yasaklandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin bu yasaklar kapsamında olup olmadığı yönünde de uyuşmazlık bulunduğu,
Somut olayda davacının, sözleşmenin ifası için dövizle maliyeti olan harcamalar yaptığını iddia ederek dövizle sözleşme yasağının dosya kapsamındaki sözleşmeyi kapsamadığını beyan ettiği, davalının ise somut olaya konu sözleşmenin bir hizmet sözleşmesi olduğunu, Tebliğ’de yer alan hizmet kavramının TBK sistematiği ile aynı yönde olmadığını beyan ettiği, incelememizde ise nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere taraflar arasındaki sözleşmenin tipik bir eser sözleşmesi olmadığı, karma sözleşme söz konusu olduğu sonucuna
varıldığı, ilgili Bakanlık tarafından Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara ilişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/34)’de 16/11/2018 Tarihinde Yapılan Değişiklik ile ilgili Olarak Sıkça Sorulan Sorular başlığı ile duyurulan metnin 7 numaralı kısmında, Karma sözleşmelerin Türk lirasına çevrilme işleminden muaf olması için içerisinde yer alan sözleşme tiplerinin tümüne istisna tanınmış olması gerektiğinin belirtildiği, şu halde ifade uyarınca somut olayda karma sözleşme olduğu, içeriğinde eser, vekalet, adi ortaklık sözleşmelerine ilişkin edimler içerdiği ve bunların tamamını birlikte veya ayrı ayrı kapsayan bir istisna hükmü yer almadığından yasak kapsamında olduğunun düşünüldüğü, -sözleşmenin m. 7.8 hükmünde, davalının pazarlama yükümlülüklerinin sayıldığı, hükmün son cümlesinde pazarlama yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde proje bedeli 50.000 USD+KDV’nin ödeneceğinin karara bağlandığı, anılan edimlerin teknik boyutunun yoğun olduğu ve bu kapsamda heyetimizin sayın üyeleri tarafından pazarlama yükümlülükleri açısından gereği gibi veya hiç ifa etmeme başlığı altında yer alabilecek bir değerlendirme yapılmadığından ceza koşunun şartlarının gerçekleştiği sonucuna varılamadığı….” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Birleşen mahkememiz 2018/1097 E. sayılı dosyasında alınan 28/06/2021 tarihli ek raporda ise;” davacı vekilinin itirazları ve delilleri ışığında, takdirin Sayın Mahkemenizin görev alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle, kök raporda varılan sonuçlarla bağlı kalındığı yönünde…” rapor tanzim edilmiştir.
Yine mahkememiz dosyasında alınan 03/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
-Reklam ve teknik açıdan, raporun ‘tespit ve değerlendirmeler’ kısmında yer alan A, B ve C maddelerinde detaylı incelemeler yapılmış olup, daha çok projeyle ilgili raporlama veya tutanakların yer almadığı tespit edilmiştir. Eldeki veriler ışığında, herhangi bir tarafın tamamen kusurlu olduğu veya ne derece kusurlu olduğu kesin olarak anlaşılamamakla birlikte, sözleşme çerçevesinde projenin yürütülebilmesi için her iki tarafın da yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği ve bu sebeple iş planında aksamaların doğduğu, gecikme nedenlerinin de yine her iki tarafa bağlı olduğu, yerinde inceleme esnasında da eksik veriler nedeniyle teknik olarak tespitlerin mümkün olmadığı,
– projenin eksik ve arızalı çalışması ve geç teslim edilmesi gibi nedenlere dayanan cirodaki artış ve azalış etkilerinin, ciro kaybı ve gelir kaybı hesabını soyut nedenlerle hesaplamanın mümkün olmadığı,
-cezai şart talebine ilişkin olarak kusurun mevcudiyeti açısından ortaya konulan görüşün güncel Yargıtay uygulaması ile paralel olduğu, bu bağlamda teknik inceleme neticesinde tarafların karşılıklı olarak kusurlarının bulunduğunun tespit edildiği, ancak durumun tarafların karşılıklı iyi niyetlerine ve ticari ilişkilerine dayandırıldığı, bu durumun ise TMK m. 4 dâhilinde Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu…” değerlendirilerek rapor mahkememize ibraz edilmiştir.
Mahkememizce aşamalarda esas ve birleşen dosyalar yönünden alınan bilirkişi raporları taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
24/02/2022 tarihli celsede mahkememizin 2018/1098 E. Sayılı dosyasında aldırılan rapor ve 2018/1097 E. Sayılı dosyada aldırılan bilirkişi raporu ile birlikte birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 E. Sayılı dosyası da dahil olmak üzere ayrı ayrı incelenmek ayrıca taraf vekillerinin bu raporlara karşı beyan ve itirazları da değerlendirilmek üzere yeni bir heyetten rapor aldırılmasına karar verilmiş, Yazılım Alanında Uzman …, Sözleşmeler Alanında Uzman…, Hesap Uzmanı …, Mali Müşavir… , Bilgisayar Mühendisi …, Reklam Alanında Uzman Doç.Dr. … ile Turizm Alanında Uzman, …tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak;
1)Dosya kapsamında teknik açıdan yapılan değerlendirmeler neticesinde; Projenin davacı TMOB tarafından proje aşamalarının “1. Talepleri Doğru Belirleme (%5)”, ”2. Planlama ve Proje Analizi
(%5)”, ”3. Tasarım (%20)”, ”4. Kodlama (%50)” ve ”5. … (%15)” 5. aşamaya kadar projenin yapılmış olduğu, “6. Bakım (%5)” son aşamasına kadar olan kısmının tamamlanmış olduğu ve yayına alındığı, son aşaması olan ve 5 yıl boyunca verileceği sözleşemede beyan edilen bakım ve desteğin son versiyonun “28 Eylül 2018” tarihinde yayınlandığı göz önüne alındığında yaklaşık 3 yılı aşkın bir süre içinde son aşama olan “Bakım ve Desteğin” de ortalama “%60” kısmınında yani proje toplamının “%3” nünde verildiği, genel olarak dava konusu yazılımın davacı tarafından projenin toplamının yaklaşık %98 nin tamamlanmış olduğu, Davacı tarafından davalı için geliştirildiği ve …platformunda yayınlanan uygulama için
online sunulan ankete “564” katılımcının katılım gösterdiği, 1 ila 5 arasında değişen değerlendirme anketinde katılımcıların ortalama oy oranının “4” olarak gerçekleştiği, davacı tarafından davalı için geliştirilen uygulamanın anket sonucu da göz önüne alındığında yazılımsal teknik açıdan genel kullanıcı nezdinde kullanışlı bulunduğu,
2) taraflar arasında 19.12.2014 tarihinde imzalanan sözleşmenin “Müşteri’nin (… Pazarlama Yükümlülükleri”nin düzenlendiği 7.8. maddesi gereğince yüklendiği pazarlama yükümlülüğünü yerine getirdiği kanaatine ulaşıldığı, “Etkinliklerde Duyuru” uygulamasına yönelik somut bir delil/veriye rastlanılmadığı, 3)davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, bu bakımdan davacının haksız fesihe dayalı olarak talep etmiş olduğu cezai şart ve kar mahrumiyeti tazminatı taleplerinin yerinde olduğu,
4) kar kaybı tazminatının üç ay ile sınırlı olarak hesaplanması gerektiği, aynı şekilde, kar tazminatı hesalaması “gelir” değil, “kar” üzerinden yapılması gerektiği,
5)Davacının, haksız fesihe dayanmayan, fesihten önceki cezai şart ve tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, 6) davacı şirketin kar kaybına yönelik hesaplamada Davacı şirketin net satışlarından satışların maliyetinin düşümü ile aylık ortalama karlılığının 7.286,96 TL olduğu, bu tutardan şirketin çalışan
sayısı, personel ve işletme maliyetleri, dağıtım ve büro giderleri gibi kalemleri içeren faaliyet giderlerinin düşümü ile aylık ortalama kar kaybının 2.144,23 TL olduğu hesaplanmıştır. Yargıtay yerleşik içtihatlarında kar kaybının 3 ay ile sınırlandırıldığı da dikkate alınarak yapılan hesaplamada Davacı şirketin 3 aylık kar kaybı olarak ( 2.144,23 TLX3 Ay=) 6.432,70 TL kar kaybı talep edebileceği hesaplanmış olup nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu, 7) davacı şirketin sözleşmenin 7.14 maddesine dayanak cayma bedelini Beşiktaş …noterliği 03.10.2018 tarih …yevmiye madde numaralı ihtarnamesinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini talep ettiği, ihtarnamenin Davalı şirkete tebliğine ilişkin belge görülmemekle birlikte yapılan hesaplamada 3.285,62 USD faiz talebinde bulunabileceği, ancak talebe bağlı kalmak koşuluyla 20.11.2018 İstanbul …İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya kapsamında 150.000,00 USD asıl alacağa 3.045,21 USD faiz talebinde buluna bileceği takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu…” şeklinde detaylı inceleme yapılarak heyet raporunun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.Davalı-Karşı davacı vekili 28/06/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi heyet raporuna karşı itirazları ve beyanları ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili ise, 01/07/2022 tarihinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce 24/11/2022 tarihli karar celsesinde dosya yeterince aydınlandığından taraf vekillerinin ek rapor ve yeni heyetten rapor aldırılması taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu, dava ve cevap dilekçesi, sunulan beyanlar, icra dosyaları, birleşen dosyalar hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 19.12.2014 tarihli Mobil Uygulama Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede ana dosya davacısı olan … ‘ nin ana dosya davalısı şirkete ait web sitenin mobil platformda çalışacak şekilde yazılımını, entegrasyonunu ve 5 yıl boyunca bakım ve desteğini gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği, ana dosya davalı şirketin ise mobil platformlar üzerinden elde edilecek muhtelif gelirlerini … ile paylaşmayı taahhüt ettiği, davalı- birleşen dosya davacısının, taraflar arasındaki sözleşmeyi 26.09.2018 tarihli ihtarnameyle süresinden önce feshettiği hususlarında bir ihtilaf bulunmadığı, bu noktada ana dosya davacısının iddiasının, ana dosya davalısı olan … ‘ nin taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin 7.8 ve 7.14 hükmü uyarınca cezai şart ödenmesi gerektiği, bu nedenle başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptaline ilişkin olduğu, davalı birleşen dosya davacısı … ‘ nin iddiasının ise, …’ nin üstlenmiş olduğu işi tam ve gereği gibi yerine getirmediği, gerçekleşen komisyonların davacıya ödendiği yönündedir.
Bu noktada taraflar arasında ihtilafta çözüme kavuşturulması gereken hususların tarafların üstlenmiş olduğu işleri gereği gibi yerine getirip getirmedikleri, ayıplı ifa iddiaları ve fesih bildiriminin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, dolayısıyla cezai şart ve kar mahrumiyeti taleplerinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce objektif, bilimsel verilere dayanıp ayrıca içeriği birleşen 2018/1097 esas sayılı dosyada alınan 22.01.2021 tarihli heyet raporu ile de desteklenen 30.05.2022 tarihli bilirkişi heyet raporundaki teknik incelemeye göre, genel olarak dava konusu yazılımın ana dosya davacısı … tarafından projenin toplamının yaklaşık %98 nin tamamlanmış olduğu, davacı … tarafından karşı taraf için geliştirilen ve … Play platformunda yayınlanan uygulama için online sunulan ankete 564 katılımcının katılım gösterdiği, 1 ila 5 arasında değişen değerlendirme anketinde katılımcıların ortalama oy oranının 4 olarak gerçekleştiği, … tarafından geliştirilen uygulamanın anket sonucu da göz önüne alındığında yazılımsal teknik açıdan genel kullanıcı nezdinde kullanışlı bulunduğu kanaati dikkate alındığında; ana dosya davacısı …A.Ş.’ nin sözleşmeden kaynaklanan ifa yükümlülüğünü tam ve gereği gibi yerine getirdiği bu bakımdan davacı- birleşen dosya davalısı …A.Ş.’ nin ayıplı ifasından söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Yine teknik inceleme bölümünde, yer alan … ‘ nin sözleşmenin 7.8. maddesinde yer alan pazarlama yükümlülüklerini genel olarak ifa ettiği, yalnızca etkinliklerde duyuru yapılmasına yönelik somut bir veriye rastlanmadığı yönündeki tespit ile reklamcılık sektörü bölümünde yer alan davalı tarafın, dosya içeriğinde yer alan deliller incelendiğinde kendisi için geliştirilen mobil uygulamayı tanıtmak, geniş tüketici kitlelerine ulaştırmak ve uygulamanın daha çok insan tarafından kullanılmasını sağlamak için mailing, sosyal medya, video film, web sitesi, uygulama marketleri, mobil reklam servisleri, halkla ilişkiler (pr) haberleri nezdinde yapılması gereken reklam çalışmalarını gerçekleştirdiğinin görüldüğü, bu yönleriyle de önceki rapora bu yönü ile iştirak edilerek taraflar arasında yer alan sözleşme düzenlemesi de gözetildiğinde sözleşme kapsamında yüklendiği pazarlama yükümlülüğünü yerine getirdiği yönündeki tespit dikkate alındığında, davalının da sözleşmeden kaynaklanan ifa yükümlülüğünü tam ve gereği gibi yerine getirdiği sonucuna varılmaktadır. Bu bakımdan ana dosya davacısının, haksız fesihe dayanmayan, fesihten önceki cezai şart ve tazminat talepleri de yerinde olmamaktadır.
Ana dosya davacısının keşide ettiği Beşiktaş .. Noterliği’ nin 03.10.2018 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile akdedilen sözleşmenin 7.14. maddesi gereği 15 aylık erken fesihten kaynaklanan cayma bedelinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini talep ettiğinin görüldüğü, davacı- birleşen dosya davacısının bu maddeden kaynaklı alacak talebini İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası kapsamında icraya konu ettiği, sözleşmenin ilgili maddesi incelendiği “Müşteri, iş bu Sözleşme süresince kar paylaşımı esasına dayalı iş bu sözleşmeyi herhangi bir nedenle haklı/haksız feshederse fesih tarihinden itibaren sözleşme sonuna kadar her ay başına *10.000-USD (Onbin Amerikan Doları) cayma bedeli ödemekle yükümlü olduğunu, iş bu cayma bedelini her türlü sona erme halinde hiçbir itiraz ve ihtrazi kayıt ileri sürmeksizin nakden ve peşinen…’a ödeyeceğini şimdiden beyan, kabul ve taahhüt eder” hükmünün yer aldığı, akdedilen sözleşmenin 7.8. Maddesinde ana dosya davalı şirketin sözleşme içeriği uygulamanın pazarlama desteğini içermekte olup ana dosya davacı şirketin pazarlama çalışmalarının yapılmadığı iddiası ile sözleşmede bulunan 50.000 USD+KDV olan bedeli İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün …E sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğinin görüldüğü, … Bilişim’ in gelir tabloları üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelememelerde net satışlarından satışların maliyetinin düşümü ile aylık ortalama karlılığının 7.286,96 TL olduğu, bu tutardan şirketin çalışan sayısı, personel ve işletme maliyetleri, dağıtım ve büro giderleri gibi kalemleri içeren faaliyet giderlerinin düşümü ile aylık ortalama kar kaybının 2.144,23 TL olduğunun hesaplandığı, kar kaybının 3 ay ile sınırlandırıldığı göüşü dikkate alınarak yapılan hesaplamada ise 3 aylık kar kaybı olarak ( 2.144,23 TLX3 Ay=) 6.432,70 TL kar kaybı talep edebileceğinin hesaplandığı, ana dosya davacı şirketin erken fesihten kaynaklanan sözleşmenin 7.14. maddesi gereği yapılan hesaplamada sözleşmenin 462 gün erken feshedildiği, erken feshedilen gün karşılığı cayma bedelinin 151.000,00 USD olduğunun hesaplandığı, ancak TMOB Bilişim’ in cayma bedelini aylık olarak dikkate aldığı ve buna göre (10.000,00 USD X15 Ay=)150.000,00 Usd hesapladığı ve bu hesaplamaya göre takip başlattığı da dikkate alındığında talebe bağlı kalmak kaydıyla 150.000,00 USD cayma bedeli hesaplandığı görülmekle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

Davacı – birleşen dosya davalısının sözleşmenin 7.8. maddesi gereği talep etmiş olduğu 50.000,00 USD proje bedeli teknik bilirkişiler tarafından talep edilemeyeceği belirtilmiş olup bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı – birleşen dosya davalısının sözleşmenin 7.14 maddesine dayanak cayma bedelini Beşiktaş … Noterliği’ nin 03.10.2018 tarih…yevmiye madde numaralı ihtarnamesinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini talep ettiği, ihtarnamenin karşı tarafa tebliğine ilişkin belge sunulmadığı görülmekle İstanbul… İcra Müdürlüğü’ nün … E sayılı dosya kapsamında 3.045,21 USD işlemiş faiz talebi açısından red kararı verilmiştir.
Her ne kadar davalı- birleşen dosya davacı vekilince davacının cezai şart tutarına hak kazanmış olduğu düşünülse dahi, bu tutarın ABD doları cinsinden ödenmesi talep ve takip edilemeyeceği, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin Tebliğ ile (Tebliğ No:2008-32/34), Türkiye’de yerleşik kişiler (ve bu arada şirketler) arasında döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdedebilecekleri sözleşmelere ilişkin olarak önemli sınırlamalar getirildiği, anılan düzenleme karşısında davacı tarafından ABD Doları cinsinden takip başlatmış olması emredici nitelikteki kambiyo mevzuatı düzenlemeleri karşısında hukuken mümkün olmadığı ifade edilmiş ise de; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. HD’ nin 2019/2017 esas, 2021/1409 karar sayılı dosyasında da ifade edildiği üzere tebliğin yürürlük tarihinin 16.11.2018 tarihi olduğu, uyuşmazlığın tebliğ tarihi öncesi döneme ait olduğu dolayısıyla anılan kararın uyuşmazlıkta uygulanmayacağı kanaatine varılmıştır.
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 E.sayılı dosyası açısından; HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan …ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek ve birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 E.sayılı dosyasının reddine karar verildiği dikkate alınarak işbu dosyada davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM- : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin ana dosyası olan 2018/1098 esas sayılı dosyası açısından;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
A-İstanbul.. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının 150.000,00 USD asıl alacak üzerinden devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Kabul edilen asılacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına,
B-Asıl alacak likit olduğundan, asıl alacağın %20’si olan 160.767,00 TL icra inkar tazminatının işbu dosyanın davalısından alınarak davacısına verilmesine
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54.909,96.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 14.006,18.-TL’nin (4.086,84.-TL’si icra dosyasından) mahsup edilerek eksik kalan 40.903,78‬.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 14.006,18.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-106.421,85.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Kısmi red nedeniyle 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

-Davacı tarafından yapılan 19.200,00.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 18.816‬,00.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 19.029,50.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 380,59‬.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalının üzerinde bırakılmasına,
-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
2A-Mahkememizin birleşen 2018/1097 ve birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 esas sayılı dosyalarının ayrı ayrı REDDİNE,
B-Birleşen dosyalar açısından şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı ve icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
-Birleşen Mahkememiz 2018/1097 E. sayılı dosyasında;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 2.732,53.-TL’nin mahsubu ile kalan bakiye 2.651,8‬0.-TL’ nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 34.674,82.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı vekili tarafından yapılan 6,40.-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinden bırakılmasına,

-Davalı tarafından yapılan 1.734,70.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/507 esas sayılı dosyasında;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 6.599,09.-TL’nin mahsubu ile kalan bakiye 6.518,39‬.-TL’ nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 57.063,80.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı vekili tarafından yapılan 6,40.-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinden bırakılmasına,
-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip … ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır