Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1073 E. 2022/477 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1073 Esas
KARAR NO : 2022/477 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/03/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesinden …ye kavşağı istikametine seyri sırasında otomobilinin ön kısımları ile önünde aynı istikamete seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı minibüsün arka kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, ikame ettikleri dava belirsiz alacak davacı olup, davanın gerçek değeri belirli olduğundan eksik harcın taraflarınca ikmal edileceğini, kaza sonucunda müvekkilinin … Hastanesinde tedavi gördüğünü, davanın safahatında rapor alındığında davanı müvekkilinin maluliyet oranı( geçici ve kalıcı iş göremezlik) açığa kavuşacağını, söz konusu kazanın … Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/… soruşturma numarasıyla yürütüldüğünü, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsü … kusurlu, … plakalı araç sürücüsü … ise kusursuz bulunduğu, kusur durumunu yargılama safhatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, poliçe aslının istenmesinin talep olduğunu, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra arz ve izah edilen nedenle ve mahkemece resen nazara alınacak hususlarla, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, … Hastanesi’nde bulunana tüm tedavi belgelerinin istenmesine, … CBS’nın 2017/… numaralı soruşturma dosyasının bir örneğinin incelenmek üzere istenmesine, davalı sigorta şirketinden poliçe asıllarının istenmesine, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … numaralı dosyasının bir örneğinin incelenmek üzere celbine, … plakalı aracın kaza tarihi olan 04/03/2017 tarihi itibariyle tüm tescil bilgilerinin celbi için … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 10.11.2016-10.11.2017 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu araç sürücüsünün nezdindeki Zorunlu Mali Mesuliyet (trf) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yargılama ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatı 330.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, söz konusu ödemeyi davacı tarafa yapmakla poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getiren müvekkili şirketin davacı tarafından tamamen ibra edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince belirlenmediğini, davacının geçici iş göremezlik zararı talebi poliçe teminat kapsamında olmadığını, davacı, meydana gelen kaza sonucu malul kaldığından bahisle geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, ancak geçici iş göremezlik tazminatı tedavi giderleri içerisinde yer alıp SGK tarafından karşılandığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, olayda hatır taşıması söz konusu olduğundan ve davacının sigortalı araç sürücüsü …’ün alkollü olduğunu bilerek binmiş olduğundan tazminatta indirim yapılması gerektiğini, açıklanan sebeplerle, poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olan müvekkili şirket bakımından davanın esastan reddine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasında 11/01/2018 tarihinde davalı sigorta şirketince davacıya ödenmiş 40.084,34 TL hususunda ihtilafın bulunmadığı,
Davadaki uyuşmazlığın, Meydana gelen trafik kazasının geçici ve sürekli işgörememezlik durumunun oluşup oluşmadığı,varsa ne kadar miktarda tazminat talep edilebileceği,hatır taşımasının olup olmadığı, müterafik kusurun bulunup bulunmadığı,kazadan dolayı kusur ve maluliyet oranının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.
Davacıya ait ayrıntılı nüfus kaydının uyap sisteminden çıkartılarak dosya arasına alındığı görülmüştür.
Davacı …’a ait hastane tedavi evrakları ve çekilmiş olduğu grafilerin … Hastanesinden celp edildiği görülmüştür.
… Sigorta A.ş.’ye yazılan yazıya yanıt verildiği poliçe nüshası ve dosya evraklarının yazı ekinde gönderildiği anlaşılmıştır.
… CBS’ye mahkememizce müzekkere yazıldığı, 2017/… soruşturma sayılı dosyanın bir suretinin uyap sistemi üzerinden gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce Sigorta Tahkim Komisyonuna yazılan yazıya cevap verildiği, 2018.E… sayılı başvuru 13/07/2018 tarihli K-2018/… karar numarası ile başvurulan uyuşmazlığın, uyuşmazlık tutarı, bahse konu kararda 5000 TL altında kalmakta olup 5684 Sigortacılık Kanunun madde 30/12 kapsamında kararın kesin olduğunu bildirilmiştir.
Davacı …’a ait hastane tedavi evrakları ve çekilmiş olduğu grafilerin … Devlet Hastanesiden celp edildiği görülmüştür.
… İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya cevap verildiği 04/03/2017 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili evrakların gönderildiği görülmüştür.
… İl Emniyet Müdürlüğü’nün 20/08/2019 tarihli yazı cevabı ekinde … ve … plaka sayılı araçların araç sahiplerini gösteren formlar, … ve …’e ait sürücü belgeleri dökümleri ve kaza tutanağın gönderildiği görülmüştür.
Davacı … hakkında ekonomik sosyal durum araştırma yazı cevabının dosya kapsamında olduğu anlaşılmıştır.
Maluliyet oranının belirlenmesi sebebi ile … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan raporda davacı …’un sakatlık oranın %5 olarak bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda sonuç ve özet olarak, E cetveline göre %10.0(yüzdeonnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihiden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edildiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Adli tıp raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 15/03/2021 tarihli dilekçesi ile rapora karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nce hazırlanan … tarihli kusura ilişkin raporda sonuç ve özet olarak, sürücü … %100( yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü …’in kusursuz olduğuna ilişkin kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu kusura ilişkin rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 21/09/2021 tarihli dilekçesi ile raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Dosyanın tazminat hesabı oranı belirlenmesi için aktüer bilirkişi … tarafından sunulan sonuç ve özet olarak, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMMS poliçesinde verilen azami teminat limiti 330.000,00 TL dikkate alındığında, 10/11/2018 tarihinde ödenen 40.084,34 TL’ye tenzili ile kalan teminat limiti 289.915,66 TL ile davalı sigorta şirketinin iş bu zarardan sorumlu olduğundan söz edilebileceğinden, sayın mahkeme tarafından bakiye maddi zarar alacağının bulunduğuna karar verilmesi durumunda 11/01/2018 kısmi ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak değerlendirilebileceğinin ve talep edilen faizin sayın mahkemenin takdirinde bırakıldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 24/01/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararı gereğince, tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut bilirkişiden ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılırken THR 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faize göre ayrı ayrı hesaplama yapılmasına yeteri kadar ödeme yapılmadığı takdirde rapor tarihine göre güncel Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası yargı içtihatları ile benimsenen THR 2010 yaşam tablosu ile prograsif rant formülüne göre hesaplama yapılmak üzere ek rapor aldırılmasına karar verildiği ancak davalı vekilince ek bilirkişi ücretinin yatırılmadığı ek raporun alınmadığı anlaşıldı.
ISLAH: Davacı vekili 30/05/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı için talep etmiş oldukları 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatını 62.114,83 TL artırmak suretiyle 62.214,83 TL olarak, davacı için talep etmiş oldukları 100 TL geçici iş göremezlik tazminatının 8.324,36 TL artırmak suretiyle 8.424,36 TL olarak, toplam 70.639,19 TL maddi tazminatı, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Talep artırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 10/06/2022 tarihli dilekçesi ile talep artırım dilekçesine karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamındaki beyan ve deliller incelendiğinde; soruşturma aşamasındaki ifade tutanakları uyarınca Sürücü … 04/03/2017 tarihli ifadesinde; “04/03/2017 günü saat: 15.00-18.00 arasında 4-5 tane bira içtikten sonra saat: 18.45 sıralarında … plakalı aracım ile yanımda yolcu olarak bulunan arkadaşım … ile birlikte … Caddesinden orta şeritte seyir halindeydim. … ışıkları geçince önümdeki araçtan kurtulmak için sağ şeride geçtiğim esnada önümdeki plakasını polis merkezinde öğrendiğim … plakalı minibüse arkadan çarpmam ile kaza meydana geldi. Minibüs durakta değildi, durağın ilerisinde veya gerisinde duruyordu. Ömümdeki aracı sağından geçtiğim esnada minibüse arkadan çarptım. Kazadan dolayı arkadaşım ile ben yaralandım. Ben … caddesinde seyir halinde iken sig zag çizerek ilerlemedim, makas atmadım.” şeklinde beyan ettiği görülmüştür.
Yolcu … 04/03/2017 tarihli ifadesinde; “Bugün arkadaşım …’le … da piknik yaptık. Saat 18.30 sıralarında …’ün kullandığı araçla yola çıktık. Ben önde yolcu kısmında oturuyordum. Balıkesir istikametinde ilerlerken arkadaşım … karşısında birden sağ yanaştı ve sağda minibüs varmış buradan yolcu alıyordu herhalde biz aracı fark edemedik hızımız normaldi” şeklinde beyan ettiği görülmüştür.
Tanık … 04/03/2017 tarihli ifadesinde; “04/03/2017 günü saat: 18.45 sıralarında … plakalı aracım ile … Caddesinden şehir merkezine doğru en sağ şeritte seyir halindeydi. … ışıkları geçince durakta dörtlülerini yakmış bir minibüs bekliyordu. Bende sağ şeritten orta şeride geçmek için aynadan arkadan gelen var mı diye kontrol ettiğimde, bir aracın çok hızlı ve zig zag çizerek ve makas atarak geldiğini görmem üzerine şerit değiştirmedim. Bu araç benim solumdan, önümdeki plakasını bilmediğim aracın sağından makas attığı esnada duraktaki minibüse çarpması ile kaza meydana geldi. Bu araç çok hızlı seyir halindeydi ve makas atarak seyir gidiyordu. Hatta benim aracıma da çarpabilirdi. Son onda benim aracımı kurtardı. Kaza bu şekilde meydana geldi.” şeklinde beyan ettiği görülmüştür. Davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü …’ün olay yerinde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, manevra yapmak istediği şeridi kontrol etmesi, sağ şeritte duraklayan aracı dikkate alıp çarpmadan önce etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken bu hususlara riayet etmeyip nizamlara aykırı şekilde önünde seyreden aracın sağından geçmek için sağ şeride girdiği sırada sevk ve idaresindeki otomobilin sağ şeritte duraklayan minibüse çarptığı olayda %100 kusurlu olduğu , dava dışı diğer araç sürücüsü …’e atfedilebilecek bir kusur olmadığı değerlendirilmiştir.
Kaza tarihindeki yürürlükte olan 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik dahilinde … Üniversitesi’nin 20.11.2019 tarih ve 2568 sayılı raporu uyarınca belirlenen %5 maluliyet oranı ve 6 aylık geçici iş göremezlik tespitleri uyarınca aktüer bilirkişi raporunun 2. Alternatif hesabı hükme esas alınmıştır. 25.07.1991 doğumlu davacı …, 04.03.2017 kaza tarihinde 26 yaşında olduğu TRH 2010 Erkek Yaşam tablosuna göre ise muhtemel bakiye ömrü 48 yıl olup, 74 yaşına kadar yaşayacağı varsayılmıştır. Kalan ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi 35 yıl, pasif 60 yaş sonrası yaşam süresi 14 yıl olduğu ve 25.07.2065 TRH 2010 Erkek Yaşam tablosuna göre muhtemel Bakiye Ömür sınırı olarak olarak tespit edilmiştir. Ekonomik ve sosyal durum araştırma raporu doğrultusunda asgari ücret üzerinden tazminat hesabı yapmak gerekmiştir.6 ay/180 süre için, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile geçici iş göremezlik zararının 8.424,36 TL olduğu, % 5 maluliyet oranı sonrası, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 44.750.,94 TL olduğu,Davacının ödeme tarihindeki verilere göre toplam geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet zararının 53.175,30 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 40.084,34 TL yapılan ödeme ile davacının % 75,38 lik kısmının karşılandığı görülmüştür.
6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. TBK 52. Maddesinde tazminattan indirim sebepleri düzenlenmiş olup “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekmektedir. Somut olayda; yolcu konumundaki davacı meydana gelen kazada alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binerek nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde yolculuk yaptığı, davacının dava dışı sürücü ile birlikte alkol alındığının sürücünün 1,56 promil alkollü olduğu soruşturma dosyası içeriğinden anlaşıldığından somut olay açısından ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen 53.175,30 TL tazminattan takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılarak 42.540,24 TL tazminat miktarı tespit edilmiştir. Gene hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Somut olayda; dava dışı araç sürücüsünün aracında yolcu olarak bulunan davacının sürücünün arkadaşı olduğu ve herhangi bir menfaat karşılığı taşıma gerçekleşmediğinden, davacının araca kendi isteğiyle bindiği soruşturma aşamasındaki ifade tutanaklarında sabit olduğu ilişkinin hatır taşıması olduğu kanaat edilerek 42.540,24 TL tazminat miktarı üzerinden de takdiri %20 hatır taşıması indirimi de yapılarak destekten yoksun kalma tazminat miktarının 34.032,19 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin yeterli olduğu kanaatine varılarak davanın reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak hesaplanan tazminat miktarı olan 53.175,30 TL üzerinden %20 hatır taşıması indiriminin ve %20 müterafik kusur indirimi takdiren yapıldığında kalan bakiye tazminat miktarının 34.032,19 TL olduğundan dava öncesi yapılan ödemenin yeterli olduğu anlaşıldığından davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.238,82 TL’nin (35,90 TL peşin harç+1.202,92TL olmak üzere toplam 1.238,82 TL) mahsubu fazla yatırılan 1.158,12 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 fıkrasına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır